Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Darbeler ve Darbe Girişimleri Darbeler ve darbe girişimleri hakkında bütün haber ve duyuruları bu bölümde paylaşalım.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-19-2009, 04:44   #1
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart Bu ilişki varsa Türkan Saylan yandı!
"Ergenekon davasından hoşnut olmayanlar şimdi de Türkan Saylan'ın arkasına sığındı... Saylan'ın evi neden arandı? İşte o soru...

Ergenekon'u Saylan'ın fotoğrafı örtemez

Ergenekon'un her büyük dalgası sert tartışmalara neden oluyor. Akademisyenleri hedef alan 12. dalganın kopardığı fırtına kolay dinecek gibi değil.

Son operasyonda dördü rektör 8 kişi 'darbeye teşebbüs'ten tutuklandı. Darbelerle yoğrulan bu topraklarda cuntalarla üniversiteler arasında bir ilişkiden söz etmek mümkün. Bütün darbeciler üniversitelerle işbirliği arayışına girmiştir. 27 Mayıs veya 12 Eylül'e kadar gitmeye gerek yok, 28 Şubat'a bakın...

Bu süreç, kimi üniversite yöneticilerinin darbecilerle ne denli içli dışlı olduğunu gösteren zengin örneklerle dolu... Ayrıntıya girmeden dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ü hatırlatmak yeter sanıyorum.

Son dalgada içeri alınan rektörler, akademik faaliyetleri nedeniyle tutuklanmadı. Atatürkçü, laik veya Kemalist oldukları için takibata uğramış değiller. Herhalde Türkiye'de Atatürkçü, laik rektör dört kişiyle sınırlı değil.

Her demokratik ülkede darbe en ağır suç... Eğer iddialar doğruysa darbecilerle ilişkiye giren, onlara destek çıkan üniversite yöneticilerinin tutuklanmasından daha doğal ne olabilir?

Şaşırtıcı olan, bu özelliklere sahip kişilerin rektör olarak nasıl atandığı... Altında imzası bulunan eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, atamasını yapacağı kişiler hakkında araştırma yaptırır, resmî kurumlardan istihbarat raporları isterdi.

Doğrusu üniversiteleri darbe yanlısı isimlere emanet etmesi anlaşılır gibi değil. Ondan önceki Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in sicili de pek parlak değil. Nitekim Prof. Mehmet Haberal'ın gözaltına alındığını duyar duymaz, İstanbul'a uğurlamak üzere havaalanına koştu.

12. dalgada en çok konuşulan, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan'ın evinin aranması oldu. Hâlâ da gündemin en ön sıralarında... Saylan, gazetelerin manşetlerinden düşmüyor, ekranlar sabah akşam sürekli ondan söz ediyor.

Kimdir Saylan?.. Aslında o, kamuoyunun çok yakından tanıdığı bir isim. Bir süredir ciddi sağlık problemleriyle boğuşuyor, yaşı da epey ilerlemiş durumda. Görünen o ki; derneğin faaliyetleri Ergenekon kapsamında mercek altında... Operasyonların Saylan'a uzanması bu yüzden.

Acaba dernekle Ergenekon arasında bir ilişki var mı? Bilmiyoruz. 'Çağdaş yaşamı' katı ideolojik düşüncesiyle sınırlı gören Saylan'ın toplumun kutsallarıyla barışık olmadığını söyleyebilirim. Ancak evinin aranmasının sebebi bu değil.

Bazı haberlerde burs verdiği öğrenciler arasında PKK'lıların varlığından söz ediliyor. Herhalde bu görmezden gelinemez. Ciddi bir iddia...

Evinin aranması, görünürdeki eğitim faaliyetleriyle ilgili olamaz. Bazı projelere bizzat Milli Eğitim Bakanlığı'nın destek verdiğini biliyoruz. Asıl soru şu; Dernekle Ergenekon arasında nasıl bir ilişki var? Eldeki bilgiler bu soruya cevap vermek için yeterli değil. Hiç şüphesiz gerçeği yargı süreci aydınlatacak.

Türkan Saylan'ın evinde yapılan aramanın çok kimsenin vicdanında yankı bulduğu doğru. Hoş bir durum değil tabii. Böyle bir görüntü kimseyi memnun etmez. Cumhuriyet mitinglerinde darbecilerle arasına sınır koydu. Ancak öncesinde tehlikeli sularda dolaştığını söyleyenler de var.

Evinin aranması rahatsız edici olabilir. Ama Saylan'ın tekerlekli sandalyedeki hasta görüntülerinin üzerinden Ergenekon'a karşı bir savunma hattı oluşturma gayreti de rahatsız edici değil mi? Ergenekon'u sulandırmak isteyen kimi çevreler, olayın insanî boyutundan ve ortamın psikolojisinden yararlanma çabası içinde. Operasyonların en zayıf halkasından hareketle psikolojik barikat oluşturma stratejisi aslında her büyük dalgada tekrarlanan bir davranış.

Ergenekon davasından hoşnut olmayanlar şimdi de Türkan Saylan'ın arkasına sığındı. Türkan Saylan'ın görüntüsü, Ergenekon'un fotoğrafı olamaz. Bu yöndeki çaba boşuna...

Operasyonlarda kimi tartışmalar çıksa da Ergenekon, ciddi bir davanın adı.

O fotoğraf Ergenekon'u örtemez. Ergenekon Türkan Saylan değil; Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Veli Küçük'tür.

MUSTAFA ÜNAL - ZAMAN

 

Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı