Ucuz bir montaj

http://imagizer.imageshack.us/v2/xq90/22/0lay.jpg (https://imageshack.com/i/0m0layj)

Başbakan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının "montaj" olduğu ispatlandı. TRT tarafından yapılan teknik incelemeye göre, görüşme kayıtları "kes, kopyala, yapıştır" yöntemiyle üretildi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında 17 Aralık tarihinde geçtiği öne sürülen telefon konuşmalarına ilişkin internete düşen ses kayıtlarının 'montaj' olduğu ispatlandı. TRT tarafından yapılan teknik incelemede, ses kaydının Başbakan Erdoğan'ın farklı tarihlerde yaptığı telefon konuşmalarından alıntılar yapılarak kurgulandığı tespit edildi. TRT HD Kanal Koordinatörü Kürşad Özkök, kayıtlar için "Ucuz bir montaj." dedi. 17 Aralık operasyonunun ardından Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ı arayarak, 'evdeki paraları elden çıkarması' yönünde talimat verdiğine ilişkin ses kayıtları, önceki akşam sosyal medyada yayımlandı. Kısa sürede çok sayıda kişi tarafından dinlenen ses kayıtları şüphe uyandırdı, herkes bu kaydın gerçek olup olmadığını tartışmaya başladı. Bu sırada Başbakanlık'tan kaydın 'montaj ürünü' olduğu açıklandı. Ses kaydında yer alan çelişkilerin artması ve yapılan tespitler, dinlemelerin kurgu olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.

'KES, KOPYALA, YAPIŞTIR' YAPILDI

Tartışma yaratan ses kaydı, TRT'nin teknik ekibi tarafından da incelendi. TRT HD Kanal Koordinatörü Kürşat Özkök ve iki teknik eleman tarafından incelenen ses kaydının montaj olduğu kesin bir şekilde ortaya çıktı. İnceleme sonucunda, ses kaydında, Başbakan Erdoğan'a ait konuşmanın tamamının kesik kesik tek bir cümle ya da kelimelerden (tamam, nasıl oldu vs.) oluşturulduğu tespit edildi. Konuşmanın 1.14'üncü saniyesinde başlayan kısımda (Eee sen bunları diyorum çıkar) cümlesinin sonunda başka bir ses parçası kaldığı belirlendi. Kaydın 4.24'üncü saniyesinde başlayan bölümün (Tamam babacığım... Sümeyye geldi mi... Tamam... Sümeyye geldi mi...) parça parça eklendiği gözlendi. Konuşmanın 6.48'inci saniyesinde, (Üstüne Şehrizar'dan daire...) bölümünde düşük desibelde verilen bir kadın sesinin 'Hayır' dediği, (Sen nasıl bakıyorsun babacığım...) cümlesi ile devam eden bölümün ardından, kadın ya da erkek sesi olduğu anlaşılmayan bir ses parçasının kalıntı olarak konuşmaya girdiği belirlendi.

ANKARA DEĞİL KONYA'DAYDI

Beş farklı telefon görüşmesinin bir araya getirildiği ses kaydında yer alan bilgilere göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, oğlu Bilal Erdoğan'ı 17 Aralık tarihinde sırasıyla saat 08.02, 11.17, 15.39 ve 23.15'te olmak üzere dört kez, 18 Aralık'ta ise saat 10.58'de ise bir kez aradı. Telefon görüşmeleri sırasında, Başbakan Erdoğan'ın Ankara'da, Bilal Erdoğan'ın ise İstanbul'da olduğu bilgisi yer aldı. Kaydın üretim olduğu ise Başbakan'ın aynı tarihlerdeki resmî programıyla ortaya çıktı. Başbakan Erdoğan, 17 Aralık tarihinde Şeb-i Arus törenleri için Konya'daydı. Erdoğan, telefon görüşmesine denk gelen saatlerde de katıldığı programda açılış konuşmasını yapmış ve Lübnan Başbakanı Necip Mikati ve Irak Meclis Başkanı Usame Nuceyfi ile görüşmüştü.

FARKLI TARİHLERDEN KESİTLER

TRT HD Kanal Koordinatörü Kürşad Özkök, iki teknik personel ile yaptıkları ses kaydı incelemesiyle ilgili şunları söyledi: "Başbakan Erdoğan'ın farklı tarihlerde yaptığı konuşmalarından alıntılar yapılmış. Alıntıların üzerine montaj yapılarak ilave edilmeye çalışılmış; ama altında sesler unutulmuş. Bu ucuz bir montajdır."

http://imagizer.imageshack.us/v2/xq90/18/s1qm.jpg (https://imageshack.com/i/0is1qmj)

Kaynak (http://www.sabah.com.tr/Gundem/2014/02/26/ucuz-bir-montaj)

Sabah 26.02.2014

Eğer gerçekse zaten yorum yok. Sahte ise de 10 yıldır kol kola yürüdüğü hainler aynı numaralarla, dijital sahtecilik ile onlarca masum askerimizi içeri attırırken göz yummuştu, hiç üzülmem. Mahkemede dünyanın çeşitli yerlerinden, onlarca farklı merkezden bilirkişi raporları ile cdlerin 2003 sonrasında hazırlandığı söylendiğinde hiç umursanmamıştı. Dileğim o ki inşallah cemaat de hükümet de birbirini aynı anda bitirir. Öyle olmayacaksa da fetonun önce düşmesi daha iyidir tabi, baş şeytan malum..

Eğer gerçekse zaten yorum yok. Sahte ise de 10 yıldır kol kola yürüdüğü hainler aynı numaralarla, dijital sahtecilik ile onlarca masum askerimizi içeri attırırken göz yummuştu, hiç üzülmem. Mahkemede dünyanın çeşitli yerlerinden, onlarca farklı merkezden bilirkişi raporları ile cdlerin 2003 sonrasında hazırlandığı söylendiğinde hiç umursanmamıştı.

Diğer demokrasilerde olduğu gibi Türkiye'de de kuvvetler ayrılığı ilkesi vardır. Yasama, Yürütme ve Yargı kuvvetleri birbirinden ayrıdır. Yargılamalarda yapılmış olan hatalar varsa o hatalardan dolayı AK Parti'yi sorumlu tutman doğru olmaz. Yargı içinde savcılar hata yaparlarsa yerel mahkemeler savcıların hatalarını düzeltebilirler; yerel mahkemeler de hata yaparlarsa yerel mahkemelerin hataları da Yargıtay tarafından düzeltilebilir. Anlaşıldığına göre Paraleller, ellerindeki gücü hoyratça kullanmışlar ve kuruların yanında bazı yaşları da yakmışlar.

Gerekirse kanun çıkartılmalı ve bazı dürüst savcılara yeniden yargılanmalarla ilgili görev verilmelidir. O savcılar sadece yeniden yargılanmalar üzerinde çalışmalı, dava dosyalarını incelemeli ve haklarında adaletsizlik yapıldığı tespit edilen hükümlülerin yeniden yargılanmalarını sağlamalıdırlar.

Diğer demokrasilerde olduğu gibi Türkiye'de de kuvvetler ayrılığı ilkesi vardır. Yasama, Yürütme ve Yargı kuvvetleri birbirinden ayrıdır. Yargılamalarda yapılmış olan hatalar varsa o hatalardan dolayı AK Parti'yi sorumlu tutman doğru olmaz. Yargı içinde savcılar hata yaparlarsa yerel mahkemeler savcıların hatalarını düzeltebilirler; yerel mahkemeler de hata yaparlarsa yerel mahkemelerin hataları da Yargıtay tarafından düzeltilebilir. Anlaşıldığına göre Paraleller, ellerindeki gücü hoyratça kullanmışlar ve kuruların yanında bazı yaşları da yakmışlar.

Gerekirse kanun çıkartılmalı ve bazı dürüst savcılara yeniden yargılanmalarla ilgili görev verilmelidir. O savcılar sadece yeniden yargılanmalar üzerinde çalışmalı, dava dosyalarını incelemeli ve haklarında adaletsizlik yapıldığı tespit edilen hükümlülerin yeniden yargılanmalarını sağlamalıdırlar.


Ayrı? Muhalefet başı avukat, başbakan savcısı idi.. baya ayrıymış.

Eğer gerçekse zaten yorum yok. Sahte ise de 10 yıldır kol kola yürüdüğü hainler aynı numaralarla, dijital sahtecilik ile onlarca masum askerimizi içeri attırırken göz yummuştu, hiç üzülmem. Mahkemede dünyanın çeşitli yerlerinden, onlarca farklı merkezden bilirkişi raporları ile cdlerin 2003 sonrasında hazırlandığı söylendiğinde hiç umursanmamıştı. Dileğim o ki inşallah cemaat de hükümet de birbirini aynı anda bitirir. Öyle olmayacaksa da fetonun önce düşmesi daha iyidir tabi, baş şeytan malum..

Sen bir cehape sempatizanı olarak (cehapeli olduğunu inkar ediyorsun ama tkpli ve ipli olduğunu da söylemiyorsun her neysen artık) Kılıçdaroğlu'nun ve cehape nin Gülen örgütünün kucağına oturmasına ne diyorsun?

Hadi diyelim Cemaat-Chp-israil-Koç-Aydın Doğan hepiniz el ele vererek Ak Parti yi devirdiniz diyelim...

Sonra ne olacak?

Gülen Örgütü Cehape yi ve sizi parmağında oynatacak...

Tayyip erdoğan gibi güçlü bir lidere bu kadar hainlik ve kahpelik yapan Fethullah Gülen ve örgütü Kılıçdaroğlu na ve cehape ye veya cehape-mehape koalisyonuna neler yalar neler...

Gülen Örgütünün elinde Ķılıçdaroğlu hakkında onlarca kaset varmış..

Böyle montaj da değil gerçek kasetler...

Kılıçdaroğlu belki bu kasetlerin korkusundan belki de fırsatçılık düşüncesiyle (ikisi de olabilir
) şuan Gülen Örgütüyle işbirliği yapıyor ama eğer Ak parti devrilirse asıl o zaman Türkiye cumhuriyeti Gülen örgütünün ve bu örgütün patronu olan israil eline geçer...

siz de pişman olursunuz ama son pişmanlık fayda vermez...

kısaca devleti bu israil taşeronu örgütten ancak tayyip erdoğan temizleyebilir...

Sen bir cehape sempatizanı olarak (cehapeli olduğunu inkar ediyorsun ama tkpli ve ipli olduğunu da söylemiyorsun her neysen artık) Kılıçdaroğlu'nun ve cehape nin Gülen örgütünün kucağına oturmasına ne diyorsun?

Hadi diyelim Cemaat-Chp-israil-Koç-Aydın Doğan hepiniz el ele vererek Ak Parti yi devirdiniz diyelim...

Sonra ne olacak?

Gülen Örgütü Cehape yi ve sizi parmağında oynatacak...

Tayyip erdoğan gibi güçlü bir lidere bu kadar hainlik ve kahpelik yapan Fethullah Gülen ve örgütü Kılıçdaroğlu na ve cehape ye veya cehape-mehape koalisyonuna neler yalar neler...

Gülen Örgütünün elinde Ķılıçdaroğlu hakkında onlarca kaset varmış..

Böyle montaj da değil gerçek kasetler...

Kılıçdaroğlu belki bu kasetlerin korkusundan belki de fırsatçılık düşüncesiyle (ikisi de olabilir
) şuan Gülen Örgütüyle işbirliği yapıyor ama eğer Ak parti devrilirse asıl o zaman Türkiye cumhuriyeti Gülen örgütünün ve bu örgütün patronu olan israil eline geçer...

siz de pişman olursunuz ama son pişmanlık fayda vermez...

kısaca devleti bu israil taşeronu örgütten ancak tayyip erdoğan temizleyebilir...

Allah vicdan nasip etsin diyorum ne diyim. Cemaatin akpyi devirmesi durumunda chpyi nasıl allayıp pullayacağını emin olun ben de biliyorum hatta chp değil ip'yi bile destekler bunlar ama siz benim bunları desteklediğimi nereden çıkarttınız? Ki benim zaten hükümete olan kinim cemaate bunca yıldır kucak açmış, göz yummuş olmasıdır. Ayrıca tekrar söylüyorum akp yok olsun olmasın farketmez tek dileğim fg terör örgütünün yeryüzünden silinmesidir.. Basiretsiz fırıldık muhalefetin yaptığı gibi dün sövdüğüne bugün hükümet karşısında sarılan insanlarla beni bir tutmanızı kınıyorum.

Hayırlı akşamlar herkese

Arkadaşlar bu bir komplo. O ses kayıtlarını dinleyen en saf insan bile montaj olduğunu kesin anlar. Başbakan konyada konuşurken kayıt olmuş
Ayrıca ses kaydını şimdi dinledim. Haftada 10 saat Başbakan dinleyen biri olarak derim ki; bu kayıt aptalca bir montaj.

Ses kayıtları montajmışmışmış.. Başbakan'ı dinleyemezlermişmişmiş..

Evet Başbakan'ı dinlemediler zaten.. Bilal Erdoğan'ı dinlediler.. Başbakan'ı dinlemelerine imkan yok.. Yasal bir imkanda yok...

Habere gelince.. TRT; Bence ismini RTE olarak değiştirsin ZİRA ; BB'nin kanalı...

Bu arada suçsuz masum askerler diyenler... Sizlere acıyorum..

ALLAH'A HAVALE ETTİK...

YAZIKLAR OLSUN..

@Blur

İsrail taşeronu Feto'nun müridi!

Savcılar, Bilal Erdoğan hakkında herhangi bir dinleme ve fiziki takip kararı olmadığını açıkladılar.

Hani Bilal Erdoğan'ı yasal olarak dinlemiştiniz?

Başbakan ı ve oğlunu yasadışı olarak senelerce dinleyin sonra da kes kopyala yapıştır yöntemiyle yaptığınız montaj kaseti piyasaya seçimlerden hemen önce sürerek hükümeti devrimeye çalışın!...

Bu mu sizin insanlığınız , hoşgörünüz , müslümanlığınız?!

Hukuksuz bir şekilde binlerce kişiyi , Cumhurbaşkanını , bakanları dinleyip şantaj yapan, Türkiye Cumhuriyeti'nin mahrem bilgilerini İsrail'e ve ABD'ye servis eden Gülen'ci hainlerin ilkelerden ve değerlerden bahsetmesi komik ve tiksindirici oluyor...

Mavi Marmara şehidlerinin ailelerini neden dinlediniz namussuz herifler???

Bu şehidlerin ailelerinin konuşmalarını İsrail'e servis edip özür pazarlıklarında İsrail'in elini güçlendirmek için mi?!

''Araplarda, "Fahişe namus konusunda konferans veriyor" diye bir söz var. Hırsızlığın en büyüğünü yapanlar Başbakan'ı hırsızlıkla suçluyor.'' İsmail Yaşa

Allah vicdan nasip etsin diyorum ne diyim. Cemaatin akpyi devirmesi durumunda chpyi nasıl allayıp pullayacağını emin olun ben de biliyorum hatta chp değil ip'yi bile destekler bunlar ama siz benim bunları desteklediğimi nereden çıkarttınız? Ki benim zaten hükümete olan kinim cemaate bunca yıldır kucak açmış, göz yummuş olmasıdır. Ayrıca tekrar söylüyorum akp yok olsun olmasın farketmez tek dileğim fg terör örgütünün yeryüzünden silinmesidir.. Basiretsiz fırıldık muhalefetin yaptığı gibi dün sövdüğüne bugün hükümet karşısında sarılan insanlarla beni bir tutmanızı kınıyorum.

Hayırlı akşamlar herkese
Özür dilerim. Seni ''xfce'' nickli kişiyle karıştırmışım.


İşte bu İsrail taşeronu kasetçi , montajcı Gülen'ci hainleri yok etmek için tüm vatanseverler olarak 30 Mart'ta Ak Parti'de ittifak yapmalıyız.

2015 genel seçimlerinde istediğiniz partiye oy verirsiniz...

Bunlar Cübbeli Ahmet'e karşı da aynı pisliği yapmışlardı..

Onun montaj görüntülerini sitelerinde yayımlamışlardı.

Bunlar böyle iftiracı ve iğrenç insanlar..

Gün devletin mahrem bilgilerini İsrail'e veren vatan haini Gülen'cilere karşı birlik günüdür.

Kayıtların hepsi gerçek siz montaj olduğunu düşünerek kendinizi avutabilirsiniz..

Konuşmaların yapıldığı hiç bir saat Konyada ki programla çakışmıyor zaten konuşmaların 2 tanesi Başbakan Konyaya inmeden önce yapılıyor diğeri ise Başbakan Konya da ki konuşmasını bitirdikten 1 saat 15 dakika sonra yapılıyor..

Aynı konuşma da Başbakan o gece Ankara da kalacağını söylemiş evet o gece Konyadan Ankaraya geçtiği zaten basından öğrenildi..

Tabiki montaj diyerek yalanlayacak kim kabul eder ki elindeki basın gücünü kullanarak bunu örtbas ettiler..

Ancak Gülen cemaatin'in yapmış olduğu bu dinlemelerin iyi niyetle yapılmayıp ülkeyi avuçların'ın içine kıstırmak ve hükümeti devirmek için yapıldığı da bir başka gerçek..!

Yıllarca bir çok balon dava ile suçluların yanında suçsuz insanlarıda içeri tıktırıp istedikleri gibi at koşturdular..

Hükümet kendilerine her alanda at koşturmaları için inanılmaz bir güven ve itimat ile izin verdi. Devletin kılcal damarlarına kadar girip ipi tamamen ellerine aldıklarına inanınca bir çok konuda anlaşamadıkları hükümeti de bir tekmeyle devirmek için en az 10 yıldan beri haberdar olup sakladıkları yolsuzluk olaylarını kamuoyuyla paylaştılar..

Bugün işlerin bu noktaya gelmesinde en büyük pay sahibi bunların önünü açan hükümettir..

Yıllar önce bu Fetullahın sağ kolu onun yanından ayrılıp televizyon programların da "Bu adam ülkeyi ele geçirmek istiyor CIA için çalışıyor bir çok holding,iş adamı elinde" diye bas,bas bağırırken neredeydi bu hükümet yahut siz neredeydiniz hangi biriniz bu adamı ciddiye alıpta dediklerini araştırdınız..?

Neden hiç bir şeyi sorgulamayıp körür,körüne at gözlüğü takmış gibi davrandınız..?

Bütün bunların müsebbibi hükümet önce sen yanına soktuğun adamı araştıracaksın bunlar dindar zarar gelmez gibi cahilce bir düşünceyle hareket edersen adamı işte böyle benzetirler..!

Peki ya seçimleri cemaatinde tam gaz desteklediği Chp kanadı kazanırsa ne olacak hiç düşündünüz mü..?

Zamanın da cemaate güvenerek yaptığınız korkunç hatalar yüzünden şimdi ülkeyi kendi elinizle Chp'ye teslim edebilirsiniz onuda kukla gibi kullanacak olan Cemaat esir alır ülkeyi..!

Yıllar boyunca yolsuzluk davalarını ve yüce divan yargılamalarını seyredeceğiz ülkede şiddet,protesto ve çatışmalar tavan yapacak malesef kaos daha yeni başlıyor

Arkadaşlar, yorumlarınızı yaparken burasının AK Parti Forum olduğunu hatırınızda tutunuz. AK Parti'ye yönelik eleştiri sınırlarını aşan ve hakaret ya da iftira içeren yorumlara müdahalede bulunacağımızı hatırlatırım.

Kayıtların hepsi gerçek siz montaj olduğunu düşünerek kendinizi avutabilirsiniz..

Tabiki montaj diyerek yalanlayacak kim kabul eder ki elindeki basın gücünü kullanarak bunu örtbas ettiler..


İşte Catalin Grigoras ve Jeff M. Smith'in ses kaydı ile ilgili yaptıkları analiz sonuçlarından çok çarpıcı tespitler:

- Rapor uluslararası adli ses kayıt usullerine göre hazırlanmıştır.

- Youtube'da yayınlanan söz konusu ses kaydının orjinal olmadığı tespit edilmiştir.

- Ses kaydı üzerindeki montaj işlemleri ancak orijinal veya klon bir kayıt üzerinde inceleme yapılırsa tespit edilebilir.

- Elde ettiğimiz grafiklerde 2 kişi arasında geçtiği tahmin edilen 5 farklı görüşmenin olduğu ancak bunun montajlanarak tek bir kayıt haline getirildiği anlaşılmıştır.

- Ses kaydı üzerindeki işlemlerin tespit edilememesi için kaydın ses kalitesinin en az 4 kez düşürülerek maskelendiği bu şekilde her türlü kesme, kopyalama ve ekleme izlerinin kaybedildiği ve maskelendiği belirlenmiştir.

Yapılan bu ilk tespitler neticesinde; bu kayıt üzerinden, ses kaydının hangi dakikalarında kesme, yapıştırma, dublaj ve/veya montaj işlemlerinin yapıldığının teknik olarak belirlemenin mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

- Bu ses kaydının üzerinde yapılan maskeleme işleminden dolayı teknik olarak "bu görüşme gerçektir ya da montajdır" demek bilimselliğe aykırıdır. (Burası uzmanların raporundaki en çarpıcı yer olarak dikkat çekiyor)

- Grafiklerde, bu tek parça halegetirilen ses kaydında Diyalog 2 ve Diyalog 4 de (REC2 ve REC4 de) aynen bir kayıttan diğer kayıda geçerken oluşabilecek ses boşluğu ve ses patlaması olduğu tespit edilmiştir. Bu izlerin de mavi noktalar ile marke edildiği açık bir şekilde anlaşılmaktadır.

Kaynak (http://www.haber7.com/guncel/haber/1132841-abdli-iki-adli-ses-uzmanindan-ses-kaydi-analizi)

Haber 7 28.02.2014

İşte Catalin Grigoras ve Jeff M. Smith'in ses kaydı ile ilgili yaptıkları analiz sonuçlarından çok çarpıcı tespitler:

- Rapor uluslararası adli ses kayıt usullerine göre hazırlanmıştır.

- Youtube'da yayınlanan söz konusu ses kaydının orjinal olmadığı tespit edilmiştir.

- Ses kaydı üzerindeki montaj işlemleri ancak orijinal veya klon bir kayıt üzerinde inceleme yapılırsa tespit edilebilir.

- Elde ettiğimiz grafiklerde 2 kişi arasında geçtiği tahmin edilen 5 farklı görüşmenin olduğu ancak bunun montajlanarak tek bir kayıt haline getirildiği anlaşılmıştır.

- Ses kaydı üzerindeki işlemlerin tespit edilememesi için kaydın ses kalitesinin en az 4 kez düşürülerek maskelendiği bu şekilde her türlü kesme, kopyalama ve ekleme izlerinin kaybedildiği ve maskelendiği belirlenmiştir.

Yapılan bu ilk tespitler neticesinde; bu kayıt üzerinden, ses kaydının hangi dakikalarında kesme, yapıştırma, dublaj ve/veya montaj işlemlerinin yapıldığının teknik olarak belirlemenin mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

- Bu ses kaydının üzerinde yapılan maskeleme işleminden dolayı teknik olarak "bu görüşme gerçektir ya da montajdır" demek bilimselliğe aykırıdır. (Burası uzmanların raporundaki en çarpıcı yer olarak dikkat çekiyor)

Youtube'a istediğiniz ses dosyasını ekleyin, kendi sıkıştırma algoritması yüzünden sinyal kaybı yaratır evet bu doğru. Ama kopyaladığınız veya yaptığınız çeviride hatalar var izin vereyim düzelteyim, ukalalık olarak algılamazsanız..

Conclusion
Based analysis of the evidence audio signal, it is our opinion that the evidence audio recording:
a) is not consistent with an original, copy or clone of an original recording
b) contains traces of at least two signal lossy re-compressions, the last one most probably due to
Youtube compression scheme
c) contains traces of five different dialogues.


a) Bahsediği gibi asıl kayıt olmadığı söyleniyor ki çok bariz zaten, hatta analiz kısmında "asıl dosya" ile analiz yapılırsa sinyal kaybı yaşanmamış olacağı için daha net bir yorum getirilebileceği söylenmiş.

b) En az 2 kere sinyal kaybı yaşanmış ( sıkıştırmadan kaynaklı), kayıplardan 2.si muhtemelen youtube kaynaklı

c) 5 farklı diyalog içeriyor

Hayırlı akşamlar..

Özür dilerim. Seni ''xfce'' nickli kişiyle karıştırmışım.

Bir karışıklı olduğunu anladığım için cevap yazmadım zaten, hayırlı akşamlar dilerim.

Oy konusundaki tavsiyen için ise, öğrencilik hayatımda fg terör örgütünden çok çektiğim ve bu terör örgütünü de 10 yıldır besleyen kişiler ortada olduğundan tek temennim dediğim 2 gibi 2 tarafın da birbirini yemesi. He Allah korusun olur da Erdoğan düşer de fg daha da azarsa o zaman anca sizinle aynı safa gelirim.. Ama şimdi asla. Allah sonumuzu hayır etsin ne diyim..

Önemli bir ekleme yapmam gerekiyor raporu tekrar okudum da 7. bölümde ekleme-silme izi yok diyor. Varsa da sinyal kayıpları bu çeşit operasyonları maskeleyebilir demişler.

@fetö

ak parti'yi cezalandırayım derken kendine ve ülkeye zarar verirsin..

ben bu gülen örgütünün okullarında ve desrhanelerinde senelerce okumuş birisiyim..

anasınıfında dahi bunların okuluna gittim..

ama şuan bu örgütün israil'in taşeronu olduğunu , ahtopot gibi devlet kurumlarını ele geçirdiğini ve de nihai amacının türkiye'yi ele geçmek olduğunu görüyorum...

eğer 17 aralık darbesi başarılı olsaydı, fethullah gülen, humeyni gibi türkiye'nin başına geçecekti..

fethullah gülen denen kuklanın çakma halife ama gerçek bir diktatör olarak başımıza geçip türkiye'yi abd'ne ve israil'e peşkeş çekmesine gönlün razı olur mu..

hala bu risk devam ediyor...

paralel yapının amacı: montaj kasetlerle ak parti yi yıpratıp yerel seçimlerde yüzde 35 in altına düşürmek.. sonra da kendi güdümünde bir chp-mhp koalisyon hükümeti kurdurmak...

şimdi de bazı siyasetçilerin montajlanmış seks görüntülerini yayınlayacaklarmış.. birkaç gündür muta fitnesi diye haber yapıyorrlar zaten..

ben 2011 seçimlerinde oy kullanmadım. ama bu seçimde ak parti ye oy vericem.

İşte Catalin Grigoras ve Jeff M. Smith'in ses kaydı ile ilgili yaptıkları analiz sonuçlarından çok çarpıcı tespitler:

- Rapor uluslararası adli ses kayıt usullerine göre hazırlanmıştır.

- Youtube'da yayınlanan söz konusu ses kaydının orjinal olmadığı tespit edilmiştir.

- Ses kaydı üzerindeki montaj işlemleri ancak orijinal veya klon bir kayıt üzerinde inceleme yapılırsa tespit edilebilir.

- Elde ettiğimiz grafiklerde 2 kişi arasında geçtiği tahmin edilen 5 farklı görüşmenin olduğu ancak bunun montajlanarak tek bir kayıt haline getirildiği anlaşılmıştır.

- Ses kaydı üzerindeki işlemlerin tespit edilememesi için kaydın ses kalitesinin en az 4 kez düşürülerek maskelendiği bu şekilde her türlü kesme, kopyalama ve ekleme izlerinin kaybedildiği ve maskelendiği belirlenmiştir.

Yapılan bu ilk tespitler neticesinde; bu kayıt üzerinden, ses kaydının hangi dakikalarında kesme, yapıştırma, dublaj ve/veya montaj işlemlerinin yapıldığının teknik olarak belirlemenin mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

- Bu ses kaydının üzerinde yapılan maskeleme işleminden dolayı teknik olarak "bu görüşme gerçektir ya da montajdır" demek bilimselliğe aykırıdır. (Burası uzmanların raporundaki en çarpıcı yer olarak dikkat çekiyor)

Yabancı dili bırak okuma yazma oranı bile yerlerde sürünen halkı kandırmak için gerçekten büyüleyici bir haber özellikle kırmızı puntoyla büyüttüğünüz tamamen uydurma olan kısım raporda böyle bir açıklama yok :)

Kaydın orjinal olmadığını gerizekalı olmayan herkez tahmin etmiştir zira youtube yüklenen her video orjinalliğini kaybeder..

Ayrıca kaydın youtube yüklenmesi esnasın da kalitesin'in düşmesi yani algoritma izine rastlanması da gayet doğaldır her video farklı bir yere yüklendiği zaman kalitesi düşer..

5 farklı diyalog izine rastlandığı söylenmiş ses montajları insanların farklı yerlerde yaptıkları konuşmaların kesilip başka yerde kullanılmasıyla yapılır..

Yani konuşmalarda ki diyaloglar yüzde yüz gerçek..

En son satırda ki uzmanların dikkat çektiği kısım denilen ve "maskeleme işlemi" diye yutturulmaya çalışılan kısım da tamamen çarpıtma..

Raporda sadece veri yoğunluğunu düşüren sıkıştırma algoritmalarının bir takım işlemleri maskeleyebileceğinden bahsediyor ki bunu zaten bilmek için uzman olmaya gerek yok. Eğer bu laboratuvara bu söz konusu beş ayrı diyalogun içeriğinin montaj olup olmadığını sorsalardı alacakları cevap farklı olacaktı ve böyle bir ize rastlamadıkları cevabını alacaklardı. Ve bunun tercümesi de montaj olmadığı olacaktır.

Zaten Başbakan daha sonra yaptığı açıklamalar da montaj olmadığını kendiside kabul etmişken bunu tartışmak anlamsız..

"Adalet bakanıyla yaptığım konuşmayı bile dinlemişler" "Kriptolu telefonları bile dinlediler" tarzı açıklamalar aslında birer itiraftır :)

Depare çarpıtma yapma. Başbakan o kasedin dublaj ve/veya montaj yani gerçek dışı olduğunu söyledi.

Başbakan Sadullah ergin ve Alo Fatih dinlemelerini ise kabul etti.

Bir başbakan la adalet bakanının konuşması nasıl dinlenebilir?

Bu vatana ihanet ve casusluktur.

ayrıca eğer o kaset (başbakanla oğlu arasında geçtiği iddia edilen konuşmalar) gerçek olsaydı cehape çoktan bağımsız bir kuruluşa o kasedin gerçek olup olmadığını araştırmak için başvururdu.

Neden başvurmuyor? Çünkü kasetin montaj veya dublaj olduğu ortaya çıkacak da ondan.

Yahu hadi hepsini geçtim senelerdir dinlendiğini bilen ve bunu dile getiren bir başbakan hükumetine karşı operasyon yapıldığı gün oğlunu defalarca arayıp ısrarla para muhabbeti yapar mı telefonda?

Bunu da mı akletmezsiniz?!

Vatan hainlerine karşı başbakan a destek vereceğinize köstek oluyorsun..

Yazıklar olsun!..

Yani konuşmalarda ki diyaloglar yüzde yüz gerçek..


Diğer yorumlarına daha sonra cevap veririm inşaallah; şimdi şu yorumun hakkında görüşlerimi söylemek istiyorum.

Bir an için varsayalım ki, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'la oğlu Bilal Erdoğan arasındaki ses kayıtları % 100 doğru ve konuşmaların % 100'ü gerçek. Bu durumda nasıl bir kanaate ulaşırız? Şöyle bir kanaate ulaşırız: Başbakanımızın evinde yüklü miktarda para varmış ve o parayı evden çıkarttırmış.

Eğer Başbakanımız ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları doğru olsa bile hiçbir kâfir ya da hiçbir zalim, evde var olduğu iddia edilen o paraların yolsuzluk parası olduğunu iddiaya dair en ufak bir delil gösteremez. Yani kâfirlerin ve zalimlerin, İslam ülkesi Türkiye'ye ve Müslüman Türk Milleti'ne bir saldırıları daha yine akim kalmıştır hamdolsun.

Lütfen asıl ve büyük resme bakınız! Bütün meseleleri, Müslüman Türk Milleti'nin, İslam ülkesi Türkiye'deki hâkimiyetini reddederek, CHP'nin tabanı olan kabaca % 10 laik + % 10 Alevi vatandaşlarımızı Türk Milleti'ne saldırtarak, Müslüman milletimizi; gâvurlar (Batılı gâvurlar) gibi düşünen, gâvurlar gibi yaşayan (içki içen, zina yapan, kumar oynayan, fuhuş yapan, her türlü kötülüğü yapan gâvurlar) insanlara dönüştürmektir. AK Parti'ye, AK Parti'den önce Refah Partisi'ne ve Fazilet Partisi'ne yapılan saldırılar hep o aşağılık ve iğrenç, gâvurlaştırma projesinin parçalarıdır.

AK Parti'ye ve AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a yapılmış olan daha önceki saldırıları hatırla! Tam 20 yıl önce 1994 yılında Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanlığı'na adayken onun imarsız çiftliği var gibi haberlerle yapılan saldırıları hatırla, daha sonra Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Minareler süngü / Kubbeler miğfer / Camiler kışlamız / Müminler asker' masumane şiirinden dolayı; siyasi, hukuk dışı ve gayrimeşru olarak hapse mahkûm edilişini hatırla, daha sonra hatırladığım kadarıyla aynı ceza maddesinden mahkûm edilmiş olan Hasan Celal Güzel'e 2002 Genel Seçimine katılma hakkı verilmişken, Recep Tayyip Erdoğan'ın; siyasi, hukuk dışı ve gayrimeşru bir kararla 2002 Genel Seçimine sokulmasının engellenmesini hatırla, 2003 yılındaki Balyoz Darbe Plânını ve Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz türü darbe plânlarını hatırla, daha sonra 2006 yılındaki Danıştay Cinayeti'yle AK Parti'ye yapılan saldırıları hatırla, daha sonra 2007 yılındaki; Cumhuriyet mitingleriyle, 27 Nisan 2007 E-muhtırasıyla ve 367 soytarılığıyla AK Parti'ye yapılmış olan saldırıları hatırla, daha sonra 2008 yılında; siyasi, hukuk dışı ve gayrimeşru AK Parti Kapatma Davası'yla AK Parti'ye yapılmış olan saldırıları hatırla, daha sonra Ergenekon Terör Örgütü'nün alçakça faaliyetlerini hatırla, 2009 yılında AK Parti'yi ve Fethullah Gülen'i Bitirme Plânı'nın ortaya çıkartıldığını hatırla, 2013 yılında 31 Mart 2013 Gezi Kalkışması'yla ve 17 Aralık 2013 AK Parti'yi Bitirme Dostmodern Darbe Paralel Kalkışması'yla AK Parti'ye ve Recep Tayyip Erdoğan'a yapılmış olan saldırıları hatırla!

Kimse kendini kandırmasın! Türkiye'de gâvurlaştırma projesi uygulamakta olan kâfirlerin ve zalimlerin temel amacı, Müslüman Türk Milleti'ni kendileri gibi Kara Türkümsü (elleri, yüzleri, vicdanları kara ve sözde Türk özde gâvur) yaparak gâvurlaştırmaktır. Bugüne kadar yaptıkları ve muhtemelen bundan sonra da yapacakları saldırılarla milletimizi gâvurlaştırmak için ellerinden geleni yapacaklardır maalesef.

Biz Müslüman Türk Milleti, bugüne kadar değerlerimize bağlı olarak yaşadığımız gibi, bundan sonra da daima değerlerimize bağlı olarak yaşayacağız ve gâvurlaşmayacağız inşaallah.

Hakkıdır, Hakk'a (Allah'a) tapan (Allah'a ibadet eden, yani; namaz kılan, oruç tutan, zekât veren, Hacca giden, diğer İslami ibadetleri de yaparak Allah'a ibadet eden) milletimin istiklâl.

Diğer yorumlarına daha sonra cevap veririm inşaallah; şimdi şu yorumun hakkında görüşlerimi söylemek istiyorum.

Bir an için varsayalım ki, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'la oğlu Bilal Erdoğan arasındaki ses kayıtları % 100 doğru ve konuşmaların % 100'ü gerçek. Bu durumda nasıl bir kanaate ulaşırız? Şöyle bir kanaate ulaşırız: Başbakanımızın evinde yüklü miktarda para varmış ve o parayı evden çıkarttırmış.

Eğer Başbakanımız ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları doğru olsa bile hiçbir kâfir ya da hiçbir zalim, evde var olduğu iddia edilen o paraların yolsuzluk parası olduğunu iddiaya dair en ufak bir delil gösteremez. Yani kâfirlerin ve zalimlerin, İslam ülkesi Türkiye'ye ve Müslüman Türk Milleti'ne bir saldırıları daha yine akim kalmıştır hamdolsun.

CHP'nin tabanı olan kabaca % 10 laik + % 10 Alevi vatandaşlarımızı Türk Milleti'ne saldırtarak, Müslüman milletimizi; gâvurlar (Batılı gâvurlar) gibi düşünen, gâvurlar gibi yaşayan (içki içen, zina yapan, kumar oynayan, fuhuş yapan, her türlü kötülüğü yapan gâvurlar) insanlara dönüştürmektir.

Türkiye'de gâvurlaştırma projesi uygulamakta olan kâfirlerin ve zalimlerin temel amacı, Müslüman Türk Milleti'ni kendileri gibi Kara Türkümsü (elleri, yüzleri, vicdanları kara ve sözde Türk özde gâvur) yaparak gâvurlaştırmaktır.

Biz Müslüman Türk Milleti, bugüne kadar değerlerimize bağlı olarak yaşadığımız gibi, bundan sonra da daima değerlerimize bağlı olarak yaşayacağız ve gâvurlaşmayacağız inşaallah.

Hakkıdır, Hakk'a (Allah'a) tapan (Allah'a ibadet eden, yani; namaz kılan, oruç tutan, zekât veren, Hacca giden, diğer İslami ibadetleri de yaparak Allah'a ibadet eden) milletimin istiklâl.


Saygısızlık yapmam ama birkaç kere okudum şu yazdıklarınızı ve maalesef anladım ki eğer ak parti seçmeni içerisinde sizin gibi düşünen başka 1 kişi varsa bile çok yazık. Çok sığsınız. Allah akıl fikir versin ne diyeyim..

Saygısızlık yapmam ama birkaç kere okudum şu yazdıklarınızı ve maalesef anladım ki eğer ak parti seçmeni içerisinde sizin gibi düşünen başka 1 kişi varsa bile çok yazık. Çok sığsınız. Allah akıl fikir versin ne diyeyim..

Kemalizm projesi, Batılılaşma yani gâvurlaşma, yani Türklüğü (Türk'ün; dinini, tarihini, kültürünü, kısacası bütün değerlerini) reddedip ve bırakıp Batılı olmak değil mi?! Bi zahmet tek parti dönemini ve uygulamalarını araştırınız.

Osmanlı'da da Tanzimat Fermanı'ndan Islahat Fermanı'na kadar çeşitli modernleşme projeleri uygulandı; ama uygulanan o projeler, CHP'nin yaptığı gibi Müslüman Türk Milleti'nin bütün değerlerine saldırarak milleti başkalaştırmaya çalışmak şeklinde yapılmadı. Modernleşmeyi, Batılılaşma yani gâvurlaşma olarak anlamak ve uygulamak hem yanlıştır hem de kabul edilemez. Kendimiz kalarak da modernleşebiliriz, ki; Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi, kendimiz kalarak modernleşme projesinin temsilcileridir ve doğru olan modernleşme projesi de budur. Müslüman kalacağız, Türk kalacağız, Müslümanlığımıza ve Türklüğümüze bağlı olarak modernleşeceğiz; ama Batılı olmayacağız, gâvur olmayacağız inşaallah.

Adın; Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma olabilir; ama sen Michael gibi, Johny gibi, Elizabeth gibi, Rose gibi düşünüp öyle yaşamaya başlarsan, ne Ahmetliğin ne Mehmetliğin ne Ayşeliğin ne Fatmalığın kalır; böylelikle sözde Türk ama özde gâvur olursun.

Türkiye'deki temel mücadele, özümüze (Müslümanlığa, Türk Kültürü'ne, Anadolu Kültürü'ne) bağlı olarak modernleşmeyi savunan merkez sağ partiler (Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve dindar ağırlıklı merkez sağ parti AK Parti) ile özümüzden kopup gâvurlaşarak modernleşmeyi savunan merkez sol CHP arasındaki mücadeledir. Eğer Türk Siyasi Tarihi'nin 1923'ten bugüne 2014 yılına kadarki serencamını şöyle bir araştırıp, okuyup, incelerseniz, bu söylediklerimin doğru olduğunu görecek ve bana hak vereceksinizdir.

Kemalizm projesi, Batılılaşma yani gâvurlaşma projesi, yani Türklüğü (Türkün; dinini, tarihini, kültürünü, kısacası bütün değerlerini) reddedip ve bırakıp Batılı olmak değil mi?! Bi zahmet tek parti dönemini ve uygulamalarını araştırınız.

Osmanlı'da da Tanzimat Fermanı'ndan Islahat Fermanı'na kadar çeşitli modernleşme projeleri uygulandı; ama uygulanan o projeler, CHP'nin yaptığı gibi Müslüman Türk Milleti'nin bütün değerlerine saldırarak milleti başkalaştırmaya çalışmak şeklinde yapılmadı. Modernleşmeyi, Batılılaşma yani gâvurlaşma olarak anlamak ve uygulamak hem yanlıştır hem de kabul edilemez. Kendimiz kalarak da modernleşebiliriz, ki; Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi, kendimiz kalarak modernleşme projesinin temsilcileridir ve doğru olan modernleşme projesi de budur. Müslüman kalacağız, Türk kalacağız, Müslümanlığımıza ve Türklüğümüze bağlı olarak modernleşeceğiz; ama Batılı olmayacağız, gâvur olmayacağız inşaallah.

Adın; Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma olabilir; ama sen Michael gibi, Johny gibi, Elizabeth gibi, Rose gibi düşünüp öyle yaşamaya başlarsan, ne Ahmetliğin ne Mehmetliğin ne Ayşeliğin ne Fatmalığın kalır; böylelikle sözde Türk ama özde gâvur olursun.

Türkiye'deki temel mücadele, özümüze (Müslümanlığa, Türk Kültürü'ne, Anadolu Kültürü'ne) bağlı olarak modernleşmeyi savunan merkez sağ partiler (Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi ve dindar ağırlıklı merkez sağ parti AK Parti) ile özümüzden kopup gâvurlaşarak modernleşmeyi savunan merkez sol CHP arasındaki mücadeledir. Eğer Türk Siyasi Tarihi'nin 1923'ten bugüne 2014 yılına kadarki serencamını şöyle bir araştırıp, okuyup, incelerseniz, bu söylediklerimin doğru olduğunu görecek ve bana hak vereceksinizdir.


Siz dindar ağırlıklı diye o partilere oy verirseniz b kişisi de gider "eğitimli" ağırlıklı insanların yoğun olduğu partilere oy verir ki bu da tabii ki sizin partiniz değil. Yaptığınız ilişkilendirmeler hemen az önce benim de verdiğim örnek gibi bilimsellikten uzak maalesef. Anlamadığım şey bir başbakanın evinden "ona ait olan, oğlu öyle söylüyor" bir miktar para boşaltılması isteniyor ve saatler sonra kalan para 30 milyon Euro. Ve yine hipotezi aşırı bilimsel şekilde çürütüyorsunuz kendinizce " paranın kaynağını kimse bilmiyor bu nedenle gerçek olsa da inanmayız" diyorsunuz. Daha da fecisi o kadar paranoyak olmuşsunuz ki

Eğer Başbakanımız ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları doğru olsa bile hiçbir kâfir ya da hiçbir zalim, evde var olduğu iddia edilen o paraların yolsuzluk parası olduğunu iddiaya dair en ufak bir delil gösteremez.

başbakana sadece şeytana tapanlar, kedi kesenler, caniler, vatan hainleri karşıymış gibi düşünüyorsunuz. Samimi olarak Allah'tan diliyorum ki birazcık daha mantıklı çıkarsama yapabilesiniz..

Siz dindar ağırlıklı diye o partilere oy verirseniz b kişisi de gider "eğitimli" ağırlıklı insanların yoğun olduğu partilere oy verir ki bu da tabii ki sizin partiniz değil. Yaptığınız ilişkilendirmeler hemen az önce benim de verdiğim örnek gibi bilimsellikten uzak maalesef. Anlamadığım şey bir başbakanın evinden "ona ait olan, oğlu öyle söylüyor" bir miktar para boşaltılması isteniyor ve saatler sonra kalan para 30 milyon Euro. Ve yine hipotezi aşırı bilimsel şekilde çürütüyorsunuz kendinizce " paranın kaynağını kimse bilmiyor bu nedenle gerçek olsa da inanmayız" diyorsunuz. Daha da fecisi o kadar paranoyak olmuşsunuz ki


Yazdıklarımı dikkatlice okuyunuz lütfen. İddia edilen paranın kaynağını kimse bilmiyor ve bu yüzden de gerçek olsa da inanmayız demiyorum; eğer Başbakanımızla ilgili iddia, bir an için varsayalım ki doğru olsa bile, o durumda bile o paranın yolsuzluk parası olduğunu iddia edecek herhangi bir delil gösteremezsiniz diyorum. Bu dediğime itiraz edebilir misiniz? Hayır, itiraz edemezsiniz!

Söylediklerim bilimselliğe aykırı değildir. Doğruları söylüyorum, akıl sağlığım da son derece yerindedir hamdolsun.

Biz Müslüman Türk Milleti, kendi medeniyetimiz olan İslam Medeniyeti'ne, Türk-İslam Medeniyeti'ne bağlı olarak yolumuzda yürüyoruz. CHP ise Batı Medeniyeti'nin Türkiye içindeki Beşinci Kolu'dur ve CHP, kendi medeniyeti olan Batı Medeniyeti'ni, Türk Milleti'ne zorla dayatıyor. CHP'liler eğer istiyorlarsa, Batılılar gibi, gâvurlar gibi düşünüp öyle yaşayabilirler; ama gâvurluğu ve gâvur yaşam tarzını Müslüman Türk Milleti'ne dayatamazlar!

Gâvurun medeniyetini Türk Milleti'ne zorla dayatanlara şöyle seslenmek isterim: Benim medeniyetim (İslam Medeniyeti, Türk-İslam Medeniyeti) bana, gâvurun medeniyeti (Batı Medeniyeti) sana!

Alıntı yaparak kirlilik yapmak istemiyorum nasılsa size seslendiğimi biliyorsunuz..

Öncelikle sizin yaşınızda bir insana akıl sağlığı ile ilgili sorunları olduğunu terbiyem gereğince söyleyemem sadece "mantıklı çıkarsama"dan böyle bir imada bulunduğumu sandıysanız, argo olsun diye kurmadım o cümleyi, gerçek anlamıyla kullandım bunu belirteyim.

Yani öyle gözüküyor ki paranın varlığı kanıtlansa da, yolsuzluk sonucu edinilmiş bir servet olduğu ispatlansa da siz tatmin olmayacaksınız. Herşey ispatlansa da öyle birşey olabilir ama şu an f tipi yapılanmanın saldırısı altındayız haydi birlik olalım derdiniz yine muhtemelen. Daha 5 yıl önce bu kullanıcı adını aldığımda beni siteden attıranlar bugün paralel yapılanmaya lanet okuyor işe bakın :=) (size değil bu lafım Cihannur)

Ayrıca beni neden chp ve batıcılıkla itham ediyorsunuz anlamıyorum. Daha düne kadar f tipi yapılanma ile kol kola olduğu için ak partiyi batı güdümünde diye bağıran bizlere demediğiniz kalmamışken şimdi bunlara paralel devlet diyorsunuz cidden ilginç.

Adamlar dinleme cihazlarımızı çalıyor, başbakanın odasına böcek yerleştiriyor, dersanelerinin genç beyinlerimizi yıkamasını sürdürmek istiyorlar.. Paralel devlet varsa ki TABİ Kİ VAR HÜKÜMETİN SAYESİNDE, temizlemek yine onun işi ama önceden de dediğim gibi bırakıyorum ki yesinler birbirlerini.