Orijinalini görmek için tıklayınız : Tarık Tufan'dan...
Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan Rabbin adıyla başlayan adamlarız Anna.
Büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan.
Sanayi devriminde bile, karanlık, rutubetli, çok bağırışlı, çok nefessiz, çok sabahsız, çok aşksız, çok çiçeksiz, çok neşesiz, çok kitapsız bir fabrikada hayatta kaldık sırf bu yüzden.
Piyasaların hınçla dolu iniş çıkışlarına kalbimiz dayanıyor bir şekilde. Kalbimiz derken, ilk gençliğimiz, sakalımız, bir kasetin iki yüzüne de ardarda kaydedip dinlediğimiz şarkımız diyorum aslında.
İşte böyle yaşıyoruz ve yaşamak da sana dair uzayıp giden bir özleme dönüşüyor.
İnsaf et Anna!
Gidelim buradan.
Senin masumiyetini, bilgelik zamanlarından kalma sırları, dünyanın bütün sabahlarını yanımıza alıp da gidelim.
Hesap etmeden, haritaya bakmadan gidelim.
Ölelim diyecektim az kalsın. Ölmeyelim. Hiç ölmeyelim Anna.
Sarılalım diyecektim az kalsın. İçimden böyle şeyler de geçiyor işte. Sarılalım, dudakların…
Tamam sustum.
Gitmek istemezsen bir şiir miktarı kadar otursak diyorum. Şiir kalsın istersen, sadece otursak. Oturmasan da olur benimle, sadece ellerimi tut. Ellerimi tutma dilersen sadece yüzüme bak. Yüzüme bak ama Anna, yüzüme bak. Gözlerime bak, gözlerimin içine bak.
Gözlerim biraz karanlık. İçinde cenkler, ayinler, kesik damarlar, kapıları yumruklayışlar, cipralexler, Turgutlar, Edipler, Sezailer, siyahlar, beyazlar, uykusuzluklar, bitmeyen başağrıları, bildirilerin öfkesi, duvarlara uzun dalmışlıklar var.
Gözlerim biraz yorgun. İçinde bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler, bekleyişler…
Bekleyişler Anna. Köylü çocukların parasız yatılı sonuçları mesela. Nişanlısı askerde kızlar, kızı ölüm orucundaki baba, babası tersanede oğul, oğlu şizofren anne.
Hepsini sayamam gerçi, utançlarım da var. Ama geçecek hepsi, geçecek. Şifalı gözlerin her şeyi iyi edecek.
Gözlerimin içine bakmaktan korkma Anna.
Sen adımını attığın andan itibaren Hira dinginliğine dönüşecek ortalık.
Tanrı bizimle de konuşur belki.
Tarık Tufan
İntifada
07-09-2011, 01:24
Senin yüreğin bu topraklardan yaratıldı ve sen gözyaşlarını gökyüzünden alıyorsun. Bu sokak senin yürüyüşlerin için var. Asfalta dökülen kanlar senin kardeşlerinin. Onların sentetik asaletine inanma sakın.
Yakana inatçı bir gülümseme tak ve yürü..
Tarık Tufan
İntifada
07-09-2011, 01:26
Haber bültenleri susmak bilmiyor. Beynim uyuştu artık. Kravatlı adamların karmaşık sözlerinden geriye hep ölüm kalıyor. Eski bir ezgi mırıldanıyorum. "Afgan dağlarında kar kucak kucak. Ne ev kaldı ne de bir ocak.Bizim evimizde yaz gibi sıcak. Kalmak istesen de kalamazsın ki..."
Tarık Tufan
İntifada
07-09-2011, 01:28
Sanayi devrimi bitmediyse, kara kıtanın çocukları evine dönmediyse, Gazze'de sürtüp duran serseri duvar, defolup kendi cehennemine dönmediyse, bu yılın yeni olduğu yaygarasını koparan kim?
Tarık Tufan
İntifada
07-09-2011, 01:40
Bir bebek bir yaşına girerken ağzında emzik değil, kurşun taşıyorsa orası Gazze’dir.
Bebeklerin uykulu gözleriyle annelerinin memelerini ararken, kor gibi yanan namluları emmeye başladıkları yerin adı Gazze’dir.
Yağmur bir futbol sahasında çocuğun atacağı golleri yutmak için sırada beklerken, çocuğun çelimsiz vücudunu kurşun yağmurları yutuyorsa orası Gazze’dir.
Okula gitmek için erkenden kalkmış ve saçlarını ören annesinin parmaklarından sızan merhameti kana kana içen kız çocuğu, henüz evinden çıkmamışken damlarına düşen bir bombayla birlikte duvarların altında kalıyorsa orası Gazze’dir.
Beylerbeyi
07-09-2011, 03:10
nefis
İntifada
07-10-2011, 00:58
Kudüs'e gidelim sevgilim.
Bak şu küçük çocuk var ya, vuracaklar onu.
Hani babasının arkasında duran, başını babasının sırtına dayayan çocuk..
İşte o!
Vuracaklar birazdan onu, çöp bidonlarının arasını dolaşalım endişe etme..
Çocukların kalbine değen kurşunlar sekmezler hiçbir yere..
Mescide gidelim, yıkılacaksa üzerimize yıkılsın..
Boşver..
Sen elimi sıkı tut korkma, mescide gidelim..
Bir bayram namazı kılalım şehirle birlikte..
Zekeriya'nın yanında saf tutalım ve Musa'nın ve İsa'nın, Yakub'un..
Bekle birazdan Ömer'de gelir buralara..
İntifada
07-11-2011, 00:32
Asfalta dökülen kanlar senin kardeşlerinin.
Onların sentetik ruhlarının asaletine inanma sakın! Yakana bir gülümseme tak ve yürü. Asalet,düşmanların saldıracağı bir gece dostunun yerine yatağa girip,yorganı üzerine çekebilmektir. Asalet, çöl sıcağında,üzerinde kemiklerini kıracak kadar ağır bir kayanın altında, O'nun adını sayıklamaktır.
Şimdi başını dik tut ve yürü.
Asalet senin adınla başlar!
İntifada
07-11-2011, 23:56
Gazze uyan geç kaldın okula. Erken yat diyorum sana. Uykunu alamıyorsun. Gazze uyan yüzünü yıka kızım.
Gazze kahvaltın hazır hala uyanmadın mı? Sütün soğuyor ama.
Gazze pazarlık yok! Tabağındakiler bitecek, az bir şey koydum zaten. Hadi kızım oyalanma okula geç kalıyorsun.
Gazze çantan hazır mı? Kitapların çantanda mı?
Annen seni bekliyor tarağı ve tokalarını al. İstediğin renkleri alabilirsin. Biraz sabret ağlama hemen. Saçların içiçe geçmiş. Açılmazsa sonra daha çok acıtır.
Gazze çıkıyoruz kızım. Derslerine dikkat et, öğretmenine iyi kulak ver. Merak etme gelirim, seni ne zaman okulda bıraktık kızım? Her zaman aynı şeyi söylüyorsun. Tamam geç kalmam. Üzerine bir şeyler giymeden bahçeye çıkma Gazze. Hava çok soğuk, hasta olursun.
İyi dersler Gazze.
Okul nasıl geçti kızım? Beslenme çantandakileri yedin mi Gazze?
Tamam giderken dergi alırız kızım. Ama bu sefer diğerinden alalım hep aynı dergiyi tutturuyorsun Gazze. Hem bak o kız hiç bize benzemiyor. Saçmalama kızım senin saçların daha güzel. Hem herkesin saçlarının düz ve sarı olması gerekmiyor.
Senin saçların daha güzel Gazze.
Tamam bugün birlikte okuruz kızım. Şiir de okuruz Gazze.
Gazze annene yardım edecek misin mutfakta? Tamam çorbayı sen karıştır kızım. Fazla televizyona takılmak yok ona göre. Ödev verdi mi öğretmenin? Yardım ederim kızım.
Sümeyye’lere hafta sonu gideriz Gazze. Ona da dergi alırız elbette.
Kızım bu saatte dışarı çıkılmaz.
Gazze onlar havai fişek değil kızım. Onlar bomba! İçeri gir kızım pencereden bakma. Gökyüzünde parlayan her şey bomba Gazze.
Misket, bombanın adı Gazze.
Bombanın adı misket.
Akşam erken yat Gazze olmaz mı? Üstünü açıp duruyorsun geceleri, dikkat et.
Ama ölme Gazze lütfen.
Gazze ölme…
Ölme kızım.
İntifada
07-12-2011, 15:42
Dik başlı yürüyüşlerin olmalı.
Her aşkı feda edebilecekmiş gibi duran çelik bir kalp taşıyormuş gibi asi umarsız ve ifadesiz bakışlarla yürümelisin. Fakat hiç kimse bir yaprağa gözyaşı dökebilecek olmanı anlamamalı. Güçlü ve direngen yürüyüşlerin olmalı.
Gözlerin alabildiğine uzakları görmeli her baktığında.
İntifada
07-13-2011, 22:32
Rabbimiz!
Ellerimizi öyle çok kaptırdık ki makinelere.Sokaklarda çok kızımız yolunu yitirdi.Küçücük çocuklarımızı kurban veriyoruz kapitalizmin kirli silahlarına.
Tam da varlığımızın bir buz kesiği yandığı bu vakitlerde, tam da makineler ruhumuzu çekip almak için tırnaklarını geçirmişken gözbebeklerimize , tam da kapkara bir duman evlerimize sızıp kitaplarımıza bulaşacekken evine döndük yüreklerimizi.
Varlığımızı, onurumuzu, geleceğimizi , *umutlarımızı yeniden dirilt.
Ellerimizi tut.
Ellerimizde derman kalmadı.Biz bıraksak da sen tut.
Bizi kendimize bile bırakma Rabbimiz..
İntifada
07-15-2011, 01:39
Tur Dağı paramparça olsun, kalbimiz paramparça olsun aşktan.
Kalk Kudüs'e gidelim..
Yahya peygamberin yanında büyüsün çocuklar.
Elleri taş tutacak yaşa gelsin. Kalpleri aşk tutacak yaşa.
Sokaklarına atalım kendimizi. Adımızı söyleyelim kontrol noktalarında.
Horlanalım, ezilelim, bekleyelim saatlerce. Vazgeçmeyelim inatla.
İntifada
07-15-2011, 04:36
Kravatlı adamların karmaşık sözlerinden geriye hep ölüm kalıyor.
İntifada
07-16-2011, 04:20
Hakikat gösterişe gerek duymaz.Sukunetli olmalısın.Bağırmadan, öfkelenmeden hakikati sahip olduğunca diğerleriyle paylaşmalısın.Tamamını kendine saklamaya çalışırsan ruhunu aşındıracak kadar ağırlaşır.
İntifada
07-17-2011, 02:57
Gitgide soğuyor bu sokaklar, meydanlar. Bu kentin her bir köşesi gitgide soğuyor. Bakışlara siniyor soğuk. Yüzyüze bakışmalardan üşüyoruz artık. herkes bir diğerinin bakışlarındaki serinlikten uzaklaşmaya çalışıyor. Bir parça huzur verecek teselliler yok artık. Duâ cümlelerini hatırlamıyor kent. Sokaklar ışıklandırılıyor, barlar, kafeler, alış-veriş merkezleri, bilboardlar, evler, heryer ama heryer ışıklandırılıyor, bakışlardaki üşüme yine de kaybolmuyor. İnsanların üşüyen ruhlarına ışık da teselli olmuyor. Kaçacak yeri yok kimsenin.
İntifada
07-17-2011, 17:32
İnsanlara bir şeyler anlatmaya çalışmak, buharlı bir cama yazı yazmaya benziyor. Özenle yazıyorsun, apaçık belli oluyor yazdıkların. Sonra silinip gidiyor.
Her insanın ömrü boyunca ezberinde tutacağı bir yağmur olmalı.
Ansızın ve keskin bir gök gürültüsü sonra şehre düşen bir yağmur ezberinde tutmalı insan.
Damla damla ezberlemeli kendi yağmurunu
Elifbayı ezberler gibi, bir kısa sureyi ezberler gibi
Bir şiir ezberler gibi ezberlemeli yağmuru
Hiç değilse bir şarkı nakaratı kadar kalmalı yağmur
Annenin yüzü kadar, sevdiğinin elleri kadar tutmalı yağmuru
Gece olduğunda, uykuyu bulabilmek için aramadık yer bırakmayıp
Artık vazgeçtiğinde insan; o yağmuru mırıldanmalı kendine
İnsan bir yağmuru tutabilmeli
'..ve Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.'
Gözlerin olabildiğine uzakları görebilmeli baktığında..
Böylece zaman senin kollarında uzamalı..Herkes el ayak çektiğinde sokaklardan yüksekçe bir yere çıkmalı ve Kudüs' ü izlemelisin gece yarılarında..
Dik başlı yürüyüşlerin olmalı!!
Acıyı farketmeli gözlerin!!
Hayata yalın bir bakış fırlatmalısın. Senin farketmediğin hiçbir soğuk ev kalmamalı.
Gözlerin olabildiğine uzağı görmeli.. '' Ve devrim, yeryüzüne yalın bir bakıştır!! ''
İntifada
07-18-2011, 14:57
İbrahim ateşe atılana kadar, insanlar ateşin yakacağına inanıyorlardı.
Ancak o gün, ateş İbrahim'i yakmadı.
Bizi ateşin yakacağına inandırmaya çalışıyorlar.
Oysa biz, İbrahim'e inanmalıyız.
İntifada
07-22-2011, 04:45
(1973-?) Özgeçmiş dediğin işte bu tire işaretidir.
Hepsi bu.
İntifada
08-04-2011, 18:40
''Şimdi yaşamak,ucuz ekmek kuyruğunda bekleyen bir genç kızın
saklamaya çalıştığı yüzüdür..''
Ruh-i zar
08-05-2011, 04:17
Uzunca bir zaman, karşılaştığım ve karşılaşabileceğim her soru için bir cevabım olmasını önemsedim.
Şimdi kendime ait soruların varlığıyla yetinmeyi öğreniyorum. Anlıyorum ki bu dünya, cevap verebileceğim türde açık ve anlaşılır sorular barındırmıyor.
Vazgeçtim cevaplardan.
Ellerimi cebime koyup, yerdeki çizgilere basmamaya gayret ederek yürüyorum.
Tarık Tufan..
"Susuyorduk. Çünkü uzun konuşmaya başlarsak, cümlenin sonunu getiremeden ağlayacağımızı biliyorduk.."
/ Tarık Tufan /
Şimdi bulabildiğim tüm soru cümlelerini üst üste yığıp, bulabildiğim en merhametli cevabın dizlerine yaslamak istiyorum başımı. Bulabildiğim en müşfik cümlenin önünde bir an olsun düşünmeksizin iyiden iyiye bitik, yorgun vücudumu yere bırakmak istiyorum. Uzanmak ve hangi günahtan kalma olduğunu kestiremediğim acıların yorgunluğunu bir parça olsun üzerimden atmak istiyorum. Uyumalıyım.
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.