Orijinalini görmek için tıklayınız : Teslim Olan PKKlılarla ilgili Haberler...
Asi_isyankar
10-18-2009, 22:08
Çeyrek asırlık savaşı bitirme yönünde çok önemli bir adım yarın atılıyor. Kandil ve Mahmur’dan Silopi’ye gelecek otuz PKK’lı dört saat içinde serbest bırakılacak. Abdullah Öcalan’ın çağrısına uyarak Türkiye’ye dönecek olan ilk PKK’lı grubu karşılamak için Merkez’den bir vali görevlendirildi. PKK da ilk grupta sadece hiçbir eyleme karışmamış örgüt mensuplarının yer almasına karar verdi. Medyanın büyük bir kısmının dün görmezden geldiği “Kandil’den dönüşte ilk adım” haberi Cumhurbaşkanı Gül tarafından olumlu karşılandı: Bu iyi ve güzel bir haber, öyle değil mi?.
http://www.taraf.com.tr/fotoraflar/18trfs11pkk.jpg
Abdullah Öcalan’ın “Barış grupları Türkiye’ye gelsin” çağrısı üzerine PKK’nın Kandil ve Mahmur’dan göndereceği iki grup yarın Silopi’deki Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapacak. Kandil’den gelecek olan grubun eylemlere katılmamış PKK’lılardan seçilmesi bekleniyor. Mahmur’dan gelecek grubun ise 25 kişiden oluştuğu belirtildi.
Merkez’den vali gidiyor
PKK’nın, Kandil, Mahmur ve Avrupa’dan üç grubu göndereceğini açıklamasının ardından DTP yöneticileri, İçişleri Bakanlığı ile temasa geçti. Bakanlık yetkililerinin, “Tutuklanma olmayacak, sadece kimlik tesbiti yapılıp, dört saat içinde serbest bırakılacaklar” teminatı verdiği öğrenildi. Taraf’ın edindiği bilgilere göre İçişleri Bakanlığı gruplarla ilgili işlemlerin yürütülmesi için bir merkez valisini de Silopi’ye gönderecek.
Avrupa’daki grubun ise hava yoluyla İstanbul’a gelecek ancak bu grubun ne zaman geleceği netleşmedi.
Karşılamalar olacak
Taraf’a konuşan DTP Grup Başkanvekili Gültan Kışanak, “Tutuklanmamaları için hükümete çağrı yapıyoruz. Başbakanın da haberdar olduğunu düşünüyoruz. Beklentimiz gelen grubun en kısa süre içinde özgürlüklerine kavuşacakları bir prosedürün işletilmesidir” dedi. On yıl önceki deneyiminin yaşanmasını istemediklerini belirten Kışanak, şöyle devam etti: “Böyle bir şey barışa hizmet etmez. Bundan ders çıkartmak gerektiğini ve hükümetin de böyle yaklaşmasını umuyoruz. Barış konusundaki mesajlarını kamuoyu ile paylaşmalarına izin verilmesini istiyoruz. Bu konuda ön açısı olmak için geliyorlar. Bölge halkı büyük bir hazırlık içinde. Biz de, gelen grupların barış çağrılarına olumlu yanıt verilmesi amacıyla bildiriler dağıttık. Gruplar için Cizre, Nusaybin, Kızıltepe, Diyarbakır güzergahlarında karşılamalar düzenlenecek. Beklentimiz bir barış şölenin gerçekleşmesi, aksi durumda halk barış gruplarının serbest bırakılması için protesto gösterileri yapacak.”
AKP olumlu bakıyor
DTP TBMM İdari Amiri Sırrı Sakık ise “On yıl önce heba edilen şansın yeniden aynı akıbetle sonuçlanmaması için çabalarımız ve girişimlerimiz var” diyerek, hükümet nezdinde girişimleri doğruladı. Sakık, “Biz de üzerimize düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Tabi ki temaslar oluyor ve herkes süreci önemsiyor” demekle yetindi.
İsminin yazılmaması kaydıyla konuşan AKP bölge milletvekilleri de hükümetin Barış Grupları’nın gelmesine olumlu baktığını ve barış için bir fırsat olarak gördüğünü söyledi.
On yıl önce “İkinci Barış Grubu” adıyla Avrupa’dan gelen İmam Canpolat Taraf’a yaptığı açıklamada, “O dönem biz tutuklanmasaydık yeni gruplar gelecekti. Sorgumuzda bunu yetkililere de söyledik. Ancak bu fırsat değerlendirilmedi. Bu kez tutuklama olmazsa yeni grupların daha kalabalık bir şekilde gelmesine de imkan doğacak” dedi.
Yeni gruplar gelebilir
Birinci Barış Grubu’nda yer alan Yüksel Genç de şöyle konuştu: “Eğer cezaevine gireceklerse zaten bir anlamı olmayacak. Çünkü barış sürecinin önünün açılması lazım. PKK insanları sadece cezaevine göndermek için yollamaz. Mevcut yasalar zaten serbest bırakılmalarını sağlayabilir. Biz geldiğimizde de TCK’ya göre bırakılabilirdik ama bizi bırakmadılar. Umarım bu kez bırakılırlar. Kötü muamele görmez ve bırakılırlar ise barış fırsatı doğabilir.”
Grupların içinde çocuklar da olacak
DTP Van Milletvekilli Fatma Kurtulan, Mahmur Kampı’ndan gelecek grupta Türkçe bilmeyen çocukların da olacağını söyledi. Anadilde eğitim talebinin ne kadar haklı olduğunu bu çocukların göstereceğini belirten Kurtulan, her ilden halkın katılımının sağlanacağı bir karşılama olacağını söyledi.
DTP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan da Avrupa’dan henüz döndüğünü, orada Türkiye’ye gelmesi muhtemel barış grubu üyeleriyle birlikte olduğunu anlattı. Gruptaki isimlerin henüz netleşmediğini içlerinden dördünün kadın olacağını belirten Buldan, “Herkes çok heyecanlı, herkes gelmek için kendisini öneriyor” dedi.
Gül: Bunlar güzel haberler
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, PKK’nın Türkiye’ye “barış grubu” adıyla üç grup göndereceği yönündeki haberleri, “İyi, güzel haber öyle değil mi” sözleriyle değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Gül, Gençlik Parkı’na gelişinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Bazı PKK’lıların Türkiye’ye geleceği söyleniyor, bu konuda bir değerlendirmeniz olacak mı” sorusuna Gül, “İyi ya. Güzel işte. İyi, güzel haber, öyle değil mi?” karşılığı verdi.
Gül, daha sonra Ankara Valisi Kemal Önal ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile birlikte yenilenen Gençlik Parkı’nı gezdi.
DTP: Bu fırsat kaçmasın
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, yaptıkları açıklamada, Kürt sorununun çözümünde önemli bir sürece girildiğini ifade ettiler.
“Kürtler dün olduğu gibi bugün de barış ve çözüm konusunda oldukça kararlıdır. Barış gruplarının Türkiye’ye gönderilecek olması, bu kararlılığın ve samimiyetin en açık ifadesidir” görüşüne yer verilen yazılı açıklamada şöyle dendi: “Barış elçilerine gösterilecek yaklaşım, aynı zamanda devletin ve hükümetin çözüm sürecine yaklaşımını ve bu konudaki samimiyetini ortaya koyacaktır. Eğer sürece olumlu yaklaşılır ve cesur adımlar atılırsa Türkiye’nin önü açılacaktır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki Türkiye, bu süreçten demokrasisini ve barışını güçlendirerek çıkacaktır. Bu nedenle devleti ve hükümeti, atılan bu adımlar karşısında sorumlu yaklaşmaya ve oluşan fırsatları barış ve çözüm için değerlendirmeye çağırıyoruz.”
Taraf/ERGÜLEN TOPRAK/ANKARA-TUĞBA TEKEREK - Istanbul - 18.10.2009
BlueMoon
10-19-2009, 10:12
Kuzey Irak’tan Türkiye’ye geçecek olan 34 kişiyi, özel yetklili savcı, bir grup DTP’li ve güvenlik güçleri karşılayacak.
Örgütün dağ kadrosundan 8 kişi, Kuzey Irak'taki Mahmur Kampı’ndan da 4'ü çocuk 26 kişi Habur Sınır Kapısı’ndan giriş yapacak.
Çadırlar kuruldu
Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine Kuzey Irak'taki Kandil Dağı ve Mahmur Kampı'ndan Türkiye'ye giriş yapacak PKK'lı grupları karşılamak için DTP, Habur Sınır Kapısı'na 1 kilometre uzaklıkta bulunan TIR parkında karşılamaya gelenler için çadır ve seyyar tuvaletler kurdu.
100 bin kişi karşılayacak iddiası
DTP'nin Şırnak bölgesindeki örgütleri bildiriler dağıtılarak, bugün yapılacak karşılamaya katılmasını istedi. DTP Parti Meclisi üyesi ve Silopi Belediye eski Başkanı Mahsin Konur, gelecek PKK'lı grubu 100 bin kişi ile karşılamaya hazırlandıklarını söyledi.
DTP Parti Meclisi üyesi Muhsin Konur, bugünü 'tarihi bir gün' olarak nitelendirirken bu grupların gelişini 'tarihi bir fırsat' olarak değerlendirdi.
Özel yetkili savcı soruşturacak
Bugün saat 11.00'da Şırnak'ın Silopi ilçesindeki Habur Gümrük Kapısı'na gelecekleri öne sürülen PKK'lı grubun soruşturmasını yürütmek için bir merkez valisi ile özel yetkili Cumhuriyet Savcısı görevlendendirildiği belirtildi.
Mahmur Kampı ve Kandil Dağı'ndan gelecek PKK'lıların Silopi'de kurulacak 'kriz masasında' oluşturulacak özel ekip tarafından soruşturmaları kısa sürede tamamlanacak. Soruşturma sonunda durumunda sakınca görülmeyen örgüt üyeleri serbest bırakılacak.
Kandil'den Meclis'e mektup var
Kandil Dağı'ndan gelecek grubun içinde yer alan 'Filiz' adlı kadın PKK'lının beraberinde bir mektup getireceği ve bunu TBMM'ye ulaştırmaya çalışacağı ileri sürüldü. Aynı şekilde Avrupa'dan da gelecek grubun içinde yer alan 'Sakine' adlı kadın yöneticinin olduğu öne sürüldü.
Batıkent'te konser
Kandil Dağı ile Mahmur'dan gelen grubu karşılamak amacıyla Diyarbakırlılar Batıkent Meydanı'nda 'karşılama buluşması' düzenlenmesi için hazırlık yapılıyor. Karşılamada çeşitli gruplar konser verecek
İnternethaber
ishakyilmaz
10-19-2009, 15:32
http://www.haberturk.com/2009/10/19/resim/3344DSSD.jpg (http://www.haberturk.com/haber.asp?id=180460&cat=110&dt=2009/10/19)
http://www.haberturk.com/2009/10/19/resim/haburkritikkkkk.jpg (http://www.haberturk.com/haber.asp?id=180294&cat=110&dt=2009/10/19)
http://images.iha.com.tr/i//2009/10/19/mainTopHeadline/IHA_20091019_71347.jpg (http://www.iha.com.tr/haber/detay.aspx?nid=92676&cid=11)
http://www.habervaktim.com/resim/resim91088_1.jpg?t=31378824 (http://www.habervaktim.com/haber/91088/iste_kandil_ve_mahmurdan_gelen_grup_foto.html)
http://www.yazete.com/pics/news/191020091154000047822.jpg (http://www.yazete.com/KIraktan-bugun-geliyorlar_26921.html)
Supraliminal
10-19-2009, 15:36
Teslim olmaları ile birlikte inşaAllah tutuklanırlar.Vatanı bölmeye yönelik eylemlerden kaç yıl yerler bilemiyorum.
Özgür Çağrı
10-19-2009, 16:34
eğer tutuklanırlarsa Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük hatasını yapar . Zaten kontrollerin ardından serbest bırakılacaklar . Diğerlerine örnek olur zaten çözülmeye başlayan örgüt tamamen dağdan iner İnşAllah .
Asi_isyankar
10-19-2009, 16:47
Serbest bırakılmazlarsa -ki kesin bırakılacaktırlar-
Türkiye yine çok büyük bir hataya düşecektir...
Supraliminal
10-19-2009, 17:27
Serbest bırakalım ama çok sıkı bir kontrol altında tutulmaları lazım.Eğer kontrolsüz bırakırlar sada Çok büyük bir hataya düşmüş olurlar ve bu pkklıların ne yapacağı belli olmaz.
Ertuğrul ÖZGÜL
10-19-2009, 18:10
Irak'taki Kandil ve Mahmur bölgelerinden gelen, DTP'lilerin ''Barış Grubu'' olarak nitelendirdiği terör örgütü PKK üyeleri, Şırnak'ın Silopi İlçesi yakınlarındaki Habur Gümrük Kapısı'na gelerek güvenlik güçlerine teslim oldu.
DAĞDAN BÖYLE İNDİLER-FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN (http://habervaktim.com/resim.php?id=22176&cat=1783&page=1)
8'i Kandil'den 26'sı Mahmur'dan toplam 34 kişi olduğu bildirilen grup, öğleden sonra Irak'ın Zaho kenti yakınlarındaki İbrahim Halil Gümrük Kapısı'na geldi. Burada bir süre işlemleri yapılmak üzere bekletilen grup, daha sonra Habur Sınır Kapısı'na geldi. Türkiye ile Irak arasındaki köprüyü yürüyerek gelen grup jandarmaya teslim oldu. Grup, ifadeleri alınmak üzere tabur komutanlığına götürüldü.
Sınırın Türkiye tarafında ise 1 kilometre mesafede 50 bin insan toplandı. DTP'nin organize ettiği karşılama töreni için toplananlar PKK bayrakları, Apo posterleri; PKK'yı ve Apo'yu öven pankarlar açıldı.
PKK'LILARI 45 AVUKAT SAVUNMAK İÇİN HAREKETE GEÇTİ
Bu arada, Diyarbakır, Mardin, Van ve Şırnak barolarına kayıtlı 45 avukat, otobüsle Habur gümrük sahasına geldi.
Diyarbakır Baro Başkanı M. Emin Aktar, 34 kişiyi savunmak üzere geldiklerini belirterek, ''Bu kişilerin tutuklanmasını beklemiyoruz. Mahmurdakiler zaten güvenlik önlemlerinden kaynaklı gitmişlerdi. Bu kişilere ancak Pasaport Kanunu'na muhalefetten işlem yapılabilir'' dedi.
Türkiye'nin Kuzey Irak sınır kapısında bugün kritik bir gün yaşanıyor. Mahmur'dan gelecek 26 kişilik grubun yola çıktığı öğrenildi. DTP'liler ise sınıra akın etti. PKK konvoyundaki kaza sonucu 1 kişi öldü. Habur sınır kapısı normal giriş çıkışlara kapatıldı. Daha önce terörist grubun saat 10 gibi sınırdan giriş yapacağı belirtilmişti. Ancak bir gecikme olduğu ve öğle saatlerinde Türkiye'ye gelecekleri belirtildi. Gecikmenin nedeni ise terörist grubu getiren konvoyda yaşanan kaza olarak açıklandı. 4'ü çocuk, 9'u kadın 26 kişiye eşlik eden konvoyda kaza oldu.İki aracın çarpıştığı kazada bir kişi öldü, birkaç kişi de yaralandı. Ancak tetur örgütü eyesi grubun Türkiye'ye gelişi öğle saatlerinde de gerçekleşmedi.
Terörisit grupları karşılamak için DTP'liler sabah saatlerinden itibaren sınırdaki karşılama alanına gelmeye başladı. Yaklaşık 10 DTP'li milletvekili de karşılama da hazır bulunacak. Kandil'den gelecek 8 kişilik PKK'lı grubun da bugün teslim olması bekleniyor. Mahmur'dan gelecek grubun sınıra yakın bölgede Kandil grubu ile buluşup birlikte geçiş yapmaları planlanıyor. Kuzey Irak yönetimi girişlere izin verecek.
Gelecek gruplar için özel yetkili 4 savcının ve bir merkez valisinin görevlendirildiği kaydedildi. Gelecek grupların tutuklanmaması durumunda kalabalık bir konvoy eşliğinde Diyarbakır'a geçecekleri belirtiliyor.
Terörist grupların ayrı ayrı mı yoksa birlikte mi sınırdan geçeceği konusu da netmleşti. Irak'ın Kandil Dağındaki bir grup PKK'lı terörist Erbil-Musul kara yolunda Mahmur Kampından gelen gruba katıldı.
SANKİ NEVRUZ KUTLAMASI
Sınır kapısı önünde toplanan DTP'lilerin sayısı artıyor. Kalabalık PKK bayrakları, pankartlar ve Apo posterleri taşırken, DTP karşılamayı bir şova dönüştürmek istiyor. Kalabalık şarkılar ve türküler dinleyerek teröristleri bekliyor. Sınırda Nevruz'u aratmayan görüntülere rastlanıyor. Yöresel kıyafetli kadın ve erkekler, zılgıtlar çekerken, Kürtçe türküler söylendi. Miting alanında çadırlar ve kadın ile erkekler için ayrı ayrı seyyar tuvaletler kuruldu.
SINIRDA MAHKEME KURULDU
Alınan bilgilere göre gelecek gruplar sınırda kurulan mahkemede hakim karşısına çıkarılacak. Bunun için Diyarbakır'dan bir hakimin geldiği belirtildi. Gelen PKK'lılar savcı tarafından sorgulandıktan sonra hakim karşısına çıkarılacak. DTP Genel başkanı Ahmet Türk gelen PKK'lı grubun Terörle Mücadele Kanunun 221. Maddesinde yer alan "etkin pişmanlık"tan yararlanmayacaklarını söyledi. Bazı hukukçular herhangi bir suça karışmayan örgüt üyelerinin 221. maddede belirtilen indirimden yararlanabilmeleri için "kendi irademle geldim" demelerinin yeterli olduğunu belirtiyor. Kanun maddesinin böyle yorumlanması durumunda gelen grup serbest kalabilecek.
İşte Kandil'den gelen PKK'lı grubunda yer alan isimler:
1971 Başkale doğumlu, Hamiyet Dinçer,
1958 Pazarcık/Maraş doğumlu Elif Uludağ,
1973 Ömerli/Mardin doğumlu Hüseyin İpek,
1973 Siverek doğumlu M. Şerif Gençdağ,
1985 doğumlu Mustafa Ayhan,
1980 Diyarbakır doğumlu Vilayet Yakut,
1952 Kığı/Bingöl doğumlu Lütfü Taş, 1975 Kığı /Bingöl doğumlu Gülbahar Çiçekçi.
AHMET TÜRK: GELENLER TUTUKLANMAMALI
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, teslim olacak teröristlerle ilgili bir basın açıklaması yaptı. Açıklamasındateröristbaşı Öcalan'ın rolünü öven Türk şunları söyledi: "Sayın Öcalan barış umutlarının yeniden yeşermesine katkı sunarak 3 barış grubunun Türkiye'ye gelmesine öncülük etmiş, PKK de bu karara uyarak barışa katkısını göstermiştir. Burada Sayın Öcalan'ın rolü görülmüştür. Bunu her zaman söyledik. Barışa katkı sunmak için bir çaba içinde olduğunu da artık herkes görmelidir."
PKK'nın ilk adımı attığını belirten Türk'e göre operasyonlarında durdurulmaıs gerekiyor: "Beklentimiz hükümetin, devletin yine aynı klasik "Teslim oldular, bittiler" mantığıyla yaklaşmamasıdır. Gelen barış gruplarının tutuklanmayacağını, sürecin aksamayacağını umut ediyoruz. Böyle bir tutuklamayı ne biz ne de halkımız kabul etmeyecekler. Eğer tutuklanmazlarsa neden geldiklerini
habervaktim
Ertuğrul ÖZGÜL
10-19-2009, 18:12
http://img197.imageshack.us/img197/3753/resim911171.jpg
Ertuğrul ÖZGÜL
10-19-2009, 18:13
PKK'lıların teslim olması milletvekilleri arasında farklı yorumlara neden oldu
Irak'tan Türkiye'ye teslim olmak üzere giriş yapan bir grup PKK'lı hakkında, milletvekilleri farklı yorumlarda bulundu. CHP'li vekiller, PKK'lıların teslim sürecine kuşkuyla yaklaşırken, AK Partililer ise demokratik açılım sürecinin dikkatli takip edilmesi gerektiğini ifade ediyor. AK Partili vekiller, bu yönde atılacak her adımın önemsenmesi gerektiğini kaydediyor.
(CİHAN)
Ertuğrul ÖZGÜL
10-19-2009, 18:13
http://img33.imageshack.us/img33/9049/resim911321.jpg
Turgut Karadirek
10-19-2009, 18:27
HADİ HAYIRLISI BAKALIM İNŞALLAH HERŞEY GÜZEL OLACAK İNŞALLAH
Asi_isyankar
10-19-2009, 20:43
Haydi hayırlısı bakalım.
Ülke için yayarlı olacağını umuyorum.
Duygu'Seli~
10-19-2009, 23:17
PKK'lıların teslim olması milletvekilleri arasında farklı yorumlara neden oldu
http://www.habervaktim.com/resim/resim91132_2.jpg
Irak'tan Türkiye'ye teslim olmak üzere giriş yapan bir grup PKK'lı hakkında, milletvekilleri farklı yorumlarda bulundu. CHP (http://www.habervaktim.com/haberler.php?id=4)'li vekiller, PKK'lıların teslim sürecine kuşkuyla yaklaşırken, AK Parti (http://www.habervaktim.com/haberler.php?id=4)liler ise demokratik açılım sürecinin dikkatli takip edilmesi gerektiğini ifade ediyor. AK Parti (http://www.habervaktim.com/haberler.php?id=4)li vekiller, bu yönde atılacak her adımın önemsenmesi gerektiğini kaydediyor. (CİHAN)
hortla1k
10-20-2009, 03:54
Bu hainleri vatan toprağına girerken ve onları karşılayanları görünce midem bulaandı başka bişrey değil..
Irak işgal edilmesiyle birlikte dagda bir pkk varlıgına gerek kalmamıştı
onlara silah verip daga cıkın diyenler şimdi inin dediler onlarda indiler
Davasına inanan insan silah bırakmaz , inanmayan insan bunun için daga cıkmaz
bunlar hangi katagoriye giriyor bende anlamadım
Bi gercek varsa o da bunlar kendilerine malik degiller kim ıslık calsa oraya koşuyorlar
Acırım tükürüğe billahi tükürsem yüzlerine
OĞLUM, BU TEMENNİ NEYE BENZER, BANA BAK:
Oğlum, bu temenni neye benzer, bana bak:
Eşeklerin canı yükten yanar, aman derler,
Nedir bu çektiğimiz derd, çifte çifte semer!
Biriyle uğraşırken gelip çatar öbürü;
Gelir ki taş gibi hain, hem eskisinden iri.
Semerci usta geberseydi... değmeyin keyfe!
Evet, gebermelidir inkisar edin herife.
Zavallı usta göçer bir gün akibet, ancak,
Makamı öyle uzun boylu nerede boş kalacak?
Çırak mı, kalfa mı, kim varsa yaslanır köşeye;
Takım biçer durur artık gelen giden eşeğe.
Adam meğer acemiymiş, semerse hayli hüner;
Sırayla baytarı boylar zavallı merkepler.
Bütün o beller, omuzlar çürür çürür oyulur;
Sonunda her birinin sırtı yemyeşil et olur.
'Giden semerciyi, derler, bulur muyuz şimdi?
Ya böyle kalfa değil, basbayağı muallimdi.
Nasıl da kadrini vaktıyla bilemedik, tuhaf iş:
Semer değilmiş o rahmetlininki devletmiş!'
Nasihatım sana:'herzeyle iştigali bırak!
Adamlığın yolu neredeyse, bul da girmeye bak!
Adam mısın: ebediyyen cihanda hürsün gez;
Yular takıp seni bir kimsecik sürükleyemez.
Adam değil misin, oğlum, gönüllüsün semere
Küfür savurma boyun kestiğin semercilere.
Mehmet Akif Ersoy
ATmaCA53
10-20-2009, 04:15
vallahi benimde midem bulandı, bu pislikleri oracıkta temizlemek vardı.
pirinçkentli
10-20-2009, 13:05
Irak'taki Kandil ve Mahmur bölgelerinden gelen ve savcılıkça ifadeleri alınan 34 terör örgütü PKK üyesinden 29'u serbest bırakıldı.
Habur Sınır Kapısı'nda güvenlik güçlerine teslim olan 34 kişinin savcılıkça ifadelerinin alınması tamamlandı.
Diyarbakır'dan gelen 4 özel yetkili savcı tarafından ifadeleri alınan 34 kişiden 29'u serbest bırakıldı. 5 örgüt üyesiyle ilgili de yazışmaların beklenmesinin kararlaştırıldığı belirtildi. Yazışma cevaplarına göre, 5 örgüt üyesiyle ilgili kararın verileceği bildirildi.
haber7.com
Asi_isyankar
10-20-2009, 13:08
Diğerlerinin de bırakılacağını umuyorum.
Asi_isyankar
10-20-2009, 13:16
Kürt sorununun silahsız çözümü için en kritik viraj geçildi. Habur’daki buluşma barış ümitlerini yeşertti. Sekizi Kandil, 26’sı Mahmur’dan gelen 34 PKK’lı 16:38’de Habur’dan Türkiye’ye girdi. Gümrükte 2.5 saat bekletilen grup önce sağlık kontrolünden geçirildi. Ardından da kimlik kontrolleri yapıldı. Bugünkü MGK öncesi İçişleri Müsteşarı Güneş, Ankara’yı her saniye bilgilendirdi. Kandil grubuna “örgüt üyeliğinden”, Mahmur grubuna ise “pasaport kanununa muhalefet”ten işlem yapıldığı öğrenildi. Taraf’a konuşan üst düzey bir yetkili kalıcı barış için kararlılık mesajı verdi: Her şey yasalarla çözülmüyor. Dağdan inenler böyle değerlendirilmeli
http://www.taraf.com.tr/fotoraflar/20trfs1baris1.jpg
Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine PKK’nın aldığı kararla Kuzey Irak’taki Kandil Dağı’ndan sekiz, Musul yakınlarındaki Mahmur Kampı’ndan da 26 kişi, dün Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye girdi. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 34 kişi için Adalet Bakanlığı, dört özel yetkili savcı ve bir hâkim görevlendirildi.
Kandil’den Hamiyet Dinçer (1971/Başkale), Elif Uludağ (1958/Pazarcık), Hüseyin İpek (1973/Ömerli), M. Şerif Gençdağ (1973/Siverek), Mustafa Ayhan (1985), Vilayet Yakut (1980/Diyarbakır), Lütfü Dağ (1952/Kığı) ve Gülbahar Çiçekçi (1975/Kığı) adlı PKK’lılar ile Mahmur Kampı’ndan Kamil Yüksel (50), eşi Hamsiye Yüksel (32), çocukları Helena, Hevi ve Bewar, Nurettin Turgut (49), Musa Tomak (25), eşi Nurcan Tomak (24) çocukları Rojda, Yusuf Şen (60), Cane Kabul (39), Sait Şedal (53), İsmail Ayaz (19), Ayşe Kara (26), Sosin Yaman (55), Abdullah Yaman (17), Emine Sağat (54), Melekşa Soydan (36), eşi Mikail Soydan (38), Hacı Sorgül, (56), Mehmet Adanmış (39), Fatma İzer (22), Nizar Buldan (22), Bülent Aka (26), Mehmet Kaçan (39), Zehra Tunç (24) adlı kişiler, sabah erken saatlerinde yola çıktı.
34 kişi, dokuz saatlik yolculuğun ardından saat 16.38’de Türkiye sınırına ulaştı. Mahmur’dan gelen grubun 1992-95 yılları arasında, özellikle Şırnak ve Hakkari’den Kuzey Irak’a geçtikleri öğrenildi.
45 avukat hazır bulundu
Her iki grubu karşılamak üzere Diyarbakır, Şırnak, Mardin ve Van Barosu’na kayıtı 45 avukat ile DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna ile 15 DTP milletvekili hazır bulundu. Diyarbakır Barosu Başkanı M. Emin Aktar, 34 kişiyi savunmak için geldiklerini belirterek, “Bu kişilerin tutuklanmasını beklemiyoruz. Mahmurdakiler zaten güvenlik önlemlerinden kaynaklı olarak gitmişlerdi. Bu kişilere ancak Pasaport Kanunu’na muhalefetten işlem yapılabilir” dedi. İşlemleri hızlandırmak isteyen emniyet ve savcılar, gruplarda yer alanların isimleri açıklandığı için kimlik tespiti ve Genel Bilgi Tarama işlemlerini önceden hazırladı. Gruplar geldikten sonra 2.5 saat süreyle Gümrük’te bekletildi ve ardından sağlık muayenesinden geçirildi.
Dört kişi aranıyormuş
Şırnak İl Jandarma Komutanlığı da işlemleri takip ederek, Jandarma Genel Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’na anında bilgi verdi. PKK’lı sekiz kişilik gruba ilk önce “örgüt üyeliği”nden işlem yapılacağı, ifadelerine göre suç vasfının değişebileceği belirtildi. Mahmur’dan gelen 26 kişiye ise “Pasaport Kanunu’na muhalefet”ten işlem yapılacağı belirtildi. Tek tek sorgulanan 34 kişiden dördü hakkında arama kaydı çıktı. Ancak ne amaçla arandıklarına ilişkin bilgi verilmedi.
Grubu karşılamak üzere sabah saatlerinden itibaren on binlerce kişi sınır kapısında toplanırken, bölgede yoğun önlemler alındı. Gümrük sahası ile DTP’lilerin beklediği TIR Parkı’nın arasına güvenlik bariyeri oluşturuldu.
Binlerce kişi kutlama yaptı
Barış gruplarının Türkiye’ye gelmesi, DTP tarafından organize edilen mitinglerle kutlandı. DTP milletvekillerinin öncülük ettiği mitinglerin en kalabalığı Silopi’deki Habur Sınır Kapısı’nda bulunan TIR Garajı’nda yapıldı. Binlerce kişinin katıldığı mitingde barış sürecini destekleyen pankartlar taşındı. İkinci büyük ise Diyarbakır Batıkent Meydanı’nda yapıldı. Kandil’den gelen grupta yer alanların ailelerinin de katıldığı mitingde konuşma yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, beyaz güvercinler uçurdu. İstanbul, Adana, Van, Hakkari, Tunceli, Mardin, İzmir, Mersin, Şanlıurfa, Batman, Kars, Iğdır, Bitlis, Ağrı, Ardahan, Muş’ta yapılan gösterilerde barış talepleri dile getirildi.
Sabah olunca yola koyuldular
PKK’nın Kandil’den göndereceği sekiz örgüt üyesi ile Mahmur Kampı’nda yaşayan 26 kişiden oluşan grup, dün sabah saatlerinden itibaren yola koyuldu. Kandil’den sabah 07.00’de yola çıkan sekiz kişi için kamptaki PKK’lılar tören düzenledi. Grup içinde yer alan M. Şerif Gençdağ, yaptığı konuşmada “Türkiye’de yaşanan tıkanmayı aşacağımızı ve attığımız bu adımın vesile olmasını istiyoruz. Türk devleti de bunu fırsat olarak değerlendirmeli. Kalıcı bir barış için üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz. Bu kutsal ve anlamlı yürüyüşün herkese hayırlı olmasını diliyor, üzerimize düşen barış elçiliği görevini layıkıyla yerine getireceğimize inanıyoruz” dedi. Bu konuşmanın ardından grup yola koyuldu.
Mahmur grubu da sabah saatlerinde yola çıktı. Kampta kalan 10 bini aşkın Mahmurlu, 26 kişiye konvoylarla eşlik etti. Her iki grup saat 12 gibi Erbil çıkışında birleşti. Burada Türkiye Barış Meclisi’nden ve aynı zamanda 1999’da Türkiye’ye gelen 1. Barış Grubu içinde yer alan Seydi Fırat bir konuşma yaptı. Fırat, barış gruplarının gelişinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, bu adımın kalıcı barışa dönüşmesi için yetkililerin olumlu cevap vermesi gerektiğini söyledi. Konuşmaların ardından gruplar, yüzlerce araçlık konvoy ile yoluna devam etti.
Bu yolculuk sırasında üzücü bir olay yaşandı. Konvoy içindeki bir aracın şarampole devrilmesi sonucu Ahmet Çetin adlı kişi öldü. Kaza nedeniyle konvoyun ilerleyişinde gecikme yaşandı. Bir saat sonra yola devam eden konvoy, saat 15.00 sıralarında Habur Sınır Kapısı’na bir kilometre mesafede bulunan Halil İbrahim Köprüsü’nde peşmergeler tarafından durduruldu. Gruplar daha sonra 16.38’de Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye adım attı.
Ankara’nın gözü Habur’daydı
İçişleri ve Adalet bakanlıkları, Silopi ve Cizre’ye özel ekipler gönderdi. Silopi’ye giden özel yetkili savcı ve hakimler gelenlerin ifadelerini alırken, Cizre’ye giden İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Osman Güneş de kontrol dışı bir işlem yapılmaması için çalışmaları bizzat yönetti.
İçişleri Bakanlığı, Mahmur ve Kandil’den gelen grupların, Habur Kapısı’ndan girişindeki işlemlerin yürütülmesi için Bakanlık Müsteşarı Osman Güneş başkanlığında Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü ile bir merkez valisini görevlendirdi. Taraf, İçişleri Bakanlığı’nın özel bir ekip göndereceğini iki gün önceden yazmıştı. Şırnak’a giden özel ekip, çalışmaları Silopi ve Cizre’de yönetti. Güneş, gelen grupların girişinde kontrol dışı bir işlemi önlemek ve DTP’nin karşılama mitinginde olağandışı bir müdahalenin önüne geçmek için çalışmaları bizzat takip etti.
Güneş, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a gelişmeler hakkında sürekli bilgi vererek, Ankara’yı haberdar etti. DTP milletvekilleri ve avukatlarla görüşerek gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunan Güneş’in “Pişmanlık konusunu dayatmama ve serbest bırakılmalarını sağlama” konularında güvence verdiği öğrenildi.
Bugün MGK gündeminde
Barış gruplarının Türkiye’ye gelişi, bugün toplanacak olan MGK’da da ele alınacak, Atalay, kurula detaylı bilgiler aktaracak. Başbakan Erdoğan, dün kurul üyesi bakanlar ve MİT Müsteşarı Emre Taner ile biraraya gelerek gelişmeleri değerlendirdi. DTP ise olası gelişmelere karşı Ankara’da kriz masası kurdu.
Dokuz maddede talepler: Anadilde eğitim, anayasa
Kendilerine “Barış ve Demokratik Çözüm Grubu” adını veren iki grup, beraberinde bir mektup ve dokuz maddeden oluşan talep listesi açıkladı. “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Sayın Yetkililerine” ve “Türkiye Halklarına Ve Demokratik Komuoyuna” diye başlayan mektupta, “Halklarımızın barış umutlarına ve özgürce birlikte yaşama arayışına cevap olmak istiyoruz” dendi. Grubun dokuz maddelik talepleri şöyle:
1- Öcalan’ın hazırladığı Kürt sorununun barışçıl ve demokratik siyasi çözümü için yol haritasının ilgili muhataplarına verilmesini ve tüm kamuoyuna açıklanması,
2- Askeri ve siyasi alana dönük operasyonların durdurulmasını ve Kürt sorununun barışçıl ve demokratik siyasi çözümünün önünün açılmasını ve bu çözümün Türkiye’nin gerçek anlamda demokratikleşmesine bağlı olarak Kürt halkının özgür iradesini esas alma temelinde diyalog ve müzakere yöntemiyle gerçekleştirilmesini,
3- Türkiye demokratik ulusunun bir parçası olarak Kürt halk kimliğimiz temelinde ve anayasal güvenceye sahip olarak özgür, eşit ve birlikte yaşamak,
4- Anadilimiz olan Kürtçeyi her yerde özgürce konuşmak, öğrenmek, geliştirmek ve tarihi değerlerimizi, kültürümüzü ve coğrafyamızı anadilimizde yaşamak,
5- Çocuklarımızı Kürtçe adlandırmak, Kürtçe eğitmek ve büyütmek,
6- Kürt halkı olarak tarihimizi, kültürümüzü, sanat ve edebiyatımızı özgürce yaşamak, geliştirmek ve korumak,
7- Kendi kimliğimizle demokratik toplumsal örgütlenmemizi geliştirmek, demokratik siyaset yapmak ve kendimizi özgürce ifade etmek,
8- Bölgenin köy, kasaba ve şehirlerinde özel harekatçı, korucu ve polisin baskı ve zulmünden uzak, yeterli imkanlara kavuşmuş ve güvenlik içinde yaşamak,
9- Türkiye’nin demokratikleşmesini ve bunun için sivil-demokratik bir anayasanın hazırlanmasını istiyoruz.
Taraf/KURTULUŞ TAYİZ-FARUK BALIKÇI-KADİR BARIŞ-SELİM KEMALOĞLU-ADEM TAYAN-
ÖMER OĞUZ-RECEP OKUYUCU-REMZİ BUDANCİR-ERGÜLEN TOPRAK - Istanbul - 20.10.2009
ishakyilmaz
10-20-2009, 13:22
Madem Kürt Sorunu Var,O zaman Bilenler Konuşacak,Bilmeyenler Susacak!
Kürt sorunu denildiği zaman herkesin konuşmaması gerek!Böyle ciddi ve hayatti bir konuda sadece bilenlerin konuşması gerek diye düşünüyorum.Haliyle bilenler konuşacağından çözüm yolunda büyük adımlar atılacaktır!Lakin Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli gibi bu sorunuda kısırdöngü siyaset sahalarına çekeceklerse,çekilecekse bu şahısların susması daha efdaldır.Bu sorunu gerçekten doğru irdelemek gerekiyor.Türkiye'de var olan onlarca etnik kökenden bir taneside 'Kürtlüktür',ve bunun gibi 'lazı','çerkezi'v.b etnik kökene sahip vatandaşlarımız vardır.Her bir etnik köken üzerinde emperyalist göçler çeşitli senaryolar üretmektedirler!Bi bakıyorsunuz karadenizli vatandaşlarımız üzerinde,bi bakıyorsunuz alevi vatandaşlarımız üzerinde...Bu planda gerçekten tutucu bir plandır,bir ülkeyi özelikle ülkemizi topla,tüfekle yıkamayan düşmanlar en kolay yol olarak bunu görmektedirler.Bu yüzden sorunları hakkaniyet duyguları ile düşünmek elzem olandır.Kürt sorunuda bu şekilde önümüze getirilen bir sorundur.Aslında böyle bir sorun yok çevrenize baktığınız zaman.Çünkü kürt ve Türk vatandaşlarımız büyük bir mutluluk içinde birlikte yaşamakta,acısıyla tatlısıyla hep beraber duygulanmaktadırlar.Artık ailelerin yapısına baktığınız zaman,kürt gelin,türk damat evlilikleride çoktan tavan yapmış vaziyette.İşte bu insanlar bu şekilde bir aile meydana getirmişlerse,kalkıp klişe laflarla sorunları büyütmek bu ülkenin vatandaşlarına yapılan en büyük zulümdür.Kürt sorununu ''KÜRT VATANDAŞLARIMIZ' meydana getirmemektedir,öncelikle bunu doğru bir zemine oturtmamız gerekir!Kürt sorununu veya başka bir etnik köken sorunu üretenler,bu ülkenin bir karış toprağında gözü bulunan emperyalist güçlerden başka değildir!!!Yoksa bu ülkede yaşıyan vatandaşların birbirleri ile herhangi bir sorunu yoktur!Lakin eğitim sevyesinin çok düşük olduğu yıllarda bu kirli oyunu yönetenler buldukları fırsat ve o dönemde bakal yönetir gibi ülke yönetenlerin açıkları ile,var olmayan bir sorunu adetta çiyan yaptılar!Allah'a şükürler olsun ki,geldiğimiz süreçte hayatti gelişmeler yaşanmıştır.Özelikle duyarlı çevrelerin hakkaniyetli adımları sorunları bitirme noktasına getirmiştir...Aslında şimdi önümüze bir film konulmuş bizde başımıza örülen çorapları bir bir izlemekteyiz..Ergenekon yapılanmasına bakar mısınız!?Meydana gelen gelişmelere baktığınız zaman tüyler ürpertici sonuçlar elde edersiniz.Kardeşi kardeşe kırdırtmak için ellerinden gelen hainliği yapan bu çete,ülkemizi hangi aşama getirdiğini hepimiz dehşetle izliyoruz..Yine dürüst ve duyarlı bir kısım medya organlarının doğru yayınları sayesinde,ocağımıza nasıl incir ağaçlarının dikildiğini izlmedik mi?TEK TÜRKİYE dizisinde Kürt sorununun nasıl meydana getirildiğini apaaçık gözlerle izlemedik mi?..İşte bütün olay bundan ibaretken bugün yakalanan tarifi fırsatı kimsenin suistimal etmeye hakkı ve haddi yoktur!!!Sorun deşifre edilmiş,birilerine hakları teslim edilecektir.Bu bağlamda birilerinin art niyet gözeterek,kan siyaseti güderek şakşakçılık yapmasına hiç gerek yok!!!Bu miller aziz ve şerefli bir millettir.Gelinen noktada bütün gerçekleri,bütün çıplaklığı ile irdeleme bilincine vakıf olmuştur!Provakasyonlara,ve provakatörlere fırsat vermeyecek kadar akılanmıştır..Asllolan birtek gerçek varki oda islam dairesi etrafında toplanmaktır,islam dairesi etrafında birleştiğimiz zaman,hiçbir güç aramıza nifak tohumları ekemeyecektir..Selam ve dua ile.
ishakyilmaz
10-20-2009, 13:24
Madem Kürt Sorunu Var,O zaman Bilenler Konuşacak,Bilmeyenler Susacak!
Kürt sorunu denildiği zaman herkesin konuşmaması gerek!Böyle ciddi ve hayatti bir konuda sadece bilenlerin konuşması gerek diye düşünüyorum.Haliyle bilenler konuşacağından çözüm yolunda büyük adımlar atılacaktır!Lakin Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli gibi bu sorunuda kısırdöngü siyaset sahalarına çekeceklerse,çekilecekse bu şahısların susması daha efdaldır.Bu sorunu gerçekten doğru irdelemek gerekiyor.Türkiye'de var olan onlarca etnik kökenden bir taneside 'Kürtlüktür',ve bunun gibi 'lazı','çerkezi'v.b etnik kökene sahip vatandaşlarımız vardır.Her bir etnik köken üzerinde emperyalist göçler çeşitli senaryolar üretmektedirler!Bi bakıyorsunuz karadenizli vatandaşlarımız üzerinde,bi bakıyorsunuz alevi vatandaşlarımız üzerinde...Bu planda gerçekten tutucu bir plandır,bir ülkeyi özelikle ülkemizi topla,tüfekle yıkamayan düşmanlar en kolay yol olarak bunu görmektedirler.Bu yüzden sorunları hakkaniyet duyguları ile düşünmek elzem olandır.Kürt sorunuda bu şekilde önümüze getirilen bir sorundur.Aslında böyle bir sorun yok çevrenize baktığınız zaman.Çünkü kürt ve Türk vatandaşlarımız büyük bir mutluluk içinde birlikte yaşamakta,acısıyla tatlısıyla hep beraber duygulanmaktadırlar.Artık ailelerin yapısına baktığınız zaman,kürt gelin,türk damat evlilikleride çoktan tavan yapmış vaziyette.İşte bu insanlar bu şekilde bir aile meydana getirmişlerse,kalkıp klişe laflarla sorunları büyütmek bu ülkenin vatandaşlarına yapılan en büyük zulümdür.Kürt sorununu ''KÜRT VATANDAŞLARIMIZ' meydana getirmemektedir,öncelikle bunu doğru bir zemine oturtmamız gerekir!Kürt sorununu veya başka bir etnik köken sorunu üretenler,bu ülkenin bir karış toprağında gözü bulunan emperyalist güçlerden başka değildir!!!Yoksa bu ülkede yaşıyan vatandaşların birbirleri ile herhangi bir sorunu yoktur!Lakin eğitim sevyesinin çok düşük olduğu yıllarda bu kirli oyunu yönetenler buldukları fırsat ve o dönemde bakal yönetir gibi ülke yönetenlerin açıkları ile,var olmayan bir sorunu adetta çiyan yaptılar!Allah'a şükürler olsun ki,geldiğimiz süreçte hayatti gelişmeler yaşanmıştır.Özelikle duyarlı çevrelerin hakkaniyetli adımları sorunları bitirme noktasına getirmiştir...Aslında şimdi önümüze bir film konulmuş bizde başımıza örülen çorapları bir bir izlemekteyiz..Ergenekon yapılanmasına bakar mısınız!?Meydana gelen gelişmelere baktığınız zaman tüyler ürpertici sonuçlar elde edersiniz.Kardeşi kardeşe kırdırtmak için ellerinden gelen hainliği yapan bu çete,ülkemizi hangi aşama getirdiğini hepimiz dehşetle izliyoruz..Yine dürüst ve duyarlı bir kısım medya organlarının doğru yayınları sayesinde,ocağımıza nasıl incir ağaçlarının dikildiğini izlmedik mi?TEK TÜRKİYE dizisinde Kürt sorununun nasıl meydana getirildiğini apaaçık gözlerle izlemedik mi?..İşte bütün olay bundan ibaretken bugün yakalanan tarifi fırsatı kimsenin suistimal etmeye hakkı ve haddi yoktur!!!Sorun deşifre edilmiş,birilerine hakları teslim edilecektir.Bu bağlamda birilerinin art niyet gözeterek,kan siyaseti güderek şakşakçılık yapmasına hiç gerek yok!!!Bu miller aziz ve şerefli bir millettir.Gelinen noktada bütün gerçekleri,bütün çıplaklığı ile irdeleme bilincine vakıf olmuştur!Provakasyonlara,ve provakatörlere fırsat vermeyecek kadar akılanmıştır..Asllolan birtek gerçek varki oda islam dairesi etrafında toplanmaktır,islam dairesi etrafında birleştiğimiz zaman,hiçbir güç aramıza nifak tohumları ekemeyecektir..Selam ve dua ile.
Erhan KARACA
10-20-2009, 13:28
Asi_isyankar (http://www.akpartiforum.com/member.php?u=13729) ve [O]bjektif'e katılıyorum.. Serbest Bırakılmamalıdır.. Aksi halde gerek açılım Gerekse Ak partimiz yıpratılacaktır..
Asi_isyankar
10-20-2009, 13:45
Dağdan inen PKK’lılar, Pişmanlık Yasası’na dahil edilmek istendi. Kriz on saatte aşıldı. DTP lideri Türk’e saat 23:00’da gelen bir telefon tüm moralleri bozdu. Habere göre Habur’dan giren PKK’lılar, Pişmanlık Yasası’ndan yararlanmayı kabul ettikleri takdirde serbest kalabileceklerdi. Bu da, bütün açılımın suya düşmesi demekti. O andan itibaren müthiş bir telefon trafiği yaşandı. Türk, İçişleri Bakanı Atalay’la birebir görüştü. Gece uykusuz geçti ama değdi. Kriz sabah aşılmıştı. DTP lideri Ahmet Türk, devletin bir adım atması halinde PKK’nın on adım birden atacağını söyledi: Operasyonların durması en büyük güven hareketi olacaktır. Hükümet, bu kez soruna devletin statükocu mantığı ile yaklaşmamalıdır.
http://www.taraf.com.tr/fotoraflar/20trfs10turk.jpg
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün önceki akşam 23.00’da başlayan ve dün sabah 10.00’a kadar geçen gecesini böyle nitelemek yerinde olur. Çünkü Ahmet Türk ve bir grup DTP’li milletvekili önceki gece sabaha kadar uyuyamadı. Haber kötüydü; Habur Sınır Kapısı’ndan gelecek olan 34 kişilik grup Türk Ceza Kanunu’nda “etkin pişmanlık” hükmünü düzenleyen 221. maddeden ‘yararlandıkları’ takdirde serbest kalabileceklerdi. Bu haberin tek bir anlamı vardı: O da gelecek olan 34 kişi cezaevine girmek zorunda kalacakltı. Bu da ‘barışın suya düşmesi’ demekti.
Atalay ile telefon trafiği
Silopi’de yerleştiğimiz otelin bahçesindeki masadan saat 23.00’ı biraz geçe, umutsuz ve sinirli bir şekilde ayrılan Ahmet Türk’ün sabaha kadar sürecek olan telefon diplomasisi de başlamıştı. Gece boyunca Ahmet Türk ile birlikte DTP’nin hukukçu milletvekilleri Hasip Kaplan, Ayla Akat Ata, Sırrı Sakık, Sevahir Bayındır ve İbrahim Binici sabaha kadar gözlerini kırpmamıştı. Ayla Akat ve Sevahir Bayındır gece yarısı Şırnak Valisi Ali Yerlikaya ile bir görüşme gerçekleştirdi. Validen son bilgileri aldı.
Ama en önemli görüşme trafiğini Ahmet Türk gerçekleştiriyordu. Telefonun öbür ucundaki isim ne Adalet Bakanı, ne Vali ne de yerel yetkililerdi. Aldığım bilgiye göre telefonun öbür ucundaki isim demokratik açılım çalışmalarının koordinatörlüğünü yürüten İçişleri Bakanı Beşir Atalay’dı. Perde arkasından yürütüldüğünü anladığım görüşmelerde Türk’ün önüne şu formül konmuştu: Gelecek olan gruptaki kişiler ifadeleri alındıktan sonra TCK’nın 221. maddesine dayanılarak serbest bırakılacaktı. Türk’e ‘Başka hukuki olanak yok’ deniyordu. Türk ise, bu durumda bütün barış çabalarının boşa gideceğini ve demokratik açılım sürecinin nihayetleneceğini belirtiyordu. Çünkü gelecek olan 34 kişilik grup 221. maddeden yararlanarak serbest bırakılmayı kabul etmeyecek ve cezaevine girecekti.
Türk, gece boyunca DTP’nin hukukçu milletvekilleriyle istişarelerde bulunarak çıkış yolu aramaya çalıştı. Ama 221. maddeden ‘çıkış yolu’ yoktu. Erken saatlerde otelin lobisinde dolaşırken DTP’nin hukukçu milletvekillerinin bu konuya sabaha kadar kafa yorduklarını anladım.
Ahmet Türk’ün formülü
10 yıl önce gelen PKK’lılar da aynı ‘hukuki açmaz’ karşısında cezaevine girmeyi tercih etmişler. Üstelik şöyle bir farkla; 1999’da yürürlükte olan TCK’nın pişmanlık yasasını düzenleyen 170’inci maddesi ‘Cezasızlık durumu’ başlığı altındaydı. Yani bu maddede yer alan bir fıkraya göre ‘nesnel durum’ gereği ‘pişmanım’ demeden, mahkeme fiili durumu gözeterek gelenleri serbest bırakabilirdi. Ancak ne mahkeme bu yorumu yapmış ne de gelen gruptakiler bu maddeden yararlanmayı talep etmişti. Bugünkü yeni TCK’da ise, böyle bir ‘nesnel durum’a olanak tanıyacak bir düzenleme bulunmuyor. Çünkü 221. madde zaten “Etkin Pişmanlık” başlığı altında düzenlenmiş.
Ahmet Türk ve DTP’li ekibinin, telefonun öbür ucunda olan İçişleri Bakanı Atalay’a önerdikleri formül ise şöyle olmuş: Yerel mahkeme somut duruma göre içtihat niteliği de taşıyabilecek bir yorum getirsin. Demokratik açılım süreciyle birlikte başlayan süreçte ülke barışına hizmet etmeye geldikleri için güvenlik soruşturması yapıldıktan sonra serbest bırakılsın.
Bu pazarlığın sabaha kadar sonuçlanmadığını da fark ettim. Milletvekilleriyle sohbet ederken, hepsine gergin bir bekleyişin hâkim olduğunu gördüm. Türk’ün sabah 09.00’da yapması beklenen basın toplantısı bir türlü yapılamıyordu. Saatler 10.00’ı gösterdiğinde Ahmet Türk, lobiye indi. Salonda hukukçu milletvekilleriyle bir grup avukatı yanına aldı ve otelin arkasında bulunan bahçeye çıktı.
‘Cudi Limanı’nda toplantı
Halka da açık olan bu bahçenin adı da ilginç: “Cudi Limanı.” Bahçenin en kuytu köşesindeki bir akasya ağacının altında Türk’ün yanı sıra, Hasip Kaplan, Ayla Akat Ata, Şırnak Barosu Başkanı Nuşerivan Elçi, Avukat Hatice Korkut, Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak ile Şanlı Urfa Milletvekili İbrahim Binici ve Sırrı Sakık toplandı. Yaklaşık 40 dakika süren toplantının hemen ardından “ara bir formül” bulunduğunu ve krizin nihayet çözüldüğünü öğrendim. Gelecek olan grupların ifadeleri üzerinde bile anlaşılmıştı.
Silopi’den Türkiye’ye giriş yapacak olanlar üç satırbaşıyla ifadelerini vereceklerdi. Birinci başlıkta, Türkiye’de başlayan demokratik açılım sürecinin önemine dikkat çekeceklerdi. İkinci başlıkta 25 yıldır süren savaşın nedenlerini anlatacaklardı. Son başlıkta ise Öcalan’ın yaptığı çağrıya uyarak Türkiye’de yeni bir sürecin başlamasına vesile olması umuduyla geldiklerini açıklayacaklardı. Buna karşılık savcılığın veya mahkemenin ya da sadece mahkemenin Türkiye’nin demokratik açılım süreciyle birlikte yeni bir dönemin başladığı değerlendirmesini yaparak kimlik tesbiti ve güvenlik soruşturmasını yaptıktan sonra “adresleri sabit olduğundan ve kaçma şüphesi taşımadığından” tahliye edilmelerine karar verecekti.
Ağacın altında yaklaşık 40 dakika süren toplantının ardından Ahmet Türk ve DTP’li ekibin daha rahat olduğunu gözledim. Sohbet ettiğim vekiller ile hukukçular yine de “nelerin yaşanacağını geldiklerinde göreceğiz” diyerek son dakika sürprizlerine açık olduklarını belirtmeyi gerekli gördü. Bu yazı kaleme alındığı sıralarda 34 kişilik grup Kuzey Irak’taki Kürdistan Bölgesi’nden Türkiye’ye henüz giriş yapmamıştı.
Bir adıma on adım...
Kandil ve Mahmur’dan gelen PKK’lı iki grubu karşılamak için Silopi’ye giden DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, “Bugün eğer istersek burada ölümlerin duracağı, barışın filizleneceği bir süreç başlatabiliriz” dedi. DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna ve Türkiye Barış Meclisi Sözcüsü Aygül Bidav’ın da katılımıyla basın toplantısı düzenleyen Türk, sürecin doğru okunması ve barış gruplarının niçin gönderildiğinin doğru değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Grupların tıkanan açılım tartışmalarını, sürecin barışçıl ve demokratik gelişimin önünü açmak için geldiğini vurgulayan Türk şöyle dedi: Burada oluş nedenimiz, bu tıkanıklığın aşılmasıdır. PKK bunun ilk adımını yine attı, devletin de buna karşı operasyonları durdurması en büyük güven hareketi olacaktır. Bu geliş aynı zamanda PKK’nın savaşta değil barışta ısrarcı olduğunun da göstergesidir. Eğer devlet bir adım atarsa PKK on adım atacaktır. Sadece tartışmaların tıkanmaması için böyle bir jestin yapılmış olması bile hükümetin elini güçlendirecek büyük bir yaklaşım olarak değerlendirmek gerekir. Beklentimiz hükümetin, devletin yine aynı klasik statükocu ‘teslim oldular, bittiler’ mantığı ile yaklaşmamasıdır.”
Şahin: Randevu talebi gelirse değerlendiririz
Yetim çocukları kabulünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, PKK’lı iki grubun Türkiye’ye geldiği ve Meclis’te görüşmeler yapmak istediklerinin anımsatılması üzerine, bu girişimin iyi niyetli, Türkiye’nin 30 yıla yakın uğraş verdiği terörün sona ermesine yol açıcı bir teşebbüs olmasını diledi. Şahin, “Gelişmeleri hep birlikte takip edeceğiz ve göreceğiz” dedi.
Konuyla ilgili Meclis Başkanlığı’na herhangi bir randevu talebinin ulaşmadığını bildiren Şahin, “Böyle bir talep ulaşırsa, talebi ve içeriğini öğrendikten sonra değerlendirmemizi yapar, ondan sonra kararımızı açıklarız” dedi.
Hükümetten sabotaja karşı ihtiyat çağrısı
Hükümet, dağdan inmelerin devam etmesi ve barış sürecinin sabote edilmemesi için alarma geçti. Özellikle DTP’nin süreci krize sokacak açıklamalardan kaçınmasını isteyen hükümet çevreleri, son gelişmelerin bugünkü MGK toplantısında masaya yatırılacağını belirtti.
Gelişmeleri Taraf’a değerlendiren yetkililer şunları söyledi: “Sürecin başarısızlığa uğramaması için, dağdan inenlerin ve onu karşılayanların ‘biz bu sürece, barışa destek vermek için geldik’ demeleri gerekir. Bunu başka noktalara çekmemek gerekir. Bu süreci çok iyi analiz etmek gerekir.
Özellikle DTP’nin bu sürece açıklamalarıyla ve eylemleriyle sabote etmemesi gerekir. Bu nedenle çok ihtiyatlı davranmak gerekiyor. Dağdan gelen bu insanların ‘pazarlık’ yapmaya gelmediğini kamuoyuna açıklanmalı. Bu insanlar bu sürece destek vermek için geldiği yönünde değerlendirilmeli. Ve bu kişiler ‘memleketimize geri dönüyoruz’ mesajını vermeli.”
Dağdan inmelerin teşvik edilmesi ve sürecin ‘kalıcı barışa’ doğru gitmesi için hükümetin kararlı olduğunu belirten bir yetkili, “Eminim ki dağdan gelenlerin çoğu kısa bir süre içinde evlerine anne ve babalarına sarılarak yepyeni bir hayatla tanışacaklar” dedi.
Bu sürecin başarısızlığa uğramaması için dağdan inişlerin devam etmesi gerektiğini de belirten yetkililer, “Bazı çevrelerden gelen bu kişilerin 1999 yılında yaşananlara maruz kalmaları özellikle isteniyor. Devletin bütün birimleri bu nedenle bu süreci en iyi bir şekilde değerlendirmeli. Arzu edilen o dönemde yaşananlar tekrarlanmamalı. Her şey kanunla çözülmüyor. Devlet dağdan inenleri bu çerçevede değerlendirmeli. Öyle olacağını da umuyoruz” diye konuştu.
MGK’da görüşülecek
Bugün yapılacak MGK toplantısında ağırlıklı olarak demokratik açılımın ele alınacağı belirten kaynaklar, “Özellikle İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın bu çerçevede yürüttüğü görüşmeler ve değerlendirmeler içeren raporu görüşülecek. Bu çerçevede Mahmur ve Kandil’den inişler ele alınacak. Bu nedenle yarınki MGK’da önemli gelişmeler ve kararlar çıkabilir” dedi.
Taraf/KURTULUŞ TAYİZ-FARUK BALIKÇI/SİLOPİ-FİKRET KARAGÖZ/ANKARA - Istanbul - 20.10.2009
ishakyilmaz
10-20-2009, 13:45
http://www.olay.com.tr/sayfalar/Mansetler/MasetResimleri/resim_1256031805.jpg (http://www.olay.com.tr/Sayfa.php?Git=Haber&id=26250)
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak terörü bitirmek istiyoruz. Devletin bütün unsurları buna kararlı ve hazırlıklıdır. İnşallah önümüzdeki günlerde daha iyi haberler duyacağız'' dedi.
Atalay, ''eve dönüş''ün, demokratik açılım sürecinin bir safhası, planın bir parçası olduğunu belirtti.
İçişleri Bakanı Atalay, Rixos Otel'de basın yayın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi.
''Demokratik açılım'' paketi ve ''eve dönüş'' süreciyle ilgili bilgiler veren Atalay, bu süreçte toplumun her kesiminden destek gördüklerini belirtti. Atalay, gelinen noktayı ''Hepimizin ortak başarısıdır'' diye niteledi. Başlangıçta basın mensuplarıyla bir araya geldiğinde destek istediğini hatırlatan Atalay, ''Gerçekten de bize büyük destek verdiniz. Yazılarınızla, haberlerinizle değerli katkılarınız oldu. En fazla desteği basından gördük'' diye konuştu.
Kesinleşmeden süreçle ilgili erken değerlendirmeler yapmaktan özellikle kaçındığını vurgulayan İçişleri Bakanı Atalay, ''eve dönüş'' süreciyle ilgili önceden açıklama yapılmamasının da alınan tedbirlerin bir parçası olduğunu söyledi.
İçişleri Bakanı Atalay, ''eve dönüş''ün sürecin bir parçası olduğunu belirterek, ''demokratik açılım''ın bir paketten ziyade bir süreç olduğunu ifade etti. Atalay, ''Çoğu uygulamayla görülecek bazı hazırlıklarımız var. İdari tasarruflarla olabilecekler var. Meclis tasarrufuyla olacaklar var. İnce ince dokumak gerekiyor. Yöntem, üslup çok önemli. Hassasiyetleri koruyarak yürüyeceğiz'' dedi.
Bu süreç çerçevesinde dış temasların da önemli olduğuna işaret eden Atalay, Dışişleri Bakanı'nın ve kendisinin bir dizi temaslarda bulunduğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da Kuzey Irak'ta önemli görüşmeler yaptığını hatırlattı. Kendisinin Suriye, Irak ve İran (http://www.habervaktim.com/haberler.php?id=5)'da önemli temaslarda bulunduğunu belirten Atalay, ''Şartları olgunlaştırarak adım adım gidiyoruz'' ifadesini kullandı.
-''İLK UYGULAMA''-
Irak'ın kuzeyinden dün başlayan ''eve dönüş'' sürecinin ilk uygulama olduğu için anlamlı olduğunu vurgulayan Beşir Atalay, devlet olarak idare, güvenlik, yargı ve sağlık boyutuyla her türlü tedbirin alındığını bildirdi. Sağlık Bakanlığı'nın psikologlar dahil gerekli önlemleri aldığını vurgulayan Atalay, gelenlerin sağlık kontrollerinin yapıldığını, idari tedbirlerin ardından yargının devreye girdiğini söyledi. Bu uygulamanın alt yapısının TCK'nın 221. maddesine göre gerçekleştirildiğini kaydeden Atalay, 29 kişinin işlemlerinin tamamlandığını, 5 kişinin işlemlerinin ise halen sürdüğünü anımsattı. Atalay, şöyle devam etti:
''Büyük hassasiyetler gerekiyor. Bu herhangi bir konu değil. Sabırla sonuçlar alınacak. DTP (http://www.habervaktim.com/haberler.php?id=4)'nin, vatandaşların hassasiyetleri gerekiyor. Süreç içinde yanlışlıklar olmaması için herkesin daha sorumlu davranması gerekiyor. İlk grupta bazı şeyler daha çabuk olabilirdi. Bazı gecikmeler yaşandı.''
Gerekli hassasiyetlerin gösterilmesi halinde sürecin daha sağlıklı işleyebileceğini vurgulayan Atalay, ''Bunun devamını bekliyoruz. Açıkça şunu ifade edeyim, dağdaki insan da bunun bir çıkmaz sokak olduğunu görüyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak terörü bitirmek istiyoruz. Devletin bütün unsurları bu konuda kararlıdır. İnşallah önümüzdeki günlerde daha iyi haberler duyacağız'' diye konuştu.
Beklenmedik şeylerin olmaması için önceden özellikle açıklama yapmadıklarını kaydeden İçişleri Bakanı Atalay, basın mensuplarından gelenlerle ilgili haberlerde daha titiz davranmaları isteğinde bulundu. Teyit edilmemiş haberlerin yazılmamasını talep eden Atalay, tereddüt halinde kendilerinden doğru bilgi alınabileceğini belirtti.
Atalay, ''Ben bu sürecin her safhasında destek veren basın mensuplarına çok teşekkür ediyorum. Alacağımız sonuç, geleceğe bırakacağımız önemli bir miras olur. Türkiye'nin terörsüz, huzurlu, refah içinde büyümesi hepimizin ortak arzusudur'' dedi.
(AA)
EpiVaTeS
10-20-2009, 13:55
Kökü kazınacak mı...???
benim beklediğim soru bu...???
Ak_Urfalı
10-20-2009, 15:36
Kökü kazınacak mı...???
benim beklediğim soru bu...???
sen hiç merak etme abicim şimdi bu terorü başımıza çınar agacı yaptı bu zalimler...SN.BAŞBAKANIMIZDA baktı 30 senelik çınar bırakmıyorlar devirsin.neyapıyor almış eline bıçkı makinasını çıkmış agacın üzerine budama başladı...herşey zamanla yavaş yavaş kökünüde kazır inşallahhhh
ishakyilmaz
10-20-2009, 15:40
Hal böyleyken örgütün "halkımıza zulmediliyor" demesi ya da "halkın kültürel hakları verilmiyor" gibi bir söyleme sığınması artık çok zor. Örgüt böyle söylese bile insanlar "Kardeşim devlet daha ne yapsın?" diye sorar. Terör örgütünün suiistimal ettiği hassas sorunlar ortadan kaldırıldıkça PKK'nın inandırıcılığı da buharlaşıyor. Bu durum dışarıda da böyle. Yakın zamana kadar bölge ülkelerinden lojistik destek alan PKK'nın bugün aynı rahat ortamı yakalaması düşünülemez. Türkiye, Suriye'yle bu kadar yakınlaşırsa, Kuzey Irak ve merkezî Irak devletiyle stratejik işbirliği yaparsa bu ülkelerin PKK'ya destek vermesi eskisi kadar kolay gerçekleşebilir mi? Tabii ki hayır!
PKK, Türkiye'nin yürüttüğü diplomatik kuşatma harekâtı sonrasında dağ başında sıkışıp kaldı. Kaçacak yer de yok, sığınacak hami de. Üstelik mazeretler de bir bir ortadan kaldırıldı, kaldırılıyor. Uzun süre dağda kalan örgüt üyelerinin yaşadığı sağlık sorunları da artık herkesin malumu. Geriye tek bir çare kalıyor: Silahlara veda! Yani dağdan inmek, normalleşen bir ülkede insan gibi yaşamak...
DTP'nin silah bırakma eylemini şova dönüştürmek istemesi, örgüt mantığıyla düşünüldüğünde, anlaşılır bazı özelliklere sahip. Örgütün lider kadrosu, teslim olmanın örgütte yol açacağı travmayı herkesten iyi biliyor olmalı. Bu psikolojiyi perdelemek için şov yapmalarına gerek yok. Ancak o şovun peşine takılıp tahriklere kapılıp dağdan iniş sürecini yok saymaya da gerek yok. Sonuçta bir süreç yaşanıyor; asıl önemli olan bu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal "PKK'nın dağdan inmesini memnuniyetle karşılıyorum." demiş. Çok haklı. Bu süreç devam ederse gencecik fidanlarımızın al bayraklı mahzun tabutlarını artık görmeyeceğiz. Her bir ferdin birinci sınıf vatandaş olarak yaşamasını hedefleyen "demokratik açılım"ın gerçek anlamı esas o zaman anlaşılacak...
Ekrem Dumanlı-zaman
ishakyilmaz
10-20-2009, 15:41
Hal böyleyken örgütün "halkımıza zulmediliyor" demesi ya da "halkın kültürel hakları verilmiyor" gibi bir söyleme sığınması artık çok zor. Örgüt böyle söylese bile insanlar "Kardeşim devlet daha ne yapsın?" diye sorar. Terör örgütünün suiistimal ettiği hassas sorunlar ortadan kaldırıldıkça PKK'nın inandırıcılığı da buharlaşıyor. Bu durum dışarıda da böyle. Yakın zamana kadar bölge ülkelerinden lojistik destek alan PKK'nın bugün aynı rahat ortamı yakalaması düşünülemez. Türkiye, Suriye'yle bu kadar yakınlaşırsa, Kuzey Irak ve merkezî Irak devletiyle stratejik işbirliği yaparsa bu ülkelerin PKK'ya destek vermesi eskisi kadar kolay gerçekleşebilir mi? Tabii ki hayır!
PKK, Türkiye'nin yürüttüğü diplomatik kuşatma harekâtı sonrasında dağ başında sıkışıp kaldı. Kaçacak yer de yok, sığınacak hami de. Üstelik mazeretler de bir bir ortadan kaldırıldı, kaldırılıyor. Uzun süre dağda kalan örgüt üyelerinin yaşadığı sağlık sorunları da artık herkesin malumu. Geriye tek bir çare kalıyor: Silahlara veda! Yani dağdan inmek, normalleşen bir ülkede insan gibi yaşamak...
DTP'nin silah bırakma eylemini şova dönüştürmek istemesi, örgüt mantığıyla düşünüldüğünde, anlaşılır bazı özelliklere sahip. Örgütün lider kadrosu, teslim olmanın örgütte yol açacağı travmayı herkesten iyi biliyor olmalı. Bu psikolojiyi perdelemek için şov yapmalarına gerek yok. Ancak o şovun peşine takılıp tahriklere kapılıp dağdan iniş sürecini yok saymaya da gerek yok. Sonuçta bir süreç yaşanıyor; asıl önemli olan bu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal "PKK'nın dağdan inmesini memnuniyetle karşılıyorum." demiş. Çok haklı. Bu süreç devam ederse gencecik fidanlarımızın al bayraklı mahzun tabutlarını artık görmeyeceğiz. Her bir ferdin birinci sınıf vatandaş olarak yaşamasını hedefleyen "demokratik açılım"ın gerçek anlamı esas o zaman anlaşılacak...
Ekrem Dumanlı-zaman
ishakyilmaz
10-20-2009, 15:41
Hal böyleyken örgütün "halkımıza zulmediliyor" demesi ya da "halkın kültürel hakları verilmiyor" gibi bir söyleme sığınması artık çok zor. Örgüt böyle söylese bile insanlar "Kardeşim devlet daha ne yapsın?" diye sorar. Terör örgütünün suiistimal ettiği hassas sorunlar ortadan kaldırıldıkça PKK'nın inandırıcılığı da buharlaşıyor. Bu durum dışarıda da böyle. Yakın zamana kadar bölge ülkelerinden lojistik destek alan PKK'nın bugün aynı rahat ortamı yakalaması düşünülemez. Türkiye, Suriye'yle bu kadar yakınlaşırsa, Kuzey Irak ve merkezî Irak devletiyle stratejik işbirliği yaparsa bu ülkelerin PKK'ya destek vermesi eskisi kadar kolay gerçekleşebilir mi? Tabii ki hayır!
PKK, Türkiye'nin yürüttüğü diplomatik kuşatma harekâtı sonrasında dağ başında sıkışıp kaldı. Kaçacak yer de yok, sığınacak hami de. Üstelik mazeretler de bir bir ortadan kaldırıldı, kaldırılıyor. Uzun süre dağda kalan örgüt üyelerinin yaşadığı sağlık sorunları da artık herkesin malumu. Geriye tek bir çare kalıyor: Silahlara veda! Yani dağdan inmek, normalleşen bir ülkede insan gibi yaşamak...
DTP'nin silah bırakma eylemini şova dönüştürmek istemesi, örgüt mantığıyla düşünüldüğünde, anlaşılır bazı özelliklere sahip. Örgütün lider kadrosu, teslim olmanın örgütte yol açacağı travmayı herkesten iyi biliyor olmalı. Bu psikolojiyi perdelemek için şov yapmalarına gerek yok. Ancak o şovun peşine takılıp tahriklere kapılıp dağdan iniş sürecini yok saymaya da gerek yok. Sonuçta bir süreç yaşanıyor; asıl önemli olan bu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal "PKK'nın dağdan inmesini memnuniyetle karşılıyorum." demiş. Çok haklı. Bu süreç devam ederse gencecik fidanlarımızın al bayraklı mahzun tabutlarını artık görmeyeceğiz. Her bir ferdin birinci sınıf vatandaş olarak yaşamasını hedefleyen "demokratik açılım"ın gerçek anlamı esas o zaman anlaşılacak...
Ekrem Dumanlı-zaman
ishakyilmaz
10-20-2009, 15:41
Hal böyleyken örgütün "halkımıza zulmediliyor" demesi ya da "halkın kültürel hakları verilmiyor" gibi bir söyleme sığınması artık çok zor. Örgüt böyle söylese bile insanlar "Kardeşim devlet daha ne yapsın?" diye sorar. Terör örgütünün suiistimal ettiği hassas sorunlar ortadan kaldırıldıkça PKK'nın inandırıcılığı da buharlaşıyor. Bu durum dışarıda da böyle. Yakın zamana kadar bölge ülkelerinden lojistik destek alan PKK'nın bugün aynı rahat ortamı yakalaması düşünülemez. Türkiye, Suriye'yle bu kadar yakınlaşırsa, Kuzey Irak ve merkezî Irak devletiyle stratejik işbirliği yaparsa bu ülkelerin PKK'ya destek vermesi eskisi kadar kolay gerçekleşebilir mi? Tabii ki hayır!
PKK, Türkiye'nin yürüttüğü diplomatik kuşatma harekâtı sonrasında dağ başında sıkışıp kaldı. Kaçacak yer de yok, sığınacak hami de. Üstelik mazeretler de bir bir ortadan kaldırıldı, kaldırılıyor. Uzun süre dağda kalan örgüt üyelerinin yaşadığı sağlık sorunları da artık herkesin malumu. Geriye tek bir çare kalıyor: Silahlara veda! Yani dağdan inmek, normalleşen bir ülkede insan gibi yaşamak...
DTP'nin silah bırakma eylemini şova dönüştürmek istemesi, örgüt mantığıyla düşünüldüğünde, anlaşılır bazı özelliklere sahip. Örgütün lider kadrosu, teslim olmanın örgütte yol açacağı travmayı herkesten iyi biliyor olmalı. Bu psikolojiyi perdelemek için şov yapmalarına gerek yok. Ancak o şovun peşine takılıp tahriklere kapılıp dağdan iniş sürecini yok saymaya da gerek yok. Sonuçta bir süreç yaşanıyor; asıl önemli olan bu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal "PKK'nın dağdan inmesini memnuniyetle karşılıyorum." demiş. Çok haklı. Bu süreç devam ederse gencecik fidanlarımızın al bayraklı mahzun tabutlarını artık görmeyeceğiz. Her bir ferdin birinci sınıf vatandaş olarak yaşamasını hedefleyen "demokratik açılım"ın gerçek anlamı esas o zaman anlaşılacak...
Ekrem Dumanlı-zaman
Ak_Urfalı
10-20-2009, 17:09
http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/304620091019064704267.jpg (http://www.haber7.com/)
Kandil Dağı ve Mahmur Kampı'ndan gelerek, güvenlik güçlerine teslim olmak üzere Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yapan PKK'lı gurubun, beraberinde getirdikleri ve 'taleplerinin' yer aldığı mektupta ilginç istekler var...
Kendilerine “Barış ve Demokratik Çözüm Grubu” adını veren, aralarında kadın ve çocuklarının da olduğu 36 kişilik PKK’lı gurubun beraberinde getirdiği mektupta, 9 madde halinde Kürtlerin dil, kültür ve kimlik talepleri yer alıyor.
Türkiye Cumhuriyeti yetkileri ve Türk kamuoyuna sunulacak olan mektupta, kendilerini "Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine barış sürecine katkıda bulunmak üzere Türkiye’ye gelen grup" olarak tanıtan PKK’lılar, gelişlerini “Eve Dönüş Yasası” olarak bilinen 221. Madde ile alakalı olmadığını belirtiyorlar.
İSTEKLER 9 MADDEDE SIRALANDI
Bugün Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapan PKK’lı gurubun, 9 maddelik talep listesinde ise sivil anayasa, Kürtçe öğrenmek, çocuklara Kürtçe isim vermek gibi istekler var...
PKK'lıların talepleri şöyle: Abdullah Öcalan’ın hazırladığı yol haritasının kamuoyuna açıklanması, PKK’ya karşı düzenlenen askeri operasyonların durdurulması, Kürtçe'yi özgürce konuşmak, öğrenmek, çocuklara Kürtçe isim vermek, demokratik çerçevelerde siyaset yapmak, Doğu ve Güneydoğu’daki Kürtlerin yaşadığı köy, kasaba ve şehirlerde özel harekatçı, korucu ve polisin baskı yapmaması, sivil ve demokratik bir anayasa...
Ak_Urfalı
10-20-2009, 17:18
http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/304620091019064704267.jpg (http://www.haber7.com/)
Irak'taki Kandil ve Mahmur bölgelerinden gelen ve savcılıkça ifadeleri alınan terör örgütü PKK üyesi 34 kişiden 29'u serbest bırakıldı, 5 örgüt üyesiyle ilgili de yazışmaların cevabı geldi.
şırnak'ın Silopi ilçesi yakınlarındaki Habur Sınır Kapısı'nda teslim olan terör örgütü üyelerinden 5'i, tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.
Irak'taki Kandil ve Mahmur bölgelerinden gelen ve savcılıkça ifadeleri alınan terör örgütü PKK üyesi 34 kişiden 29'u serbest bırakıldı, 5 örgüt üyesiyle ilgili de yazışmaların cevabının beklenmesi kararlaştırıldı.
Cevabi yazının gelmesinin ardından H.İ, B.Y, E.U, M.T ve N.T. TCK'nın 314. maddesi uyarınca terör örgütüne üye olma suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.
Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan 29 kişi ise halen Habur Sınır Kapısı'nda bulunuyor.
Asi_isyankar
10-20-2009, 17:48
Gözaltındaki bütün PKK'lılar serbest! (http://www.haber7.com/)
Şırnak'ın Silopi ilçesi yakınlarındaki Habur Sınır Kapısı'nda teslim olan ve tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye çıkarılan 5 terör örgütü üyesi de serbest bırakıldı.
Edinilen bilgiye göre, Irak'taki Kandil ve Mahmur bölgelerinden gelen ve özel yetkili 4 savcı tarafından ifadeleri alınan 34 kişilik grupta yer alan 5 terör örgütü üyesi, sabah saatlerinde nöbetçi mahkemeye çıkarıldı.
Burada ifadeleri alınan bölücü örgüt PKK mensubu; Hüseyin İpek, Nurettin Turgut, Musa Tomak, Vilayet Yakut ve Elif Uludağ isimli terörsitler, "pişman olduklarını" beyan edince "TCK'nın 221. maddesinden yararlanıp" serbest kaldılar.
DTP OTOBÜSÜNE BİNDİLER, ALANDA KARNAVAL VAR
Hüseyin İpek, Nurettin Turgut, Musa Tomak, Vilayet Yakut ve Elif Uludağ, TCK'nın 314. maddesi uyarınca terör örgütüne üye olma suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilmişti.
Irak'ın kuzeyinden dün Habur Sınır Kapısı'na gelen 34 kişiden 29'u serbest bırakılmıştı. Böylelikle, gelenlerin tamamı serbest bırakılmış oldu.
Serbest bırakılan 34 PKK'lı DTP otobüsüne binerek Silopi'ye doğru yola çıkarken, Habur Sınır Kapısı'na yakın mesafede kurulan "kutlama" alanında toplanan binlerce insan, PKK'lıların serbest kaldığı haberini olunca meydanı bayram yerine çevirdiği gözlemlendi...
http://fotogaleri.haber7.com/inner//768520091019045639457.jpg (http://www.haber7.com/foto-galeri.php?cID=445687)
Haber 7
***
Vatana ve millete hayırlı olsun bakalım...
rıfat gökalp
10-20-2009, 18:17
AKparti'nin;bölge ülkeleri ile yaptığı stratejik anlaşmalar,terörle işbirliği,ülkemizi enerji koridoru yapması,temel hak ve özgürlüklerdeki gelişim,ergenekon,pkk(kck) gözaltıları ve bölgesel güç olma hedefi düşünüldüğünde artık pkk'nın siyasal ve uluslararası dayanabileceği ortam bulunmadığı için örgüt'ün tasfiyesi kaçınılmaz oldu.pkk'nın yaptığı zafer mitingleri olayın perde arkasını gizlemektedir maalesef medya'da buna alet olarak bu şerefsizlilerin propagandasına ve toplumu provake etmesine aracı olmuştur.
Supraliminal
10-20-2009, 18:19
Serbest bırakıldılar.Yani bizimle eşdeğer oldular.
...
..
............
Özgür Çağrı
10-20-2009, 18:28
Serbest bırakılmaları çok güzel bir gelişme zaten aksi olması imkansızdı kesinlikle bir anlaşma sonucu indiler . Yoksa özgür bir insan hapishaneye kendi adımlarıyla gelmez.
Şimdi diğer örgüt militanlarıda inecek inşAllah .
Ertuğrul ÖZGÜL
10-20-2009, 19:31
Tutuklanması istenen 5 PKK'lı da salıverildi. Böylece teslim olan 34 kişinin tümü serbest bırakılmış oldu.
Hükümetin başlattığı demokratik açılım sürecine destek vermek amacıyla Mahmur Kampı ve Kandil'den Türkiye'ye gelerek Habur Sınır Kapısı'nda güvenlik güçlerine teslim olan 34 PKK'lının hepsi serbest bırakıldı.
Savcılık tarafından sorgulanan 34 kişiden 29'u serbest bırakılmış, 5'i ise tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevkedilmişti.
Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan kişilerin hepsi DTP otobüsüyle Habur sınır kapısından alındı.
Kalabalık bir grup tarafından karşılanan otobüs Mardin'e doğru yola çıktı.
ayrıntılar gelecek...
Dünya Bülteni / Haber Merkezi
mertulan
10-20-2009, 20:45
Bi de şov yaparak kahraman gibi davranarak gelmeselerdi
birisi01
10-20-2009, 20:54
o kadar okudum üniversite bitirdim çalışıyorum vergi ödüyorum. vatanımı milletimi seviyorum beni böyle karşılayan olmadı. bizdemi hain olsak acaba???
birisi01
10-20-2009, 21:00
inşallah ak parti yaş tahtaya basmaz. niyetleri iyi biliyorum ama cok tehlikeli bir satranc oynuyorlar.
hipermuhafazakar
10-22-2009, 13:30
DTPliler asla ama asla bu vatanın iyiliğine birşey yap-maz-lar ! O PKKlıları bıraksınlar DTPlileri tutuklasınlar. Dağdan inip yakamadılar milleti şimdi buradan yakmaya çalışacaklardır. Dış düşman güçlerin onlara verdiği görev ya bitti yada yeni bir senaryo yazdılar. Ben bunların aslını çok iyi biliyorum sabıka kayıtları elimin altında duruyor, bunlardan bu vatana şerden başka birşey gel-mezzz
Ak_Urfalı
10-22-2009, 14:00
herşey yolunda gidiyor..tam su yolunu bulmuş derken bu dtp bakıyosun suyun yolunu degiştirmiş...o pkk üyelerinin bırakılması dagdan inişi hızlandırmak için çook güzel bir adım...çok faydalı bir şey...ama gel görki hain herzaman haindir...o karşılamayı adeta bir şölene çevirmese belki de bu kadar karşı kamaoyu oluşmazdı :(
................................
Açılımı halaha destekliyorum ama endişelerim var...
Yapılan karşılama törenleri gerçekten pkk'nın bitmesini ve barışın geleceğini kutlamak içinmi yapılıyor yoksa başka sebeplerimi var..?
Mesela Diyarbakırda ki karşılama törenin'de bir kişinin elin'de "Birinci Dünya Barış Günü" yazılı pankart var evet bu güzel bir slogan ama aynı tören'de bir çok çocuğun elinde babaları tarafından tutuşturulmuş oyuncak silahlar var...
Barışı silahla kutlamak en zıt iki tasvirdir bunların kutladıkları barış ne türden bir barış onu düşünüyorum...
Başka bir mesele bu teröristleri bu kadar kişi coşkuyla karşıladıktan sonra bunlar parti kurmaya kalkarlar mı acaba..?
Eğer kalkarsalar engellenecekler mi yoksa demokrasi devreye girecek ve önleri açılıp kurabilecekler mi eğer kurmalarına izin verilirse Türkiye de ne gibi şeyler olacak onu kestirmeye çalışıyorum eğer izin verilmezse yine neler olabilir bunuda düşünüyorum...
Şu Demokrasi yokmu kimi zaman işe yarar ama kimi zaman ülkeyi mahveder onun için halkın yönetimine karşıyım bu yüzden antidemokratım ama sistem bu onun için oy kullanıp tarafımı belli etmek zorundayım...
Her şeyi zaman gösterecek en hayırlısı olsun temennisinde bulunuyorum her zaman...
MenDakkaDukka
10-22-2009, 16:00
Hiç mantığıma yatmıyor aslada yatmayacak serbest bırakılmaları...
onca yetim kaldı onca kan döküldü onca gencimizi kaybettik...
şimdi tutup bu neidüğübelirsizlerle...!!!
MenDakkaDukka
10-22-2009, 16:01
onca insanla anlaşma yapıldı...yarın Apo itiylede yapılır oda çıkar!!!!
çalıkuşu
10-23-2009, 16:29
pkk lıların dağdan inmesi serbest bırakılmaları ve bayram havasında karşılanmaları acıkcası icimi acıttı dökülen kan yetim kalan yavrular sönen ocaklar bunun içinmiydi dedim ellerini kollarını sallaya sallaya geldiler ve artık bizden biriler çok acı gerçekten.
ama teselli olduğum konu ise dağdan indiler ve diğerlerine örnek oldular böyele böyle terörün bitmesi önceden olan olayların artık yaşanmaması ve birlik beraberliğin sağlanması buda içimizi rahatlatıyor açıkçası.
hipermuhafazakar
10-23-2009, 17:34
arkadaşlar dağda kalıp ikide bir çıkıp silahlı baskınlar yapmaları, mayınlar döşemeleri, orda burda bomba patlatmaları dahada şehitler canlar vermemize sebep olsalardı daha mı iyi olacaktı ??? şimdilik bir yaramazlık yok bakalım ilerki günlerde herşey dahada netleşecektir. pkk dan gelenlerin orasını övmeleri mümkün değil eğer biraz insanlıkları kalmışsa tabi
ishakyilmaz
10-23-2009, 18:49
Türkiye geri dönüşü olmayan bir yola girdi. Bugünkü iktidar yapmasa gelecek iktidarlar yapacaktı. Tıpkı Berlin duvarının 1989’da yıkıldığı gibi. Sevinenler Doğu Almanlardı ama kazanan bütün Almanya olmuştu.
Duygu temelli tepkiler ‘Küstüm yokum veya vurdum mu oturturum’ davranışı demektir. Akıl temelli açıklamalarla ve gerekçelerle konuya yaklaşmak gerekir.
Bırakalım muzaffer komutan gibi gelsinler, demokratik sevinçlerini ifade etsinler. Bastırılmış duyguların kendini ifade etmesi iyi bir şeydir. İfade edilmeyen duygular terörü besliyor.
Komşumuzun sevincinden rahatsız olmak için sebebimiz yok, kan davası bittiği için herkesin sevinmesi gerekmiyor mu?
Kan davasını tekrar başlatmak isteyenler bu dönemde orantısız tepki verirler onları iyi tanımamız gerekir. Kin, intikam, nefret gibi duygular olmadıkça soğukkanlılığı bozmamak gerekiyor.
Süreç TSK’nın da başarısıdır
Demokratik açılım sürecinde ve yazılı bir vaad olmadığı halde terör örgütü taraftarlarının Türkiye’ye giriş yapması konusu böyledir.
Aslında oluşan güven ortamı sonucu yazılı bir taahhüt olmadan ortaya çıkan gelişmeler politik değeri yüksek gelişmelerdir. Türkiye’nin gücünü gösterir.
Akıllı komutan başarısının onda birini silahla onda dokuzunu sözle elde eder. Silahlı kuvvetlerimiz Genelkurmay Başkanımızın akli yaklaşımları ile diplomatik süreci desteklemesi çok önemlidir. Bu olmazsa olumlu gelişmeler olmazdı.
Sayın Orgeneral İlker Başbuğ TSK’daki şahinleri dinlemiyor bu çok açık bir gerçek diyebiliriz.
Türkiye B planını uyguluyor.
Türkiye’yi bölmek isteyenler bölüyoruz diye seviniyorlarsa yanılıyorlar. Diğer taraftan Türkiye bölünüyor diye korkanlar da abartılı ve öfkeli tepkiler vermeye devam ederlerse korktuklarını davet ettiklerini görmeliler.
Aşırı istekler karşıtını besler ve ters rolü güçlendirir
“Düşün düşün ne düşündüğünü de düşün” diyen atalarımızı en çok şahin siyasetçilerin ve şahin generallerin dinlemesi gerekiyor.
Türkiye’nin zihinsel Berlin duvarları yıkılıyor. Çocuksu mizaçlılar sokaklara dökülür agresif mizaçlılar bağırıp çağırır. Arka planı görenler hesaplarını yaparlar. Vitrinle değil raflarla ilgilenelim.
Prof. Nevzat Tarhan - Haber
nedering
10-23-2009, 18:53
http://www.gercekgundem.com/img/sm/ocalanaafzamanisrmns.jpg
Zaman Gazetesi yazarları STV'deki programda Öcalan'a af istedi.
GERÇEK GÜNDEM - HABER MERKEZİ / Zaman Gazetesi Yazarı Mümtazer Türköne ile Today's Zaman Gazetesi Yazarı (Taraf Ankara Temsilcisi) Lale Kemal, Endaze adlı programda terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a affı tartıştı. Türköne, ''Öcalan serbest kalsa, Bodrum Türkbükü Karakolu'na her gün gidip imza verse, bermuda şortunu giyip Bodrum'da güneşlense kime ne zararı var?'' dedi.
Fethullah Gülen Cemaatinin yayın organları terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a affı tartışmaya açtı. Dün gece STV'de yayımlanan Endaze adlı programa katılan Zaman Yazarı Mümtazer Türköne ile Lale Kemal, Öcalan'a af konusunu gündeme getirdi.
Profesör Mümtazer Türköne, Türkiye'nin yeni bir sürece hazırlanması gerektiğini belirterek, ''PKK devletin problemidir. Bu sorunu devlet çözer, devlet aklı gerekir'' dedi.
Sunucunun ''Öcalan'a af konusunda ne düşünüyorsunuz?'' diye sorması üzerine Türköne şunları söyledi: ''''Öcalan serbest kalsa, Bodrum Türkbükü Jandarma Karakolu'na her gün gidip imza verse, bermuda şortunu giyip Bodrum'da güneşlense kime ne zararı var?''
FarukARSLAN.
10-23-2009, 19:19
Türköne'nin sözleriin ana cümlesi "Osmanlı zamanında olsa, serbest bırakılır farklı bir yerde cebine de para konur bir Osmanlı paşası yapılırdı"dır.
Ordan bir cümle burdna cümle araklayarak haber tümcesi yaratamazsınız.
Eğer "Osmanlı da böyle mi idi ki" diyecek olursanız o zaman beklersiniz cevabınızı.
Kaldı ki Osmanlı hoşgörüsünü öyle her beyin ilk anda kavrayamaz.
Supraliminal
10-23-2009, 19:21
Faruk aynen öyle .
Herifler işlerini gelen yerini bir güzel KIRPIP istediği gibi kullanıyorlar.
Bu ya gerçekçilik , bu ya habercilik , bu ya yayın ahlakı !...
Özgür Çağrı
10-23-2009, 19:27
Vallahi son olayları gördükçe içim cız ediyor . Bunlar geldiler pişman değiller ve şovlarını yaptılar serbest bırakıldılar . Şimdi Türkiye ayakta ! Böyle barış olmaz arkadaşlar . Bu ülkede Türkün Kürdün canı yanıyor kanına dokunuyor olanlar . 3 bin asker öldüyse 40 bin doğuda sivil halk öldü .
Açılıma bakış açım değişti . Eğer böyle devam edecekse açılım derhal son bulmalıdır . Bu kadar alçaklık olmaz yahu !
Ömer Bekir
10-23-2009, 19:51
Pardon As_i İsyankar kardeşim,Abdullah öcalan mı dediniz..Afedersiniz ama,bana bundan sonra PKK'yı terör örgütü olduğu düşüncesinde olduğunuzu söylemeyin lütfen..Abdullah Öcalan'ın isteği ile ne zamandan beri Başbakanımız sayın R.Tayyip Erdoğan hareket etmiş..Cümlelerinize biraz daha dikkat ediniz..
Ertuğrul ÖZGÜL
10-23-2009, 20:23
Vali Güler'den DTP'nin müracatına ret
İstanbul Valisi Muammer Güler, DTP'nin, İstanbul'da miting yapmak için kendilerine müracaatta bulunmadığını bildirdi.
Valilik'te düzenlenen basın toplantısında bir gazetecinin, ''DTP'nin miting için Valilik'ten izin alacağı yönünde açıklamalar var, izin verecek misiniz?'' sorusu üzerine Güler, ''Böyle bir müracaat olmadı. Sayın İçişleri Bakanımızın yaptığı toplantıda tüm soruların cevapları var. Bize böyle bir müracaat yapılmadı'' dedi.
Bir gazetecinin, ''Diyarbakır benzeri bir gösteriye izin verecek misiniz?'' sorusu üzerine Vali Güler, ''Böyle bir tablonun İstanbul'da yaşanmasına asla izin vermeyeceğiz'' diye konuştu.
DTP İstanbul İl Başkanı Mustafa Avcı, Avrupa'dan gelerek teslim olmaları beklenen terör örgütü PKK üyelerine ilişkin, ''Yurt dışından gelecek barış elçilerini düzenleyeceğimiz barış şöleniyle karşılayacağız'' açıklamasında bulunmuş ve Zeytinburnu'ndaki Kazlıçeşme Meydanı'nda şölen düzenlemek amacıyla İstanbul Valiliği'ne başvuracaklarını bildirmişti.
(AA)
Ertuğrul ÖZGÜL
10-23-2009, 20:26
http://img18.imageshack.us/img18/6976/resim915781.jpg
ALPEREN4425
10-24-2009, 22:44
Türköne'nin sözleriin ana cümlesi "Osmanlı zamanında olsa, serbest bırakılır farklı bir yerde cebine de para konur bir Osmanlı paşası yapılırdı"dır.
Ordan bir cümle burdna cümle araklayarak haber tümcesi yaratamazsınız.
Eğer "Osmanlı da böyle mi idi ki" diyecek olursanız o zaman beklersiniz cevabınızı.
Kaldı ki Osmanlı hoşgörüsünü öyle her beyin ilk anda kavrayamaz.
Hoşgörü konusunda Osmanlı devleti ; akparti ve diyalogcuların eline su bile dökemez. Hoşgörü konusunda sınır tanımıyorsunuz bakıyorum. Vatan evladına kurşun sıkanları bile kahraman gibi karşılattırıp üstün bir hoşgörü örneği sergiliyorsunuz. Türk _kürt ayrımı yapıp bunu da hoşgörü diye millete yuturuyorsunuz. Osmanlıda bunun bir örneğini gösteremezsin Faruk. Zorlama kendini. Osmanlı devleti hiç şu an Türkiye'nin düştüğü kadar ayaklar altına almamıştır şerefini.
FarukARSLAN.
10-24-2009, 22:53
Hoşgörü konusunda Osmanlı devleti ; akparti ve diyalogcuların eline su bile dökemez. Hoşgörü konusunda sınır tanımıyorsunuz bakıyorum. Vatan evladına kurşun sıkanları bile kahraman gibi karşılattırıp üstün bir hoşgörü örneği sergiliyorsunuz. Türk _kürt ayrımı yapıp bunu da hoşgörü diye millete yuturuyorsunuz. Osmanlıda bunun bir örneğini gösteremezsin Faruk. Zorlama kendini. Osmanlı devleti hiç şu an Türkiye'nin düştüğü kadar ayaklar altına almamıştır şerefini.
Türk kürt ayrımı yapmıyorum. Yapmam da. Alıştık biz "kendi yaptıklarını bize yamamaya çalışanlar"a.
Ezber cümlelerle konuşmak kolay..
Üstte verdiğim OSMANLI ÖRNEĞİ meselesi ise;
Osmanlı'da padişaha bombalı suikast düzenleyen, 26 kişinin ölümüne 58 kişinin de yaralanmasına yol açan Ermeni komitacı, cebine bir kese altın konulup Avrupa'ya Osmanlı ajanı olarak çalışmaya gönderilmiştir. Aynen bu olmuştur!
Devrin Ulu Hakan'ı nasıl anlaşılmamış ise, şimdi de herkesin devrimizin Lider'ini anlamasını bekleyemeyiz değil mi?
Anlamayın efendim..
ALPEREN4425
10-24-2009, 23:15
Türk kürt ayrımı yapmıyorum. Yapmam da. Alıştık biz "kendi yaptıklarını bize yamamaya çalışanlar"a.
Ezber cümlelerle konuşmak kolay..
Üstte verdiğim OSMANLI ÖRNEĞİ meselesi ise;
Osmanlı'da padişaha bombalı suikast düzenleyen, 26 kişinin ölümüne 58 kişinin de yaralanmasına yol açan Ermeni komitacı, cebine bir kese altın konulup Avrupa'ya Osmanlı ajanı olarak çalışmaya gönderilmiştir. Aynen bu olmuştur!
Devrin Ulu Hakan'ı nasıl anlaşılmamış ise, şimdi de herkesin devrimizin Lider'ini anlamasını bekleyemeyiz değil mi?
Anlamayın efendim..
Hakkat ya. Niye gelmedi bu benim aklıma. Çok güzel bir fikir aslında. Fikir güzel de. Niye hala imralıda duruyor bu it. Gönderinsene Ab ye. Orda bize ajanlık yapsın. Çok sivri zekasın FAruk yav. Valla bak gerçek diyorum. Hele birde Erdoğan la Abdulhamit i aynı kefeye koyuyorsun ya. Gülmekten öldürüyorsun beni. Bu mümtazer le sen çok şekersin. Allah başımızdan eksik etmesin sizin gibi sivri zekalıları .
FarukARSLAN.
10-24-2009, 23:26
Zorunuza mı gitti?
İşte Osmanlı'dan örnek dediniz aynını çıkardık verdik.
O serbest bırakılanın döktüğü de kan değil miydi? Orada da ölenlen insan değil miydi?
Abdülhamid mi çok gerizekalı yoksa siz mi çok ileri zekalısınız?
Anlamazsınız siz.. Boşverin..
Abdülhamid'in zamanında onu yemeye çalışan kafaları da gördüğümüz için; Erdoğan'la bir tutmadan evvel onu yemeye çalışanlara bakınca mesele çözülüyor zaten. Yok lüzum Hamid Sultan'la Erdoğan'ı bir tutmaya yani.
Allah sizin de yokluğunuzu göstermesin.
Her devrin ayak bağları..
ALPEREN4425
10-24-2009, 23:41
Türkiyenin her yerinde senin o Abdulhamit e benzettiğin adama lanet yağıyor.
FarukARSLAN.
10-24-2009, 23:48
Türkiyenin her yerinde senin o Abdulhamit e benzettiğin adama lanet yağıyor.
Açın Abdülhamid devrini de okuyun.
Milyonların sevgilisi olmasının yanında;
Abdülhamid'e de lanet yağdıranlar sayısız idi. İçten ve dıştan SAYISIZ İDİ.
Her kesimden, herkesin birleştiği tek nokta idi.
AMMA
Jonathan Swift'in çok güzel bi sözü vardır hani:
"Dünyaya gerçek bir DÂHÎ geldiğinde onu şu işaretten tanıyabilirsiniz: Tüm ahmaklar ona karşı birleşmişlerdir."
FarukARSLAN.
10-24-2009, 23:49
Mesajınızı da tekrar yazar mısınız.. "Alıntı yap" seçeneği yerine "Düzenle"ye basmışım yanlışlıkla yorumunuzun üzerine girdim yorumumu olmadı
Selamun Aleyküm diyerek ilk yorumumu yapmak istiyorum bu konuda acizane affınıza sığınarak. Bu memlekette yıllardan beri süre gelen bir mevzu ve bir amaç var oda tüm insanların ve toplumun özgürce düşünme ve yaşaması. Şuanda bakıyorumki tüm halk dilediği şekilde düşüncesini ifade ettiği gibi dilediği gibide yaşaya biliyor, aynı zamanda dilediği gibi tv kanalı kurabiliyor, hatta örgütlene biliyorda, buda AK PARTİ,nin iktidara gelmesiyle filizlenerek bugünlere ulaşmıştır. Şimdi ise dağdaki terörislere insan demek çokmu zor anlamıyorum ve bizler müslüman bir toplumuzki ALLAH c.c kimleri neleri affederken biz kim oluyorda kimi affetmeyip dışlamaya çalışıyoruz, önemli olan insanı kazanmak değilmidir. Bir çok insan anladığım kadarı ile şu düşüncede, PKK yıllardır verdiği mücadeleyi sonunda kazandı. Yok efendim kimsenin tek taraflı bir mücadeleyi kazdığı yok zira kazanan bizim ülkemiz bizim insanımız, bu insanlar zati bu topraklarda yaşayan bu toprakların evlatları, bu memlekette şuanda türkmeni, azerisi ve gürcüsü olmak üzere nice insanlar çalışıp rızık arıyorlar ve kimliklerinde TC damgası bile yok, sadece bu sene TÜRKİYE,ye 10.000,e yakın türkmen giriş yapmış. Dağdan inen bu insanların bu farklı memleketlerden gelen insanlardan eksiği nedir söylermisiniz ve bu insanlarında bu memlekette rızık aramak ve çoluk çocuğuna ekmek götürmek gibi insan gibi yaşamak gibi hakları yokmu... İnsanlar sürekli şehitleri gündeme getirerek bu insanların af edilemesini şehitlerimize ve vatanımıza ihanetmiş gibi gösterip bahs ediyorlar, acaba bu söylediklerine ne kadar inanıyorlar bunu söyleyenler, yok şayet inanıyorlar ise ben buna inanan insanın müslümanlığından ve inancından şüphe ederim samimi bir mümin olduğunada inanmam. Birde tüm siyasilerin hemen hepsi AK PARTİ ve Devlet büyüklerine yükleniyor, bunun içinde bir ata sözünü söylemek isterim. Meyve veren ağaç taşlanır...!!!
ALPEREN4425
10-25-2009, 00:07
Selamun Aleyküm diyerek ilk yorumumu yapmak istiyorum bu konuda acizane affınıza sığınarak. Bu memlekette yıllardan beri süre gelen bir mevzu ve bir amaç var oda tüm insanların ve toplumun özgürce düşünme ve yaşaması. Şuanda bakıyorumki tüm halk dilediği şekilde düşüncesini ifade ettiği gibi dilediği gibide yaşaya biliyor, aynı zamanda dilediği gibi tv kanalı kurabiliyor, hatta örgütlene biliyorda, buda AK PARTİ,nin iktidara gelmesiyle filizlenerek bugünlere ulaşmıştır. Şimdi ise dağdaki terörislere insan demek çokmu zor anlamıyorum ve bizler müslüman bir toplumuzki ALLAH c.c kimleri neleri affederken biz kim oluyorda kimi affetmeyip dışlamaya çalışıyoruz, önemli olan insanı kazanmak değilmidir. Bir çok insan anladığım kadarı ile şu düşüncede, PKK yıllardır verdiği mücadeleyi sonunda kazandı. Yok efendim kimsenin tek taraflı bir mücadeleyi kazdığı yok zira kazanan bizim ülkemiz bizim insanımız, bu insanlar zati bu topraklarda yaşayan bu toprakların evlatları, bu memlekette şuanda türkmeni, azerisi ve gürcüsü olmak üzere nice insanlar çalışıp rızık arıyorlar ve kimliklerinde TC damgası bile yok, sadece bu sene TÜRKİYE,ye 10.000,e yakın türkmen giriş yapmış. Dağdan inen bu insanların bu farklı memleketlerden gelen insanlardan eksiği nedir söylermisiniz ve bu insanlarında bu memlekette rızık aramak ve çoluk çocuğuna ekmek götürmek gibi insan gibi yaşamak gibi hakları yokmu... İnsanlar sürekli şehitleri gündeme getirerek bu insanların af edilemesini şehitlerimize ve vatanımıza ihanetmiş gibi gösterip bahs ediyorlar, acaba bu söylediklerine ne kadar inanıyorlar bunu söyleyenler, yok şayet inanıyorlar ise ben buna inanan insanın müslümanlığından ve inancından şüphe ederim samimi bir mümin olduğunada inanmam. Birde tüm siyasilerin hemen hepsi AK PARTİ ve Devlet büyüklerine yükleniyor, bunun içinde bir ata sözünü söylemek isterim. Meyve veren ağaç taşlanır...!!!
Birader... Kimsenin ekmeğine de karışmıyoruz ekmek mücadelesine de. Ekmek yediği kaba pisleyip vatanına ihanet edenden bahsediyoruz. Bu teröristler dağda rızık mı arıyordu.
ALPEREN4425
10-25-2009, 00:12
Mesajınızı da tekrar yazar mısınız.. "Alıntı yap" seçeneği yerine "Düzenle"ye basmışım yanlışlıkla yorumunuzun üzerine girdim yorumumu olmadı
O mesajı ve videoyu yayınlayacak kadar da yüreğin yokmuş FAruk. Bacağı kopmuş , Gözündeki ışığı PKK terörünün kararttığı bir gazinin isyanını bu sitede yayınlayacak kadar da yüreğin yok ya. Daha ne anlatayım sana. Mesajı tekrar yazsam ne fayda.
Birader... Kimsenin ekmeğine de karışmıyoruz ekmek mücadelesine de. Ekmek yediği kaba pisleyip vatanına ihanet edenden bahsediyoruz. Bu teröristler dağda rızık mı arıyordu.
Peki kardeşim sen devletine gerektiği gibi hizmet edip insanlara karşı gerektiği gibi yaklaştığına inanıyormusun hatta iş verenine karşı gerektiği kadar onun koymuş olduğu kurallara riayet ediyormusun.? Askerlik düşünce bayram edip sevinenler kimler.? asker elbisesi altında bu memleketi yiyip bitirenler kimler.? devlet kadrosunda çalışırken hizmet ettiği insanı birimlerinde adeta aşşalıyarak hizmet ettiklerini sananlar kimler.? Ben pek sanmıyorum zira kimse bu kadar dört dörtlük olamaz demekki herkez o zaman yediği kaba pisliyor...
rıfat gökalp
10-25-2009, 00:27
O mesajı ve videoyu yayınlayacak kadar da yüreğin yokmuş FAruk. Bacağı kopmuş , Gözündeki ışığı PKK terörünün kararttığı bir gazinin isyanını bu sitede yayınlayacak kadar da yüreğin yok ya. Daha ne anlatayım sana. Mesajı tekrar yazsam ne fayda.
demojoji yaparak kendinizi haklı çıkarmayın,bilmem hatırlarmısınız ŞEHİT BABASI'nın demokratik açılıma karşı çıkan DEVLET BAHÇELİ'ye söylediği ifadeler ortada yani biz yandık diğer ana ve babaların ocağına ateş düşmemesi gerektiğini söylemiştir.Bir kısım Şehit ailelerin,ETÖ'cü vakıflar ve derneklerin kuyusuna düşerek gaflet yapmıştır ama tüm şehit ailelerini bu kapsamda değerlendirmek yanlış olur.
"ŞEHİT BABASI;BAHÇELİ SUSSUN, O EVLAT ACISI NEDİR BİLMEZ"
Şehidin babası Mehmet Nasir Ulaş, yaptığı konuşmada Kürt açılımının bir an önce tamamlanması gerektiğini belirterek, açılıma sert tavır gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için, "Devlet Bahçeli'nin çocuğu yok. O evlat acısı nedir bilmez. O yüzden hiç konuşmasın, sussun. Bu konuda hiç tepki göstermesin. Bu sorun çözülsün, evlatlarımız artık ölmesin." dedi.
ALPEREN4425
10-25-2009, 00:28
Peki kardeşim sen devletine gerektiği gibi hizmet edip insanlara karşı gerektiği gibi yaklaştığına inanıyormusun hatta iş verenine karşı gerektiği kadar onun koymuş olduğu kurallara riayet ediyormusun.? Askerlik düşünce bayram edip sevinenler kimler.? asker elbisesi altında bu memleketi yiyip bitirenler kimler.? devlet kadrosunda çalışırken hizmet ettiği insanı birimlerinde adeta aşşalıyarak hizmet ettiklerini sananlar kimler.? Ben pek sanmıyorum zira kimse bu kadar dört dörtlük olamaz demekki herkez o zaman yediği kaba pisliyor...
Farzet ki ben kurallara gerektiği gibi riayet etmiyorum. Herkes de benim gibi davranıyor. Bu benim haklılığımı gösterirmi. Bu nasıl bir mantık tır. Ben ne anlatıyorum sen ne okuyorsun.
FarukARSLAN.
10-25-2009, 00:35
O mesajı ve videoyu yayınlayacak kadar da yüreğin yokmuş FAruk. Bacağı kopmuş , Gözündeki ışığı PKK terörünün kararttığı bir gazinin isyanını bu sitede yayınlayacak kadar da yüreğin yok ya. Daha ne anlatayım sana. Mesajı tekrar yazsam ne fayda.
Hak yemeyin!
PKK leşkelerini sizden çok öteleyenlerdenizdir merak da etmeyin! Gaziler şehitler veren biriyim ailemden de var, sabit!
Adam gibi yazdık sebebini hatamızın, olsa kastım direkt silerdim NE DİYE UĞRAŞAYIM!
Ayıp be
sudaduran
10-25-2009, 00:37
açılıma karşı çıkanların korkusu vatan değil siyasi rant bu sorun çözülüpde pkk biterse bunlar meclise bile giremeyecekler rahatsızlıkları bundan,yıllardır şehit kanı üzerinden siyaset yapanlar bu ülkede ne vatanını sever ne de inançlı değillerdir,bu kafatasçı siyasi liderlere sahip çıkanlar onların oyuncağıdır,kandırılmış zavallılardır,onlara sadece acırım
FarukARSLAN.
10-25-2009, 00:43
açılıma karşı çıkanların korkusu vatan değil siyasi rant bu sorun çözülüpde pkk biterse bunlar meclise bile giremeyecekler rahatsızlıkları bundan,yıllardır şehit kanı üzerinden siyaset yapanlar bu ülkede ne vatanını sever ne de inançlı değillerdir,bu kafatasçı siyasi liderlere sahip çıkanlar onların oyuncağıdır,kandırolmış zavallılardır,onlara sadece acırım
Sonra ne konsuyla siyaset yapacaklar?
Nereye saldırıacaklar?
Nereden hamaset yapacaklar?
Nereden rant sağlayacaklar?
Nereden kan emecekler?..
Farzet ki ben kurallara gerektiği gibi riayet etmiyorum. Herkes de benim gibi davranıyor. Bu benim haklılığımı gösterirmi. Bu nasıl bir mantık tır. Ben ne anlatıyorum sen ne okuyorsun.
Bu işin farzı misali yok kardeşim, o zaman kendinden başla ve kendini düzelt sonrada başkalarının özlük haklarına dil uzat...
emrecan_18
10-25-2009, 01:11
Peygamber efendimiz(s.a.v) kendine düşmanlık edenleri affetmiştir.Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Uhud Harbi’nde amcası Hazret-i Hamza’nın ciğerini hırsla dişleyen Hind’i bile, îmânı mukâbilinde Mekke Fethi’nde affetmiştir.Rasûlullah -aleyhissalâtü vesselâm-, cezâlandırmaya gücü yettiği hâlde kendisine büyük bir kötülükte bulunan kimseyi affetmiş, hattâ herhangi bir söz veya îmâ ile dahî olsa suçunu başına kakmamıştır. Çünkü Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- müslüman veya kâfir hiç kimsenin kötülüğünü istemez, herkese büyük bir edep ve nezâket ile muâmele ederdi.(Alıntı) Gökmen kardeşimin dediklerine katılıyorum.Biz niye affetmeyelim peygamber efendimizi örnek almamız lazım çünkü o bizlere örnek olarak gönderildi.
Şu DTP lilerin yaptığı şov çok canımı sıktı ya neredeyse Ak partimden vazgeçip gidicem...
emrecan_18
10-25-2009, 02:08
Şu DTP lilerin yaptığı şov çok canımı sıktı ya neredeyse Ak partimden vazgeçip gidicem...
Aman kardeşim ak partiyi bu zor zamanında yalnız bırakmak olmaz.Ak partinin bize bizim ak partiye ihtiyacımız var.Bunlar rant elde etmek için çaba sarfediyorlar
Osmanlı zamanında siyasi amaç güdmeden başı bozuk diye adlandırılan kişiler vardı bunların isyanını bastırmak için osmanlı o kişileri oldukları yerden sürer başka yerde onlara görev verir başı bozuk paşa yapardı
siyasi amaç güden ve vatanı bölme cabası içinde cıkarılan isyanları başlatanları kellesini vurarak cezalandırır kelleyi bal dolu bir tepsiye koyup isyanı cıkarmasında dış güçlerin etkisi olmuşsa onları cagırır bakın besleyip ayaklandırdıgınız adamın akibeti derdi
ikisi farklı şey şimdi osmanlı olsa siyasi amaç güddügü ve vatanı bölme girişimde oldugu için abdullah öcalanın başını vurdurur bal dolu bi tepsiye koyar arkasındaki dış güçleride cagırır buyrun adamınızın akibeti derdi
sapla samanı karıştırmayalım zaten ortalık karışık birde bu tür yazılarla milletin hepten aklını karıştırıp kışkırtarak bir takım yanlışlıklara sebeb verecek beyanatlarda bulunmak zaten gergin olan ortamı hepten germeye yarar başkada bi işe yaramaz
bu gün abdullah öcalan cıksa bodrumda cay içse nolur demek çok cahilce edilmiş bir laf olurki buda pkk+dtp şovundan aşagı kalmaz
bu tip sölemlerinde millete bi faydası olmaz bu işten rant saglayanlarınsa ekmeyine bal sürer
abdullah öcalanın affı tam bir muamma kargaşa ortamı cıkmasına neden olur
devletin yapamadıgını millet yapmaya calışır
bu yazının hiç bir akli ve mantıki yanı yok
Ertuğrul ÖZGÜL
10-27-2009, 06:31
Karşılama sürecinde bundan sonra hassas davranacağız
Teslim olan PKK'lıların dönüşleri sırasında yaşanan 'şov' görüntüleri toplumda büyük rahatsızlığa yol açarken, demokratik açılım sürecini kesintiye uğrama noktasına getirdi.
Karşılama törenlerinde sorumluluğu bulunan DTP de bundan sonra daha dikkatli davranma kararı aldı. Genel Başkan Ahmet Türk, "Bu süreçte bize tarihî bir görev düştüğünün bilincindeyiz. Artık daha hassas olacağız." dedi. Türk, terör örgütü elabaşısı Öcalan'dan bahsederken de bu kez 'sayın' ifadesini kullanmadı. Demokratik açılımdan geri adım atılmaması gerektiğini belirten DTP lideri, "Diyalog süreci kesintiye uğrarsa Ergenekon zihniyeti daha etkin hale gelir." ifadelerini kullandı.
Demokratik açılım sürecine, bir grup PKK'lının teslim olması sırasında yaşanan görüntülerin toplumun geniş kesimlerini rahatsız etmesi nedeniyle bir süre ara verildi. Avrupa'dan gelerek teslim olacak grubun ülkeye girişi, bu kapsamda ertelendi. Sürecin istenmeyen bir noktaya gelmesinde, muhalefet partileri AK Parti iktidarını, Başbakan Tayyip Erdoğan ise DTP'yi sorumlu tuttu. DTP yönetimi, eleştirileri değerlendirmek için önceki gün Merkez Yönetim Kurulu'nu (MYK) topladı. Dün de fiili eşbaşkanlar Ahmet Türk ve Emine Ayna, partinin son sürece ilişkin görüşlerini kamuoyu ile paylaşmak için basının karşısına geçti. Açıklamayı yapan Ahmet Türk, bazı PKK'lıların 'barış grubu' adıyla dağdan inmesini çok önemsediklerini vurguladı. Siyasi parti liderlerinin gelişmeleri doğru algılamadığını savunan DTP lideri Türk, bu konuda özellikle CHP lideri Deniz Baykal ve MHP lideri Devlet Bahçeli'yi eleştirdi. CHP ve MHP'nin olumlu iklimi tersine çevirebilmek ve ortamı kışkırtabilmek için büyük bir çaba sarf ettiklerini savunan Türk, "Kürt raporlarında barıştan, aftan söz eden Sayın Baykal, 'hukuk katledilmiştir', 'hükümet teslim olmuştur', 'bu işin özü yanlıştır' gibi ifade ve açıklamalarla milliyetçiliği, ırkçılığı ve şovenizmi tetiklemiştir. Sayın Baykal, bu çıkışıyla barıştan değil, savaştan yana olduğunu, ölüm ve gözyaşından beslendiğini bir kez daha ortaya koymuştur." diye konuştu. Bahçeli'yi de eleştiren Türk, "Bahçeli, 'İstanbul, Silopi değildir.' diyerek kime hangi mesajı göndermektedir? Sormak istiyoruz, Kürtleri linç mi ettirmek istiyorsunuz? Kürtleri kıyımdan mı geçireceksiniz? İşte bunun, 30 yıldır Kürt-Türk çatışması yaratmak isteyen Ergenekon zihniyetinin ta kendisi olduğunu söylemekten kendimizi alamıyoruz." ifadelerini kullandı.
Yaşanan gelişmeler üzerine hükümetin açılımda frene bastığına işaret eden Ahmet Türk, Başbakan Erdoğan'ın da gelişmeler karşısında CHP ve MHP yerine kendilerini eleştirdiğini ileri sürdü. Erdoğan'ın, "Eğer böyle giderse sil baştan yaparız." ifadelerinin hükümetin açılım sürecinde kararlı olmadığını gösterdiğini savunan Türk, "Biz böyle olmadığını görmek ve duymak istiyoruz.
Eğer hükümet samimiyse o halde kararlı ve cesur olmalı, milliyetçi odakların tehditlerine boyun eğmemelidir." şeklinde konuştu.
ESAT CANAN'ın AÇIKLAMALARI RAHATSIZ ETTİ
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Ahmet Türk, Parti Meclisi (PM) üyesi Esat Canan'ın yaşanan olayları eleştirdiğinin hatırlatılması üzerine, "Biz bütün arkadaşlarımızın düşüncelerini anlıyor ve saygı duyuyoruz. Ancak parti yönetimi ile bir diyalog içinde olmadan yapılan açıklamaları da doğru bulmuyoruz." ifadesini kullandı. Avrupa'dan bir grubun gecikmeli de olsa gelmesini istediklerini belirten Türk, "Bu süreci akamete uğratmaya gerek yok. Korkmaya da, ürkmeye de gerek yok. 30 yılık sancılı bir sürecin sonunda bir noktaya gelinmiş. Bunun inişli çıkışlı olacağını zaten tahmin ediyorduk." diye konuştu.
Leyla Zana: Karşılama iyi koordine edilemedi
Eski DEP Milletvekili Leyla Zana, Mahmur kampı ve Kandil Dağı'ndan Türkiye'ye dönen PKK'lılar için düzenlenen karşılama törenlerini eleştirdi. Zana, sürecin iyi koordine edilmediğini savundu. Her şeye rağmen, demokratikleşme sürecinde birlikte yaşama iradesinin ortaya çıktığını belirterek, "Hiç olmadığı kadar barışa yakınız. Bütün kesimler cesaret ve sağduyu ile hareket etmeli. Seçim ve oy kaygısıyla hareket edilmemeli. Biçime takılarak özü kaybetmeyelim." çağrısını yaptı.
KÜRTLERE 'VATANINIZA DÖNÜN' ÇAĞRISI
Diyarbakır'da Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde (GGC) basın toplantısı düzenleyen Zana, şunları söyledi: "Umutluyum; çünkü yaşanan onca acıya rağmen, bu coğrafyada yaşayan halklar birbirlerini düşman olarak görmediklerini ispatladılar. Endişeliyim; çünkü çekilen acılar hâlâ taze. Herkesin acısını paylaşıyorum. Tercihimizi yaşamak ve yaşatmaktan yana kullanmalıyız."
Yurtdışında yaşayan bütün Kürtlere 'vatanınıza geri dönün' çağrısı yapan Zana, 15-20 kişilik grupların değil, diasporadaki herkesin dönmesini isteyerek, "Arkadaşlar gelecekler. Başkasının vatanı bizim memleketimiz olamaz. Herkes dönerek özgür bir şekilde yaşamalı." dedi.
ZAMAN
Ertuğrul ÖZGÜL
10-27-2009, 06:32
http://img34.imageshack.us/img34/3595/ymturkk.jpg
Ertuğrul ÖZGÜL
10-27-2009, 07:28
Karşılama karşıtları dağlarda
Denizli'de Hak ve Eşitlik Partisi (HEP)'ne üye bir grup, Kuzey Irak'tan gelen PKK'lı teröristlerin karşılanmasını protesto etmek amacıyla, Denizli merkeze bağlı Şirinköy Mahallesi'nde Başkarcı Dağı'ndan efe kıyafetleriyle indi.
Atların üzerinde ellerinde Türk bayrakları taşıyan efe kıyafetli partilileri karşılayan HEP Denizli İl Başkanı İlker Kiriş, ''Bakalım bize de barış elçisi muamelesi yapılacak mı ?'' dedi.
Kurtuluş Savaşı'nda ülkenin geleceği için Ege'nin dağlarında düşmana karşı zor şartlarda mücadele eden efelerin torunlarının, kendi ülkelerinde eşitlik aradığını söyleyen HEP İl Başkanı Kiriş, "Biz Türkler, son vatan için mücadele ruhuyla dağa çıkmıştık. Bugün lüks ciplerle olmasa bile dağdan inen partili arkadaşlarımızı karşılıyoruz. Bakalım devlet, bizim ailelerimize de maddi yardımda bulunacak mı ? Yıllarca dağa taşa 'Vatan namustur' yazdırıp onlarca evladını şehit veren, sonra da namus bildiği sınırlardan eli kanlı teröristleri neredeyse devlet töreniyle geçirenlerin içinde biraz vatan sevgisi varsa, yapacağı tek şey kalmıştır, istifa etmek." şeklinde konuştu.
Dağdan inen efeleri temsilen konuşan HEP Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Yumuk ise 25 yıldır binlerce cana, 100 milyarlarca dolara, bir bölgenin mezra ve köy, belde olarak altüst olmasına sebep olan terörün adının ne zaman Kürt sorunu olduğunu sordu. Yumuk, şunları söyledi:
"Hakimleri, savcıları teröristin ayağına götürerek hukuku bir kere daha çiğnediniz. Silivri'de iki yıldır hiçbir suçu ispatlanmamış insanları içeride tutuyorsunuz fakat dağdan inen vatan hainlerini, hiçbir eyleme karışmadılar diye salıverdiniz. Bu ülkenin yasalarında, terör örgütüne üye olmak bir suç değil midir ?'' (CİHAN)
ALPERENLER DAĞLARDA
Şanlıurfada Alperen Ocaklarına üye 15 kişilik grup, 34 PKKlının demokratik açılım süreci kapsamında teröristbaşı Abdullah Öcalanın çağrısına uyarak Türkiyeye gelmelerine tepki göstermek amacıyla dağa çıkıp kamp kurdu...
Şanlıurfa'da Alperen Ocakları'na üye 15 kişilik grup, 34 PKK'lının ‘demokratik açılım' süreci kapsamında teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın çağrısına uyarak Türkiye'ye gelmelerine tepki göstermek amacıyla dağa çıkıp kamp kurdu. 2 gün boyunca dağda kalacak olan Alperenler, PKK'lıların bu şekilde Türkiye'ye girmelerinin kabul edilemez bir siyasi hata olarak nitelerken, tepkilerinin Kürtlere olmadığını söyledi.
Alperen Ocakları Başkanı Mahmut Özgür'ün de aralarında bulunduğu 15 kişilik grup, PKK'lıların dağdan inerek serbest kalmalarını protesto etmek amacıyla şehir merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Germuş Dağı'na minibüsle çıkarak kamp kurdu. Germuş Köyü'ne kadar minibüsle gelen grup, yolun diğer bölümünü yürüyerek çıktı. Ellerinde Alperen Ocakları ve Türk bayrakları ile dağa gelen grup, yanlarında yiyecek ve battaniye getirerek kamp kurdu.
Grup adına basın açıklamasını okuyan Hanifi Gökçe, Şanlıurfa Alperen Ocakları'nı temsilen son günlerde ‘demokratik açılım' sürecinde yaşanan olaylar nedeniyle dağa çıktılarını söyledi. Gökçe, “Bu topraklarda binlerce yıllık birliktelikleriyle ve kardeşlikleriyle kanı kanına, huyu huyuna, kültürü kültürüne karışmış; Rabbi bir, kitabı bir, kıblesi bir, tarihi bir, bayrağı bir, devleti bir olan aziz milletim; bu mukaddes vatan ve bayrak için bu topraklarda şehit düşen, ülkeyi kanlarıyla can veren, aziz şehitlerimiz ve gazilerimizle dalga geçercesine, terörist, bölücü, vatan haini kişilerin elerini kollarını sallayarak, yok etmek için her şeyi yaptıkları yüce vatanımıza özgürce geri dönmeleri kabul edilemez siyasi bir hatadır” diye konuştu.
Şanlıurfa Alperen Ocakları Başkanı Mahmut Özgür ise “İki gün boyunca dağda kalınacak. Bu grup, temsili bir gruptur. Sonun başlangıcıdır. İnşallah milletimize hayırlı olur” dedi.
Dağda kamp kuran Alperenler, bulundukları bölgeye Türk bayrakları asarak yerleşmeye başladı.
habervaktim
Ertuğrul ÖZGÜL
10-27-2009, 07:28
http://img132.imageshack.us/img132/6676/resim918671.jpg
hipermuhafazakar
10-27-2009, 12:12
Şu DTP lilerin yaptığı şov çok canımı sıktı ya neredeyse Ak partimden vazgeçip gidicem...
AK Partinin tek amacının pkk sorununu çözmek olduğunu, DTP'lilerinde tek amacının karışılık çıkartmak ve provakasyonlar yapmak olduğunu bu ülkede yaşayan asgari zekaya sahip her insan biliyor. Giderseniz gidiniz, gidinizde neyere gideceksiniz merak ediyorum. O gideceğiniz yer 2090 yılında çözer bu sorunu :hihi2:
ishakyilmaz
10-27-2009, 12:15
Bırakın gelsinler
Lafa doğrudan gireceğim.
Öyle süslü cümleler de beklemeyin; derin analizlere ihtiyaç yok.
Şu kadar basit;
Düşmanlık üzerine kurulu düzenler, düşmanın ortadan kalkmasıyla bozulur.
Yoksa ‘siz’ de, düzeni bozulacak olanlardan mısınız?
Değilseniz, oyuna gelmeyin sakın.
Bu hikâyenin mutlu sonla biteceğini hayal edin bir an.
Silahları bırakıp, aramıza dönecekler.
Geçmişi, bir kalemde silip unutamayacağız belki...
Acılarımız tazeyken, üstüne toprak örtüp gömmekte zorlanacağız elbet.
Anlaşılabilir şeyler bunlar; çünkü insanız nihayetinde.
Fakat düşünün, aynı acıları bir daha yaşamama ihtimali çıktı önümüze.
Kucaklaşacağız, nifak surlarını kaldıracağız aradan.
Ötesi var mı?
***
Siyaset, sitcom oyununa döndü.
Sık sık, ‘teatral bir gösteri izliyoruz’ hissine kapılıyorum.
İhtiyaç duyduğumuz tepkiler değil, gördüklerimiz.
Özlemlerimizle, acılarımızla, insanlığımızla ‘biz’ yokuz o sahnede...
‘Biz’i anlatmıyor, bu oyun.
‘Siz’ öyle düşünüyorsunuz, ben böyle.
Baykal ile Bahçeli bir telden çalıyor, Ahmet Türk ayrı bir telden...
Hepsi de tutmuş, hükümeti çekiştiriyor... Hükümet de onları...
Bunu da makûl karşılarım.
Diyelim ki hükümet, süreci, baştan daha iyi yönetebilirdi...
Diyelim ki DTP, daha sorumlu davranabilirdi...
Fakat yine de bir sorun var;
Peki biz seyirciler, ne olacağız?
***
Madem siyasi güç mücadelesi oynanıyor, madem bilek güreşi yapıyorlar...
‘Bakalım, kim galebe çalacak?’ diyebilir miyiz?
En büyük tehlike, sessiz kalmayı kendimize yedirmektir, bilelim.
Çünkü yeniden bir sessizlik sarmalına doğru sürükleniyoruz.
Makûl çoğunluk, kabuğuna çekiliyor.
Beylik laflar, dolduruyor meydanı.
Sağduyunun sesini bastırıp eziyor.
Aklın klişelere rehin düştüğü, vicdanın sürüldüğü zamanlarda olur bunlar.
Boşalttığımız bütün mevzileri, kabaran öfke doldurur.
Bir adım öne çıkmak cesaret ister.
Resmi doğrular karşısında hayatın acı gerçekleri geri çekilir, siner, küçülür, yalnızlaşır...
Hayatın bir tiyatro olmadığını biliriz bilmesine...
Çıkıp haykırmak isteriz ama, kendi içimizde boğulur sesimiz.
‘Gündem kurma oyunu’ derler buna.
Güç mücadelesinin en önemli meydan muharebelerinden biridir.
Merkez bölge kuşatıldığında, makul çoğunluğun süngüsü düşer.
Bir kenara çekilip beklemeye başlar, olan biteni seyreder...
El ovuşturup hasılat bekleyenler ise, sahnede üstünlük sağlayanlardır.
İnsanlığın sükût ettiği anlardan biridir bu.
‘İnsaniyet namına’ diye başlamak, fayda eder mi?
***
Bu tiyatro bittiğinde, perde indiğinde...
Biz gene acılarımızla baş başa kalacağız.
Oyuncular, mutlu mesut...
Seyirciler bedel ödeyecek.
Onun için, canım oynamak istemiyor.
Ve bütün kalbimle haykırıyorum;
Aklınızı başınıza alın, bu fırsat kaçmaz!
Bu günler geçer gider, biz yine başa döneriz.
Bırakın gelsinler!...
Olsun da bitsin, kapansın bu yara.
Akif BEKİ
sudaduran
10-29-2009, 14:17
Dağdan inen 8 PKK'lı hastanelik oldu!
Gribe yakalandılar
PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine, Kandil'den gelerek 19 Ekim'de Türkiye'ye giriş yapan ve karşılama görüntüleri ile tartışmalara neden olan PKK'lıların tamamının hastalanarak hastaneye kaldırıldıkları ortaya çıktı. DTP Diyarbakır İl Başkanı Fırat Anlı, Diyarbakır'da bulunanların aşırı yorgunluk ve soğuk algınlığı nedeniyle hastalandıklarını doğrulayarak, "Hastaneye götürdük, ilaç yazdılar şimdi dinlenmeleri gerekiyor" dedi.
Kandil'den gelen PKK'lı 8 kişilik grubun son günlerde tüm Türkiye'yi etkisi altına alan gripal enfeksiyona yakalanarak hastaneye kaldırıldıkları ortaya çıktı. Habur sınır kapısından Türkiye'ye giriş yapan 34 kişilik gruptan Mahmur kampından gelenlerin büyük kısmı Şırnak ve Hakkari'deki yakınlarının yanına giderken, Kandil'den gelen 8 kişi ise Diyarbakır'da kaldı.
'YORUCU YOLCULUK HASTA ETTİ'
DTP Diyarbakır il binasında kalan gruptakilerin tamamına yakınının aşırı yorgunluk ve soğuk algınlığı nedeniyle doktora götürüldükleri belirtildi. DTP Diyarbakır İl Başkanı Fırat Anlı, özellikle Kandil'den gelen ve 2 günlük yorucu bir yolculuktan sonra Diyarbakır'a ulaşanların soğuk algınlığı nedeniyle hastalandıklarını doğrulayarak şunları söyledi: "Arkadaşları doktora götürdük, ilaçlar yazıldı ve istirahat etmeleri istendi. Hangi şartlar altında buraya geldiklerini biliyorsunuz. Bu nedenle aşırı yorgunluk arkadaşları malesef hastanelik etti. Bu nedenle basın yayın kuruluşlarının görüşme isteklerini red etmek zorunda kaldılar."
HABERTURK
çiğdem1905
10-29-2009, 15:53
bende linç ettiler zannettim :)
Dağ havasına benzemez bu ülkenin havası..
Havası bile çarpar adamı..(!)
Erhan KARACA
10-29-2009, 16:19
Bi an sevinmiştim.. :(
rıfat gökalp
10-29-2009, 17:46
http://image.samanyoluhaber.com/Images/News/20091029/89846.jpg
PKK'nın foyasını çıkaran mektup
Terör örgütü PKK'nın sözde Hakkari bölgesi sorumlularından M.T, yazdığı mektupta kendi kardeşine, ''katılımını hangi gerekçeyle olursa olsun istemiyorum'' derken, terör örgütüne katılmaları için özellikle öğrencilerin dağa gönderilmesini istiyor.
''Gabar'' kod adlı terörist M.T'nin kardeşine yazdığı mektupta, ''Eylemsizlik kararı aldığımız süre içerisindeki en önemli işimiz katılımı artırmak olacaktır'' ifadesi yer alıyor.
Irak'ın kuzeyindeki terör örgütü kamplarında yaklaşık 16 yıldır bulunan ve terör örgütünün Hakkari bölgesi sorumlularından olduğu bildirilen ''Gabar'' kod adlı M.T'nin İstanbul, Siirt ve Batman'da bağlantılı oldukları kişilere gönderdiği mektuplar, Siirt'te bir süre önce düzenlenen operasyonda yakalanan terör örgütünün kuryesi İ.V'nin üzerinden çıktı.
PKK'lı terörist, mektupta, özellikle gençlerin dağa çıkarılması gerektiğini belirterek, ''Eylemsizlik kararı aldığımız süre içerisindeki en önemli işimiz katılımı artırmak olacaktır'' dedi.
-''ŞARTLAR ÇOK ZOR''-
Terör örgütü üyesi M.T, kız kardeşine gönderdiği mektupta, özellikle öğrenci çevresinden örgüte katılmak isteyenlerin kendilerine bildirilmesini istedi.
Mektubunda, dağda, yaşadıkları koşulların bilindiği gibi olmadığını anlatan M.T, şu ifadelere yer verdi:
''Katılmak isteyenleri gönder, ancak sen bunu aklından bile geçirme. Sana yemin ediyorum ki senin için ne faydalıysa onu esas alıyorum. Her anımız ölüm kalım arasında gidip gelmektedir. Yıllardır zor şartlarda bile yaşamayı başardım. Ama ben ölsem de sen buraya gelmemelisin. Kısacası katılımını hangi gerekçeyle olursa olsun istemiyorum.''
-KURYEYE 10 YIL HAPİS İSTEMİ-
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, terör örgütüne kuryelik yaptığı gerekçesiyle tutuklu bulunan İ.V. hakkında iddianame hazırladı.
İddianamede, İ.V'nin terör örgütüne yardım etmek suçundan 10 yıla kadar hapsi istendi.
Yargılamaya gelecek günlerde ağır ceza mahkemesinde başlanacak.
AA-SAMANYOLUHABER
Erhan KARACA
10-29-2009, 17:52
Beşiktaş Tribunlerinde soylenen Ohh Ohh bestesini Tum Pkk yandaslarına armağan ediyorum =) :w::w::w::w:
nedering
10-29-2009, 18:20
AKPARTİ PKK'yı dağdan indirmeye çalışıyor, PKK ise silahlanmaya devam ediyor.
http://ads.gercekgundem.com/www/delivery/lg.php?bannerid=253&campaignid=333&zoneid=7&loc=1&referer=http%3A%2F%2Fwww.gercekgundem.com%2F%3Fp%3 D228044&cb=d9683a8e53
http://www.gercekgundem.com/img/news/rizaaltun-pkk-hpg.jpg
Terör örgütü PKK, açılım tartışmaları sürerken bir yandan da silahlanıyor. Terör örgütü yöneticilileri, bugün Irak'taki kamplarında düzenlediği törenle 37 kişiye daha silah verdi. Törene sözde HPG Anakarargah Komutanı Nurettin Sofi ve Meşru Savunma Komitesi’nden Rıza Altun da katıldı. PKK'lılar yaptıkları konuşmada CHP ve MHP'ye yüklendi, iktidardaki AKP'den ise söz etmedi.
Sofi, törende yaptığı konuşmada “faşizmin boy gösterdiği CHP ve MHP zihniyetinin yıkılması gerektiğini” vurgularken, kendilerine karşı yapılan operasyonların da bir an önce son bulması gerektiğini dile getirdi.
Terör örgütü PKK'nın yayın organı ANF'de yer alan habere göre, Sofi “aldığınız silahları şehitlerin kanı ile süslenen vatanımızda yüksek kararlılıkla kullanmalısınız” diye konuştu.
http://www.gercekgundem.com/img/news/pkk-hpg-yemin-ocalan.jpg
http://www.gercekgundem.com/img/news/pkk-gerilla-hpg.jpg
ANKA
ENES_CAN_AK
10-29-2009, 19:18
gebersin it soyları..
Şehit analarının beddusı tutmuştur
Gebersinler Allah başlarından derdi belayı eksik etmesin amin
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.