Ak Forest
11-23-2007, 02:26
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cevat Ayhan basın toplantısı düzenledi.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cevat Ayhan, Türkiye’nin sıcak dövizden kaynaklanan yeni bir krizle karşı karşıya bulunduğunu belirterek, “ABD’den başlayıp diğer ülkelere de dalga dalga yayılan konut kredilerindeki bir takım gelişmelere bağlı büyük kriz, Türkiye’nin sıcak dövizi bulmasını zorlaştıracaktır. Bulamayınca da sıkıntıya düşecektir. Türkiye’nin önündeki ana mesele budur” diye konuştu.
Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında ekonomik gelişmeleri değerlendiren Ayhan, Eylül ayı sonu itibariyle ihracatın 100 milyar 335 milyon dolar, ithalatın 158 milyar 650 milyon dolar, dış ticaret açığının ise, 58 milyar 315 milyon dolar mertebesine yükseldiğini belirterek, “Yılsonu itibariyle dış ticaret açığımız 62 milyar dolar olması beklenmektedir. Yılsonu cari işlemler açığı tahmini 33 milyar dolardır” dedi.
2007 için büyüme tahminin yüzde 5, enflasyon hedefinin yüzde 4 olduğunu kaydeden Ayhan, “ Ancak gerçekleşme tahmini, yüzde 7 mertebesindedir” dedi.
Borca Batıyoruz
2007 Ekim ayı sonu itibariyle iç borcun 258 milyar YTL’ye çıktığını kaydeden Ayhan, şöyle konuştu:
“2007 Haziran sonu dış borç 226 milyar dolardır. Bunun 139 milyar doları özel sektöre aittir. AKP iktidar olduğunda, iç borç 144 milyar YTL, dış borç 130 milyar dolardı. Bunun 45 milyar doları özel sektörün borcu idi. 2007’nin ilk 6 ayında özel sektörün dış borç artışı 24 milyar dolardır” dedi.
Artan borçların bütçedeki faiz ödemelerini de artırdığını kaydeden Ayhan, “AKP hükümeti döneminde, 5 yılda, bütçeden ödenen toplam faiz, 173 milyar dolardır. Aylık faiz ödemesi 3 milyar dolar mertebesindedir. 2008 bütçesinde faiz gideri tahmini 56 milyar YTL’dir” dedi.
İşsizliğin yüzde 9, iş aramadan umudunu kesenlerle birlikte yüzde 12’ye ulaştığını kaydeden Ayhan, işsizlik oranın gençlerde yüzde 20 mertebesinde olduğunu vurguladı.
Asgarı ücretlinin 419 YTL; emeklilerde en düşük ücretin memurda 716 YTL, işçide 548 YTL, Bağ-Kur’da esnaf 428 YTL ve çiftçide ise 334 YTL olduğunu vurguladı. Ayhan, “Bu ücretlerle, bir aile geçinebilirler mi?” diye sordu.
Vergi yüklerinin son 10 yılda yüzde 20 seviyesinden yüzde 30 seviyesine yükseldiğini de hatırlatan Ayhan, “Vergiler artarken borçlarda artmıştır. 10 yıl önce 114 milyar dolar olan iç ve dış borç toplamı bugün 445 milyar dolara ulaşmıştır. Gelirden alınan vergiler azaltılırken, ÖTV ve KDV benzeri vergiler artırılarak tüketimden alınan vergilerin toplam vergi gelirleri içinde payı yüzde 70 mertebesine yükseltilmiştir. Kurumların vergisi yüzde 30’dan 20’ye düşürülmüştür. Toplanan vergilerin mühim bir kısmı, faiz ödemelerine gidince vatandaşın tüketimde ödediği vergiler de artınca gelir dengesi bozulmakta halk fakirleşmektedir” diye konuştu.
Kriz Gelirse Derinden Etkileniriz
ABD’deki konut finans sistemindeki kriz, yabancı bankaların zararı, gün gün ortaya çıkan çalkantılara dikkat çeken Cevat Ayhan, “Bunların dahi vahim hale gelmesi de beklenmektedir. Her ne kadar geçecektir diye telkinde bulunulsa da, uluslar arası kurumlar bu krizlerin daha büyük krizlere gidebileceğine işaret etmektedirler. Bunun Türkiye ile ilgisi ne? Türkiye’nin ise dış borçları ve dış ticaret açığı sonucu ise cari işlemler açığı nedeniyle kırılgan bir ekonomik yapısı var. Günü birlik idare ediyoruz. Bu dalgalanma, Türkiye’de çok daha derinden hissedilir. Büyük tahribata da sebep olabilir” diye konuştu.
Bu krize karşı korunmanın yolunun, ekonomiyi daha sağlam zemine oturtmak olduğunu vurgulayan Ayhan, “Bunun yolu ise, yatırımı, üretimi ve ihracatı artırmaktır. Katma değeri yüksek olan yatırımlara gitmektir. Türkiye’de yıllardır büyük bir ihracat gayreti var. Bu sevindirici bir durum. Bu gücün mutlaka, yerli üretimin rekabet düzeyini geliştirici şekilde desteklenmesi lazım. Uluslar arası piyasalardaki kriz alarmı, Türkiye’nin borçları ve cari açığı sebebiyle bizim için de büyük tehdittir” dedi.
Şu anda ithalat borçlarının ve döviz açıklarını arttığını vurgulayan Ayhan, “ Bu da Türkiye’yi kırılgan hale getirmektedir. Bundan kaçınmak için yapılacak şey, mutlaka üretim ve rekabet kabiliyetinin geliştirilmesidir. Bu yapılmadığı için şu anda ithalat ihracatı da artırarak devam ediyor. Önümüzdeki yılın dış ticaret açığının 70 milyar dolar olması beklenmektedir. Yerli katma değer azalıyor. Çalışanların ücreti düşüyor” diye konuştu.
AKP hükümetinin 5 yıllık iktidarında bunları görmediklerini belirten Cevat Ayhan, “Önümüzdeki dönem de göreceğinden şüpheliyiz. AKP hükümetine geçtiğimiz 5 yılda bunu anlatamadık. Giderek büyüyor. Uluslar arası piyasalardaki, lehteki durum sebebiyle dışarıdan gelen sıcak döviz ekonomin çarklarının dönmesine yardımcı oluyor. Yani biz 30 milyar dolar mertebesindeki cari açığı ve 226 milyar dolar mertebesindeki dış borçları, bu gelen sıcak dövizle dengeliyoruz. ABD’de başlayıp diğer ülkelere de yayılan bu konut kredilerindeki bir takım gelişmeler ve bu kriz, dalga dalga geldikçe Türkiye bu sıcak dövizi bulamayacaktır. Bulamayınca da sıkıntıya düşecektir. Türkiye’nin önündeki ana mesele budur” diye konuştu.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cevat Ayhan, Türkiye’nin sıcak dövizden kaynaklanan yeni bir krizle karşı karşıya bulunduğunu belirterek, “ABD’den başlayıp diğer ülkelere de dalga dalga yayılan konut kredilerindeki bir takım gelişmelere bağlı büyük kriz, Türkiye’nin sıcak dövizi bulmasını zorlaştıracaktır. Bulamayınca da sıkıntıya düşecektir. Türkiye’nin önündeki ana mesele budur” diye konuştu.
Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında ekonomik gelişmeleri değerlendiren Ayhan, Eylül ayı sonu itibariyle ihracatın 100 milyar 335 milyon dolar, ithalatın 158 milyar 650 milyon dolar, dış ticaret açığının ise, 58 milyar 315 milyon dolar mertebesine yükseldiğini belirterek, “Yılsonu itibariyle dış ticaret açığımız 62 milyar dolar olması beklenmektedir. Yılsonu cari işlemler açığı tahmini 33 milyar dolardır” dedi.
2007 için büyüme tahminin yüzde 5, enflasyon hedefinin yüzde 4 olduğunu kaydeden Ayhan, “ Ancak gerçekleşme tahmini, yüzde 7 mertebesindedir” dedi.
Borca Batıyoruz
2007 Ekim ayı sonu itibariyle iç borcun 258 milyar YTL’ye çıktığını kaydeden Ayhan, şöyle konuştu:
“2007 Haziran sonu dış borç 226 milyar dolardır. Bunun 139 milyar doları özel sektöre aittir. AKP iktidar olduğunda, iç borç 144 milyar YTL, dış borç 130 milyar dolardı. Bunun 45 milyar doları özel sektörün borcu idi. 2007’nin ilk 6 ayında özel sektörün dış borç artışı 24 milyar dolardır” dedi.
Artan borçların bütçedeki faiz ödemelerini de artırdığını kaydeden Ayhan, “AKP hükümeti döneminde, 5 yılda, bütçeden ödenen toplam faiz, 173 milyar dolardır. Aylık faiz ödemesi 3 milyar dolar mertebesindedir. 2008 bütçesinde faiz gideri tahmini 56 milyar YTL’dir” dedi.
İşsizliğin yüzde 9, iş aramadan umudunu kesenlerle birlikte yüzde 12’ye ulaştığını kaydeden Ayhan, işsizlik oranın gençlerde yüzde 20 mertebesinde olduğunu vurguladı.
Asgarı ücretlinin 419 YTL; emeklilerde en düşük ücretin memurda 716 YTL, işçide 548 YTL, Bağ-Kur’da esnaf 428 YTL ve çiftçide ise 334 YTL olduğunu vurguladı. Ayhan, “Bu ücretlerle, bir aile geçinebilirler mi?” diye sordu.
Vergi yüklerinin son 10 yılda yüzde 20 seviyesinden yüzde 30 seviyesine yükseldiğini de hatırlatan Ayhan, “Vergiler artarken borçlarda artmıştır. 10 yıl önce 114 milyar dolar olan iç ve dış borç toplamı bugün 445 milyar dolara ulaşmıştır. Gelirden alınan vergiler azaltılırken, ÖTV ve KDV benzeri vergiler artırılarak tüketimden alınan vergilerin toplam vergi gelirleri içinde payı yüzde 70 mertebesine yükseltilmiştir. Kurumların vergisi yüzde 30’dan 20’ye düşürülmüştür. Toplanan vergilerin mühim bir kısmı, faiz ödemelerine gidince vatandaşın tüketimde ödediği vergiler de artınca gelir dengesi bozulmakta halk fakirleşmektedir” diye konuştu.
Kriz Gelirse Derinden Etkileniriz
ABD’deki konut finans sistemindeki kriz, yabancı bankaların zararı, gün gün ortaya çıkan çalkantılara dikkat çeken Cevat Ayhan, “Bunların dahi vahim hale gelmesi de beklenmektedir. Her ne kadar geçecektir diye telkinde bulunulsa da, uluslar arası kurumlar bu krizlerin daha büyük krizlere gidebileceğine işaret etmektedirler. Bunun Türkiye ile ilgisi ne? Türkiye’nin ise dış borçları ve dış ticaret açığı sonucu ise cari işlemler açığı nedeniyle kırılgan bir ekonomik yapısı var. Günü birlik idare ediyoruz. Bu dalgalanma, Türkiye’de çok daha derinden hissedilir. Büyük tahribata da sebep olabilir” diye konuştu.
Bu krize karşı korunmanın yolunun, ekonomiyi daha sağlam zemine oturtmak olduğunu vurgulayan Ayhan, “Bunun yolu ise, yatırımı, üretimi ve ihracatı artırmaktır. Katma değeri yüksek olan yatırımlara gitmektir. Türkiye’de yıllardır büyük bir ihracat gayreti var. Bu sevindirici bir durum. Bu gücün mutlaka, yerli üretimin rekabet düzeyini geliştirici şekilde desteklenmesi lazım. Uluslar arası piyasalardaki kriz alarmı, Türkiye’nin borçları ve cari açığı sebebiyle bizim için de büyük tehdittir” dedi.
Şu anda ithalat borçlarının ve döviz açıklarını arttığını vurgulayan Ayhan, “ Bu da Türkiye’yi kırılgan hale getirmektedir. Bundan kaçınmak için yapılacak şey, mutlaka üretim ve rekabet kabiliyetinin geliştirilmesidir. Bu yapılmadığı için şu anda ithalat ihracatı da artırarak devam ediyor. Önümüzdeki yılın dış ticaret açığının 70 milyar dolar olması beklenmektedir. Yerli katma değer azalıyor. Çalışanların ücreti düşüyor” diye konuştu.
AKP hükümetinin 5 yıllık iktidarında bunları görmediklerini belirten Cevat Ayhan, “Önümüzdeki dönem de göreceğinden şüpheliyiz. AKP hükümetine geçtiğimiz 5 yılda bunu anlatamadık. Giderek büyüyor. Uluslar arası piyasalardaki, lehteki durum sebebiyle dışarıdan gelen sıcak döviz ekonomin çarklarının dönmesine yardımcı oluyor. Yani biz 30 milyar dolar mertebesindeki cari açığı ve 226 milyar dolar mertebesindeki dış borçları, bu gelen sıcak dövizle dengeliyoruz. ABD’de başlayıp diğer ülkelere de yayılan bu konut kredilerindeki bir takım gelişmeler ve bu kriz, dalga dalga geldikçe Türkiye bu sıcak dövizi bulamayacaktır. Bulamayınca da sıkıntıya düşecektir. Türkiye’nin önündeki ana mesele budur” diye konuştu.