AKP'ye kapatma davası açan Başsavcı Yalçınkaya, sözlü savunmasında eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'a ağır suçlamalarda bulundu.


Yalçınkaya, 16 sayfalık sözlü açıklamasında eski TBMM Başkanı Arınç'ın kendisi için söylediği 'Ölüm en büyük gerçek' sözlerinin, 'Danıştay saldırısı gözetildiğinde şiddet çağrısı niteliğinde' olduğunu vurguladı.

AKP'nin kapatılması istemiyle açılan davada, Anayasa Mahkemesi'ne sözlü açıklama yapan Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın kendisi hakkında söylediği “Ölüm en büyük gerçek” sözlerinin de Danıştay saldırısı gözetildiğinde şiddet çağrısı niteliğinde olduğunu vurguladı.

Marmara depreminden sonra açılan “7.4 yetmedi mi?” pankartı ile bir TV programında “Atatürk'ü değil Humeyni'yi sevdiğini söyleyen” Nuray Bezirgan adlı kadının sözlerini örnek gösteren Yalçınkaya, türbana yönelik mücadelenin yeşil devrimin sancağı olması nedeniyle verildiğini kaydetti.
Yalçınkaya 16 sayfalık sözlü açıklamasında önceki iddialarını tekrarladı.
Yalçınkaya, tüm sermayesi riya ve takiye olan partinin öfkesinin, cumhuriyet kurumlarının, amansız saldırılara yalnızca hukuka dayanarak karşı koymasından dolayı arttığını savundu.

Kendilerine demokrat
5 aşamalı bir plan dahilinde toplumu İslami bir yapıya dönüştürmeyi amaçladığını söylediği AKP için, “Kendilerine demokrat” ifadesini kullanan Yalçınkaya, partinin temin ettiği medya gücünün desteğiyle her türlü olumsuzluğun suçunu laik cumhuriyete yıktığını, “statükocu, laikçi, indirgemeci, siyasi dinozor” gibi kavramlar kullanarak laikliğin içini boşaltmaya çalıştığını ifade etti. Bu amaçla, cumhuriyetin koruyucusu bütün kurumların “darbeci” diye karalanıp etkinliklerinin yok edilmeye çalışıldığını kaydetti.

Gerekçesi ne?
Yalçınkaya, toplumun geriye doğru evrildiğini belirterek, “Yüz öğrenciden sadece birinin sorunu olduğu kanıtlanmış olan türban, son 6 yılın en önemli sorunu olarak sunulabilmiştir. Partinin, temel sorunlar dururken simge olduğuna kuşku bulunmayan türban konusunda ısrarlı çabalarının gerekçesi ne olabilir?” diye konuştu.

Haber Editör

Anıtkabirde atılan tekmeler ve tandoğanda şeriata karşı edilen küfürlerde dinsizliğin salla başları,sancakları değil midir ?
İddianamede 'laikliği özgürlüklere kıydırtmayacağız' gibi kelime kullandıktan sonra demokrasiden,hukuktan nasıl söz edebiliyor ?
Başörtüsü 100 öğrenciden sadece 1 öğrencinin sorunuysa korkuları nedir ? 'yeşil sancak' diyerek başörtüsünü siyasi bir simgeymiş gibi göstermek suç değil midir ? Başı açık kandınlar cumhuriyetin simgesi değil midir ? Başları kesilmelimidir ? Anıtkabir siyasi simgemidir ? Yıkılmalımıdır ?

Bu soruları sormak isterdim kendisine

sorarsin insallah bir gun

Arınç söyleyince mi olay oldu evet ölüm bir gerçek tabi...100 öğrenciden sadece birinin sorunuymuş sonuçta sorun işte > > >