tayyipleyiz
05-06-2008, 01:27
SEVDİĞİNE KAVUŞMAK
Do*ku*zun*cu asır*da, ye*ti*şen ev*li*yâ*dan,
Bi*ri da*hî “Mu*ham*med Sü*rey*mî”dir o za*man.
Birgün bi*ri ge*le*rek, bu ve*lî*nin ya*nı*na,
De*di ki: “Bir der*dim var, yar*dım et lüt*fen ba*na.”
Der*di de, bir ka*dın*la, ev*len*mek is*ti*yor*du,
Ka*dın ise ak*si*ne, bu*nu is*te*mi*yor*du.
Gös*te*rip bir oda*yı, ona o mü*bâ*rek zat,
Bu*yur*du ki: “Şu*ra*ya gir ve ka*pı*yı ka*pat.
O ka*dı*nın is*mi*ni, söy*le de*vam üze*re,
Mu*râ*dın tez za*man*da, hâ*sıl olur bu ke*re.”
O kim*se “Pe*ki” de*yip, oda*ya gir*di nâ*çar,
O ka*dı*nın is*mi*ni, söy*le*di tek*rar tek*rar.
Bir*kaç gün geç*miş*ti ki, hâ*di*se üze*rin*den,
O ka*dın birgün ge*lip, ka*pı*yı çal*dı bir*den.
De*di ki: “Ben fa*lan*ca, ka*dı*nım, be*ni din*le,
Bil ki ben, ev*len*me*ye, râ*zı ol*dum se*nin*le.”
O an*da o kim*se*ye, eriş*ti bir hi*dâ*yet,
Ka*dın*la gö*rüş*me*yip, tek*li*fi*ni et*ti ret.
Dü*şün*dü ki: “Bir ki*şi, se*ver*se bi*ri*si*ni,
Mâ*dem ki ka*vu*şu*yor, çok söy*ler*se is*mi*ni.
Öy*ley*se in*san*lar*la, uğ*raş*ma*ğa ne ge*rek,
Rab*bi*me ka*vu*şu*rum, is*mi*ni söy*le*ye*rek.”
O gün*den itibaren, o ki*şi gün*düz ge*ce,
“Al*la*hın zik*ri” ile, velî ol*du böy*le*ce.
Do*ku*zun*cu asır*da, ye*ti*şen ev*li*yâ*dan,
Bi*ri da*hî “Mu*ham*med Sü*rey*mî”dir o za*man.
Birgün bi*ri ge*le*rek, bu ve*lî*nin ya*nı*na,
De*di ki: “Bir der*dim var, yar*dım et lüt*fen ba*na.”
Der*di de, bir ka*dın*la, ev*len*mek is*ti*yor*du,
Ka*dın ise ak*si*ne, bu*nu is*te*mi*yor*du.
Gös*te*rip bir oda*yı, ona o mü*bâ*rek zat,
Bu*yur*du ki: “Şu*ra*ya gir ve ka*pı*yı ka*pat.
O ka*dı*nın is*mi*ni, söy*le de*vam üze*re,
Mu*râ*dın tez za*man*da, hâ*sıl olur bu ke*re.”
O kim*se “Pe*ki” de*yip, oda*ya gir*di nâ*çar,
O ka*dı*nın is*mi*ni, söy*le*di tek*rar tek*rar.
Bir*kaç gün geç*miş*ti ki, hâ*di*se üze*rin*den,
O ka*dın birgün ge*lip, ka*pı*yı çal*dı bir*den.
De*di ki: “Ben fa*lan*ca, ka*dı*nım, be*ni din*le,
Bil ki ben, ev*len*me*ye, râ*zı ol*dum se*nin*le.”
O an*da o kim*se*ye, eriş*ti bir hi*dâ*yet,
Ka*dın*la gö*rüş*me*yip, tek*li*fi*ni et*ti ret.
Dü*şün*dü ki: “Bir ki*şi, se*ver*se bi*ri*si*ni,
Mâ*dem ki ka*vu*şu*yor, çok söy*ler*se is*mi*ni.
Öy*ley*se in*san*lar*la, uğ*raş*ma*ğa ne ge*rek,
Rab*bi*me ka*vu*şu*rum, is*mi*ni söy*le*ye*rek.”
O gün*den itibaren, o ki*şi gün*düz ge*ce,
“Al*la*hın zik*ri” ile, velî ol*du böy*le*ce.