Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 11-17-2009, 15:46   #11
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Türkiye bu dâvanın sonucuna göre ya “olacak”, ya da “ölecek”!
Türkiye’de hamasetle sistemleştirilmiş itibar hiyerarşisinin, zümre istibdadının bugünleri göreceği düşünülemezdi bile. İttihatçı geleneğin darbeciliği, şiddeti kutsayan, hatta zaman zaman olağan, halkın da tasvib edeceği işleri darbe yöntemleriyle gerçekleştiren yapısı, Cumhuriyet’ten sonra da gücünü korudu. Enver-Talat-Cemal paşalar üçlüsünün zihniyeti Cumhuriyet’ten sonra tek adam ve kadrosu ile bir süre devam etti. Dünyanın zorlamasıyla demokratik hayata geçilince, “Atatürk kültü” dayanak yapılarak sistem devam ettirildi. Halk seçiyor, oligarşik zümreler bildiğini okuyordu. Bu ikili yapı, Türkiye’nin 20. Yüzyılı zor şartlarda geçirmesine yol açtı.
Demokratik sistemin oligarşik yapıyla birlikte sürdürülebilmesinin güçlüklerine rağmen, Sovyet sisteminin çökmesinden sonra bir dengeye varıldı. 1994 seçimlerinde Türkiye halkı ideolojiye karşı demokrasiyi seçtiğini kesin olarak ortaya koydu. Bu sonuç oligarşik darbeci kesimler tarafından da görüldü ve karşılığı 28 Şubat ile verildi.
28 Şubat, yolunu bulmuş olan treni rayından çıkarmaya teşebbüstü. Bir yol kazası oldu. Türkiye felakete sürüklendi. Neyse ki halk, bir seçim sonra bu zihniyeti sandığa gömdü.
Şimdi yargılanmakta olan Ergenekon, darbeye dönüşememiş olan 28 Şubatın uzantısıdır. Halk seçimle sözünü söylüyor, devletin ittihatçı geleneği sürdüren güçleri bu sözü tesirsiz bırakmaya çalışıyor. Bu tesirsizleştirme yöntemleri içinde neler yok ki?
Konu “gayri nizami harb” olarak algılanırsa, neler olmaz!
Gizli cephanelikler, bombalar, patlayıcılar, her türlü silah, “soba borusuna benzeyen” lav silahları...
Elbette bunlar olunca, bunları kullanarak dehşet uyandıracak, sistemi sarsacak eylemler ve bu eylemleri yapacak elemanlar da olacak.
Ergenekonun silahlı bürokrasi olmaksızın tam olarak anlaşılması mümkün değil. Silahlı bürokrasinin nâzım rolü oynaması da şaşırtıcı değil. Nâzım rolü oynayan bir merkez olunca, rol dağıtımı da olur elbette. Yargı bürokrasisinin bir kesiminin, silahlı bürokrasinin hemen yanında hiza tuttuğu tahmin edilebilir.





Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
bugün, bölüm, bölümler, etkileyen, hayat, hayatınızı, okuduklarınızda


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı