Sadece hayasızların yüzüne tükürülür. Bu cenahtakilere değil. Kalbe gidecek yollar takip edilir, izlenecek metod budur. ?

Neyse bu çıkış tutmazsa, Emine hanımın Ajda Pekkan'ın kapanabilir, fakat bilmem ne şahıs kapanamaz gibi akıldan uzak açıklamalarına hazır olunuz.

Metodlar algı perspektifine göre oluşturulur Amenna... Peki şahısların mantığı nasıl oluşur ?

Örneğin Fizik, Matematik gören bir insanın mantığı nasıl oluşur ?

Yahutta Edebiyat gören birinin mantığı nasıl olurşur ?

Bunlara huyları ve nefisleride dahil edelim duymak istediğini duymadan algılamayan insanlara ne ad verelim

Yada Sevimlide ! Korkutma'da fizyolojik gerçeğinden kim ne istifade eder bunu Furkan anlayışı ile kim nasıl bilebilir

MaşaAllah... Tamda izah etmek istediğim budur inş... İmani hakkaniye noktası yüzeysel nefislerin algı perspektifinde uyguladıklarından hareketle değil ! Temel nokta Takva Allahualem...

çook haklısınız,
kimisine göre kalbe giden yol, mantıktan geçer;
kimisine göre kalbe giden yol, duygularından geçer;
kimisine görede kalbe giden yol, midesinden geçer...

neticelere göre hareket etmek en evlasıdır,
insanların tatmin etme noktasında başvurulan metodlar sayesinde zamanla hedef kitlenin kalbe giden yolu dahi kontrol altına alınabilir...

Elbette Lakin hakkınızı helal ediniz ki bir metod daha var ! Bu Metod nefislerin hoşlanmadığı Lakin Ayeti kerime hakkı adına Hak olarak yazalım...

Ey Muhammed s.a.v. Kalk Korkut ! Uyar manası uyarsa eyvallah... Lakin bir manası daha var korkut ! Buda Ayetin hakkı... Fizyolojik olarak nefisler beğenmez ! Ama içindeki hikmetleri düşünerek bakalım inş... Tesir etmeyecek diyebilir miyiz Kalbi Yaratan Allah c.c. hakkı adına diyebilir miyiz

Silm kelimesini barış diye çeviririzde Aslı Manası Teslim olmak dediğimizde Tesir etmeye yetmez mi

sizin dediğiniz metod insanların duygularına hitap etmektir,
'korku' bir çeşit duygudur sonuçta.
benim duygularıma hitap eden söylem bana tesir etmeyebilir,
işte o noktada mantığıma hitap edebilmesi gerekir, söylemek istediğim buydu.

Bu Metodlardan biridir... Dışlanmaması gerekir... Manasından çıkarmamak gerekir... Kim bilir belkide nice insan bu metodun önceleri nefisleri hoşlanmasada sonraları daha faydalı olduğu kanaatini taşırlar...

Buda demek olur ki bu duygular bazen kavli leyyinle, muhabbet-i hasene ile bazende irhabla olabilir... Naçizane irhab gördüğümüzde onunda hakkı olduğunu belirtmek istedim naçizane...!

elbette öyle
dışlasa idim İmamı Gazalinin yönteminide dışlardım,
onun dönemi belkide daha çok korkutmayı gerektiriyordu, o korkuttu!
bu dönem bence korkutmaktan ziyade diğer yöntemleri esas kılıyor zannımca...

konuyla bağlantı kuracak olursakta, Emine şenlikoğlu bahsettiğiniz yöntemi tercih etmiş olabilir,
fakat itirazım, yanlış üslupla bunu yapması!

Bu yöntem bana tesir etmedi bilakis bir hayli uzaklaştırdı...