![]() |
#1 |
![]() Takvimler Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na seçildiği seçimlerin arifesini gösteriyordu.
O zamanlar henüz daha liseye gidiyordum ve Moral FM’de radyoculuk mesleğine yeni adım atmıştım. Daha çocuktum anlayacağınız… Bir gün radyoya gittiğimde diğer günlere nazaran ciddi bir hareketlilik yaşandığını fark ettim. Meğerse bir konuk gelecekmiş. Gerçi seçim öncesi olduğu için o günlerde ciddi bir hareketlilik yaşanıyordu. Kulakları çınlasın Mustafa Çalışan Ağabeyimin Mavi Mikrofon isimli bir programı vardı. Sürekli adaylar geliyor ve yapacaklarını anlatıyorlardı. O zaman Moral FM şu anki geniş stüdyolarına sahip değildi. Binanın çatı katında beş metrekare büyüklüğünde, ses geçirmez ufacık tefecik içi dolu moralcik bir mekândı. Bir başka beş metrekarelik alanda da reji bölümü bulunuyordu. Hey gidi günler hey! Neyse konuyu fazla dağıtmayalım. Öğle saatleri olmuştu. Kapının önünden, “Aman efendim hoş geldiniz sefalar getirdiniz” sözlerini duyunca, “Heh” dedim, “Biri daha geldi”. Şöyle bir kapıya göz attım, maşallah boyu bosu yerinde bir adam girdi içeriye. Çok şık bir takım elbise giyinmiş. Bütün aksesuarlar yerli yerinde kullanılmış. Dört dörtlük bir kıyafet. Bu arada daha önce belirttiğim gibi radyo çatı katında olduğundan tavan biraz yakın. Kapılardan geçerken konuğun hafif başını eğmesi gerekiyordu. Ben yanımdaki arkadaşıma sordum. Kimdir gelenler diye. “Abi valla bilmiyorum ki Refah Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayıymış. Taylan mı Talat mı, bir şey Erdoğan ama bilmiyorum be abicim.” Biz arkadaşımla bunları konuşurken, misafirler stüdyoya girdiler. Program başladı. Stüdyo ortamı yukarıda bahsettiğim gibi küçük ve klima yok. Anlayacağınız ortam olabildiğince sıcak. Aradan bir saat kadar zaman geçti. Stüdyo koridorunda bir hareketlilik başladı. İçeriye peçeteler gidiyor sürahiler geliyor. Havlular gidiyor mendiller geliyor. Ne oluyor içeride diye insan ister istemez merak ediyor. Koridora geçtim. Program bitmiş geliyorlar. Amanın bir de ne göreyim! Bir saat önce grant tuvalet içeriye girmiş yakışıklı adam üzerinde sadece pantolon ve atletle kalmış bir vaziyette üzerime doğru geliyor! Bir an tereddüt ettim, acaba içeri giren aynı kişi miydi diye, evet aynı kişiydi. “İyi de ne oldu içeride böyle? İçerisi nasıl bu kadar sıcak olmuş? Biz stüdyodayken bu kadar olmuyor ama. Herhalde kalabalık girince iyice dayanılmaz oldu içerisi” gibi düşünceler içerisindeyken koridorda karşı karşıya geldik misafirle, Ekip arkada kalmış, ceket gömlek vs. eşyaları topluyor. Kendisi sıcaktan bunalmış bir vaziyette resmen kaçar gibi fırlamış stüdyodan… Bir an yalnız ikimiz kaldık o ortamda. Bir gülümseme ile ilk önce selamlaştık. Ama ben şok vaziyetteyim. Gözlerimin yuvaları büyümüş öylece durakalmışım. Bir sessizlik oldu. Kendimi bir şey söylemek zorunda hissettim. Hayatımın en saçma sorusu herhalde o an sorduğum soruydu. Hiç unutama. Nereden bileyim daha sonra bu kişi başbakan olacak, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ismi geçecek. - Ağabey içerisi sıcak galiba! Şöyle bir bana baktı, alnından akan teri sildi. Yine bir atletine, bir bana baktı ve şöyle dedi: - Evet biraz! Bu gün kendisine sorsalar, “Şimdiye kadar sizi en fazla terleten medya kuruluşu hangisi?” diye, sanırım Başbakanımızın cevabı Moral FM olacaktır. ![]() ismail tongar.
![]() Konu Hüdaverdi tarafından (08-19-2010 Saat 22:00 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|