|
![]() |
#1 | |
![]() Alıntı:
Efendi sorunun sendeki canlılığı ilemi meseleye felsefe kazandıracaz yoksa bireyler üzerindeki her bireyin kendi doğrusu ile yaşadığı hayatımı irdeliyecez başka yaşamların farklı güdülerine binaen bizlerin o yaşam tarzlarını süzme ve onlar hakkında yorum yapma gibi bir gafletimiz olabilirmi sizce sorun nedir . Bir inancın sosyal hayattaki konumunu mayo ve bikiniye indirgeyen zihniyetin , ülke bütünlüğüne evrensel demokrasiye , bağımsız yargıya bunun ötesinde laik bir düzene verdiği zararı hesap edemeyecek kadar basitleşmekte neyin ürünü anlamakta güçlük cekiyorum , elindeki güçü kullanarak , halk ve bireylere doğru yaşamın ve medeni insan olmanın gereği olarak bir modeli insanlara dayatmanın izahı sizce ne olabilir . Dünya birey haklarını gözeterek her farklı kültürü ve anlayışiı içinde eriterek homejen bir yapı beşinde koşarken , nazi ve despot bir anlayış ile bir yaşam güdüsünü halka dayatmanın insani bir yönü olabilirmi , devlet ve güç odaklarının insanların nerde nasıl ve ne şekilde yaşamasının gerektiğinin bir portresini halkına empoze edemez , evrensel laik ve demokratik ülkelerde bunun izahı olmaz , faşistliğe yakın bir duruş silsilesi ile bir arada farklı kültürlerde yaşama sevinci olan koca bir milleti bir arada tutmak ahmaklıktan öte bir şey değildir. Devlet ve kurumları her bireyin özgür güdüsüne sahip cıkmak ve bunların her alanda kendisini ifade edebilecek alanları oluşturması gibi bir görevi var iken belli bir yaşam felsefesini halkına dayatamaz , devletin dini devletin bir baskısı olmaz her farklı anlayışa olan mesafesi ortada olması gerekir laikliğin ana gayeside bu değilmidir. Neden laikliğin gelişmiş ülkelerdeki nüansları ile hareket etmeyizde , laikliği bir din telakkisi olarak algılayıp halkın üstüne dikta ederiz demokrasinin özünde böyle despot bir anlayış olabilirmi , neden herkese eşit mesafede duran bir devlet var iken devletten ve kamalist ideolojiten bu halk rahatsız bunu sorgulamak gerek .Cözüme ve anlayışa dair geniş sunum beklerim kişilere bireylere takılı bir zihniyet kusacaksanız acılım yapmam efendi
![]() |
||
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 | |
![]() Alıntı:
Daha ileri ülkelerin gündemlerinde laiklik kavramı yoktur bile çünkü böyle bir kavrama ihtiyaç yoktur ve sağlanılmak istenen düzeni sağlayan mekanizmaların hepsi yerine oturmuş, sistemi sarsacak bir tehdit yoktur. bir de türkiye' ye bakalım.. her gün laiklik kavramını tehdit ettiği öne sürülen haklı haksız mantıklı mantıksız onlarca olay gazetelerin baş sayfalarını ve köşe yazılarını işgal ederken, türkiye laik bir ülkedir ve bu ilke tamamen korunma altındadır bile denilemez. bunu söyleyebilmek için çok bir şey bilmeye de gerek yoktur zaten. Tabii ki din özgürlüğü vardır, insanlar istedikleri gibi okullara girip çıkmalıdır, nasıl serbest kıyafetlerle rahatca girebiliyorsa bir insan okula, inandığı şeyin gerekliliği olan giyinme tarzında da girip çıkabilmeli ve karışılmamalıdır. Fakat Türkiye bu durum için hazır değildir. olayın herhangi bir avrupa ülkesi için geçerli olabilmesi gibi bir durum söz konusu bile değildir zira avrupa' da yaşayan türkler okullarına gayet rahat istedikleri şekilde girip çıkabilmektedirler. ülkeyi ya da sistemi tehdit eden bir durum söz konusu değildir çünkü söz konusu ülkelerde bu gibi sorunlar aşılmıştır. temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ise sistemin ve laikliğin korunması adına meşrudur. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | |
![]() Alıntı:
Evrensel insanlığa dair söylemleriniz hoş yalnız dayandığınız son kerte yine despot bakış üzgünüm , bu milletin neye hazır olup olmadığına bunun sınanmasına ideolojik cevreler karar veremez , sistemin böyle bir görevi olmaz , sosyal dönüşümler , sosyal algılar seküler gelişen dünya siyaseti ile paralel gelişir. Bu gün mevcut kemalist ideoloji için bir memurun namaz kılması karşısındaki duruşu ve onu laik sistem için düşman olarak algılanması karşısında neyin düşman ve olgunluğunu bekleyecez , aslında olgunluk kavramı kemalist ideolojinin kendi algısını baştan başa yenilemesi gerekir. Her faklı düşünce ve yaşamı tehtid olarak algılaması kendi yaşamını monte etmesinden başka bir şey değildir, bir şeyin tehtidi üzerine tasarlanmış anayasal ve kalıp fikirler bu zemin üstünden hak sağlıyorsa neden böyle bir sorunun ortadan kalkmasını istesin , burda kemalist jajoben otoriter güç sahipleri öz eleştiri yapması gerekir. Hukuk düzeni değişik inanç ve düşüncelere sahip bireylerin bir arada yaşayabilmelerine olanak sağlayacak nitelikte olmalıdır. Kimlik farklılıklarına saygıyı oluşturacak bir hukuk düzeni oluşturmak zorunluluktur.İnsan ruhu, kendisinin, ister kolaylık uğruna, ister amaçlı olarak kategorilere göre sınıflandırılmasından nefret eder, buna meydan okur, bu gün mevcut sistem bu dengenin aleyhine işliyor . Bu nedenlerle adalet ve eşitlik gibi etik değerlere dayanan ve bu değerlere ulaşmayı hedefleyen hukukun bu anlamda barışın ahlakiliğini sağlaması görevidir. Bunun sağlanamadığı yerde barış tehlikededir. Ve bireyi hiçe sayan bir hukuk düzeni hukuk adını taşımaya hak kazanamaz. Toplum içinde barışın sağlanmasının temelini oluşturan, barışı ahlaki bir esasa dayandıran diğer bir nitelik hukukun eşitliği sağlayan bir düzen getirmesidir. Eşitliğin olmadığı yerde barış tehlikeye girer. Bu nedenle yasa önünde eşitlik ilkesi evrenseldir. Hukuk her şeyden önce herkese eşit mesafede duran genel bir eşitliğin güvencesi olmalıdır. Hukuk ırk, sınıf, zümre, etnik kimlik, inanç ayırımı gözetmemelidir. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | |
![]() Alıntı:
Başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına artık karşı değilim. Yazdıklarınız açıklayıcı bilgilerden dolayı teşekkür ediyorum. Saygılarımla. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#5 | |
![]() Alıntı:
Aslında hayatın her anında hepimize dair bir çok aksaklıklar mevcut , bizlerin hissetemediği hatta yakalayamadığı bir çok zaafın iyileşmesi birbirimiz ile olan hoşgörü içindeki diyaloglarda gizldir. Sizden bana akan benim bilmediklerimin lezzeti bana ait acizane bizden size gelen kırık dökük cümleler olduğu sürece hayatı ve yaşadığımız atmosferi hoş yapmak bizim nasibimiz olur . Gönülden hanımın zihinlerimize pompaladığı bakış acıları sayesinde acımız genişliyorsa dar acılara teslim olmak bize yakışmaz |
||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|