Değerli arkadaşlar az önce kanaltürkte taraf gazetesinin iddaa ettiği balyoz darbe planının tam metinli ses cd sini yayınladılar. İzleyenleriniz var mı bilmiyorum fakat anlaşılan o ki gazeteye kırpılarak metinler konulmuş ve bir savaş halinde istanbulu iç anadoluyu güneydoğu anadoluyu ve ankarayı nasıl koruyacaklarını tartışıyor komutanlar.yani bir tatbikat cdsi gibi ve iç isyanda çıkar ise nasıl iç isyana ve dış cephelere cevap vereceklerini tartışıyorlar. tamamen objektif olarak dinledim bana böyle geldi yani dedikleri gibi bir darbe ve müslümanlığa karşı bir saldırı gibi gelmedi.aklıma bir komplo teorisi geldi. eğer gerçekten bu bir savaş planıysa ve taraf kırparak böyle bir iddaa ortaya atıyorsa bu kime zarar verir. dinleyenler varsa lütfen beni aydınlatsın ben böyle algıladım.tarafın esas amacı cuntacılara değilde akpartiye mi zarar vermek. sadece şüpelendim.
Teşekkürler hepinize. Rica ederim çok merak ettim.

şimdi sesi ona ait olduğu iddaa edilen generalde bağlandı sesinin alakası yok. taraf gazetesi yazarı biraz kızardı. noluyor???

Hangi dış tehlike bu ülkede ezanı türkçe yapıpta ne elde edecek?
Hadi onu geçtim bizde hangi ahmak kafalı bunu niye yapsın.

yok arkadaşım türkçe olacak diye birşey yok yünanistanla savaşa girilirse diyorlarmış. camilere bombada yok cd de. hemde askerler hükümet kuracakmış diye yazacakmış yarın taraf Akparti hükümetinden bakanlarda varmış içinde yani savaş halinde mecliste kimlerden yardım alınacağıymış aslında. bu sefer gerçek değilse bence akparti zarar görür. o yüzden sordum. cemil çiçekte bağlandı programa akıllıca çekimser davrandı. helal olsun yargı karar verir dedi. hükümetin başbakanı güyya tobb başkanı rıfat hisarcıklıoğluymuş.

Hepsi hikaye canım. Ne münasabet ordumuz laikliği veya rejimi korumak maksadıynan darbe düşünecekmiş de, darbeye zemin hazırlamak için memlekette kanlı kaos planları uygulayacakmış da, gazetecileri ve herkesimden "irticacı" insanımızı fişleyecekmiş de, TBMM'nin görev yapabilmesini engelleyecekmiş de, hükümeti ortadan kaldırıp ülkenin yöneytimine el koyacakmış da... Muz cumhuriyetinde mi yaşıyoruz, Türk ordusu bunları yapacakmış ha... Ordumuz ve darbe nasıl bu ik lafı biraraya getirirsiniz, siz yüzyıldır hangi ülkede yaşıyorsunuz...

Sahi 12 Eylül darbesinden sonra -bizim çocuklar başardı- diyen Amerikalıydı değil mi... Bakın onu da bile ordumuz yapmamış ki zaten..

"Buradaki bir başarı sadece İstanbul'la sınırlı kalmayacak, hareketin başarısına bağlı olarak İç Anadolu ve Türkiye'nin genelinde bazı bölgelerde bu olaylar tırmanma gösterir, onun için buradaki hareketin süratle bastırılması birinci prensiptir"

"İstanbul'un üzerine çökerim. Belediye başkanıymış, savcıymış, hakimmiş, kaymakammış bu olaya olumsuz bakan insanları ve gerekirse belediye başkanlıklarında komutanlıkları görevlendirmek şeklinde ve ağır bir baskı..."

"Bir yerde halkı karşımıza almak meselesi ayrı, bunlar kararını vermişler bu ülkeyi bölecekler, başka bir rejime taşıyacaklar. Böyle kararlı olan bir halka da acımasızca hareket etmek bizim görevimizdir. Onun için bütün unsurları buraya getirmek..."

Yetişin ehli vatan ülke işgal altında ama durun ordumuz bizi kurtaracak

Yarın Taraf alın, çok şey yazacak...

"Buradaki bir başarı sadece İstanbul'la sınırlı kalmayacak, hareketin başarısına bağlı olarak İç Anadolu ve Türkiye'nin genelinde bazı bölgelerde bu olaylar tırmanma gösterir, onun için buradaki hareketin süratle bastırılması birinci prensiptir"

"İstanbul'un üzerine çökerim. Belediye başkanıymış, savcıymış, hakimmiş, kaymakammış bu olaya olumsuz bakan insanları ve gerekirse belediye başkanlıklarında komutanlıkları görevlendirmek şeklinde ve ağır bir baskı..."

"Bir yerde halkı karşımıza almak meselesi ayrı, bunlar kararını vermişler bu ülkeyi bölecekler, başka bir rejime taşıyacaklar. Böyle kararlı olan bir halka da acımasızca hareket etmek bizim görevimizdir. Onun için bütün unsurları buraya getirmek..."

Yetişin ehli vatan ülke işgal altında ama durun ordumuz bizi kurtaracak

e işte istanbul iç anadolu korumaymış. zaten yünanlılar istanbul ve iç anadoluyu bir gecede işgal edecekmiş güyya.

bu savcı hakim belediye başkanı konusunu bende çözemedim ama sıkı yönetim savaş halinde eğer direnişe karşı devlet görevlisi olursa ordunun değiştirme yetkisi varmış. bence böyle bir kanun var ise değişmeli.

bu başka rejim olayından şüpheliyim işte eğer savaş sonrası düzen sağlanıp içerde cumhuriyet rejimine karşı çıkanlara müdahale hakkı varmış ordunun.

peki sorum şu bu tarafın iddaa ettiği ordunun kuracağı hükümette bazı önemli bakanlıklarda akpartili bakanlarda varmış. bu bakanlar hain mi?(haddim olmayarak) onlarda mı cuntacı????
belliki konuyu takip eden birisin. bu beni en çok düşündüren konu bu konuda aydınlatabilir misin beni.

Cunta(ÇETE) kurup Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını asmaları da mı bir senaryo idi??
Yani geçmişte yaptıklarına bakınca bunların insanın tüyleri diken diken oluyor
Daha geçen yıllarda şemdinlide subaylara şehri bombalattılar
Yetmedi askeri mahkeme kol kanat gerdi katilleri salı verdi
Bunlar yaşanmışken bu planlar normal hatta az bile
TSK nın açıklamasına bakın yeniden nette
Reddetmemiş muğlak geçiştirici bir cevap

Cunta(ÇETE) kurup Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını asmaları da mı bir senaryo idi??
Yani geçmişte yaptıklarına bakınca bunların insanın tüyleri diken diken oluyor
Daha geçen yıllarda şemdinlide subaylara şehri bombalattılar
Yetmedi askeri mahkeme kol kanat gerdi katilleri salı verdi
Bunlar yaşanmışken bu planlar normal hatta az bile
TSK nın açıklamasına bakın yeniden nette
Reddetmemiş muğlak geçiştirici bir cevap

Evet bende açıklamayı okudum ama bugün brifing verecekmiş merakla bekliyorum açıklama ön açıklamaymış sitedeki. Ben derimki burnuma pis kokular geliyor.

Hala bu Akparti deki bakan ve bazı akpartili kişiler ordu hükümetinde varmış o konuyu bir idrak edemedim ben işte. Taraf hatayı aha burda yaptı bence.

Burda anlaşılmayacak birşey yok. Köksal Toptan, AK Partilidir ama devletçi zihniyette eski merkez partilerin düşüncesinde biridir. AK Partililik adına yaptığı hiçbir şey de yoktur. Devlette nüfuzu var, bürokrasiyi tanıyor, vitrin mankenliği yapıyor o kadar.

Darbeden sonra böyle birini kendi hükümetlerinde düşünmeleri anormal değil.

Arkadaşlar bunu tartışmak bizim boyumuzu aşar ama TAMER KORKMAZ'ı aşmaz!!!
Onu dinleyelim, Türkiyenin yaşayan Uğur Mumcusudur.. Hatta Mumcu'yu 20'ye katlar, bakın ne yazmış bugün;
EMASYA Balyozu!

Şimdi de "Balyoz" isimli tüyler ürpertici, korkunç bir darbe planı gün ışığına çıktı… 2002'nin Aralık ayında dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan'ın öncülüğünde hazırlanan ve 2003'te yapılması planlanan darbe girişiminin fevkalade sarsıcı bir içeriği var.
Darbe öncesi kaos ortamı oluşturmak amacını güden dört eylem planı ile bizzat darbenin nasıl organize edileceğini öngören harekat planı ayrıntılı bir biçimde Taraf'ta yayınlandı.
Balyoz adlı darbe planının, 2003-2004 sezonundaki muhtıra girişimlerinin öncülü, başlangıç aşaması olduğu anlaşılıyor.
*
Emekli Org. Çetin Doğan'ın ekranlarda Balyoz adlı bir planın olmadığını söylemesi ya da deşifre edilen darbe planını "Harp Oyunları kapsamındaydı" diyerek inkar etmesi, söz konusu dönemde darbe hazırlıklarının yapıldığı gerçeğini değiştirmiyor.
Deşifre edilen hazırlık planlarını okuduğunuzda, "Harp Oyunları"nın darbe hazırlıklarının kamuflajı olduğunu görüyorsunuz.
Doğan'ın iddia ettiği gibi her şey harp oyunundan ibaretse…
Mesela…
Balyoz Planı'ndaki "Vazife" bölümünde yer alan çok bariz "darbe görevlendirmesi" ne iştir?
"Derhal AKP hükümeti iktidardan uzaklaştırılarak ve mevcut irticai yapılanmayı şiddetle bertaraf ederek, belirlenen kadroları iktidara getirerek, laik devlet otoritesi, varlığı yeniden tesis edilecektir" cümlesinin ne anlama geldiği gayet açıktır.
O yüzden "Bunlar harp oyunuydu, asla darbe planı değildi" savunması hikayeden ibarettir…
Aklı başında hiç kimse yemez bu numaraları…
*
Emekli Orgeneral Çetin Doğan, 28 Şubat sürecine damgasını vurmuş olan Batı Çalışma Grubu'nun başındaki isimdi.
Doğan, EMASYA Protokolü'nde de imzası bulunan bir komutandı.
"Toplumsal bir hareket halinde kendiliğinden devreye giren askeri birlik" olarak 1997'de yani 28 Şubat döneminde kurulmuştu, EMASYA…
Bakınız, Balyoz Planı'nın odağında EMASYA var!


5-7 Mart 2003 tarihinde "yıllık strateji toplantısı gibi" planlanan…
İstanbul Selimiye Kışlası'nda 1. Ordu'ya bağlı tüm komutanlıkların katıldığı toplantının…
Asıl gündemini 2002 Aralık ayında hazırlanan Balyoz Harekat Eylem Planı oluşturmuş!
Oradaki açılış konuşmasında Doğan, EMASYA'ya vurgu yapıyor…
Kapanışta ise yapacakları güvenlik harekatının "klasik EMASYA harekatı olmayacağı" hususunun toplantıdaki takdimlerde ortaya konduğunu itina ile hatırlatıyor!
"Klasik olmayan EMASYA harekatı" nedir?
Darbe girişimi demektir!
Cuntacıların, EMASYA birliklerini darbe girişiminin altyapısı olarak tasarladıkları anlaşılıyor.
*
O toplantıda söz alan komutanlardan birisi de dönemin 1. Kolordu Komutanı Ergin Saygun…
Saygun, "Komutanım müsaadenizle şu vurguyu yapmak istiyorum, bu bir EMASYA da değildir, devletin bekası ile ilgili rejimin devamıyla ilgili bir şeydir!" diyerek aslında "bütün olayı" anlatmış oluyor!
Org. Saygun'un ismi bir süre önce haftalarca tartıştığımız "İhbar Mektubu" hadisesinde "TSK'da önde gelen iki cuntacı generalden biri olarak" yer almıştı!
(Diğer general Org. Hasan Iğsız'dı.)
*
Saygun aynı zamanda, -Genelkurmay İkinci Başkanı olduğu dönemde- Kasım 2006'da Washington'da
Zeyno Baran'la görüşen komutandı.
Baran, Newsweek'te 2006 Aralık ayının başında "darbe-toto" oynamıştı…
(Şu tesadüfe bakınız ki, 27 Nisan sanal muhtırası da "emir komuta zinciri dışında" yayınlanmıştı!)
Zeyno Baran, 2007'nin Haziran ayında Türkiye'ye yönelik karanlık senaryoların masaya yatırıldığı Hudson Enstitüsü toplantılarının önde gelen ismiydi.
(Hudson senaryoları, Balyoz eylem planındaki gibi korkunç bir içeriğe sahipti!)
Balyoz darbe planında adı geçen komutanlar arasında yer alan emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri de Hudson Enstitüsü'ndeki o ilginç toplantı ile gündeme gelmişti.
Tanyeri, eski SAREM -Genelkurmay Stratejik Araştırma ve Etüt Merkezi- Başkanı idi.
*
Bütün bunların üstüne, daha önce birkaç kez dikkat çektiğimiz bir "tuhaf manşeti" yeniden hatırlatmak isterim:
Hürriyet, 17 Ocak 2007'de taşrada "Aman Sincan Sanmayın" manşetiyle çıkmış, şehir baskılarında başlığını "Genelkurmay Hassasiyeti" diye değiştirmişti!
O manşeti oluşturan haber, son derece manidardı:
EMASYA protokolü çerçevesinde, gösteri ve mitinglerin önemli adresi olan Çağlayan Meydanı'nda yapılması planlanan bir tatbikattan bahsediliyordu, orada!
"Çağlayan Meydanı'ndan tanklar geçerse sakın ha endişelenmeyin" demeye çalışıyordu, Hürriyet!
"Aman Sincan Sanmayın" derken aslında özellikle 28 Şubat dönemindeki Sincan tanklarını işaretliyorlardı!
Oysa…
Çağlayan Meydanı'ndan tanklar geçerse bunun adı "darbe"dir, yahu!
Bir başka deyişle "Klasik EMASYA!" değildir:
Yani? EMASYA kılıfı altında resmen darbedir!
O manşetten, Hürriyet'in o dönemde "darbe olma ihtimali"ni pek sevdiği anlaşılıyordu.
Neticede, cuntacıların arzu ettiği darbe olmamıştı!
*
Peki, Hürriyet'in o manşetinden (17 Ocak) sadece iki gün sonra hangi olay yaşanmıştı?
Türkiye, 19 Ocak'ta (2007) Hrant Dink Suikastı ile sarsılmıştı!
"Tesadüf"e bakar mısınız?!


http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/Default.aspx?t=22.01.2010&y=TamerKorkmaz

Arkadaşlar bunu tartışmak bizim boyumuzu aşar ama TAMER KORKMAZ'ı aşmaz!!!
Onu dinleyelim, Türkiyenin yaşayan Uğur Mumcusudur.. Hatta Mumcu'yu 20'ye katlar, bakın ne yazmış bugün;
EMASYA Balyozu!

Şimdi de "Balyoz" isimli tüyler ürpertici, korkunç bir darbe planı gün ışığına çıktı… 2002'nin Aralık ayında dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan'ın öncülüğünde hazırlanan ve 2003'te yapılması planlanan darbe girişiminin fevkalade sarsıcı bir içeriği var.
Darbe öncesi kaos ortamı oluşturmak amacını güden dört eylem planı ile bizzat darbenin nasıl organize edileceğini öngören harekat planı ayrıntılı bir biçimde Taraf'ta yayınlandı.
Balyoz adlı darbe planının, 2003-2004 sezonundaki muhtıra girişimlerinin öncülü, başlangıç aşaması olduğu anlaşılıyor.
*
Emekli Org. Çetin Doğan'ın ekranlarda Balyoz adlı bir planın olmadığını söylemesi ya da deşifre edilen darbe planını "Harp Oyunları kapsamındaydı" diyerek inkar etmesi, söz konusu dönemde darbe hazırlıklarının yapıldığı gerçeğini değiştirmiyor.
Deşifre edilen hazırlık planlarını okuduğunuzda, "Harp Oyunları"nın darbe hazırlıklarının kamuflajı olduğunu görüyorsunuz.
Doğan'ın iddia ettiği gibi her şey harp oyunundan ibaretse…
Mesela…
Balyoz Planı'ndaki "Vazife" bölümünde yer alan çok bariz "darbe görevlendirmesi" ne iştir?
"Derhal AKP hükümeti iktidardan uzaklaştırılarak ve mevcut irticai yapılanmayı şiddetle bertaraf ederek, belirlenen kadroları iktidara getirerek, laik devlet otoritesi, varlığı yeniden tesis edilecektir" cümlesinin ne anlama geldiği gayet açıktır.
O yüzden "Bunlar harp oyunuydu, asla darbe planı değildi" savunması hikayeden ibarettir…
Aklı başında hiç kimse yemez bu numaraları…
*
Emekli Orgeneral Çetin Doğan, 28 Şubat sürecine damgasını vurmuş olan Batı Çalışma Grubu'nun başındaki isimdi.
Doğan, EMASYA Protokolü'nde de imzası bulunan bir komutandı.
"Toplumsal bir hareket halinde kendiliğinden devreye giren askeri birlik" olarak 1997'de yani 28 Şubat döneminde kurulmuştu, EMASYA…
Bakınız, Balyoz Planı'nın odağında EMASYA var!


5-7 Mart 2003 tarihinde "yıllık strateji toplantısı gibi" planlanan…
İstanbul Selimiye Kışlası'nda 1. Ordu'ya bağlı tüm komutanlıkların katıldığı toplantının…
Asıl gündemini 2002 Aralık ayında hazırlanan Balyoz Harekat Eylem Planı oluşturmuş!
Oradaki açılış konuşmasında Doğan, EMASYA'ya vurgu yapıyor…
Kapanışta ise yapacakları güvenlik harekatının "klasik EMASYA harekatı olmayacağı" hususunun toplantıdaki takdimlerde ortaya konduğunu itina ile hatırlatıyor!
"Klasik olmayan EMASYA harekatı" nedir?
Darbe girişimi demektir!
Cuntacıların, EMASYA birliklerini darbe girişiminin altyapısı olarak tasarladıkları anlaşılıyor.
*
O toplantıda söz alan komutanlardan birisi de dönemin 1. Kolordu Komutanı Ergin Saygun…
Saygun, "Komutanım müsaadenizle şu vurguyu yapmak istiyorum, bu bir EMASYA da değildir, devletin bekası ile ilgili rejimin devamıyla ilgili bir şeydir!" diyerek aslında "bütün olayı" anlatmış oluyor!
Org. Saygun'un ismi bir süre önce haftalarca tartıştığımız "İhbar Mektubu" hadisesinde "TSK'da önde gelen iki cuntacı generalden biri olarak" yer almıştı!
(Diğer general Org. Hasan Iğsız'dı.)
*
Saygun aynı zamanda, -Genelkurmay İkinci Başkanı olduğu dönemde- Kasım 2006'da Washington'da
Zeyno Baran'la görüşen komutandı.
Baran, Newsweek'te 2006 Aralık ayının başında "darbe-toto" oynamıştı…
(Şu tesadüfe bakınız ki, 27 Nisan sanal muhtırası da "emir komuta zinciri dışında" yayınlanmıştı!)
Zeyno Baran, 2007'nin Haziran ayında Türkiye'ye yönelik karanlık senaryoların masaya yatırıldığı Hudson Enstitüsü toplantılarının önde gelen ismiydi.
(Hudson senaryoları, Balyoz eylem planındaki gibi korkunç bir içeriğe sahipti!)
Balyoz darbe planında adı geçen komutanlar arasında yer alan emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri de Hudson Enstitüsü'ndeki o ilginç toplantı ile gündeme gelmişti.
Tanyeri, eski SAREM -Genelkurmay Stratejik Araştırma ve Etüt Merkezi- Başkanı idi.
*
Bütün bunların üstüne, daha önce birkaç kez dikkat çektiğimiz bir "tuhaf manşeti" yeniden hatırlatmak isterim:
Hürriyet, 17 Ocak 2007'de taşrada "Aman Sincan Sanmayın" manşetiyle çıkmış, şehir baskılarında başlığını "Genelkurmay Hassasiyeti" diye değiştirmişti!
O manşeti oluşturan haber, son derece manidardı:
EMASYA protokolü çerçevesinde, gösteri ve mitinglerin önemli adresi olan Çağlayan Meydanı'nda yapılması planlanan bir tatbikattan bahsediliyordu, orada!
"Çağlayan Meydanı'ndan tanklar geçerse sakın ha endişelenmeyin" demeye çalışıyordu, Hürriyet!
"Aman Sincan Sanmayın" derken aslında özellikle 28 Şubat dönemindeki Sincan tanklarını işaretliyorlardı!
Oysa…
Çağlayan Meydanı'ndan tanklar geçerse bunun adı "darbe"dir, yahu!
Bir başka deyişle "Klasik EMASYA!" değildir:
Yani? EMASYA kılıfı altında resmen darbedir!
O manşetten, Hürriyet'in o dönemde "darbe olma ihtimali"ni pek sevdiği anlaşılıyordu.
Neticede, cuntacıların arzu ettiği darbe olmamıştı!
*
Peki, Hürriyet'in o manşetinden (17 Ocak) sadece iki gün sonra hangi olay yaşanmıştı?
Türkiye, 19 Ocak'ta (2007) Hrant Dink Suikastı ile sarsılmıştı!
"Tesadüf"e bakar mısınız?!


http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/Default.aspx?t=22.01.2010&y=TamerKorkmaz

Teşekkürler merak ettiğim birçok konuya özet olmuş.

Tamer Korkmaz bu ülkeyi en iyi okuyabilen gazetecilerdendir. Dikkatle takip edilecekler diye bir liste yapsak, yeri en üstlerdir.