20/04/2010 01:00
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a yumruk atan beden öğretmeni Şahin Şimşek tutuklandı



Kayseri'de şehit yüzbaşı Levent Çetinkaya'nın dün Kartal Garnizon Şehitliği'nde toprağa verildiği törende Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a yumrukla saldırarak burnunu kıran beden eğitimi öğretmeni Şahin Şimşek, polisteki ilk ifadesinde, şehidin annesinin törende bayılmasından çok etkilendiğini belirterek, “Kendimi kaybettim, ne yaptığımı bilemiyorum” dedi.

Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan Şahin daha sonra adliyeye sevk edildi. Mahkeme Şahi'in tutuklanmasına karar verdi. Olaydan sonra gözaltına alınan 3 kişiden 2'si poliste bırakılırken 29 yaşındaki Sedat T. de Kabahatler Kanunu'na göre görevlilere iteatsizlikten 163 lira para cezasına çarptırılırak serbest bırakıldı.
Şahin Şimşek emniyette polise verdiği ilk ifadesinde, Kayserili olan Bakan Taner Yıldız'a memleketinde yumruklu saldırıyı tek başına gerçekleştirdiği, kendisini bu konuda yönlendiren kimsenin bulunmadığını söyledi. Şehitlikte Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Levent Çetinkaya’nın toprağa verilmesinden çok etkilendiğini belirten Şahin Şimşek, şehidin annesi Tülay Çetinkaya'nın tören sırasında bayılmasının üzüntüsünü artırdığını belirti. Bu öfkeyle fiili harekette bulunduğunu kaydeden Şahin Şimşek. “Kendimi kaybettim, ne yaptığımı bilmiyorum” dedi.

İSTİKLAL MARŞI SÖYLETİP ŞEHİTLİĞE GİTMİŞ
Beden eğitimi öğretmeni Şahin Şimşek'in görev yaptığı ve şehitliğe 200 metre uzaklıktaki Merkez Endüstri Meslek Lisesi'nde, içinde 3 kum torbası da bulunan odası da polislerin aramasının ardından kilitlendi. Okul yöneticileri Şahin Şimşek'in 3 yıl önce bir sorşturma sonucunda tayinle geldiğini söyledi.
Şahin Şimşek'in okulda yaklaşık 200 kadar ögretmenden biri olduğunu söyleyen bir okul yöneticisi, “Yüksek sesle konuşan, agresif yapıda. dolduruşa hemen gelen, saman alevi gibi parlayan birisi. Dün sabah 07.30’da ögrencilere İstiklal Marşını söyletti. Zaten ögrenciler İstiklal Marşını iyi okumadığı zaman dört beş kez tekrarlattığı olurdu. Bu konuda aşırı hassasiyeti vardı. Şahin hoca, dün sabah 4 derse girdi. Öğleden sonra derse girmeyip, üzerindeki spor kıyafeti ve boynunda düdüğüyle şehitliğe gitmiş. Olayı duyunca hem sayın bakan için, hem kendi için, hem de okulumuzun böyle bir olaya adının karışmasından dolayı üzüntü duyduk” dedi.
Okuldaki öğretmenlerden biri de “Şahin öğretmenin, eczanelerden zaman zaman epilepsi (sara) için kullanılan ilaç aldığını duymuştuk” iddiasında bulundu. Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri de öğretmenleri Şahin Şimşek'in, İstiklal Marşı'nın iyi söylenmediği zaman tekrarlattığını belirterek, “Çok sert bir öğretmendi. Kendisinden korkardık” diye konuştu.

ASKERLİĞİNİ ÖĞRETMEN ER OLARAK YAPTI
Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nu bitirdikten sonra ilk görevine 1998 yılında Kayseri’nin Hürriyet Endüstri Meslek Lisesi'nde başlayan Şahin Şimşek, bir yıl sonra 1999 yılında vatani görevini Nevşehir’de ögretmen-er olarak yaptı.
Askerlik dönüşü aynı okuldan, Osman Düşüngel İlköğretim Okulu'na tayin edildi. Oradan da 21 Ocak 2007 tarihinde de şimdiki okuluna müfettiş raporuyla gönderildi.

MİLLİ DEĞİL, AMATÖR BOKSÖR
Şahin Şimşek’in ilk anda söylendiği gibi milli değil, amatör boksör olduğu ortaya çıktı. Boks Federasyonu eski İl Temsilcisi Faruk Hasetçi, saldırganın milli formayı hiç giymediğini ve dengesiz bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
Faruk Hasetçi, “Bu arkadaş 1989’lu yıllarda milli takım antrenörü ve Kayseri bölgesi boks sorumlusu Mustafa Ünal zamanında bir kaç maça çıktı. Ancak, başarılı olamayınca, üzerinde durulmadı. Daha sonra Selçuk Üniversitesi Spor Akademisi'nde okuyup, boks branşından öğretmen olarak mezun oldu. Kayseri’ye gelince, boks çalışmalarının içinde olmak istedi. Ancak, durumu nedeniyle sıcak bakmadık. Onun öğretmenlik yaptığı Endüstri Meslek Lisesi'nde benim kum torbalarım vardı. Kendisi sorunlu olduğu için torbalarımı alıp götürdüm. Beni Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne, Boks Federasyonuna şikayet etti” dedi.
Hasetçi bir spor adamanının hele hele bir boksörün böyle saldırı yapmasınin kendilerini çok üzdüğünü belirtti.

15 YILDIR ERCİYES’E TIRMANIYOR
Ögretmen Şahin Şimşek’in 1995 yılından bu yana Erciyes Dağı'nın zirvesine tırmanışlar gerçekleştirdiği, tırmanışlar sırasında gruptaki arkadaşlarıyla spor konuştuğu, siyasi konulara girmediği bildirildi.
Hafta sonları çeşitli meslek gruplarından oluşan bir ekiple Erciyes Dağı'nın 3 bin 916 metrelik zirvesine tırmanan Şimşek’in başarılı bir dağcı olduğu da ifade edildi.

TÜRK EĞİTİM-SEN ÜYESİ
Türk Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Ali İhsan Öztürk de, saldırgan Şahin Şimşek’in kendi sendikalarının 10 yıllık üyesi olduğunu, zaman zaman sendikanın teshaber.com adresine yazılar yazdığını söyledi.
Öztürk, “Hoş bir olay değil. Olmaması gereken bir şey. Tepkiler demokratik yollarla dile getirilebilir. Saldırgan bizim Kayseri’deki 3 bin üyemizden birisidir” diye konuştu.

VALİ: KAYSERİ'Yİ TEMSİL ETMİYOR
Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, okul açılışı için gittiği İncesu İlçesi'nde, Bakan Taner Yıldız’a yapılan saldırıyı kınadı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bilici, “Bu, hiç olmaması gereken bir olay. Biz Kayserili olarak vatanamızı, milletimizi, devletimizi seven insanlarız. Bu çirkin saldırıyı yapan kişi ise Kayserililiği ve Kayseri’yi temsil etmiyor” dedi.

“EĞİTİM CAMİASINDAN ÇIKMASI BİZİ ÜZDÜ”
Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Ayata ise gazetecilerin soruları üzerine, saldırganın eğitim camiasından çıkmasının üzüntü verici olduğunu söyledi. Hangi amaçla böyle bir saldırıyı yaptığını bilmediklerini, saldırgan öğretmenin açığa alındığını öyledi. Ayata, “Böyle bir durumun eğitim camiasından çıkması bizleri üzdü. Öğretmenimizin okulda bazen bu tip benzer olayları yaptığını bilyoruz. Bizim için çok şaşırtıcı olmadı. Ama böyle bir olayı yapması gerekmiyordu. Bugüne kadar işlediği suçlar görevden alınmasını gerektirmiyordu. Hiçbir şey cezasız kalmadı. Kınama ve maaş kesimi cazası verildi. Soruşturma devam ediyor. Ama şu bir gerçek ki eğitim camiasında böyle bir arkadaşın olmasını biz şahsen doğru bulmuyoruz. Disiplin açısından soruşturmamız devam ediyor, konu adliyeye intikal etmiştir” dedi.
Emniyet Müdürü Arif Akkale ise, şu anda açıklama yapmayacağını, ayrıntılı açıklamayı soruşturma tamamlandıktan sonra yapacağını söyledi.

AK PARTİ'DEN KINAMA
AK Parti Kayseri İl Başkan Yardımcısı Aykut İltekin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a yapılan saldırıya sert tepki göstererek, “Bu saldırıyı lanetle kınıyoruz, böyle bir provokatif eylemi yapabilmek için hastalıklı bir beyin yapısına sahip olmak gerekir. Bu saldırıyı gerçekleştiren şahıs hakkında elimizde bilgiler var ama emniyet teşkilatı mutlaka daha detaylı bir açıklama yapacaktır” diye konuştu.
Kayseri Ticaret Odası, Kayseri Sanayi Odası, Kayseri Organize Sanayi, Gesiad, Hizmet İş Sendikası, Müsiad, Kayseri Tabip Odası, Yozgatlılar Derneği, Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi de birer açıklama yaparak saldırıyı kınadı.

İNTERNET SİTELERİNDEN SALDIRGANA DESTEK
Facebook’da boks fotoğraflarını koyan beden eğitimi ögretmeni Şahin Şimşek, ‘Ahmet Türk’ün burnunu kıran yiğit için paylaşıyoruz’ adlı bir videonun altında “Yağmurcum, bizde ne yiğitler var, zamanı geldiğinde ortaya çıkar onlar, bir bilsen” diye yazarken, üye olduğu gruplardan bazıları arasında Özel Harekat, Yılmaz Özdil hayranları ve ülkücü grupların sayfaları yer aldı.
İnternette 68 genç tarafından ‘Şahin Şimşek Severleri Grubu’ ve 259 kullanıcının katıldığı ‘Helal Sana Şahin’ internet sitelerinde saldırganın Kayseri’nin Tomarza İlçesi'nden olduğu annesinin Toklar Beldesi'nden, babasının ise Cingöz Köyü'nden olduğu belirtildi. Biradaki yazıda şöyle denildi:
“Kendisi daha çok küçükken yetim kalmış ülkücü bir gencimiz, hayatı sıkıntılarla geçmiş yalnız bir adam. En iyi yaptığı işlerden biri boks sporu ve öğretmenlik. Haksızlığa gençken de dayanamaz karşı çıkardı. Onun için kavga etmek, dayak yemek önemli değildi. Onun için önemli olan haksızlığa karşı koymak direnmekti.”
Bozkurt rumuzlu bir kullanıcı da, turkcuturanci.com’un serbest kürsü bölümüne yazdığı mesajda, Şahin Şimşek için, “Helal olsun, bakana iyi yumruk kondurdu ağabeyimiz” diye yazdı


Oğlu için gözyaşları içinde af diledi



17:24 | 20 Nisan 2010

DHA

Şehit cenazesinde Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a yumruk atan saldırgan 37 yaşındaki Şahin Şimşek tutuklandı. Adliyeye gelen saldırganın annesi Ayşe Öz, “Bakan oğlumu affetsin” dedi.
Sağlık Kontrolünün ardından polis yeleği ve polis şapkasıyla kamufle edilen ve kelepçe takılan Şahin Şimşek, nöbetçi mahkemede ifadesinin ardından tutuklandı. Adliye önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Şahin Şimşek’in annesi Ayşe Öz, olayı televizyondan duyduğunu belirterek, “Bakan oğlumu affetsin. Bile bile yapmamıştır. Ne olduğunu biz de bilmiyoruz” diye konuştu.
“Oğlum sinirlendiğinde ara sıra sakinleştirici ilaç kullanırdı” diyen anne Öz, 38 yıl önce oğlu Şahin'e hamileyken eşini kaybettiğini, oğlunun eşinin ölümünden sonra dünyaya geldiğini, daha sora yeniden evlendiğini sözlerine ekledi.
Şimşek’in teyzesi Şengül Coşkun ise, yeğeninin herkes kadar milliyetçi olduğunu vurgulayarak, “Milliyetçiydi, milliyetçiliğini yaptı. Şehit cenazesinde duygularına hakim olamadı” dedi. Daha sonra anne Ayşe Öz ağladı. Şahin Şimşek’in annesi ve teyzesi koşar adımlarla adliyeden uzaklaştı.

Yooo ana kusura bakma
Oğlun affedilir bir şey yapmadı
Milyonlarca insanı rencide etti
Bedeli ne ise ödeyecek

saldirgandan zerre kadar hazzetmiyorum ama su anneye yazik degil mi.. annemizi anliyorum sonucta evlat atsan atilmiyor, satsan satilmiyor..
Ne diyelim Rabbim insallah herkes icin hayirlisini verir..

Bir An Kendini kaybetmiş öyle mi?

Bu planın nasıl uygulanacağına geçmeden bir hatırlatma yapalım.

2. Ergenekon İddianamesi'ne yansıyan bilgilere göre 2007 yılı boyunca birtakım gruplar şehit cenazelerini provoke ederek hükümet aleyhtarı gösterilere çevirmişler. Bakanların, milletvekillerinin nasıl saldırıya uğradığı herkesin malumu. Zaten iddianame klasörlerine yansıyan çok sayıda plan ve talimat vardı.

Fakat bu tip planların hepsi deşifre oldu.

Bu yüzden organize işler yerine 'bireysel tepkilerin' daha etkili olacağını fark etmişler. Zaten terörün azacağı bahar aylarına girildi. Operasyonlar artarak sürüyor. PKK'ya rastlanmazsa mutlaka mayına çarpılır. Yani önümüzdeki günlerde yeni şehitler gelebilir.

Gelen şehitlerin sebebini demokratik açılım olarak gören 'bireysel ve tepkili' vatandaş da bulduğu ilk fırsatta bakanlara saldırır. Hükümete tepkiye dönüşür.

Hem şehitlerin gelmesi hem de hükümete yönelik saldırıların artması kamuoyundaki havayı değiştirir. Hatta Anayasa değişsin diyen yüzde 70'lik kesimden büyük kopmalar bile olur.

Peki bu işin 'Yalnız Kurtlar'la ilgisi ne ? Yalnız Kurt kavramı tam da bu durumları tanımlamak için üretildi. Özellikle 11 Eylül sonrası ABD güvenlik birimleri 'bireysel' gözüken eylemlerin yıkıcılığı üzerine 2004'te özel bir kanun çıkardı. Hatta FBI'da 'Yalnız Kurt Terörizmi' bölümü de kuruldu.

Gerçi buradaki amaç daha çok bombalı terör saldırılarıyla ilgili. Ama özü aynı: Önceden tespit edilemeyen, bağımsız hareket halindeki bireysel eylemciler. Eylem bireysel de olsa sonuçları tarihin akışını değiştirebiliyor.

Özetle 'Yalnız Kurtlar'ın sahaya çıktığı yönünde güçlü duyumlar var. Herkesin sağduyulu olması gerek...

Muhalefet direnerek kazanabilecek mi?

Beklenen oldu. Taktik savaşına dönmesi beklenen anayasa görüşmeleri gerilimli geçiyor. Muhalefet bir bütün halinde hükümetin önerisini engellemek için elinden geleni yapıyor. Haliyle sinirler geriliyor.

İlk iki günün sürprizi MHP ve BDP'den geldi. İktidar fire vermeyeceğini gösterdi. CHP'nin duruşu belliydi ama MHP öyle bir direniş uyguladı ki CHP'ye çok iş düşmedi. Görünen o ki MHP yönetimi çok iyi hazırlık yapmış. Hem iç tüzüğün her türlü imkânını öğrenmişler hem de iktidarın sinir uçlarına nereden dokunacaklarını.

Özellikle de işsizlik ve ekonomi üzerinden vuruyorlar. Daha önce de yazdık. CHP'nin son dakika manevrası ile MHP taca çıkmıştı. Bu saatten sonra 'bu Meclis anayasa yapamaz' demenin bir anlamı kalmadığı için MHP doğru bir hamleyle ekonomi üzerine dil geliştirdi. Fakat hata şurada: Söyledikleri eleştirilerin anayasa ile ilgisi yok.

BDP beklenenin aksine oylamalara katılmadı. Oysa kulisler bazı vekillerin 'kesinlikle destek vereceğim' şeklindeki görüşlerine şahit olmuştu. Galiba BDP'nin siyasi partiden çok 'örgüt' olduğu tezi bir kez daha doğrulandı. Darbe anayasasından şikâyet eden bir parti Öcalan istedi diye demokratikleşme önündeki en büyük fırsata hayır dedi.

Meclis görüşmeleri adeta bir 'turnusol' işlevi görüyor. Ama muhalefet 'her yolun millete çıktığını' unutuyor denebilir.

Alıntı:

acaba benzeri kim çıktı?
nihal atsız yada adol hitler belkide yılmaz özdil

Kesinlikle, yaptığı fiiliyatın en ağır şekilde cezasını çekmelidir bu şahış. Başbakanımız gerekli açıklmayı yaptı, oda biliyor bu adamın sadece kukla olduğunu, acaba arkadan neler çıkacak diye merak ta etmiyor değilim hani...

Bütün bunlar olurken, Ahmet Türk’e yapılan saldırıyı Hürriyet’te düpedüz ‘nefret söylemi’ ile ‘Yumruk’ başlıklı yazıda kutsayan ve meşru gösteren ‘medyanın Ogün Samast’ı’na övgüler yağdıran, arka çıkan birisi, dün yine Hürriyet’te suret-i haktan gözükerek, bir yığın lâf cambazlığıyla ‘demokrasi’den dem vuruyor ve hiç utanmadan sıkılmadan bütün bu provokasyon-lara karşı çıkan demokratlara dil uzatan bir yazı döşeniyor.
Böyleleri, ne zaman ki ırkçılığa ve saldırganlığa prim vermemeyi öğrenirler öğrenebileceklerine dair pek umudum yoksa da- işte o zaman zeytinyağı gibi üste çıkmaya kalkan yazı yazmalarına da gerek kalmaz.
Türkiye’nin gözünü dört açması gerekiyor. Samsun’daki, Kayseri’deki, Van’daki, Ladik’teki, Reşadiye’deki, her yerdeki ‘provokatörler’e ve medyadaki şarlatanlara karşı...

Cengiz Çandar