|
![]() |
#1 |
![]() Kaynak sorularlaislamiyet.com
ANKEBUT SÛRESİ Kur'an-ı Kerîm'in yirmi dokuzuncu suresi. Mekke'de nazil olmuştur. Altmış dokuz ayet, yedi yüz seksen beş kelime, dört bin ikiyüz onbir harftir Fâsılası mim, nûn, râ harfleridir. Adını kırk birinci ayetde geçen "Ankebût" kelimesinden alır. Ankebût, örümcek demektir. Ayetin bütünü içinde şu şekilde kullanılır Allah'tan başka veliler liderler edinip onlara bağlananlar kendisine ev edinen örümceğe benzerler. Evlerin en çürüğü örümcek evidir. Keşke bilselerdi. " kâfirlerin kurdukları düzen ve sistemler, yönetimleri son derece zayıf ve yıkılmağa çökmeye hazırdır en zayıf yapı örümcek ağına benzetilir Örümcek ağı bir ev ve barınak olarak ne kadar çürük ise, kâfirlerin tapındığı putlar, tutundukları tâğût ve düzenler o kadar aciz ve zayıftır. Ankebût suresi Mekki surelerdendir. baştaki onbir ayet Medine'de nazil olmuştur. cihad'dan ve münâfıklardan söz edilmektedir. sekizinci ayetin Ebi Vakkâs hakkındadır Mekke'de hicrete yakın bir zamanda indiği görüşündedirler surenin başındaki cihat kıtal" anlamında değil, müşriklerin işkence ve zulümlerine karşı sabredip insanın nefsiyle cihat etmesi anlamındadır Ammâr b. Yâsir, Ayyâş b. Ebi Rebîa, Mekke'de işkence çekiyorlardı. Ammâr'ın annesi, Ebu Cehil tarafından dövülmüş, sıcak günde demir zırh giydirilerek güneşin altında eziyet edilmişti. Sure eziyetlere sabredilmesi gerektiği hakkındadır Mekke'de insanlar İslâm'a girmişdi. Hicret ayeti nazil olunca ashab-ı kirâm Medine'den "Hicret etmedikçe ikrarınız kabul olunmayacak, derhal Medine'ye geliniz" diye haber gönderdi. Bderhal Medine'ye doğru yola çıktılar. Müşrikler bunları takib ederek geri çevirdiler. Medine'den "hakkınızda ayetler nazil oldu" diye haber gönderdiler. yola çıktılar. Müşrikler onları takib ettiler. çarpışma çıktı. Müslümanlar şehît oldu, kimi kurtuldu. Bedir savaşında ilk şehit Mihca' b. Abdullah hakkında nazil olduğu rivayet edilir.iman ve imtihandan söz etmekte, iman mükellefiyetlerine değinmektedir. iman dille söylenen değil, zorluklara ve sıkıntılara karşı dayanmak ve sıkıntılarla ilâhî emirleri sabırla taşımaktır. surenin temel ekseni budur. Bir gün Resulullah (s.a.s.) Aziz ve Celîl olan Allah bana dünya hazinelerini ve arzuları emretmedi. Ben ne altın ve gümüş biriktirmedim. rızık ayırmadım." buyurdu. Bir topluluk Resulullah'a gelip: "Ey Allah'ın Resulü, sana inanırız. Fakat sayıca azız. Bedeviler çoktur. sayımız onlara eriştiği vakit sana inanır ve rızka kavuşuruz." dediklerinde ankebut suresinin 67.ayeti indi: "Çevrelerinde insanlara zulmedilirken, Mekke'yi mukaddes ve emin bir belde yaptığımızı görmüyorlar mı? Yoksa batıla inanıp Allah'ın nimetine küfür mü ediyorlar?" Ankebût suresinde Cenâb-ı Hakk'ın emirleri şöyledir Allah'dan başkasına ibadet edenlerin amelleri örümcek ağı kadar dayanıksız ve amelleri boşunadır Mü'minler kâfir toplum ve yönetim altında yaşarken sıkıntıya uğramaları kaçınılmazdır ancak Allah ahirette müminleri mükâfatlandıracaktır Allah'a iman yolunda çekilen sıkıntılar mihverdir dönüyor. Sure İnsanlar, "inandık" demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar?" diye başlar Sıkıntı zulüm ve işkenceye dayanılmalıdır Eğer insanların işkencesi mazeret gösterilecek olursa, Allah'ın azabı daha şiddetlidir Allah Resulleri Allah'ın rızasını elde etmek için katlandılar onları yalanlayan ve inananlara işkence eden zâlimler helâk oldu Cenâb-ı Allah, iman edenleri teselli için, insanlıktan misaller verir ilk önce Hz. Nuh'u örnek gösterip Allah yolunda 950 yıl mücadele ettiğini tüm çabasına rağmen az sayıda insanı yola getirebildiği ifade ediliyor. Hz. İbrahim, Hz. Lut ve Hz. Şuayb'i zikredip hayatlarından, mücadelelerinden misaller veriyor. Salih müminlerin ahireti kazandığını; Âd, Semûd gibi kâfir ve zalim kavimlerin, Firavûn, Kârûn ve Hâmân gibi düzenbaz kimselerin helâk olduklarını bildirip, müminleri, Allah yolundaki mücadelelerinde direnmeye davet ediyor. Allah'ın diniyle çelişen isteklerde bulunmaları hâlinde, ana-babaya itaat edilmemesi gerektiği, Kur'an-ı Kerîm'in Rabbimiz'in yüce mucizelerinden olduğu, İslâm'a düşmanlık edenin uğrayacağı kötü sonun hak olduğu; Müminlerin Allah'u Teâlâ tarafından sonsuz nimete kavuşacakları, Allah yolunda mücadele edenlerin emeklerinin kayıp olmayacağı,dünya hayatının oyun ve eğlence olduğu ve geçici bir hayat ile insanların varacakları ahiret hayatının devamlı ve müminlere ikram edilecek uhrevî nimetlerinin ebedî olduğu, Allah'a iftira edenlerin acıklı azabı hak ettikleri düstûrlarla belirtilir.Ankebût Hz. Peygamber'in Hicret'inde Sevr Dağı'ndaki Hıra Mağarası'na Hz. Ebû Bekir ile birlikte sığındığında mağarayı ördüğünden dolayı İslâm tarihinde ayrı bir kavram olarak geçmektedir. Mekkeli müşrikler Resulullah'ı Mekke'den çıkıp Hıra Mağarasına vardığını gördüler.develerin izini takip ederek oraya ulaşırlar Fakat Mekkeliler Hıra Mağarası'na geldiklerinde kapının örümcek tarafından örülmüş olduğunu ve bir çift güvercinin orada yumurtladıklarını görmüşlerdi. Kureyşli müşrikler mağarada kimsenin olabileceğine ihtimal vermeden döndüler. Ankebût (örümcek) İslâm tarihine bu şekilde geçmiştir. Kaynak onlinekuraan.net Ankebut Suresinin Faziletleri Resulullah (Sav) buyurdu ki: "Her kim Ankebut suresini okursa,yeryüzündeki mü’minler ve münafıklar sayısınca sevap verilir."*Ruhi bunalımda okunursa, şifa bulur. sure yazılıp, hastaya içirilirse, Allah’ın izni ile şifa bulur. 1 kere suya okunup içenin hafızası güçlenir. kötülük yapacağı bilinen bir topluluğa Ankebüt Suresinin 30. ayeti Besmele ile okunmalıdır.Çare bulunamayan maddi ve manevi hastalıklara karşı Ankebüt suresinin 46. ayeti ile Rum suresinin 17-20. ayetleri 72 kere okunmalıdır.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Kaynak ülkücüdünya.com
ANKEBUT SURESİ Elif, Lâm, Mîm.*İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılacaklarınımı sandılar Andolsun imtihandan geçirmişizdir. Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları mutlaka ortaya koyacaktır.* kötülük yapanlar bizden kaçabileceklerini mi sandılar? Ne kadar kötü ve yanlış hüküm veriyorlar!* kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa bilsin Allah'ın tayin ettiği vakit gelecektir. O her şeyi bilendir.* Cihad eden ancak kendisi için cihad etmiştir Şüphesiz Allah, âlemlerden müstağnidir.* İman edip iyi işler yapanların kötülüklerini örteriz onlara, yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz.* Biz insana, ana babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. onlar, seni, bana ortak koşman için zorlarlarsa, itaat etme. Dönüşünüz banadır. size yaptıklarınızı haber vereceğim.* İman edip iyi işler yapanları, muhakkak salihler zümresine katarız.* İnsanlardan kimi vardır ki, "Allah'a inandık" der; fakat Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Rabbinden bir yardım gelse sizinle beraberdik" derler. Allah, elbette iman edenleri de, iki yüzlüleri de bilir.* Kâfirler, iman edenlere, "Bizim yolumuza uyun, sizin günahlarınızı yüklenelim" derler. onların günahını yüklenecek değillerdir. onlar, yalan söylemektedirler.* elbette kendi yüklerini, ve nice yükleri taşıyacaklar uydurdukları şeylerden kıyamet günü sorguya çekileceklerdir.* Andolsun ki Nuh'u kendi kavmine gönderdik , o dokuz yüz elli yıl onlarla kaldı. Sonunda, onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi.*biz onu ve gemidekileri kurtardık ve âlemlere ibret yaptık.* İbrahim as kavmine şöyle demişti: "Allah'a kulluk edin, O'na karşı gelmekten sakının. Eğer bilmiş olsanız bu sizin için daha hayırlıdır."* Siz Allah'ı bırakıp putlara tapıyor, asılsız sözler uyduruyorsunuz. Bilmelisiniz ki, Allah'ı bırakıp taptıklarınız, size rızık veremezler. rızkı Allah katında arayın. O'na kulluk edin. Ancak O'na döndürüleceksiniz."* Eğer tebliğ edileni yalan sayarsanız, bilin ki sizden önceki milletler de yalan saymışlardı. Peygambere düşen yalnız açık bir tebliğdir.* Allah'ın mahlukunu ilk baştan nasıl yarattığını, sonra bunu tekrarladığını görmediler mi? Şüphesiz bu, Allah'a kolaydır.* De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın Allah nasıl yaratmış bakın. Allah ahiret hayatını da yaratacaktır." Gerçekten Allah her şeye kadirdir.* O, dilediğine azab eder, dilediğine rahmet eder. O'na döndürüleceksiniz.*Allah'tan başka dost ve yardımcı bulamazsınız.* Allah'ın âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr edenler var ya, işte onlar rahmetimden ümitlerini kesmişlerdir ve onlar için acıklı bir azab vardır.* Kavminin İbrahim'e cevabı Onu öldürün, yahut yakın!" demelerinden ibaretti. Ama Allah onu ateşten kurtardı. bunda, iman eden kavim için ibretler vardır.* İbrahim dedi ki: "Siz, dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah'ı bırakıp putlar edindiniz. kıyamet günü kiminiz kiminizi tanımayacak, kiminiz kiminizi lanetleyecektir. Varacağınız yer cehennemdir. hiç yardımcınız da yoktur."* Lut iman etti. İbrahim de dedi ki: "Ben Rabbime hicret edeceğim. Şüphe yok ki O çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir."*O'na İshak ve Yakub'u bağışladık. Peygamberliği ve kitapları, soyundan gelenlere verdik. Onu dünyada mükafatlandırdık. Şüphesiz o, ahirette de salihlerdendir.* Lut'u kavmine demişti ki: siz, daha önce hiçbir milletin yapmadığı bir hayasızlığı yapıyorsunuz!"* siz, ille de erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve toplantılarınızda edepsizlik yapacak mısınız?" Kavminin cevabı ise, Doğru söyleyenlerden isen Allah'ın azabını getir bize!"* Lut:Ey Rabbim! Şu fesatçılar güruhuna karşı bana yardım eyle" dedi.*Elçilerimiz İbrahim'e iki oğul müjdelediklerinde şöyle dediler: "Biz bu memleketi helak edeceğiz. oranın halkı zalim kimselerdir."* İbrahim dedi ki: orada Lut var!" Şöyle cevap verdiler: "Biz oradakileri çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. karısı azabda kalacak Elçilerimiz Lut'a gelince, tasalandı. takatten düştü. O'na: "Korkma, tasalanma! biz seni de, aileni de kurtaracağız. Yalnız azabda kalacak karın müstesna" Biz şüphesiz yoldan çıkanlara feci bir azab indireceğiz Andolsun biz, aklını kullanan kavim için ibret nişanesi bırakmışızdır.* Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik Şuayb, "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe ümit bağlayın, bozgunculuk yapmayın!" dedi.*onu yalancılıkla itham ettiler. kendilerini sarsıntı yakaladı yurtlarında diz üstü çökekaldılar.* Ad ve Semud'u da helak ediverdik. Sizin için, onların başına nelerin geldiği anlaşılmaktadır. Şeytan onlara*yaptıklarını güzel gösterip onları yoldan çıkardı. Oysa görebilecek durumdaydılar.* Karun'u, Firavun'u ve Hâmân'ı helak ettik Andolsun ki, Musa apaçık deliller getirmişti onlar büyüklük taslamışlardı. Halbuki azabımızı aşacak değillerdi.* onlardan günahlarıyla suç üstü yakaladık: üzerine taşlar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyor, onlar kendilerine yazık ediyorlardı.* Allah'tan başka dost edinenlerin durumu, kendine yuva yapan örümceğin durumu gibidir. evlerin en çürüğü şüphesiz örümcek*yuvasıdır. Keşke bilselerdi.* Allah, onların kendisini bırakıpta hangi şeye yalvardıklarını şüphesiz bilir. O mutlak güç ve hikmet sahibidir.* İşte temsilleri insanlar için getiriyoruz; onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.*Allah gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Şüphesiz, iman edenler için bir nişane bulunmaktadır.* vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Kaynak islam ansiklopedisi android programı
Hz. ADEM İLE HAVVA Allahü Teala, varlığını bilsin, ibadette bulunsun yer yüzünü imar etsin diye insanı yaratmayı mürad etti Meleklerine:*Ben yer yüzünde muhakkak halife tayin edeceğim kendi irademden kudret ve sıfatımdan selahiyetler vereceğim ki, o mahlukatım üzerinde bir takım tasarruflara sahip olacak, benim namıma hükümler icra edecek, vekilim olarak emirlerimi, kanunlarımı tatbike memur bulunacak. onun arkasından gelenler ona halef olacak vazifeyi icra edecekler buyurdu.* Melekler bundaki şerefi takdir ettiler, yeryüzündeki bir mahluka böyle yüksek bir irade bahşedilmesinde ki şer ihtimalinden korktular. Allahü Tealanın ghikmetlerini de bildirmedikleri için:*Ey Rabbimiz! Yer yüzünde onu fesada Verecek, onda fesadlar çıkaracak kanlar dökecek bir mahluk mu yaratacaksın? biz hep sana hamdederek, daima seni tesbih ve takdis edip dururken,» dediler.*Ve maksatları —haşa itiraz olmayıp hikmetini sormak olduğunu bildirdiler, Allahü Teala cevaben:*ben sizin bilemeyeceğiniz şeyleri bilirim,» buyurdu. Melekler sustular ve birbirlerine:*Elbette rabbımız her şeyi bilir, faydası olmayan bir mahluk yaratmaz,» dediler.* Allahü Teala, Meleklere: .* ben, kuru çamurdan, şekillenmiş bbalçıktan bir beşer yaratacağım, ben, onu insan kıvamına koyup içine ilahi emrim ruhtan feyiz verdiğim vakit, onun için secdeye kapanın,» dedi.*Melekler, secde ettiler, iblis, kibrine yediremedi ve secdeden kaçındı. Çünkü o- kendisini en üstün mahluk kabul ediyordu.* Allahü Teala:*Ya iblis! Sen niçin secde edenlerle beraber olmadın?» dedi. iblis Benim kuru çamurdan, bir suretlenmiş balçıktan yarattığın beşere secde etmem mümkün değildir. ben ateşten yaratıldım, Ateş topraktan üstündür,» dedi ve itaat dairesinden çıkarak kafir oldu.*Allahü Teala: çık oradan, çünkü sen tard olundun. lanet ceza gününe kadar üzerindedir.» Şeytan:*Rabbim! öyle ise bana onların tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver,» dedi.* Allahü Teala da ecel günü yani birinci sürün üfürülmesine kadar mühlet verdi Şeytan:* Ya rabbi! benim azgın ve asiliğime yemin ederim ki, ben, insanlar için yer yüzünde ziynetler yapıp onları kandırarak hepsini yoldan çıkaracağım, ancak içlerinden ihlaslı Kulların müstesna. Allahü Teala, Şeytana buyurdu ki:*İşte bu dediğin, sahiplerini azıtamayacağını itiraf ettiğin ihlas ve tevhid, bana kavuşturan dosdoğru bir yol, hak kanundur. kullarım üzerine musallat olacak kudretin yoktur. Ancak sana uyan azgınlar müstesna. onları sürükleyebilirsin. o da senin hükmün ile değil, onların iradeleri sana uymaları ve arkana düşmeleri sebebiyledir. Şüphesiz Cehennem de sana uyan azgınların vaad olunan yerleridir.»*Allahü Teala, insanın şerefli, itibarlı ve halife olmaya layık bir mahluk olduğunu göstermek üzere Hz. Ademi ilim ve kelam sıfatlarına mazhar kıldı, i Meleklere işaret ederek:* Haydin, siz iman ile hilafete layık olma davanızda isabetli iseniz; isimleri güzelce haber veriniz, buyurarak onları, acziyetlerini isbat için imtihan etti.*imtihana karşı Melekler:*Subhansın ya Rab! Senin bize bildirdiğinden başka bizim hiç bir ilmimiz yoktur, her şeyi bilen daima bilen alim, hakim, hakikat Sensin diyerek acziyetlerini tesbih eylediler.* Melekler acziyetlerini izhar edince, Allahü Teala: .* Ya Adem! Meleklere şunların isimlerini haber ver, dedi, hitabı ile halifenin kim olacağına işaret buyurdu vMeleklerden sonra Hz. Adem'i imtihan etti. Hz. Adem o arz olunanı haber verince, Allahü Teala, Meleklere:*Ben size arz ve semanın gaybını bilirim, demedim mi? siz ne açıklıyorsunuz ne gizliyorsunuz, biliyorum, buyurdu.*Allahü Teala Hz. Adem'e eş olarak kendi kaburga kemiğinden Havva validemizi yarattı ve:*Ya Adem, sen ve zevcen Cennette rahat yaşayınız. Nimetlerimden bol bol yiyiniz. Ancak şu bur ağaca yaklaşmayınız, meyvesinden yemeye kalkışmayınız haddi aşanlardan olursunuz, buyurdu.Şeytanın kendilerine düşman olduğunu bildirerek onun sözüne kanmamalarını istedi.* Allahü Teala onlara yalnız bir meyveyi yasaklamıştı ki insana, iradesini kullanmayı ve nefsine hakim olmayı öğretiyordu.*Onlara verilen nimetler üzerine insanoğluna düşmanlığını ilan eden Şeytan, ilk olarak örtülü yerlerini meydana çıkarmak; avretlerini açmak için vesvese verdi Hz. Adem ve Havvayı Hakk Teala örtmüş ve gizlemişti.*Şeytan yaklaştı Ey Adem! seni devleti haber vereyim mi? Diyerek, Allahü Tealanın yasak ağacını gösterdi.*Hz. Adem, Şeytana aldırış etmedi, yılgınlık göstermedi Rabbimiz sizi ağaçtan iki Melek olacağınız veya Cennette ebedi kalacağınızdan dolayı nehyetti. bundan yerseniz ya Melekler gibi yemek, içmek ihtiyacından müstağni olursunuz, ölüm yüzü görmez burada ebedi kalırsınız, dedi. Kendisine inanmaları için yemin ederek, «ben sizin nasihatçınız ve hayrınızı isteyicinizim» diye emin olmalarını istedi.* Hz. Adem ve Havva hiç kimsenin yalan yere Allaha yemin etmeyeceğini düşünerek yanıldı ağaca meyletti Hz. Adem ağacın meyvesinden yemekte mahzur görmedi Allahü Teala'nın yasak ağacının meyvesinden tattıkları vakit örtülü ve gizli avret mahalleri açıldı. hayalarından üzerlerine Cennetin incir yaprağından yamalar yamadılar. Allahü Teala şöyle nida etti:*Ben sizi o ağaçtan nehyetmedim mi idi? Şeytan düşmandır demedim mi Hz. Adem ile Havva cevaben:*Ey rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer sen bize rahmet ve mağfiret etmezsen, en büyük zarar ve felaketin içinde kalanlardan olacağız, diye tevbe ve niyazda bulundular.* Allahü Teala, Hz. Adem, Havva ve Şeytan'a hitap etti:* Haydi, bazınız bazınıza düşman yer yüzüne inin. Size orada bir müddet i nasiplenmek ve geçinmek vardır. Orada yaşayıp ölecek ve yine ondan çıkarılacaksınız.*Hz. Adem ve zevcesi, insan gibi yer yüzünde mekan tuttu ve Şeytanla mücadele eddi Rabbından tevbe ve istiğfarda bulundu. Allahü Teala'nın emirleri ile amel etti ve tevbeleri kabul olundu. Çünkü Allahü Teala esirgeyici ve bağışlayıcıdır.*Hz. Adem beş şeyi ile bahtiyar olmuştur:*Hatasını itiraf, pişmanlık, nefsini kötülemek, tevbeye devam ve rahmetten ümidi kesmemek.*iblis beş şey ile bedbaht olmuştur Günahını ikrar etmemek, pişmanlık duymamak, kendini kötülemeyip azgınlığını Allahü Teala'yı suçlamak etmek ve rahmetten ümidini kesmek.* — Adem aleyhisselama vefat emri geldiği zaman; «Ya Rab, düşmanım iblis, beni görünce kıyamet gününe kadar mühlete kavuşmakla sevinecek, bana şamata edecek,» dedi. Cevap verildi «Ya Adem, sen Cennete iade olunacaksın, o mel'un ise evvelkilerin ve sonrakilerin adedi kadar ölüm acısını tatacak.»*Hz. Adem, Azraile: «— Ona ölümü nasıl tattıracaksın? anlat,» dedi.*Onun ölümü anlatıldığı zaman, Hz. Adem: «— Ya Rabbi! Kafi» dedi*Allahü Teala, birinci sur'un ufürülmesinde Azrail'e diyecek ki:*Sana yedi Sema ve yedi Arz ahalisinin kuvvetini verdim ve bugün sana bütün gadap kisvelerini giydirdim. Şiddetli gadabımla in, o tard olunmuş İblis'e ölüm acısını tattır, İblise evvel ve ahirlerin acılarını illet ve hastalıkları yüklet. gayz ve gadapla dolu yetmiş bin zebani, her biriyle de Cehennem zincirlerinden zincirler, bulunsun. Cehennem kancalarından yetmiş bin kanca ile o mel'unun kokmuş canını çıkarın. Malik'i çağırın Cehennem kapılarını açsın.» Azrail öyle bir suret ile inecek ki ona Sema'ların ve Arz'ların ahalisi baksa korku ve dehşetlerinden ölürlerdi, ya habis! sana ölümü tattıracağım, çok ömür sürdün. Nice nesilleri azdırdın, yoldan çıkardın. vakit geldi.» diyecek. Mel'un Şeytan Doğuya kaçacak, bakacak Melekül'mevt gözleri önünde, Batıya kaçacak bakacak denizlere dalacak denizler kabul etmeyecek, yer yüzüne kaçacak, sığınacak kurtulacak hiç bir yer bulamayacak, sonra Dünyanın ortasında, Hz. Adem'in kabri yanında duracak Şeytan Doğudan Batıya Batıdan Doğuya topraklarda sürünecek, Adem aleyhisselam'ın yer yüzüne indiği mevziye varınca Arz, kor gibi olacak Zebaniler kancaları takıp didikleyecekler Allahü Teala'nın dilediği zamana kadar can çekişip azap içinde kalacak. O can çekişirken Hz. Adem ve Havva'ya'da:*Kalkınız düşmanınız ölümü nasıl tadıyor, bakınız» denecek. Kalkacaklar, onun çektiği azabın şiddetine bakacaklar da:* Ya Rab, bize nimetini tamamladın» diyecekler.* |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|