Katılıyorum kardeşim sana ben öldüğünü duyduguğumda gerçekten çok üzülmüştüm ama görüntüleri izleyene kadar.

Bize ne?! Nasıl öldüğü bizi neden bu kadar çok ilgilendiriyor? Sosyal hayatında nasıl biri olduğunu, neler yaptığını, nelerle ugrastıgını hangimiz bilirdik? Tv de birkaç kez görme dışında hangimiz onun hayatının birebir içindeydik? Nasıl bir kişilikte oldugunu ne kadar bilirdik? Hangimiz onun yanındaydık? O saatte orada bulunma sebebinin ne olduğunu hangimiz tam manasıyla biliyoruz?

Bayanın ölümünden sonra bin tane dedikodu çıktı. Herkes ayrı kafadan bir şey söyledi.
Yaşayan birinin arkasından konusmak ne kadar günahsa, ölmüş birinin arkasından bilip bilmeden varsayımlarla konuşmak çok daha fazla günahtır!

Müslümanlığa yakışmaz bu! Bize sadece rahmet okumak düşer arkasından o kadar. Hatalıysa günahı varsa bunun hesabını siz biz değil YARADAN dışında kimse soramaz şu saatten sonra.

Ölen birinin arkasından konuşmayı bırakın artık. Ayıp yahu!

Bu gibi insanlar yaşarken ilgilendirir bizi. Eleştirirken de yaşarken eleştirelim ÖLDÜKTEN SONRA DEĞİL.

Tekrar yineliyorum:

Konuşmak hak ise susmak edebtendir.

Bakın bu konu hakkında münakaşa ettiğim herkes şöyle diyor: defne'yi değil bu yaşamı eleştiriyoruz.

İyi de bu yaşamı bir özne üzerinden eleştiriyorsunuz ki o özne ölmüş biri.

Bu yaşamı eleştireceksek bu, böyle olmamalı. Yani bu benim ahlakıma sığmıyor.

Şimdi millet bu yaşamı nasıl görmüş oluyo sence bu da var hıncal uluç gerçeklerde kaçmamış diyebiliriz bende sevmiyorum ölmüş kişinin arkasından konuşulmasını ama hıncal uluç'un yazdıklarınada katılmıyorum diyemem zaten bu yaşam tarzı bize çok ters gelen bişey