![]() |
#1 |
![]() Her fırsatta iktidara çatan ve bugün gelinen noktada meşru hükümeti devirme girişimiyle suçlanan ATO Başkanı Sinan Aygün, iki yıl önce eleştirilerinin samimiyetsiz olduğunu AK Parti’li bir bakana itiraf etmişti.
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine konan ATO Başkanı Sinan Aygün, yıllardır ağır eleştiriler yönelttiği hükümet konusunda aslında samimi davranmıyordu. “SİNAN, BİZE ÇOK VURUYORSUN” habervaktim’in edindiği bir kulise göre, ilginç olay yaklaşık iki yıl önce Türkiye’nin en büyük iki gazetesinden birinin üst düzey yönetim odasında gerçekleşti. AK Parti’li bakanlarından birisi medya grubunun programına katılmak için aynı zamanda grupta yönetici olan sunucunun odasında bekliyordu. Bu sırada, programın ikinci konuğu olan ATO Başkanı Sinan Aygün de odaya geldi. Sohbete devam edilirken; bakan, Aygün’e, ”Ya Sinan bize çok vuruyorsun. Biraz yavaşla” diyerek takıldı. KARTELİN ÖNÜNDE İTİRAF ETTİ Bakanın bu sözü üzerine Sinan Aygün, “Abi, tamam vuruyorum ama bir STK temsilcisiyim, zaman zaman bizden böyle beklentiler oluşabiliyor, bir de ATO artık ‘muhalif’ bir kurum havasına iyiden iyiye girdi. Fakat şunu da söyleyeyim, açıkçası Allah sizden razı olsun. Ben en iyi parayı AKP döneminde kazandım. Aslında işler hiç de fena değil sizin iktidarınızda” dedi. Bunun üzerine program sunucusu, “Bunu ekranda da söylesene” diye takılınca Aygün, “O kadar da değil” diye karşılık verdi. Sinan Aygün daha sonra, para kazanma işiyle ilgili teknik detaylar vererek, aldığı yeni bazı arazilerden sözetti. Sohbet, program saatinin gelmesi nedeniyle sona erdi. habervaktim
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Sinan Aygün
80 kere falan ekrana çıkardık, hem atv Haber’de çalıştığım dönemde, hem Star Haber’de... Kredi kartından mahvolanlar için bi tek o çaba harcıyordu çünkü. * "Çinan Aygün" diyorduk. Eminim, en çok Çin büyükelçisi sevinmiştir, içeri girmesine... Yerli malı kullan kampanyası yapıyor, ithal malların "silahsız işgali"ne direniyordu. * Şovmen dediler... Telefon ediyorduk, gariban çocuklarına eğitim bursu veriyor, fakir fukaraya beyaz eşya gönderiyor, gaziye, mağdura, kendi cebinden yardım eli uzatıyor, bunların karşılığında tek şart koşuyordu: "Lütfen haber yapılmasın..." * Çiftçiyi dert ediniyordu. Açın bakın interneti, onun hazırlattığı raporları Tarım Bakanlığı’nda bile bulamazsınız... Kafa yoruyordu. * AKP’ye "evet" dedi de, "hayır" mı dediler... Zafer Çağlayan gibi, milletvekili olabilir, bakan olabilirdi. Bildiğim için değil, tahminim, CHP’den, MHP’den de girebilirdi Meclis’e... Şu anda savcıya ifade değil, basına demeç veriyor olurdu. * Paraysa para, güçse güç... Ankara’nın en zengin adamlarından biri... İstese, gider New York’ta yaşar; Bodrum’a tatile gideceğine, sanayi sitesine gidiyordu. * Seversin, sevmezsin... Yalakalık yapmadı hiç. E hak etti! * Çünkü sistem diyor ki... Sana ne birader, sana ne? Elálemin derdi seni mi gerdi? Ye, iç, bak güzel güzel ihaleler var, kap, ortak ol, kırış, bandır, yala, sana ne? YILMAZ ÖZDİL HÜRRİYET GAZETESİ |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|