Orijinalini görmek için tıklayınız : Taraf gazetesin'de Allah'a hakaret
Taraf`ta Allah`a hakaret
http://www.boyuthaber.com/image/haber/Resim_1228950898.jpg
30-09-2009 16:23
Taraf gazetesinin Ermeni kökenli ateist yazarı Sevan Nişanyan bugünkü köşesinde Sansür kelimesinin etimolojisini açıklarken dini alaya aldı.. İşte Nişanyan`ın o yazısı..
Censeo (değer biçmek, takdir etmek) fiilinden censor (/kensor/) eski Roma’da hem nüfus idaresi hem ahlak zabıtası görevi yapan bir yüksek görevlinin adı. Yaptığı işin adı censura (/kensura/).
SANSÜRÜN ETİMOLOJİSİ
Latincenin Kuzey Frengistan vilayetinde konuşulan taşra lehçesinde bu kelimenin telaffuzu ikibin yılda tanınmayacak derecede değişmiş. İnce sesliye bitişen /k/ sesi önce /ts/ sonra /s/ diye söylenir olmuş. Geniz /n/sine bitişen /e/ sesi ağzın gerilerine doğru kaçıp /a/ olmuş. /U/ sesi incelip /ü/ halini almış. Kelime sonundaki –a dişil eki de önce /e/ olmuş, sonra eriyip gitmiş. Modern Fransızca sözcük halâ aslına yakın bir şekilde censure yazıldığı halde /sansür/ diye okunuyor.
Türkçeye gazetenin icadından hemen sonra sansür de gelmiştir. Kelimenin 1900 civarından daha eski örneğini bulamadım henüz, ama tahmin ederim 1865’lerde Tasvir-i Efkâr’ın hükümetle başı derde girdiğinde Babıâli’de birileri “fekat bu censure’dür azizim” diye mırıldanmıştır.
DİYORLAR Kİ MEMLEKETE ÖZGÜRLÜK GELDİ
Şimdi diyorlar ki memlekete özgürlük geldi. Doksan seneden beri tabu olan şeylerden bile artık serbestçe bahsedebilirsin. Ama bir de ne görelim? Bu sefer başka şeyler sansüre tabi olmuş. Orduya, devlete, Yüce Manitu’ya istediğini söyle serbest, ama iş İlkçağ Arap mitolojisini sorgulamaya geldi mi orada dur diyorlar.
ALLAH DİYE BİRİ VARMIŞ CANI SIKILDIKÇA KİTAP YAZARMIŞ..
Neymiş? Allah diye biri varmış, canı sıkıldıkça kitap yazarmış ama artık yazmamaya karar vermiş, pırpır kanatlı ulaklarla birtakım hazretlere mesaj iletirmiş, o hazretlere dil uzatan maazallah çarpılırmış. Bu hikâyelere istemesen inanma diyorlar, tamam, ama inanmadığını açık açık söylemen caiz değildir. Nedenmiş? Müslümanlar alınırmış!
Doğanın boşluk kabul etmemesi gibi, bu toprakların havası mıdır, suyu mudur, özgürlük kabul etmiyor herhalde.
Kaynak: boyuthaber
BlueMoon
10-01-2009, 07:52
bir de bu gazeteden için dindar gazete diyenler vardı. şimdi ne cevap verecekler acaba ?
Asi_isyankar
10-01-2009, 11:07
Kınıyorum.
Zaten o yazarı gözüm hiç tutmamıştı.
Karısı kafasına pis bir şeyler dökmüştü.
mücahid55
10-01-2009, 11:14
http://www.velfecr.com/resim.php?resim=resim/yazar/sirin.jpg&en=100&boy=130 (http://www.velfecr.com/resim.php?resim=resim/yazar/sirin.jpg&en=100&boy=130)
Nureddin ŞİRİN
Taraf gazetesi yazarlarından Servan Nişanyan adlı bir küstah, 21 Eylül tarihinde Taraf’ta yayınlanan “Sansür” başlıklı yazısında hiçbir müslümanın asla sessiz ve tepkisiz kalamayacağı ifadelere yer vererek, Selman Rüştü geleneğinin ülkemizdeki iğrenç bir örnekliğini göstermiş oldu.
Yazısında sansür konusunu eleştiri yaparken “…Ama bir de ne görelim? Bu sefer başka şeyler sansüre tabi olmuş. Orduya, devlete, Yüce Manitu’ya istediğini söyle serbest, ama iş İlkçağ Arap mitolojisini sorgulamaya geldi mi orada dur diyorlar. Neymiş? Allah diye biri varmış, canı sıkıldıkça kitap yazarmış ama artık yazmamaya karar vermiş, pırpır kanatlı ulaklarla birtakım hazretlere mesaj iletirmiş, o hazretlere dil uzatan maazallah çarpılırmış. Bu hikâyelere istemesen inanma diyorlar, tamam, ama inanmadığını açık açık söylemen caiz değildir. Nedenmiş? Müslümanlar alınırmış! Doğanın boşluk kabul etmemesi gibi, bu toprakların havası mıdır, suyu mudur, özgürlük kabul etmiyor herhalde” ifadelerine yer veriyor.
Bu yazar kılıklı küstah hızını alamamış ki bir gün sonrasında “Feriştah” başlıklı bir başka edepsizce yazıyı kaleme alarak, nasıl bir "zındık" olduğunu densizce sergileme pervasızlığını göstermiştir.
Türkiye’deki “Ergenekon” ve “kirli oligarşi”ye karşı yayınlarıyla özgür vicdanların takdirini toplayan Taraf gazetesi ne yazık ki Servan Nişanyan gibi arsız, edepsiz, küstah ve Selman Rüştü taslaklarının yazılarına yer vererek, olumlu imajının kirlenmesine yol açmıştır.
Servan Nişanyan!
Senin gibi aşağılık mahluklara aslında söyleyecek sözümüz yok; o pis suratına tükürsek de, Merhum Mehmed Akif’in deyimiyle, tükürüğümüze acırız...
Ama şunu bilesin ki, işlediğin cürüm geçiştirilecek, unutulacak, affedilecek bir cürüm değildir;
O yazdıklarınla, Hz. Adem’den Ruz-i Mahşer’e kadar bütün müminlerin mukaddesatına alçakça dil uzattın. Hali hazırda bir buçuk milyarı aşkın Müslümanın akidesine haince saldırdın, uğruna feda olduğumuz inançlarımızı tahkir ve tezyife kalkıştın.
Senin gibi birileri için savunma gereği duyacağın bir kutsal olmayabilir, ama bilmelisin ki bizim kutsallarımız senin gibi elinde sahipsiz bırakılacak değersiz, Müslümanlar da mukaddesatını terk edecek kadar şerefsiz değildir…
Bizler Kur’an’ı Kerim’i her okuduğumuzda senin gibilerinin nasıl tanımlandığını görmekteyiz; zira ilk değilsin, sadece şeytanın dostlarından birisisin ve Ebu Leheb gibi “kahrolasıca” bir varlıksın…
Umarız Türkiye’deki Ermeni Cemaati senin gibi aşağılık bir mahluktan beri olduğunu açıklar; aksi takdirde bu küstahlığın Ermenilerin Müslümanlara karşı gizli ve şeytanca kinlerinin bir dışa vurumu olduğu kanaati zihinlerde oluşmaya başlayacaktır…
Yazında “Nedenmiş, Müslümanlar alınırmış!” diyerek Müslümanların alınmasından perva etmediğini göstermeye çalıştın.
Kendince Müslümanlara meydan okuduğunu mu sanıyorsun?
O zaman buyur meydana gel..!
Müslümanlardan hemen şimdi özür dile..!
Hemen şimdi…!
Bekliyoruz...!
Gavur her yerde gavurdur, gavurluğunu yapar.
ishakyilmaz
10-01-2009, 13:17
Anlamadığım nokta,onca başarılı habere imza atıp, ülke gündemini sarsacak haberler yapıp gönüllere taht kurduktan sonra,böyle gereksiz zevatların saçma saman düşünceleri ile kendini karalamaya çalışmanın mantalitesini bir türlü anlamış değilim!Burada iki husus ön plana çıkıyor,ya bu yayın organı görüş ve düşüncelerinde samimi ve dürüst değildir,tribünlere oynamaya çalışmaktadır!!!Ya da bu gerizekalı yazar müsvetlisine göz yummaktadır!!!Fakat bu tür ikilemelerin sadece yok olunmaya yaradığınıda bilmelerini isterim...
ishakyilmaz
10-01-2009, 13:21
http://www.ensonhaber.com/images/news/195228.jpg (http://www.ensonhaber.com/gundem/232038/dini-alaya-alan-sevan-nisanyani-kizdiran-soru.html)
SAÇMALAYARAK GÜNDEME GELMEYE ÇALIŞAN ÇAKMA YAZAR!!!
Supraliminal
10-01-2009, 13:35
Görüşlere-inançlara saygımız vardır.Dayatma yapamayız gel imanlı ol diye veya müslümanlara saygı duy diye.Fakat Taraf gazetesine olan sempatimiz doğru-gerçekçi-tarafsız haberler yaptığındandı.
Gelip bu yazara ve yazısına göz yummak bizim sempatimizi bitirdi.
Ayıp etmişler.
Ben işçiye değil, iş verene bakarım. Daha önce yaptığım bir yorumu buraya aktarmak istiyorum;
"Ülkemiz tüm sorunlarına rağmen inancına sadık bir ülkedir. Böyle bir ülkede zaten yazının diliyle atenin ateist olmasına imkan yoktur.
Belki de bu yüzden Ahmet Altan gibi isimler bir yandan inançsızım derken diğer yandan din üzerine bolca yazılar yazabiliyor. Tabi biri çıkıp "yahu sen Allah'ın varlığına inanmıyorsun ki" dediği an cevap hazırdır; din adamları baskıcı. Dinle korkutuldum. Çocukken inançlıyken, vazgeçtim."
....
Ate, ateist olmadı belki. Ama ate, sonunda ateliğini yaptı. Sonuç? Eyvah! Kral çıplak..
EpiVaTeS
10-01-2009, 13:44
"Rahman en büyük intikam alıcıdır"
Yazık ona acıdım şimdi büyük hesap verilince ne yapcak acaba.. Şimdi gaza gelip konusuyo ama Rabbim herşeyi görüyor..
hipermuhafazakar
10-01-2009, 15:17
Taraf Gazetesi Türkiyenin en hayati meselelerinde bomba ifşaatlar yapmıştır bu inkar edilemez. Ancak bu gazete dinden uzak insanların elinde olduğu şu manşetle ortaya net çıkmıştır. Sadece yazarları değil daha üst düzey yöneticileride ateistler anlaşılan arkadaşlar;
http://img42.imageshack.us/img42/6520/ateistszc.jpg (http://img42.imageshack.us/i/ateistszc.jpg/)
Supraliminal
10-01-2009, 15:22
Ahmet Altan hakkında ateist deniliyordu.Demekki doğruymuş yahu.
BlueMoon
10-01-2009, 15:29
bjektif;673451']Ahmet Altan hakkında ateist deniliyordu.Demekki doğruymuş yahu.
sadece denmekle kalmıyor kendisi de söylüyordu öyle olduğunu....
Supraliminal
10-01-2009, 15:33
sadece denmekle kalmıyor kendisi de söylüyordu öyle olduğunu....
Ama yazılarında öyle yazmıyordu ramazan ayında mesela :hmm:şaşkın:.
BlueMoon
10-01-2009, 15:37
bjektif;673456']Ama yazılarında öyle yazmıyordu ramazan ayında mesela :hmm:şaşkın:.
e canım o da taktik gereği imaj meselesi anlarsın ya...
Saltuk Buğra Han
10-01-2009, 15:41
İşleri sadece türbünlere oynamak
Viski parası çıkarmak,
Sabah kalemi ile kağıt üzerinde milletin duygularını kaşırken,akşam içki kokan nefesi ile uyuyup uyanıp aynı kalemle sırtını kaşımak,
Türkiye Cumhuriyetine hakaret,
Atatürk'e hakaret,
Milli duygulara hakaret,Şimdi de dini duygulara hakaret.
Hadi hayırlısı bakalım.Sen dinsizsin ama bu milletin büyük çoğunluğu başta Müslüman olmak üzere dine ve Allah'a inanıyor.
Allah'a gerçek manada inananlar ölüme giderken Azrail'le dans ederek ve gülerek gider.
Bakalım bir gün ecel kapıya dayanır da Azrail karşına çıkıp bu dansı bana lütfedermisin dediğinde sen ne yapacaksın doğrusu çok merak ediyorum.
http://img42.imageshack.us/img42/6520/ateistszc.jpg (http://img42.imageshack.us/i/ateistszc.jpg/)
Vallahi şu resme bakınca aklıma misyonerlerin dağıttığı kağıt parçaları geldi.
EpiVaTeS
10-01-2009, 16:06
taraf okuyanlara para verenlere duyurulur !!!
Fasl-ı Gül
10-01-2009, 16:29
Ben taraf gazetesini takip ediyorum ve okuduğum belli başlı yazarlar var o gazete'de..
Ahmet Altan, mesela, doğruları yazdığı zamanlar çoktur. Doğrulardan doğruca bahsettiği zaman okurum ve alıntılarım.. Kimin söyllediğine değil, ne söylediğine bakarım.. Şahsını değil düşüncelerini eleştiririm..
Cihan Aktaş mesela.. Yazılarını takip ederim.. Ve konuyla ilgili kaleme aldığı şu satırları aktarmak istiyorum:
"“Sansür” başlıklı yazı, hele bir de bayram günlerinde yayınlandığı hesaba katılırsa, yaşadığı toplumun hassasiyetleri konusunda bir aydından beklenilebilecek asgari bir saygıdan yoksundu. Ateist olarak dinî konuları elbet tartışırsınız, hatta dinî konular bazen dindar bir kişilikten daha çok ateist bir kişiliğin zihnini meşgul edebilir. Fakat, sizi bir muhatap olarak görmeyi mümkün kılan, ayrıca kendi bakış açınızla dahi karşınızdaki insanların iyiliğini ve mutluluğunu temenni ettiğinizi gösteren bir diliniz olmalı ki sesinize ses verilsin. Özgürlük en kolay anlaşılma biçimiyle diline geleni dışavurmayı gerektirir. İnanan insanların duyguları rencide edilmeden de var edilebilir, hassasiyeti yüksek bir değerdir özgürlük.
Neticede ideolojiler ve ütopyalar gibi dinler de eleştirilebilir, uygulamada gösterdikleri problemlerle birlikte. Ateistlere hayatın anlamı konusunda tevhidi bir dinin getirdiğine benzer bir açıklama getirme başarısını kazandırmıyor yine de bu imkân... Binlerce yıldan bu yana dünyayı dolaşan ve insanların anlam dünyasında yer tutan simgelerin ve hikâyelerin vahiyle ilişkili olmadığını da iddia edemez hiç bir etnolog.
Kısmen mitolojilere ait figür ve semboller, kavram ve olgularla bütünleşirken hayatın içinde olma özellikleriyle mitoloji-dışı bir hayatiyet kazandırılarak yeniden üretilirler. Bu semboller veya anlatılar Arap coğrafyasıyla da sınırlı değildir üstelik, Hıristiyan-Yahudi kültürü tarafından biçimlenmiş bütün Batı medeniyetini kuşatmıştır.
Nişanyan’ın yaptığı ne “köhne” bulduğu bir yapıyı sökme işlemi, ne de bir eleştiri. Aynılık duraganlığı getirir. Farklı ses, kendinizde olanı yeniden ve tazelenerek anlamaya zorlar sizi. Şu var ki, Nişanyan’ın değinmeleri veya inançların, ayinlerin kökenine doğru gerçekleştirdiği kazıma işlemlerinin üslubu, karşıtını ya da okurunu geliştirmeye, birlikte gelişmeye çağırma niyetinden fersah fersah uzak.
Şu da var ki Taraf gazetesi dil ve üslubu konusunda okuyucularında yüksek bir beklenti oluşturmuş bir gazete. Nişanyan’ın Tevhidi dinlerin bağlılarını alaycı bir dille saçma sapan masallara inanan, bu masalların ögelerini de kutsallaştıran cahil kitleler olarak resmeden anlatımı, bu gazetenin okuyucusunun aşina olduğu dil ve üslubun çok uzağında.
Nişanyan’ın yazılarında kendini gösteren aşağılayıcı ve küçümseyici, yüreği ve kişisel hikâyeleri hiç hesaba katmayan pozitivist ses o denli işlemiş ki Türkiye’nin aydın varlığının benliğine, en hassas söyleşme zeminlerinde bile kendini hatırlatıyor.
Dindar münevverler “ortaçağ” denilen dönemlerde bile farklı seslere tahammüllü olduğu ölçüde, ateistlerle verimli bir tartışmayı paylaşmayı bilmişlerdir. Bu tartışmaların bazen camilerde sürdürüldüğünü de kaydeder tarih.
Yazarken ya da söyleşirken nezih bir dil tutturamıyorsak eğer, ne kadar çok şey biliyor olursak olalım, tahammülü mümkün kılan bir kültürün yükselmesine katkıda bulunacak bir olgunluk ve duyarlılıktan yoksunuz demektir. "
Nişanyanın adaba, dine, imana, ahlaka aykırı sözleri kesinlikle kabul edilemez. Hakikate karşı kör olanların yazdıklarını da bunu dikkate alarak okuruz, ve zehirli kelimelerinden düşmandan kaçar gibi kaçarız.
Taraf "özgür" düşünce izlenimi uyandırıyordu izleyicisinde. Ama "değerlere" hakaret özgürlük anlamına gelmez, ki, Nişanyan kendi sığ bakış açısıyla dünyayı okumaya çalışırken düşünseydi, kendi düşüncelerinin hakikatin eşiti olmadığını, onun göremediğini başka sinelerin görebildiğini.. Göz, ancak önünü görebiliyor, o da sınırlı olarak.. Fakat dünya tek yönden ibaret değil!!
Taraf, keşke sınırlarını korusaydı, özgürlüğün sınırsızlık olmadığını yineleyerek..
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.