Orijinalini görmek için tıklayınız : zekat 40 da 1 mi? (tüm mal varlıgındanmı alınır?)
zekat hakkında tartışma sorusu.
- zekat 40 da 1 mi kuranda boylemi yazar?
- zekat 40 da 1 ise.
- zenginin tüm mal varlıgındanmı alınır yoksa o yılki net kar ındanmı?
(tüm mal varlıgı derken mesela zenginin vaillası fabrikası + elde ettigi kar eklenerekmi hesaplanır)
İntifada
01-18-2011, 21:22
http://www.sorularlaislamiyet.com/index.php?s=article&aid=11310
merak ettigim nokta bunun neresini tartisacagiz.. önünde google ac yazarsin, ögrenirsin ki burada cevap verecek arkadalarda oradan alinti yapacak..
ama senin amacin ögrenmek degil aksine "zekat" olayini tartismak ve malesef bu konudan sana ekmek cikmayacak emin olabilirsin yani takipteyim en ufak dini saptirmaya yönelik mesajda konunun akibeti, diger actigin sacma konular gibi olacakdir ;)
la maho ara diyaneti sor...
Maksat Dinin sorgulanamaz imajını bozmak farz olan 40'ta 1 işte kardeşim bunu sorgulamanın bir manası olmadığı gibi kimsenin de buna hakkı yok..!
Şu devamlı Kuran da varmı diyenlere sinir oluyorum sanki Peygamber (s.a.v) haşa postacı Kuran indikten sonra işi bitmiş sözlerin'in bir değeri yok..!
Diğer soruna gelirsek ne zaman eline zekat verebileceğin miktarda nakit para geçtiyse üzerinden bir yıl geçmesini beklersin sonra zekatını verirsin..
Nakit olacak evin,araban,vs zekat yerine geçmez 100 tane villan olsa elinde zekat verebileceğin kadar nakitin yoksa zekat veremezsin..
Sadaka istediğin kadar verebilirsin istersen 100 villanı da ver ama zekat veremezsin bu bir farz şartıları belli..
Tüm mal varlığın dan değil nakit tüm mal varlığından buna altın,gümüş vs dahildir ve ticaret malından verebilirsin..
Net karı önemli değil eline 96 gr altın ve yahut ona denk para geçtiği zaman bir yıl bekler zekatını verirsin..
Bunları araştırıp bulmak zor olmasa gerek hele ki bu teknoloji de..
Onun için tartışmaya açmanı Dini emirlerin sorgulanamaz kaydını bozmaya çalışmak olarak görüyorum..
benim sorum farklı onu bulamadım.
40 da 1 hesabı tum mal varlıgındanmı alınır.
yoksa o dönem içinde elde ettigi net kar dan mı?
akobalı-akkurt
01-19-2011, 07:22
salyongozcu bu adam yahu...
Cihannur
01-19-2011, 09:36
zekat hakkında tartışma sorusu.
- zekat 40 da 1 mi kuranda boylemi yazar?
- zekat 40 da 1 ise.
- zenginin tüm mal varlıgındanmı alınır yoksa o yılki net kar ındanmı?
(tüm mal varlıgı derken mesela zenginin vaillası fabrikası + elde ettigi kar eklenerekmi hesaplanır)
benim sorum farklı onu bulamadım.
40 da 1 hesabı tum mal varlıgındanmı alınır.
yoksa o dönem içinde elde ettigi net kar dan mı?
Zekât nisabı, 20 miskal yani 96 gr altın veya bu değerde para veya ticaret eşyasıdır. Zekât nisabına malik olana zengin denir.
Zekâta tâbi malların veya paranın, yıl içindeki azalıp çoğalmasına itibar edilmez. Nisaba malik olduktan bir yıl sonra elde kalan mal, nisabı bulursa, 40'ta 1'i zekât olarak verilir. Zekât, kârdan değil, eldeki ticaret malının veya paranın tamamından verilir.
Ticaret için olmayan evler, arsalar, vasıtalar, demirbaş eşyalar zekât nisabına dâhil edilmez. Ticaret için alınan malların, altın, gümüş, her çeşit paranın zekâtı verilir. Evin, arabanın, zekâtı olmaz. Araba, ev ve arsa alıp satan, bunların zekâtını verir; çünkü bunlar ticaret malı olmuştur. Ev yaptırmak için arsa alan, bunun zekâtını vermez.
Zekât nisabı, 20 miskal yani 96 gr altın veya bu değerde para veya ticaret eşyasıdır. Zekât nisabına malik olana zengin denir.
Zekâta tâbi malların veya paranın, yıl içindeki azalıp çoğalmasına itibar edilmez. Nisaba malik olduktan bir yıl sonra elde kalan mal, nisabı bulursa, 40'ta 1'i zekât olarak verilir. Zekât, kârdan değil, eldeki ticaret malının veya paranın tamamından verilir.
Ticaret için olmayan evler, arsalar, vasıtalar, demirbaş eşyalar zekât nisabına dâhil edilmez. Ticaret için alınan malların, altın, gümüş, her çeşit paranın zekâtı verilir. Evin, arabanın, zekâtı olmaz. Araba, ev ve arsa alıp satan, bunların zekâtını verir; çünkü bunlar ticaret malı olmuştur. Ev yaptırmak için arsa alan, bunun zekâtını vermez.
eger ticaret yada uretim mallarının tamamından alınıyorsa 40 da 1 (%2,5) çok buyuk bir oranda zekat oluyor.
yani zaten şirketler bir yıl içinde en fazla % 3-4 kar ediyorlar bildigim kadarıyla.
o halde adam elde ettigi net karın buyuk kısmını hatta bazıları tamamını vermek zorundalar. demektir.
Cihannur
01-19-2011, 14:58
eger ticaret yada uretim mallarının tamamından alınıyorsa 40 da 1 (%2,5) çok buyuk bir oranda zekat oluyor.
yani zaten şirketler bir yıl içinde en fazla % 3-4 kar ediyorlar bildigim kadarıyla.
o halde adam elde ettigi net karın buyuk kısmını hatta bazıları tamamını vermek zorundalar. demektir.
Fakirlerin zenginler üzerinde hakları vardır. Kim ne kadar kâr eder bilemem. İslamın ölçüsü böyledir. Yüce Allah, bu ölçüyü 40'ta 1 olarak belirlemiştir. Müslümanlar Allah'ın emir ve yasaklarına uymakla mükelleftirler.
Fakirlerin zenginler üzerinde hakları vardır. Kim ne kadar kâr eder bilemem. İslamın ölçüsü böyledir. Yüce Allah, bu ölçüyü 40'ta 1 olarak belirlemiştir. Müslümanlar Allah'ın emir ve yasaklarına uymakla mükelleftirler.
normal bir şikret zaten sahip oldugu varlıkların % 3-4 u kadar kar ediyor.
yani 40 da 2 en fazla karının en az yarısını zekat vermesi demek oluyor?
Cihannur
01-19-2011, 15:15
normal bir şikret zaten sahip oldugu varlıkların % 3-4 u kadar kar ediyor.
yani 40 da 2 en fazla karının en az yarısını zekat vermesi demek oluyor?
Fiilî olarak bir şirketin ortağı olan kişi, şirketin büro, alet vb. duran varlıkları dışındaki dönen varlığından kendi hissesine düşen miktarın, nisaba ulaşması ve üzerinden bir yıl geçmesi hâlinde zekâtını vermesi gerekir.
Sanayi sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin; duran varlıklar (üretim aletleri, makine vb.) zekâttan muaf; borçlar, malzeme, işçilik, üretim, pazarlama, yönetim, finansman vb. giderlerin maliyet hesapları yapılıp çıkarıldıktan sonra dönen varlıkları (yarı mamul ve üretilmiş mallar, hammaddeler, nakit para, çek vs.) ise net kâr ile birlikte % 2,5 oranında zekâta tabidir.
Fiilî olarak bir şirketin ortağı olan kişi, şirketin büro, alet vb. duran varlıkları dışındaki dönen varlığından kendi hissesine düşen miktarın, nisaba ulaşması ve üzerinden bir yıl geçmesi hâlinde zekâtını vermesi gerekir.
Sanayi sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin; duran varlıklar (üretim aletleri, makine vb.) zekâttan muaf; borçlar, malzeme, işçilik, üretim, pazarlama, yönetim, finansman vb. giderlerin maliyet hesapları yapılıp çıkarıldıktan sonra dönen varlıkları (yarı mamul ve üretilmiş mallar, hammaddeler, nakit para, çek vs.) ise net kâr ile birlikte % 2,5 oranında zekâta tabidir.
tamam işte bende onu diyorum % 2,5 zaten bazı şirketler bu oranda kar elde ediyor. adam neredeyse karının tamamını veriyor ozaman zekata.
tamam işte bende onu diyorum % 2,5 zaten bazı şirketler bu oranda kar elde ediyor. adam neredeyse karının tamamını veriyor ozaman zekata.
yeni oluşmuş küçük bir işletmenin marjinal gelişme-büyüme hızı 2.5dan daha büyüktür.değilse zaten batar kısa dönemde..büyük işletmede zaten tekel konumda olmasa bile yüksek kâr ile çalıştığından pek zorlarına gitmese gerek.öyle olsa bile kitabımızda bu yazıyor ve bence de bu uygulanmalı.bir de kitapta bu yazıyor sorgulamayın denmesi de komik,tabii ki konuşacağız bundan doğal ne varmış ki
Cihannur
01-19-2011, 15:27
tamam işte bende onu diyorum % 2,5 zaten bazı şirketler bu oranda kar elde ediyor. adam neredeyse kârının tamamını veriyor ozaman zekata.
Olabilir. İslamın ölçüsü budur. Bizler Müslümanlar olarak Allah'ın belirlediği ölçülere uymakla mükellefiz. Eğer diyelim ki zekâtın ölçülerine göre vermemiz gereken zekât o sene elde ettiğimiz kâra denk geldi; böyle bir durumda o sene elde ettiğimiz kârı zekat olarak vermek zorundayızdır.
Olabilir. İslamın ölçüsü budur. Bizler Müslümanlar olarak Allah'ın belirlediği ölçülere uymakla mükellefiz. Eğer diyelim ki zekâtın ölçülerine göre vermemiz gereken zekât o sene elde ettiğimiz kâra denk geldi; böyle bir durumda o sene elde ettiğimiz kârı zekat olarak vermek zorundayızdır.
SENİN Bu soyledigini hiç bir ulke yapamaz.
en musluman ulkede bile yapmazlar.
İntifada
01-19-2011, 15:32
yeni oluşmuş küçük bir işletmenin marjinal gelişme-büyüme hızı 2.5dan daha büyüktür.değilse zaten batar kısa dönemde..büyük işletmede zaten tekel konumda olmasa bile yüksek kâr ile çalıştığından pek zorlarına gitmese gerek.öyle olsa bile kitabımızda bu yazıyor ve bence de bu uygulanmalı.bir de kitapta bu yazıyor sorgulamayın denmesi de komik,tabii ki konuşacağız bundan doğal ne varmış ki
http://3.bp.blogspot.com/_R4ykWI8XsLY/R6Y7_PDCcDI/AAAAAAAAAIQ/jBtrt941lCQ/s320/03.jpg
http://3.bp.blogspot.com/_R4ykWI8XsLY/R6Y7_PDCcDI/AAAAAAAAAIQ/jBtrt941lCQ/s320/03.jpg
biraz açıklarmısın grafigi ne manaya geliyor?
İntifada
01-19-2011, 15:55
yukarıda toplam fiziki ürün foks.var.
bak gördüğün gibi başta her yeni emek girdisiyle biraz daha artıyor...
azalarak artmaya devam ediyor bir noktada maximum oluyor ve o noktadan sonra her yeni giren emek verimliği ve karlılığı düşürüyor...
yukarıda toplam fiziki ürün foks.var.
bak gördüğün gibi başta her yeni emek girdisiyle biraz daha artıyor...
azalarak artmaya devam ediyor bir noktada maximum oluyor ve o noktadan sonra her yeni giren emek verimliği ve karlılığı düşürüyor...
demekki emegin başka bir deyişle bir işletmeye girecek fazladan işçi karları dusuruyor.
bunu anlamak için grafige gerek yok aslında.
yada iktisat bilmege.
her patron bunu bilir.
yani ne kadar çok işçi okadar çok kar düşer. T.ORANtı.
işte grafiktede dedigin gibi karlılık için az elemanla çok iş yaptırılmalı.
yoksa sermayenin sahibinin elde edicegi kazanç düşer.
(kısacası kapitalistler(patronlar) en az işçi ile en fazla uretim yapmak isterler.
tabi bunun işçilerin agır çalışma koşulları ve digerlerinin işsiz kalmasına yol açması ayrı konu.)
BİR ALINTI YAPAYIM KONUYLA ALAKALI SAYILIR.
alıntı: DAS KAPİTAL CİLT 1----------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------
Emeğin yoğunluğunda artış, belli bir sürede, emeğin harcanmasında artış demektir. Bu nedenle, işgününün uzunluğu aynı olmak üzere, daha yoğun bir emekle geçen bir işgünü, daha az yoğun bir işgününe göre, daha fazla üründe maddeleşir. Emeğin üretkenliğindeki artışın, belli uzunluktaki bir işgününde daha fazla ürün sağlayacağı da doğrudur. Ne var ki, bu ikinci durumda, herbir ürünün değeri, daha az emeğe malolduğu için düşer; birinci durumda ise, her iki ürün daha önceki kadar emeğe malolduğu için, değer değişmeden kalır. Ürünlerin sayısı, burada, fiyatlarında bir düşme olmadan artmıştır; sayıları ile birlikte fiyatları toplamı da büyümüştür. Ama üretkenliğin artması halinde belli bir değer, daha büyük bir ürün kitlesine dağılır. Demek ki, işgününün uzunluğu değişmeden yoğunluğu artmış bir günlük emek, daha fazla bir (sayfa 535) değerde somutlaşıyor ve paranın değeri değişmemişse (faha biiyük miktarda para ile temsil ediliyor. Yaratılan değer, emeğin yoğunluğunun toplumsal ortalamadan sapması ölçüsünde bir değişiklik gösteriyor. Öyleyse, belli uzunluktaki bir işgünü, artık, değişmeyen değil, değişen bir değer yaratıyor; 12 saatlik normal yoğunluktaki bir işgününde yaratılan değer, diyelim 6 şilin olsun, ama yoğunluğun artmasıyla yaratılan değer, 7, 8 şilin ya da daha fazla olabilir. Bir günlük emekle yaratılan değerin, sözgelişi 6 şilinden 8 şiline yükselmesiyle, bu değerin iki kısmı, yani emek-gücü fiyatı ile artı-değer de, aynı zamanda, eşit ya da eşit olmayan miktarlarda artabilir. Bunların her ikisi de aynı anda 3 şilinden 4 şiline çıkabilir. Burada, emek-gücünün fiyatındaki artış, bu fiyatın zorunlu olarak emek-giicünün değeri üzerine yükseldiği anlamını taşımaz. Tersine, bu fiyattaki bir yükseliş bu değerdeki bir düşüşle birlikte olabilir. Emek-gücü fiyatındaki artışın, daha da hızlanan aşınma ve yıpranmayı karşılamadığı durumlarda, bu durum ortaya çıkar.
Gelip geçici istisnalar dışında, emeğin üretkenliğindeki bir değişikliğin, emek-gücünün değerinde ve dolayısıyla artı-değerin büyüklüğünde bir değişmeye, ancak ilgili sanayi kollarında elde edilen ürünlerin, işçilerin alışılagelen tüketim malları arasında bulunması halinde yolaçtığını biliyoruz. Ele alınan durumda, bu koşul, sözkonusu değildir. Çünkü, değişikliğiri, emeğin süresinde ya da yoğunluğunda olması halinde, yaratılan değerin büyüklüğünde, bu değerin somutlaştığı malın niteliğine bağlı bulunmayan bir değişiklik daima olur.
Emeğin yoğunluğu, bütün sanayi kollarında aynı anda ve eşit derecede artacak olsa, bu yeni ve daha yüksek derecede yoğunluk, toplum için normal derece haline gelir ve ayrıca hesaba katılacak bir şey olmaktan çıkar. Ama bu durumda bile, emeğin yoğunluğu çeşitli ülkelerde farklı olur ve değer yasasının uluslararası uygulanışında değişik durumlara yolaçabilir. Bir ulusun daha yoğun olan işgünü, başka bir ulusun daha az yoğun olan işgününe oranla, daha fazla miktarda bir para ile temsil edilebilir.[14] (sayfa 536)
alıntı: DAS KAPİTAL CİLT 1 alıntı sonu----------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------------
alıntı kaynagı (http://www.kurtuluscephesi.org/orjinal/kapital1.pdf)
demekki emegin başka bir deyiş bir işletmeye girecek fazladan işçi karları dusuruyor.
bunu anlamak için grafige gerek yok aslında.
yada iktisat bilmege.
her patron bunu bilir.
yani ne kadar çok işçi okadar çok kar düşer. T.ORANtı.
işte grafiktede dedigin gibi karlılık için az elemanla çok iş yaptırılmalı.
yoksa sermayenin sahibinin elde edicegi kazanç düşer.
aynen düşündüğün gibi zaten azalan verimler yasası yüzünden liberal ekonomi son çare olarak görüldü,hala da uygulanıyor.emek yoğun çalışmak grafikte de gördüğün gibi başta iyi ama optimum noktayı geçtikten sonra "ne kadar çok iş gücü,o kadar çok yük,o kadar az kâr" demektir.he ben bunu destekliyor muyum,hayır ama malesef sermayeye dayalı ekonomik politikalar artık başa geçti..
İntifada
01-19-2011, 16:19
sınavda çıktı la :)
grafik ve açıklamasını sormuştu :)
zaten her seferinde aynısını soruyor :)
Cihannur
01-19-2011, 16:36
SENİN Bu soyledigini hiç bir ulke yapamaz.
en musluman ulkede bile yapmazlar.
Müslümanlar Allah'ın emirlerine uymak zorundadırlar.
Müslümanlar Allah'ın emirlerine uymak zorundadırlar.
uysalar zaten ozel mulkiyetçilik(kapitalizm olmazdı.)
Cihannur
01-19-2011, 16:57
uysalar zaten ozel mulkiyetçilik(kapitalizm olmazdı.)
Kapitalizm de komünizm de insanlık için zararlı ideolojilerdir. İslam'da serbest piyasa vardır. Toplumda zengin de fakir de olabilir; ama İslam'da var olan zekât ve sadaka müesseseleriyle fakirler mağduriyetten olabildiğince korunurlar.
Kapitalizm de komünizm de insanlık için zararlı ideolojilerdir. İslam'da serbest piyasa vardır. Toplumda zengin de fakir de olabilir; ama İslam'da var olan zekât ve sadaka müesseseleriyle fakirler mağduriyetten olabildiğince korunurlar.
islam kapitalizme karşı diyorsun.
hiç baktınmı kapitalizm kelimesinin türkçe karşılıgı nedir diye?
ben soyleyim. sermayecilik demektir ve islam buna karşı dolayısıyla serbest piyasayada karşı oluyor.
yok sen serbest piyasada vardır diyorsan islamda.
kapitalizmde var demiş olursun. (faizden bahsetmiyorum bile.)
Cihannur
01-19-2011, 17:46
kapitalizme islam karşı diyorsun.
hiç baktınmı kapitalizm kelimesinin türkçe karşılıgı nedir diye?
ben soyleyim. sermayecilik demektir ve islam buna karşı dolayısıyla serbest piyasayad akarşı oluyor.
yok sen serbest piyasad vardır diyorsan islamda.
ozman kapitalizmde var demiş olursun. (faizden bahsetmiyorum bile.)
Serbest piyasa, ürünün fiyatının alıcı ve satıcının karşılıklı olarak anlaşmasıyla belirlendiği piyasadır. Bu anlamda serbest piyasa, İslam'a uygundur. İslam'da, kapitalizmde olan faiz yoktur. Kapitalizmde faiz vardır. İslam'da hedef Allah'ın rızasıdır. Kapitalizmde paraya ve mala taparcasına bağlılık vardır. İslam'da zekât ve sadaka müesseseleriyle fakirler gözetilir ve toplumsal barış korunur. Kapitalizmde altta kalanın canı çıksın anlayışı vardır ve bu bozuk anlayış sebebiyle toplumsal barış yoktur.
(http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Piyasa&action=edit&redlink=1)
Serbest piyasa, ürünün fiyatının alıcı ve satıcının karşılıklı olarak anlaşmasıyla belirlendiği piyasadır. Bu anlamda serbest piyasa, İslam'a uygundur. İslam'da, kapitalizmde olan faiz yoktur. Kapitalizmde faiz vardır. İslam'da hedef Allah'ın rızasıdır. Kapitalizmde paraya ve mala taparcasına bağlılık vardır. İslam'da zekât ve sadaka müesseseleriyle fakirler gözetilir ve toplumsal barış korunur. Kapitalizmde altta kalanın canı çıksın anlayışı vardır ve bu bozuk anlayış sebebiyle toplumsal barış yoktur.
(http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Piyasa&action=edit&redlink=1)
islam sermayecilige karşı degil ama kapitalizme karşı diyorsun.
iyide kapitalizm = sermayecilik aynı şeyler bunlar.
ben faizden bahsetmiyorum zaten.
yani sen diyorsunki islam kapitalizme karşı degil ama kapitalizme karşı.
nasıl hem karşı, hemde degil oluyor bunu açıklarmısın?
üretim aracı ozel mulkiyeti kapitalizm demektir.
islam ozel mulkiyete karşı degilse; nasıl kapitalizme karşı olabiliyor?
Cihannur
01-19-2011, 18:27
islam sermayecilige karşı degil ama kapitalizme karşı diyorsun.
iyide kapitalizm = sermayecilik aynı şeyler bunlar.
ben faizden bahsetmiyorum zaten.
yani sen diyorsunki islam kapitalizme karşı degil ama kapitalizme karşı.
nasıl hem karşı, hemde degil oluyor bunu açıklarmısın?
üretim aracı ozel mulkiyeti kapitalizm demektir.
islam ozel mulkiyete karşı degilse; nasıl kapitalizme karşı olabiliyor?
Kapitalizm'de faiz var mı? Var. İslam'da faiz var mı? Yok. Kapitalizm'de zekât, sadaka benzeri müesseselerle fakirlerin korunup toplumsal barışın sağlanması var mı? Yok. İslam'da zekât ve sadaka müesseseleriyle fakirlerin korunup toplumsal barışın sağlanması var mı? Var.
Gece gündüz yan gelip yatanla, sermayesini riske edip çalışan bir olmaz. İslam'da ticaret ve özel mülkiyet serbesttir. İnsanların zengin olmak hakları vardır. İslam toplumunda zenginler de fakirler de var olabilir. Zenginler zekâtlarını ve sadakalarını vererek toplumdaki fakirlere sahip çıkarlar. Fakirlerin mağduriyetlerinin önlenmesiyle toplumsal barış sağlanır. İslam'da zenginler fakirlere üstün değillerdir. Müslüman zenginlerle müslüman fakirler birbirlerinin kardeşleridir. İslam'da üstünlük ancak takva iledir.
Kapitalizm'de faiz var mı? Var. İslam'da faiz var mı? Yok. Kapitalizm'de zekât, sadaka benzeri müesseselerle fakirlerin korunup toplumsal barışın sağlanması var mı? Yok. İslam'da zekât ve sadaka müesseseleriyle fakirlerin korunup toplumsal barışın sağlanması var mı? Var.
Gece gündüz yan gelip yatanla, sermayesini riske edip çalışan bir olmaz. İslam'da ticaret ve özel mülkiyet serbesttir. İnsanların zengin olmak hakları vardır. İslam toplumunda zenginler de fakirler de var olabilir. Zenginler zekâtlarını ve sadakalarını vererek toplumdaki fakirlere sahip çıkarlar. Fakirlerin mağduriyetlerinin önlenmesiyle toplumsal barış sağlanır. İslam'da zenginler fakirlere üstün değillerdir. Müslüman zenginlerle müslüman fakirler birbirlerinin kardeşleridir. İslam'da üstünlük ancak takva iledir.
bak hala bana özel mulkiyeti savunuyorsun(yani uretim aracı mulkiyeti.)
ve sonrada islam kapitalizme karşıdır diyorsun. kendinle çelişiyorsun.
kapitalizmin özü ozel mulkiyettir zaten ....
kapitalizm faizsiz olmazki faiz ile baglantılıdır zaten sermaye.
faiz ve kapitalizmi(türkçesi: sermayeciliği) kaldırman için önce üretim aracı ozel mulkiyetini kaldırman gerek.
islamda zenginler fakirlere ustun degiller ama ozel mulkiyeti olan bir şekilde fakirlere ustunluk kuruyor. kar etmek için.
Cihannur
01-19-2011, 19:23
bak hala bana özel mulkiyeti savunuyorsun(yani uretim aracı mulkiyeti.)
ve sonrada islam kapitalizme karşıdır diyorsun. kendinle çelişiyorsun.
kapitalizmin özü ozel mulkiyettir zaten ....
kapitalizm faizsiz olmazki faiz ile baglantılıdır zaten sermaye.
faiz ve kapitalizmi(türkçesi: sermayeciliği) kaldırman için önce üretim aracı ozel mulkiyetini kaldırman gerek.
islamda zenginler fakirlere ustun degiller ama ozel mulkiyeti olan bir şekilde fakirlere ustunluk kuruyor. kar etmek için.
Yorumlarımı dikkatlice okursan çelişkinin olmadığını görürsün. Özel mülkiyetin üretim araçlarına sahipliğini kaldırmadan da faizin kaldırılması mümkündür. Sermayenin faizle bağlantılı olma zorunluğu yoktur. Faizsiz de sermaye olur. Ticaret yapmak herkesin hakkıdır. Yan gelip yatanla, gece gündüz çalışan bir olmaz.
xfce nin ağına düşmüş yine birileri...
xfce nin ağına düşmüş yine birileri...
senin gibi soyleyecek cevabı olmayınca hakaret edenlerin agına dusmesinden iyidir.
benim agıma dusmek.
söyleyecek cevap çokta...
anlayana...
söyleyecek cevap çokta...
anlayana...
beni seni iyi anlıyorum hemde iyi tanıdım.
davranısların seni ele veriyor.
hele bak...
nasıl tanıdın beni?
hareketlerim ele veriyormuş beni...
xfce senin anlamak istemediğin noktayı sana söyleyeyim mi?
Sen demagoji yapma derdindesin bundan ötürü kapitalizm'i lügat manasıyla değerlendiriyorsun.
Her serbest piyasa olan yerde kapitalizm vardır denilemez.
Kapitalizm insafsızlıktır.İşçinin hakkın yüz tl ise yetmiş tl vermektir.
Ama serbest piyasada illa böyle bir şey olmaz.
Eğer insani duygu ve vicdani yönünü kaybetmemiş ve islam o kişide galebe ediyorsa
yüz tl ise hakkı en az yüz tl vermektir.
Ha bu uygun olmasına rağmen islam tarihinde genellikle serbest piyasa uygulanmamıştır.
Dört halife döneminde islam tarihi ve türk islam tarihinde hep devlet anlayışı uygulanmıştır.Özel mülkiyet kaldırılmıştır.
Fakat ona rağmen zengin fakir mefhumları yıkılamamıştır.
Bir şekilde birilerinin durumu birilerine göre iyi olmuştur.
Ama islamdan ötürü halk bunu eritme çabası ve çalışmasında olmuştur.
Örneğin İmarathane diye bir şey vardır.Bilmem bilir misin? vs.
xfce senin anlamak istemediğin noktayı sana söyleyeyim mi?
Sen demagoji yapma derdindesin bundan ötürü kapitalizm'i lügat manasıyla değerlendiriyorsun.
Her serbest piyasa olan yerde kapitalizm vardır denilemez.
Kapitalizm insafsızlıktır.İşçinin hakkın yüz tl ise yetmiş tl vermektir.
Ama serbest piyasada illa böyle bir şey olmaz.
Eğer insani duygu ve vicdani yönünü kaybetmemiş ve islam o kişide galebe ediyorsa
yüz tl ise hakkı en az yüz tl vermektir.
Ha bu uygun olmasına rağmen islam tarihinde genellikle serbest piyasa uygulanmamıştır.
Dört halife döneminde islam tarihi ve türk islam tarihinde hep devlet anlayışı uygulanmıştır.Özel mülkiyet kaldırılmıştır.
Fakat ona rağmen zengin fakir mefhumları yıkılamamıştır.
Bir şekilde birilerinin durumu birilerine göre iyi olmuştur.
Ama islamdan ötürü halk bunu eritme çabası ve çalışmasında olmuştur.
Örneğin İmarathane diye bir şey vardır.Bilmem bilir misin? vs.
bugun teknoloji okadar geliştki 100 sene once aynı iş için haracanan işçilik zamanının 5 te 1 i zamanda aynı şeyler uretilebiliyor.
fakat buna ragmen işçiler hala uzun çalışma saatlerine mahkum bunun sebebi patronun ozel mulkiyet sahibinini az elemanla çok iş yapmaya çalışmasıdır.
ve tabi digerleri dışarda işsiz kalıyor.
bugun teknoloji okadar geliştki 100 sene once aynı iş için haracanan işçilik zamanının 5 te 1 i zamanda aynı şeyler uretilebiliyor.
fakat buna ragmen işçiler hala uzun çalışma saatlerine mahkum bunun sebebi patronun ozel mulkiyet sahibinini az elemanla çok iş yapmaya çalışmasıdır.
ve tabi digerleri dışarda işsiz kalıyor.
Siz ne demek istediğimizi anlamak için çaba sarf ediyormusunuz?
Biz sizin söylediğiniz yanlış demiyoruz.Fakat bunu tamamıyla özel mülkiyetle alakalı bir konu değil.
Bu insanlıkla alakalı bir konu.İnsanlar insanlıklarını kaybetmişler.
İslami yanları kör ne yapabilirz?
Bunu özel mülkiyet anlayışına mal edemezsiniz ya.
Siz ne demek istediğimizi anlamak için çaba sarf ediyormusunuz?
Biz sizin söylediğiniz yanlış demiyoruz.Fakat bunu tamamıyla özel mülkiyetle alakalı bir konu değil.
Bu insanlıkla alakalı bir konu.İnsanlar insanlıklarını kaybetmişler.
İslami yanları kör ne yapabilirz?
Bunu özel mülkiyet anlayışına mal edemezsiniz ya.
insanları aç bırakan faiz degil özel mulkiyet sahipleridir.
insanları aç bırakan faiz degil özel mulkiyet sahipleridir.
Ne kadar güzel söylüyorsun ? Özel Mülkiyet SAHİPLERİ..:)
Özel mülkiyet sistemi değil.
Ne kadar güzel söylüyorsun ? Özel Mülkiyet SAHİPLERİ..:)
Özel mülkiyet sistemi değil.
sen ozel mulkiyet sistemi yani kapitalizm diye oku.
M.Atilla
01-19-2011, 21:14
Hergün farklı ve anlamsız tartışma konuları açıp forumun seviyesini düşürmenin gereği yoktur..Bu konu ise dini bir konudur ve bu nedenle ciddidir..Cevabı da kolayca ulaşılabilecek yetkili kurumlarda mevcuttur..Amacınız da ciddiyse gerekli araştırmayı daha somut cevaplar alabileceğiniz yerlerde yapınız..Zaten konu da amacının dışına çıkmıştır..Bu nedenle konuyu kilitliyorum..
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.