Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 04-04-2011, 22:41   #1
Kullanıcı Adı
Özgür Çağrı
Standart
‎"Meçhul ve isimsiz biri olarak, dünyada eziyet çekenlerin yanına gidip eziyet ve işkencede onlara ortak olmak istiyorum. Aynı şekilde Afrika devrimcileri saflarında savaşıp şehadet mertebesine ulaşmak da arzularım arasında"

"Gece yarıları yerin ve göğün esrarengiz suskunluklarında, münacat edip yıldızlarla konuşmak ve yavaş yavaş samanyoluna doğru yükselmek istiyorum. Alemde sonsuzlaşmak, varlık aleminin sı*nırlarından geçmek istiyorum."

"Dert ve gamla dolu kalbim Özgür olmak istiyor. Pejmürde ru*hum artık uçmak ve şu kara gurbet beldesinden göçüp gitmek için ridasını, yolculuk vadisine çekmek istiyor. Gönül, varlık yükünden kurtulup, yokluk aleminde sadece Allah'ıyla vahdete ulaşmak derdinde"...

Şehid Dr. Mustafa Çamran

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-05-2011, 01:14   #2
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
‘Kum devrimleri’nin Arap/Ortadoğu politik coğrafyasında yarattığı 'korku'yu anlamak için Suudi Arabistan’a bakmak yeterli…
Ödleri öyle patladı ki, ABD ile didişmeyi dahi göze aldılar…
Bugün size devrimlerin ülkeye sirayet etmemesi için Suudiler’in neler yaptığını, gizli girişim ve operasyonları anlatacağım…
Suud Krallığı için öncelikli bölgeler Yemen ve Bahreyn...
Riyad'ın bu ülkelerdeki muhalefetin arkasında İran’ın durduğuna ilişkin inancı tam…
Anımsanacağı gibi son olaylara kadar Krallığın en büyük derdi, Kral Abdullah’tan sonra tahta kimin geçeceğiydi.. Kral yaşlı ve hasta olduğundan, veliahtlar arasından kimin öne çıkacağı tartışması yaşanıyordu.
Fakat bir başka sorun, sıralı veliahtların da hayli yaşlı olmalarıydı.
Bugün ise genç-yaşlı ayrımı kalmadı.. Ülkede prensler devrimlerin krallık sınırını geçmemesi için el birliği yapmış görünüyor.
Ülkenin Suriye politikalarını Kral Abdullah’ın oğlu Abdulaziz bin Abdullah takip ediyor.. 20 gün kadar evvel Şam’a gitti. Gizli bir seyahat demesek de, 'göze batmamaya çalıştı' diyebiliriz.
Kulağıma gelenleri aktarayım: Burada Beşar Esad’la bir görüşme yapıyor Abdülaziz.. Ondan Tahran’la görüşmesini, İran’ı Körfez’e karışmaması konusunda uyarmasını istiyor…
Bunun üzerine 24 Mart’ta Suriye Dışişleri Bakanı Velid el-Muallim Tahran’a hareket ediyor, mesajı iletiyor. (Suriye’nin kendi dertleri diz boyuyken, Riyad-Tahran arasında mesaj taşıması.. Demek her ikili temasa her 'arabulucu' olmuyor.)
Yemen ve Bahreyn’de kalkışmalar patlak verdiğinde, Tahran’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği ve Meşhed’deki konsolosluğa yönelik-kimi iddialara göre Şii milisler tarafından organize edilen-saldırılar yaşanmıştı…
Ancak İran yönetimi Bahreyn ve Yemen olaylarına destek verdiğini gösteren herhangi bir işaret vermekten hep kaçındı. Riyad ise Tahran desteğinden adı gibi emin.
Özellikle, İran Devrim Muhafızları Pasdaranlar’ın eylemleri desteklediği hatta silahlandırdığı konusunda şüphesi yok. (Garip bir şekilde, Batılı istihbarat servisleri-bu konuda hayli meraklı olmalarına rağmen-İran’ın desteği konusuna iman etmiyorlar!)
Krallığın güvenliği ile ilgili bir mesele olduğunda Prens Bandar’dan söz etmeden geçmek imkansız!
Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Başkanı olan Prens Bandan bin Sultan Batı dünyasında, özellikle de ABD’de hayli güçlü ve ilginç bağlara sahip... (Şu kadarını söyleyeyim; Bandar dünyada ABD’nin Saddam Hüseyin’e saldıracağını öğrenin ilk kişiydi. Beyaz Saray’da bizzat Başkan onun kulağına operasyonu dakikasına kadar fısıldadı.)
Bandar’ın bugün Bahreyn'le ilgileniyor.. Buradaki Şii hareketini kontrol etmeye çalışıyor. Suudi Arabistan yönetimi Bahreyn'e 1000 asker sevk ettiği gece, yine kişisel tanışıklığı bulunan ABD Savunma Bakanı Robert Gates’i arayarak durumu anlatan yine o olmuş!
Bu konuşmanın ardından, aslında Bahreyn’e böylesi bir müdehaleden hazzetmeyen Washington’un sessizleştiği söyleniyor. (Washington-Riyad ilişkisi iyi bir dönemden geçmiyor: Kral’ın Bakan Gates ve Dışişleri Bakanı Clinton’un görüşme talebini reddettiği söyleniyor. Elinizde hangi koz bulunursa bulunsun, ABD’nin bu seviyedeki resmi görüşme taleplerini reddetmek her ülke için stres kaynağı olur!)
Krallık açısından bölgesel denklemleri etkileyeceğine inanılan bir başka ülke Mısır.. Prens Bandar bu ülkeye de bir ziyaret yaptı.. Kahire daha kendine gelememiş olsa da, Bahreyn’e asker göndermenin gerekçelerini anlattı…
Ardından, bu önemli, Bandar Çin’e gitti. Mart ayının 19’unda Beijing’de bulunan Prens, hem-dikkat-Çin lideri Hu Jintao ile hem de-bir dikkat daha-Xi Jinping ile görüştü. (Xi Jinping Çin’in yeni patronu olabilir!) Onlara da müdehalenin gerekçelerini izah etti.
Çin tabii Arabistan için önemli.. İran konusunda pozisyonu düşünüldüğünde, Riyad’a anlayış gösterecek bir Bejing politikasının yararı açık.
Yemen’e gelince.. Krallığın Yemen politikasını İçişleri Bakanı Nayef bin Abdülaziz yönlendiriyor. (Neden İçişleri Bakanı? Belki, Ulusal İstihbarat Servisi’nin başında bulunan bir başka Prens, Makrin bin Abdulaziz tarafından desteklendiği için olabilir!. Savunma Bakanı Sultan bin Abdülaziz buna ne der, hep ayrı tartışma konuları ve işte bu yüzden Suudi hanedanının ilişkileri karışık.)
Konumuza dönersek, Yemen lideri Ali Abdullah Salih 22 Mart’ta Dışişleri Bakanı’nı (Ebu Bekir el-Kabri) Suudiler’e yolladı.. Göstericilerle arasında arabulucuk yapmasını istedi. (Zaten Krallık 30 yıldan fazladır yönetimi destekliyor.)
Riyad da, ülkedeki aşiretlerle sahip olduğu bağları kullanarak muhaliflerle ilişki kurdu. Yemen liderinin üvey kardeşi olan, Başkent Sanaa’nın da komutanı General Ali Muhsin el-Ahmer’in de (kısa bir süre önce Salih’i terk etmişti!) bu yaklaşımı desteklediği söyleniyor.. ABD’nin bu yeni duruma nasıl analiz edeceğini göreceğiz...
İşte Suudi Krallığı’nın kapısını kadar gelen devrim mikrobunun önlemek adına kullandığı dezenfeksiyon yöntemleri böyle…
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-06-2011, 16:12   #3
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
Tennure pergel, Piramit açılarını ölçebilir mi?



'Model ülke' planı ne kadar daha işleyebilir?..
‘Model’in etki alanını biliyoruz.. Dışişleri Bakanı Davutoğlu yüzölçümünü gayet matematiksel oranlarla anlatmıştı…
"Türkiye’ye pergeli koyup, bin kilometrelik bir daire çizerseniz 20, 3 bin kilometrelik daire çizerseniz 70’den fazla ülke girer"…

Ancak pergeller daire çizerken ne kadar kullanışlıysa, piramit açılarında zorlanabilirler...
Bir "model" ülke, örnek gösterildiği ülkeler o modele ulaşınca ne olur?
Tez şudur ki; pergel daralmaya başlar…
Bunun somut örneğini önce Mısır’da göreceğiz.. Kahire’nin "modelleşme" hızı yükseldikçe, etki alanı artacak, o da daire çizmeye başlayacak!
Kimi teorisyenlere göre, kesişen bu çemberlerden de bir Ortadoğu dengesi üretilebilir.. Örneğin, "Türkiye-Mısır-İran" üçgeni gibi!
Tabii daha önce "hangi İran" sorusunun yanıtlanması gerekiyor.
Tersi de mümkün.. Modeller arttıkça modele ihtiyaç kalmayacak.
Türkiye’nin etki alanı komşulara daralacak.
Para yeni modellere kayacak..
Hepsi tez...
Peki bunlar ne zaman olacak?..
Türkiye'nin iç politik dengelerine etkisi nasıl olacak?
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-05-2012, 13:28   #4
Kullanıcı Adı
Ahmet Yasin
Standart
Dün Washington’da ülkenin en güçlü İsrail yanlısı lobi örgütü Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi’nin (AIPAC) yıllık konferansında konuşan Obama şunları söyledi: “Dört yıl önce sizin önünüze geldiğimde İsrail’in güvenliği kutsaldır demiştim. Bu inanç, başkan olarak benim kararlarıma yön verdi. Gerçek şu ki, benim yönetimimin İsrail’in güvenliğine bağlılığı benzersizdir. İsrail, Mavi Marmara olayından sonra izole edildiğinde onları destekledik.” Obama, askeri seçeneği ima ederek hiçbir seçeneği dışlamadığını bir kez daha tekrarladı ve “Buna Amerikan kuvveti de dahildir. ABD’yi ve çıkarlarını korumak için güç kullanmam gerekirse tereddüt etmeyeceğim” dedi.
Ahmet Yasin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
bugün, bölüm, bölümler, etkileyen, hayat, hayatınızı, okuduklarınızda


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı