Bugüne kadar uzlaşma konusuna yaklaşmayan Chp, yeni Anayasanın Türkiye'deki kitleler tarafından "devrim" niteliğinde olduğu yorumu kulağına geldikçe, "çorbada benimde tuzum olsun" mantığıyla hareket etmeye başladı. Chp'den pek alışık olmadığımız "uzlaşmacı" tavırın temelinde bu yatıyor.

Chp'lilerin 80 darbecileri yargılansın deyip, onların Anayasalarına sarılmasının mantıksızlığıda cabası.

Bugün Referandum olsa, Anayasa paketinin "korkunç" bir oyla seçileceği kamuoyu yoklamalarınca bilinen bir olay. Referandum sonucu ve Türkiye'nin yargı sistemini kökten değiştirecek yeni anayasanın halkın bilinçaltında Akparti bunu başardı düşüncesinin oluşması Baykal'ın bu tavrında en belirleyici faktör. Chp, eğer bu Anayasa değişikliğine yanaşmasaydı; Akparti'nin meydanlarda halkımızın önüne taş koyuyorlar tarzı sloganlarıyla ortaya çıkması Baykal'ın işine gelmeyecekti.

Ayrıca Akparti o 3 madde işini bir sonraki seçime bırakma hatasına düşmemelidir. Zira halk 8 yıldır iktidarda olan partiden artık köklü bir Anayasa değişikliği beklemektedir. köklü Anayasa değişikliği,köklü demokrasi ve köklü oy anlamına gelir. Baykal ve arkadaşları bunun farkındalar. Amaçları; bu süreci sancılı hale getirip elindeki son kozlarını oynamak. yani; ertelemek.

Kısacası Chp "Tribüne oynuyor". Fakat şunuda söylemekte yarar var; yenilen golden sonra tribüne oynayana "aç ayı" gözüyle bakarlar.

Saygılarımla.