|
|
|
|
#1 |
|
Merhum Cahit ZARİFOĞLU(1940-1987)'nun çok beğendiğim bir kaç şiirini de ben sizlerle paylaşmak isterim
DARALAN VAKİTLER Yanakları saçları gözleri yanmış Zehirli gaz bombaları Yılan gibi sokmuş yalamış gövdelerini Ağızları, küçücük dilleri yanmış Bütün Beyrut sapsarı kalmış Sanki anlamak imkansız Başları Paletlerle ezilmiş babaları Yahudi doğramış analarını Binlerce çocuk topların betonların altında Beyrutun gözyaşları şimdi Kudüsün yanıbaşında Müslümanlarsa uzakta Sanki başka Gelinmez bir dünyada Acın bir vadi Zehirli çiçekleri bir ova gibi karşımda Gözüm baksın sadece Ayrıntıları Kıvrılıp kırılmış bilekleri Kemikten yakılmış etleri Kuma serilmiş cesetleri Büyük ajansların yaydığı resimleri Bir seyirci gibi görsün dursun Bir kadın gibi ağlasın... Beyrut yengeç kıskacında Çoğu müslüman kafir yanında Yaslanmış yastıklara sonunu beklerler filmin Sen filistin hokkaları doldur kanla Şairler eğer ahın varken Uzanırlarsa tomurcuklara güllere Herbiri kanlı bir ateş gibi korku Bir azar bir şamar olsun Filistin sen işine bak kar toprağını Yoğur gazabını yaradanın Bir mezarlık kadar ölüye şahit her evin Her soluğun yeni bir can veriş Eğer kalmamışsa kalplerde Allah sevdası Ey filistin kar kar toprağını Yoğur gazabını yaradanın ... Bu ateş bulutu hangi kavmin üzerinde Çam ormanlarının salınışında Kuşların cıvıldayışında Otların serin tenlerinde Eğer varsan bakıp görmeye Şeffaf perdenin az ötesini Bir ateş bulutu var en bildik yerde En emin yerde Ve bak asıl ölen yaylalar villalar tok karınlar Hissiz dudaklar gayretsiz kalpler Asla değil kavruk çölde yatan kadavralar Farzet körsün olabilir Elele tut Taş al ve at Kafiri bulur Hani ceylanların Hani cihat marşın Bir yumruk harbinden nasıl kaçtın En arka safta bile kalmadın Cengi attın dünyaya daldın Tezeğe konan sinekler gibi Dönüyor burgaç Dünya üstten yanlardan daralıyor Ovalardan Dar geçitlere sürülen sığırlar gibi Bir gün ister istemez Karşısında olacaksın kaçtıklarının Dua et O gün henüz mahşer olmasın KADER HEP ERKEN ZAMAN HEP GEÇ İşte Bu çok yakıştı Yanaklar boyar elmalı şeker ve şoklarıyla Bu son acı Bülbülden kanaryadan geçtin Bile bile girdin -labirentin Bir sır yüklendin -dörtnal Ak çocukluğun Ak gençliğin toprakları Zorluklar Daha çocuktun Elini uzatsan Dokunsan bozulmazdı hayaller Büyüdün ki yalanlar gayyalar İnsan Kader Yayını kurmuş telaşsız şaşmaz avcın Seni aramadı Yerinden hiç kımıldamadı Sen koş orda burda Tasalı mutlu yalan İşte son dönemeç son anı İşte Bu çok yaklaştı sana Elin mallar kamburlar arasında Sırtında dünya günlük gaileler Derken irkildin dikeldin derken Avcın bıraktı oku Bir hayat daha Ezberler nasıl, kalbler aklandı mı altın tabakta Şimdiden bir bak Dilin takılmasın kapıda İki yol ağzında İşte bakın İçimizden biri daha Elinde dünyadan bir çıkın
|
|
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| Seçenekler | |
| Stil | |
|
|