![]() |
#22 |
![]() Bediüzzaman
a. kuşlar savrulur, gök bahçelenir bir ezgi mi, hüzünden dura dura söylenir kışı gelincikli tarla edip buğdayı büyütmek, renginden bir gülün; karı eritmesi gibi yüreği yakmak sana, o gülden sevda, o buğdaydan ekmek seni şiire dökmek sonra işte, gülün düş gördüğü an at bedir ve tan: kor bir demir ki düştüğü örs; hizan nurs köyünde bir çocuk büyür ve bilenir kuşlar savrulur, gök bahçelenir bir ezgi mi, hüzünden dura dura söylenir b. sevdanın fetretinden ferhad dağı kazmada o dağ ki, yarılır tilloda deniz dürülür düşünde bir kıyamet imgesidir gider gelir boşlukta elinde “Fütûh-ül-Gayb” dönüp dönüp okumakta bir ırmak ki derinlerde akmada sevdanın fetretinden ferhad dağı kazmada sen, sürgünlerin uzmanı mardinde sürgün yolunda kıyama durdun da ne müthiş bir vecd anı o namaz ki kelepçeleri kırmada sevdanın fetretinden ferhad dağı kazmada c. gece bir göldür burada dağlardan bakılınca evler ki, belki en çok acıyı konuk etmiştir akşam olunca; kavaklar tekmil sıra bitlis, siirt mardin ve urfa gece bir sestir burada kapılar kapanınca salkım söğütler vardır dere boylarında dağılmış saçları gibi çocuların; gülme nedir bilmeyen yüzlerine poyraz vurunca gece hüzünden bir türküdür burada uykular bozulunca ey karıncaların piri gecenin türbedarı sen ki, kalbiyin külliyesini kurup bilginin künhüne erince gece açılan bir güldür burada şafak sökünce d. barla: kırlar ve güller yazılır sözler; ulu bir çınar ki altından sürekli akan çeşme kuşlardan bir çeşme eriyen nedir akşamın sonunda yaşanmış yılların bendinde içim dopdolu yağmur hüzünden bir yağmur iner, iner de güz yaprağını döker ağaçta döner kendine Arif AY |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|