Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Sahabiler ve Alimler Sahabilerimiz ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 12-28-2017, 09:21   #1
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Zülfikar’ın özellikleri

Dünyada ki en ünlü kılıçlardan bir tanesidir bir ünlü kılıç ta Roma İmparatoru Jul Sezar’a ait olan “Sis Caliburn” isimli kılıçtır. kılıcın üzerinde yazan şu söz önemlidir. “Bir Fatih İçin Yapıldı” “Bir yüzü savunmak diğeri mağlup etmek için” “Britanya’da kaderi hükmetmek olanın elleri için dövüldüm”.* dünya da şekli gösterildiği zaman bilinen tek kılıç Hazreti Ali’ye ait olan “Zülfikar” isimli Kılıçtır.

-Hazreti Ali’ye kılıcı Hazreti Muhammed vermiştir. Hazreti Muhammed kılıcı ganimet olarak aldığı bazı kaynaklarda ise kılıcın Hazreti Muhammed’e Mısır meliki Mukavkas’ın hediye ettiği görüşleri vardır. Hazreti Muhammet kılıcı Uhud savaşında kendisini koruyan Hazreti Ali’nin kılıcının kırılması üzerine vermiştir

Hz muhammed tarafından hz alie kılıcın verilmesi şu şekilde olmuştur. Uhud savaşında Adûd, kendisine karşı çıkacak bir savaşçı istediğinde Hz. Peygamber (s.a.v), Hz. Ali’ye kılıcı uzatarak karşısına çıkmasına izin vermiştir.Hazreti Ali’ kılıç ile Uhudda Kureyş’in önde gelen savaşçılarından dokuz kişiyi öldürdüğü, söylenir

Hz ali uhud savaşında zülfikarla bedeninden yetmiş yara alarak Hz. Muhammed’i savunduğu Cebrail’in, “Zülfikar’dan başka kılıç, Ali’den başka da yiğit yoktur.“Lâ fetâ illâ Ali, lâ seyfe illâ Zülfikâr dediği rivayet edilir.

Zülfikar kılıcının bir ucu “İlim’i” diğer ucu “Adaleti” temsil eder Zülfikara kılıcı ile birçok şiir yazılmış olup bu şiirlere “Zülfikarname” denir
Hazreti Ali’ye ait olan Zülfikar kılıcının nerede olduğu bilinmemektedir.Topkapı Kutsal Emanetlerde sergilenen kılıç Zülfikar değildir. Zülfikar iki uçlu bir kılıçtır Topkapıdaki ise düz bir kılıçtır.

 

murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 12-28-2017, 09:22   #2
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Hz ALİ

Hazreti Ali (ra) 598 yılında Mekke’de Kabe’nin içinde doğmuştur. Peygamberimiz (sav)’in amcası Ebu Talibin oğlu olan Ali’yi kucağına alıp bizzat evine götürmüştür.Peygamber(sav) efendimiz Ebu Talib’in evinde kalıyordu. Hazreti Ali'(ra)ye “Ali” ismini Hazreti Muhammed(sav) vermiştir. Annesi Fatıma Binti Esed, Peygamberimiz(sav)’in dedesinin kardeşinin kızıdır. Peygamberimiz(sav)de kendisine “anneciğim” diye hitab ederdi.

Babası Peygamberimiz(sav)i yetim ve öksüz kaldığında yanına alıp 43 yıl himayesinde bulunduran amcası Ebu Talib’tir. Mekke’de kuraklık baş gösterip Ebu Talib’in çocuklarına bakamayınca Peygamberimiz(sav)i amcalarından Abbas, yanlarına aldılar.Hazreti Ali(ra) o günleri şöyle anlatır;Çocuktum henüz, o beni bağrına basar, yatağına alırdı, beni koklardı,Ben de devenin yavrusu, nasıl anasının ardından giderse, ardından giderdim Her yıl Hira Dağı’na çekilir, kulluğa koyulurdu. Onu benden başkası görmezdi.*

Hazreti Ali(ra) Hatice validemizden sonra Müslüman olan ikinci kişidir.Peygamberimiz(sav)’i Hazreti Hatice ile namaz kıldıklarını görünce, “Bu ne?” dedi.Peygamberimiz(sav)de Ya Ali bu Allah’ın seçtiği beğendiği dinidir, ben seni bir olan Alllah’a inanmaya davet ediyorum, dedi
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:22   #3
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kerbela

Hz. Hüseyin ve beraberindeki Ehli Beyt (Radiyallahu anhum) Kerbela çölünde Kufeliler tarafından yapayalnız bırakıldılar kufeliler hz hüseyine karşı savaştılar.Bu olay keşke yaşanmasaydı ama yaşandı. Bu facia Kerbela’yı kutsallaştırmamalı şehid edilen Ehli Beyti putlaştırmamalıdır*

Bazı grupların kerbelayı istismar dinle alakası olamayan olayların türetilmesine alet etmeleri olaya aşırı anlamlar yükleyerek siyasi simge haline getirmeleri istismar ve sapıklıktır. Örneğin Şii Büreyh oğulları Devleti hicri 352 (m.963) de Aşure günü Bağdat halkı için ağlama ve yas tutma günü ilan etmiş, çarşı ve pazarların açılmasını yasaklamıştır.*

O günlerden günümüze geldiğimizde İslam dışı kutlamaların yapıldığını görüyoruz Hz. Hüseyin Efendimiz bütün kutlamalardan uzaktır. Allah Resulü (sav) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Yanaklarını döven, yakalarını yırtan ve cahiliye davasıyla ortaya çıkanlar bizden değildir. “Ben, yaygaracı, saçını yolan ve elbisesini, yakasını-paçasını yırtan kadınlardan beriyim
uzağım” (Müslim).

İbni Kesir şöyle toparlıyor: “kerbela olayı sebebiyle elbette her Müslümanın üzülmesi gerekir* bu doğaldır. şehit edilen Hz. Hüseyin, Müslümanların önderlerinden, seyitlerinden ve sahabenin fakihlerindendir.Allah Resulü’nün en faziletli kızı Hz. Fatma’nın (ra) oğludur. Ancak Şia’nın yaptıkları gibi yapmak da doğru değildir.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:22   #4
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
HZ HÜSEYİN

hicretin 4. yılı Şaban ayının 5. günü Medine-i Münevvere’de doğdu. O günün sevincine melekler katıldı.*Hz.*Hüseyin (r.a.)’ın doğduğu eve geldiler. Guruplar halinde ziyaret ettiler ve Resûl-i Ekrem (s.a.) efendimizle tebrikleştiler.Rasûlullah (s.a.) Hz. Ali’yi kapıda bekçi bıraktı. Kimseyi içeriye almadı. Meleklerin ziyareti tamamlanınca Efendimiz ashâbını içeriye buyur etti.

Hz. Ali (r.a.)ye hz hüseyinin ziyaretine gelen meleklerin sayısı soruldu* Efendimiz: “Nerden, nasıl bildin ya Ali?” diye sordu. Hz.*Ali (r.a.) da: “Melekler gurup gurup geliyorlardı. Her biri ayrı bir dil konuşurlardı ve sayılarını bildirirlerdi,” diye cevap verdi. Efendimiz (s.a.): “Allah aklını ziyâde etsin ey Ali!” buyurdu.

Hz.Hüseyin (r.a.)’ın doğumunda Hz. Abbas (r.a.)’ın hanımı Fadl bir gece şiddetli,korkulu bir rüya gördü. Sabahleyin Resûl-i Ekrem (s.a.)’in yanına gitti Ya Rasûlallah! Bir rüya gördüm çok korktum,” Ya Rasûlallah! Sizin vücudunuzdan bir parçanın kesilip evime konulduğunu gördüm” dedi. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.): “Hayır olsun inşaallah! Fâtıma’nın bir oğlu olacak, sen de ona sütünü emzireceksin,” buyurdular.

Hz. Hüseyin doğunca* Ümmü’l-Fadl onu eve götürdü sütünü emzirdi bir gün çocuğu Rasûlullah (s.a.)’e götürdü. Efendimiz torununu aldı kucağına oturttu. Onu öptü, başını okşadı ve sevdi. Çocuk Efendimizin üzerini ıslattı. Fadl çocuğu efendimizin kucağından aldı. Çocuk ağlamaya başladı. Rahmet Peygamberi Ey Ümmü’l-Fadl! Allah iyiliğini versin. Sen onu ağlatmakla beni üzdün,” buyurdu.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:23   #5
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
HZ HÜSEYİN

Rahmet ve şefkat peygamberi Efendimiz, torunları Hz.*Hasan*ve Hüseyin (r.anhüm)’ü çok severlerdi. onları kucağında severken Zeyd (r.a.) gördü. Efendimiz’in onlar hakkında şöyle buyurduğunu işitti: “Allah’ım! Bunlar benim kızımın oğullarıdır. Ben bunları seviyorum. Sen de onları sev. Onları sevenleri de sev,” buyurdu.

İki Cihan Güneşi efendimiz sokakta çocuklara selâm verir Onlarla ilgilenirdi.ashabıyla giderken Hüseyin’in oynadığını gördü. Efendimiz hem gülüyor hem peşinden koşuyordu. Onun yüzünü mübarek eliyle sevdi ve yanaklarından öptü. Ashabına döndü ve: “Hüseyin bendendir. Ben de Hüseyin’denim! Allah’ı seven Hüseyin’i sever! Hüseyin torunlardan bir torundur,” buyurdu.

Hz. Hasan*ve Hüseyin (r.anhüm) İki Cihan Güneşi Efendimizin şefkat ve merhamet pınarından içerek büyüdüler* mübârek dizlerinde oturarak, sevgi dolu gönlünden feyizler alarak yetiştiler. Etrafa nur saçan tebessümleri ve iltifatlarıyla gözlerini, gönüllerini nurlandırdılar.nübüvvet nuruyla geliştiler. Gece-gündüz fırsat bulunca dedelerinin kucağına koşarlardı.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:23   #6
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
HZ ALİ DÖNEMİ SIFFİN SAVAŞI

Hz. Ali, muaviyeden itaat istedi* Muaviye, itaate yanasmadı savas öncü birlikler ve elçi göndermeler* seklinde devam etti hx ali Muaviye'nin beyat etmeyinve muharrem ayindan su ilani yaptırdı"Mü'minlerin emiri der ki: Hakk'a dönmeniz için sizi tesvik ettim Size, Allah'in kitabina davet ettim. Siz* azginliktan vazgeçmediniz. Hakk'a icabet etmediniz. Ben size ahdimi bozdum Allah hâinleri sevmez dedi ilanın sonunda Sam halki emirlerine sigindilar.

Veysel karani ve yasirin sehid oldugunu duyan Muaviye'nin komutani Amr b. el-Ass, Hz. Peygamber (s.a.s.)'in "Ammâr âsîler tarafindan öldürülecekhadisini hatirlayarak savastan vazgeçmeyi düsündü. Muaviye'nin baskisiyla vazgeçti ve Muaviye Hz. Ali'nin kendilerini öldürecegini söyleyerek ass a Ali safindaki müslümanlari durdurmasini söyledi: "

Muaviye komutan ass a Haydi bakalim maharetini göster ey Ibnü'l-Ass, yoksa mahvolduk demektir" diyerek Amr'in savaştan vazgeçmesini önledi. Amr Muaviye askerlerine "Ey nâs! Kimin yaninda Mushaf varsa mizraginin ucuna takarak havaya kaldirsin" dedi bu hareketinin Hz. Ali taraftarlarinda etki gösterecegini biliyordu Müslümanlar Kur'ân'a karsi gelemezlerdi.*

Muaviyenin komutanı ass mızraklaların ucuna kuran sayfalarını astı müslümamanlar kurana karşi gelemezlerdi Basra kurrâsindan Fedeki ile Kays'in baskanliginda bir grubun baskisiyla Hz. Ali de savasi birakmak zorunda kaldı tehdit edilerek kendisine söyle denildi: "Allah'in kitabina çagrildiginda ona uy, yoksa seni kalabaliga birakiriz veya Osman'a yaptigimiz gibi yapariz!..."

Muaviyenin komutanı ass mızraklaların ucuna kuran sayfalarını astı müslümamanlar kurana karşi gelemezlerdi Bunun üzerine Hz. Ali "Ey Allah'in kullari: Hakkinizi almaya ve dogru olanı yapmaya devam edin. Mu'âviye, Ass,Mesleme, Kays dine ve Kur'ân'a sahip degillerdir. Ben* iyi bilirim..." Fakat konusmalari fayda vermedi. Askerler: "Biz Kur'ân'a karsi kendimizi ortaya atip meydan okuyamayiz, Hz. Ali'nin sözlerini kabul edemeyiz" diyerek savasmaktan vazgeçtiler*

sulhun akdedilmesinde Kurrâ ehlinin büyük tesiri olmustur. Kurrâ ehli sorunun çözümünde Kur'ân'i hakem olarak kabul ediyorlar, herkesi yönlendirerek Hz. Aliye baski yapiyorlardi Hz. Ali, "yaziklar olsun! fitne çikti: Artik harbi birakmaktan baska çare yok" diyerek sulhe ister istemez sulhe razi oldu...
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-28-2017, 09:23   #7
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
HZ ALİ DÖNEMİ HAKEM OLAYI

Muaviye'ye Kays'i göndererek Siz ve biz Allah'in kitabina dönecegiz. razi oldugunuz bir kisiyi gönderin Kitaptan sasmamalarina dair* söz aliriz. Ve ona uyariz dedi Es'as barış teklifini ilân etti Temim ogullarindan Urve Allah'in emri dururken sahislari mi hakem tayin ediyorsunuz Allah'tan baska hiç kimsenin hüküm verme yetkisi yoktur" (La hükme illa lillah) dedi.

Hakemlerin seçiminde Muâviyenin tayin edecegi Âs'dan baskasi olamazdi.Hz. Ali taraftarlari biz Ebû Musa ya raziyiz" dediler.Hz. Ali "siz bana isyan ettiniz, bana karsi gelmeyiniz" diyerek Ebû Musa hakkindaki endisesini açikladi ve ihtarda bulundu. Hz. Ali'ye göre Ebû Mûsa insanlari Muâviyeye yönlendirerek kendi sirlarini anlatiyordu taraftarlari Ebû Musada direttiler. Hz. Ali* istemeyerek de olsa uymak zorunda kaldi. Hz. Ali'nin bu kanaati* Hâricilerin ortaya çikmasi* ile dogrulanıyordu. yanlis davranislar sapik bir firkanin dogmasina bir çok kimsenin itikadinin bozulmasina yol açti*

Sözlesmenin özeti söyle idi:
Iki hakem Kays el-Es'ârî ve Âs Allah'in kitabina amel edeceklerdir. Allah'in kitabinda bulamadiklarini, sünnette arayacaklardir. Ali ve Muâviye, Allah'a karsi ahid içindedirler. Her biri derler ki: "Ben raziyim.Kays ve Âs, Allah adina yemin etmislerdir.sehadetlerini yazarlar.*

Iki hakem karara vardilar. Önce Amr söz aldi. "Hz. Osman'in haksiz olarak öldürüldügü fikrine katiliyor musun?". Ebû Musa "evet" dedi Amr, el-Isrâ süresinde haksiz yinsan öldürülemeyecegini ileri südü. ey Ebû Musa! Seni Hz. Osman'in velisi Muâviye'ye karsi çikaran nedir? O Kureystendir Amr Hz. Ali'nin Peygamber (s.a.s.)'in soyundan oldugunu Muâviyeden önce geldigine isaret etti. çekismeler devam etti.Hz. Ali ve Muâviye'ye bey'at edilmemesi fikirine vardilar.*

halife müslümanlarca seçilmeliydi. karar müslümanlara bildirilmeliydi gelmisti. karar için Ebû Musa minbere çikti ve Allah'a hamd ve senadan sonra "Ey nas! Biz ümmetin durumunu düşünürken epey zorlandik. benim,ve Amr'in görüsü Hz. Ali ve Muâviye'yi hilâfetten uzaklastirmak ve ümmetin istedigini halife tayin etmektir.Hz. Ali ve Muâviyeyi hilâfetten aliyorum" dedi.*

Ebû Musa hakem olayından duydugu utanç ve üzüntüyle insanlardan uzaklaşarak Mekke'ye gidip yalnizlığı tercih etti. müslümanlar dagildı Muâviye kendisini mesrü halife ilan ederek Islâm tarihinde çift halife dönemi baslattı Bu durum Hz. Hasan'in halifeligi almasina kadar devam etmistir. Hz. Ali hiç bir zaman Muâviye'yi halife olarak tanimamis, sehîd edilinceye kadar Sam hariç bütün müslümanlarca halife kabul edilmistir.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı