Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Tartışıyorum Tüm Partililerin,Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 11-04-2010, 02:14   #1
Kullanıcı Adı
Beylerbeyi
Standart
Alıntı:
BENHUR Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu mesele bir din adamının batılı bir ülkeye gidişi meselesi değil.Gülen İRAN tarzı bir modeli benimsemiyor bunu her fırsatta dile getiriyor hatta öyle ki dünyanın geri kalan müslümanlarını da töhmet altında bıraktılar diyor.Medeni bir hak ve özgürlük talep edilse bizi de iran gibi yapacaklar diyip müslümanları sürekli eziyor tersliyorlar diyerkden tüm bu olanlarda iranın rolünü de işaret ediyor

Şimdi taliban'ın yaptığı gibi..Batıda bir müslüman tesettürle buluşsa zihinlerde TALİBAN canlanıyor..Bu yüzden bu tür akım hareket reaksiyon ve modelleri reddettiği gibi ne humeyniyi nede devrimini alkışlamış değil.Eleştirisi bu yüzdendir salt batılı bir ülkede yaşamasından ötürü değil...

Gülen çizgisi açık bir insan.İranla veya diğer müslümanlarla da diyaloğa geçsin demek yersiz.Çünkü böyle bir kesinti sözkonusu değil.Kendisine her türlü eleştiriyi reva görenlere bir gün olsun tenezzül edip cevap vermemiştir.Onların seviyesine inmemiştir.
Çünkü kendi hakkında insanlar yanılabilir bu dini bir yanılma veya sapma değil ve bu yüzden insanları kınamaya da gerek yok.Ancak küçümseyen alaya alan ifrat boyutlarında ki sözlerede kendi olmasa da ona gönül verenler cevap verebilir.Buna da engel yok
güzel kardeşim herhangi biri İran'ı sevmeyebilir, rejimini tasvip etmez, Humeyniyi veya mollaları beğenmez, yalnız eleştirisini yaparken sağlam bilgiler sunmalı.

humeyni fransaya gitti diye eleştireceksin sonra kalkıp abd ye gideceksin. iranı en büyük bela olarak göreceksin fakat elinde hiçbir delilin olmayacak. 400 yıldır adamlar bize ne kılıç salladılar ne kurşun sıktılar neden tehlikeliler? iran rejimini samimi bulmayacaksın gerekçe olarak Humeyni'nin rejimi Fransadan yönettiği söyleyeceksin öte yandan sen cemaatini abd den yöneteceksin. böyle çelişkiler yaşarken kalkıp birilerini eleştirmek doğru değil.

sen diyorsun ki millet salya sümük eleştiriyor hocayı abd de olduğu için ve bundan yakınıyorsun. ben de diyorum ki hocaefendi de milleti eleştirmişti yurtdışında olduğu için?

İran hakkında yaptığın yorumlar mesnetsiz ifadeler. irana duyduğunuz kini hiçbir haklı gerekçeye oturtamadığınız için insafsızca eleştiriler yapıyorsunuz iftira atıyorsunuz. millet tesettüre girince insanın zihninde taliban canlanıyormuş da iran islam alemini töhmet altında bırakıyormuş da hep kin dolu, alakasız, saçma sapan ifadeler. hiçbir dayanağın yok. tesettürle iranı nasıl bağdaştırıyorsunuz nasıl bir ilinti yapıyorsun? taliban ve iran ne alaka?


Kendisine her türlü eleştiriyi reva görenlere bir gün olsun tenezzül edip cevap vermemiştir.Onların seviyesine inmemiştir.

İran'dan hiçbir zaman Hocaefendinin aleyhine bir açıklama gelmedi. fakat hocaefendi her defasında İran'ı eleştirmekten geri durmadı. sen neyden bahsediyorsun ? Asıl İran kendisine her türlü eleştiriyi reva görenlere bir gün olsun tenezzül edip cevap vermedi ve onların seviyesine inmedi!!

her zaman kardeşlikten bahseden İrandır. sürekli dışlanmasına rağmen!! Araplara gelin bir olalım diyen İrandır. din adamlarımız ortak yolu bulsun diyerek Suudi Arabistanda Sünni kardeşleriyle görüşmeler yapan İrandır. Şii inanışındaki çok sayıda sapık inanışı ortadan kaldıran ve Sünniliğe çok yaklaştıran yalnız Sünni Araplar gibi korkak olmayanlar İranlılardır. ülkemizde 1980 ile 2000 li yıllar arasında Türkiyede İslamcılar zulüm görürken bu zulüm görenlerin arkasında Gülenden çok İran durmuştur ve uluslararası kamuoyunda Türkiyede İslamcılara zulüm yapıldığını belirterek dünyanın türkiyedeki ideolojik zulmü görmesini sağlayan irandır.

islam alemini töhmet altında bırakan iranmışmış. lafa bak! yahu irandaki islam devriminden önce islam aleminin semeresi mi okunuyordu? hangi islam aleminden bahsediyorsun? sözde şeriatla yönetilen, kızı bir gayrimüslimden evlilik dışı ilişkiyle hamile kalan bir kralın yönettiği Suudi Arabistandan mı? Gazzeye israil kadar zulüm eden Mısır'mı ? bir dönem sokakta dahi başörtüsünün yasak olduğu Tunus mu? ahlaksızlığın dizboyu olduğu ürdün mü? camilerin kapatıldığı moritanya mı? kızlarının önemli bir kısmının avrupada fahişelik yaptığı Fas mı? insanların lüksten başının döndüğü, 3 ayda bir araba değiştiren insanların olduğu Körfez ülkeleri mi? bunlar mı iyi İslam ülkeleri ? bunlar mı ideal İslam ülkeleri ? İRAN bunlara mı zarar veriyor?


 

Beylerbeyi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-04-2010, 02:16   #2
Kullanıcı Adı
depare
Standart
Böyle hiç müdahil olmayıp karşıdan izlemekte baya hoşmuş (:
Yalnız konu Fetullah Gülenden ne zaman Vatikana geçecek merak ediyorum
depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-04-2010, 04:25   #3
Kullanıcı Adı
EZEL
Standart
Lütfen bir vatandaş alttaki linki inceleyip Allah rızası için sorularıma cevap versin :
http://www.bankasya.com.tr/

Soru 1: Bu güne kadar hiç kredi kartı kullandınızmı ? Kullandıysanız girdiğiz linkteki bankankanın sitesinde kredi kartları şıkkı varmı ? Kredi kartları varsa faiz olayıda varmıdır bu bankada ?

Soru 2: Sitede mortgage bölümü var mortgage bildiğiniz gibi uzun vadeli ev alma kredisi oluyor sizce bu kredide faiz varmıdır ? Yoksa hu ülkedeki milletin yarısı enayimide gidip başka bankalardan faizle ev kredisi çekiyor ?
Soru 3 : Karpayı muhabbetinde sizler paranızı yatırdığınızda paranızın % 100 herhangi bir yatırımda değerlendirilip sizlere kar payımı veriliyor yoksa siz işin aslınızı biliyorsunuzda kendinizimi kandırıyorsunuz kendinizi kandırdınız ya Töbe haşa Allahımızıdamı kandıracağınızı düşünüyorsunuz ?

Sonra benim açık ve net eleştirilerim karşısında vatandaşın biri Cübbeli Ahmedin Jet SKY binmesinden bahsetti o arkadaşa diyorumki burdan 10 TL'ye sende binersin çok bir marifetmiş gibi yazmışsın ama Gülen Holding lideri Türkiyeden kaçarken Amerikaya gittiği uçak biletinin parasıyla en az 1-2 saat binersin .

Sonra bakıyorum dinler arası diyolog muhabbetini kaale alıp ciddi ciddi tartışıyorsunuz ) Bunu tartışmanız bile sizin kendi tarihinizi bilmediğinizi geçmişinizden bir ders çıkarmadığınızı gösterir . Delinin teki yurtdışı ticari kaygıları yüzünden bir taş atıyor dereye sizde burda kafa yoruyorsunuz ..

Sonra kardeşim FORUM YÖNETİMİNE SESLENİYORUM SİZ BENİM GÜLEN HOLDİNG DEMEME KARIŞAMAZSINIZ ÇÜNKÜ BEN CEMAAT SIFATINI YAKIŞTIRAMIYORUM .. GÜLEN SAADET ZİNCİRİ ASLINDA DAHA UYUYOR .. )

Konu EZEL tarafından (11-04-2010 Saat 12:28 ) değiştirilmiştir..
EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-04-2010, 16:41   #4
Kullanıcı Adı
Blur
Standart
Arkadaşlar sürekli sorular soruyor başlığa uygun şekilde konuşalım bende bu sorulara tek tek cevap istiyorum banka konusunu tartışmak isteyenlerle ayrı bi başlıkta devam edebiliriz..

Mevzuya ilk olarak geniş çerçeveden bakacak olursak

islam Fıkhında “Dinler” denince , 3 şekilde bir tasnif söz konusu olmaktadır :

1-) Hak din ,semavi din (İslam)

2-) Aslı bozulmuş dinler (Hırsitiyanlık , Yahudilik gibi asılları semavi olmakla beraber günümüzda tahrif olmuş dinler)

3-) Batıl dinler (asılları itibariyle de semavi olmayan Budism , Mecusilik gibi dinler)

Dolaysıyla “Dinlerarası Diyalog” tabiri ile “Allah katında tek din İslamdir” Hakikatı birbiri ile çelişmemektedir. “Okullar arası yarışma” ifadesi ile nasıl ki okul mensubları arası bir yarış kastediliyor ise , aynen dinlerarası diyalog tabiri ile din müntesibleri arası bir diyalog kast dilmektedir. Hakdin İslam ile diğer dinler arası diyalog , hem Kur’anın hemde Efendimiz (SAV) min bir emri olduğu unutulmamalıdır..

Kur'an-ı Kerim, hristiyan papazlara, kardinallere veya hahamlara İslamı tebliğ etmeyin mi diyor?

Peygamber Efendimiz(SAV) , bir Yahudi alimi olan Abdullah ibn-i Selem ile diyalog kurup, onunla tanışmasa ve görüşmese idi, acaba Sahabe olma şerefine erişebilirmiydi?

Habeşistan'a hicrete gönderdiği sahabesini, oranın Meliki ve dini lideri olan Hristiyan Necaşi ile diyalog kurup ondan kendi ashabının sığınmasına ve bu vesile ile İslamı TEBLİĞ etmeseydi, Necaşi mümin olarak vefat edebilirmiydi? Ve Efendimiz (SAV) onun gıyabında cenaze namazını kılar mıydı?

2004 yılı Mevlüt Kandili kutlamaları AB nin Merkezi olan Brükselin en büyük Kilisesinde İsevi ruhanilerce (papaz ve kardinaller dahilinde) Peygamber Efendimizin (SAV) doğum günü kutlanmış ve bunu "Dinleraarası Diyalog" çatısı altında yapıldı. Bu tarihte bir ilk idi, peygamberliğini kabul etmedikleri Peygamberimiz (SAV) ruhaniyeti karşısında onun doğum gününü kutlanması. Bugün hürmet eden, yarın sizce iman etmez mi? Bundan daha iyi tebliğ mi olur?

Diyalog süreci ile Türkiye’deki Papaz ve hahamlara İslam dininin bir vecibesi olan orucu tanıtma gayesi ile iftar yemekleri verildi, hatta bazı papazların saygı gereği olsa gerek Ramazan ayında oruç tuttuklarını beyan etmeleri, hergün cevşen ve yasin okudukları beyan etmiş olmaları (Kardinal Men.Marovitch - Vatikanın Türkiye temsilcisi) , İslam camiası adına sevindirici değil midir?

Öne sürülen Maide suresi 51. ayet: “ yahudi ve hristiyanları dost edinmeyiniz...........“ mealindeki ayet-i kerimenin diyaloğu redettiği anlamı ile ne alakası var? Bakın bu ayetin Tefsiri için Elmalı Hamdi Yazır nediyor: 'Bu ayet, Yahudi ve Hristiyanlarla dost olmayınız” demiyor, “Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyiniz diyor. Şu halde Yahudi ve Hristiyanlara iyilik etmekten, dost olmaktan, onlara amir olmaktan men edilmiş değiliz, onları dost edinmekten ve yardakçılık yapmaktan men edilmekteyiz'


Ayrıca,Kuran müşriklerden kız almayı yasaklarken, Ehl-i Kitab'tan (Hristiyan ve Yahudiden) kız alınmasına ruhsat vermiştir. Yani müslüman bir erkek, ehl-i kitab bir kızla evlenebilmekte ve buna cevaz vardır. Sizin iddianızı baz alacak olursak, “İslamiyet Yahudi ve Hritiyanlarla dost olmayın ama kızlarını alabilirsiniz “ tarzında bir anlam çıkar ki bu da haşa Kur'an'ın değil, sizlerin çelişkisidir.

Nerede bu ayetin kast ettiği hakikat nerede dyialog yapmayınız yaklaşımı?



Siyer kitablarında Efendimiz (SAV) in Ebu Cehil (Ümmetimin deccalı dediği) kişiyi, tebliğ maksatlı 100 defayı aşkın ziyaret ettiği naklediliyor. Yani sizin mantığınıza göre Efendimiz (SAV) Ebu Cehil’i dost mu edinmiş oldu ki 100 defa ayağına gidip ziyaret etmiştir?

Efendimiz (SAV) vefat ettiğinde, bir yahudiden aldığı borçuna karşılık (ki bu borç yine İslam adına kullanılmış bir borçtur) rehin olarak Kalkanını vermiş, ve vefat ettiğinde Sahabe Efendilerimiz bu borcu ödeyip kalkanı geri almışlardır. Yani Efendimiz (SAV) bir yahudiden aldığı borca karşılık yahudileri dost mu edinmiştir?

Fatih Sultan Mehmet İstanbul fethinden sonra açılmalarına yardım ettiği kiliselerden dolayı onu Hristiyan dostu mu ilan edeceksiniz?

Dialog çalışmalaı süreci içersinde, Biz İslami taraftan hiç: Hristiyanlık Hak Dindir, yahudilik Hak dindir diye bir ifade duydunuzmu? Biz diyoruzki, herkesi konumunda kabul edelim! Dileyen dilediği inanca sahib olsun. Ayrıca, şu an dünyada bir terörsit bir dinmiş gibi algılanan İslamın doğru yüzünü hrsitiyan ve yahudi ruhanilerine gösterelim! Bunda sizi rahatsız eden ne tür bir sakınca var?

Fethullah Gülen Hocafendinin 'Lailahe İllalahé diyen kurtulur diye bir sözü yoktur. Bakın nediyor: 'Lailahe İllallah diyenlere RAHMET ile bakılmalıdır. Çünkü Allahın tek olduğunu kabul edenler, Hz.İsanın peygamber olduğunu kabul etmiş olmaktadırlar. Dolaysıyla, Peygamber Efendimiz(SAV) i kabullenmeleri daha kolay olacaktır.' Bu Tebliğ metodunda yanlış olan nedir?

Adı Çay partisi olur, Altın günü olur veya Dialog olur, eğer niyet Allah ve Resulunu tebliğ ise, neden Kuran ve Sünnet ile çelişsinki?

Şamın Valisi Ebu Ubeyde bin Cerrah, Şamı terk etmek zorunda kalıdığı Bizans istilasına karşın, kendi raiyetindeki papazları çağırmış, onlardan geçici bir süre Şamı terk etmek zorunda kalacakları için, onlardan aldığı vergiyi iade etmiş, ve papazlar üzülerek kiliselerine dönmüş tekrar Müslümanların raiyetine girmek için kendi halkları ile beraber dua etmişlerdir. Yani,gerek Efendimiz (SAV) gereksede Sahabe Efendilerimiz (R.A) her dönemde özellikle Ehl-i Kitab ‘a İrşad ve Tebliğ yapmış ve örnek olmuşlardır.

Bir Ayeti Kerime:'İnsanların mü'minlere karşı düşmanlıkta, en şiddetlisi olarak Yahudîleri ve müşrikleri bulacaksın ve insanların sempatice en yakını olarak da biz nasraniyiz (Hıristiyanız) diyenleri bulacaksın.' (Mâide, 82)

Yine Elmalı Hamdi Yazar ın bu ayetin tefsirine göre, islamiyete en yatkın olanları Hristiyanlar olarak görmektedir. Allahu alem, Üstad hazretlerinin Hristiyan-İslam ittifakı ile Ahirzamanda Hz.Mesihin nuzülü arasındaki hikmet buradan kaynaklanıyor.

Adı ister dinlerarası diyalog olsun, ister çay partisi -muhabbet günü olsun, isterse adı altın günü olsun, eğer niyetim Tebliğ ise, inanıyorum ki Allah ve Resulu hoşnuttur ve bunu Kuranda teşvik etmektedir. Bir mümin, bir mümin hakkında HÜSNÜ ZAN ile memurdur. Çünkü ameller niyetlere göredir. Ve Niyetleri ancak Allah bilir!

Ben İslam dinime o kadar güveniyorumki, hristiyanlar ile bir arada olduğumda eğer birileri etkilenecekse, o zaman bilinki o bir mümin olarak biz değil onlar etkilenecektir inşallah. Aynı şu misalde olduğu gibi:

Üstad hazretleri dönemin hahambaşı Yahudî Karasso ile yaptığı münakaşa, Hahambaşı girmiş olduğu odadan, üstad ile yaptığı hararetli tartışma neticesinde, adeta kaçar vaziyette odadan çıkmış, dışarıda kendisini bekleyen heyetin; “ Efendim, ne oldu, neden bu kadar süratle çıktınız? ” sorusuna karşılık: “ Biraz daha kalsaydım, Müslüman olmaktan korktum” itirafında bulunmuştur. (Bediüzzaman Said Nursî, 'Tarihçei Hayat', Envar Neşriyat, Istanbul 1996, s. 6)
Blur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-05-2010, 00:54   #5
Kullanıcı Adı
depare
Standart
Alıntı:
Blur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Arkadaşlar sürekli sorular soruyor başlığa uygun şekilde konuşalım bende bu sorulara tek tek cevap istiyorum banka konusunu tartışmak isteyenlerle ayrı bi başlıkta devam edebiliriz..

Mevzuya ilk olarak geniş çerçeveden bakacak olursak

islam Fıkhında “Dinler” denince , 3 şekilde bir tasnif söz konusu olmaktadır :

1-) Hak din ,semavi din (İslam)

2-) Aslı bozulmuş dinler (Hırsitiyanlık , Yahudilik gibi asılları semavi olmakla beraber günümüzda tahrif olmuş dinler)

3-) Batıl dinler (asılları itibariyle de semavi olmayan Budism , Mecusilik gibi dinler)

Dolaysıyla “Dinlerarası Diyalog” tabiri ile “Allah katında tek din İslamdir” Hakikatı birbiri ile çelişmemektedir. “Okullar arası yarışma” ifadesi ile nasıl ki okul mensubları arası bir yarış kastediliyor ise , aynen dinlerarası diyalog tabiri ile din müntesibleri arası bir diyalog kast dilmektedir. Hakdin İslam ile diğer dinler arası diyalog , hem Kur’anın hemde Efendimiz (SAV) min bir emri olduğu unutulmamalıdır..

Kur'an-ı Kerim, hristiyan papazlara, kardinallere veya hahamlara İslamı tebliğ etmeyin mi diyor?

Peygamber Efendimiz(SAV) , bir Yahudi alimi olan Abdullah ibn-i Selem ile diyalog kurup, onunla tanışmasa ve görüşmese idi, acaba Sahabe olma şerefine erişebilirmiydi?

Habeşistan'a hicrete gönderdiği sahabesini, oranın Meliki ve dini lideri olan Hristiyan Necaşi ile diyalog kurup ondan kendi ashabının sığınmasına ve bu vesile ile İslamı TEBLİĞ etmeseydi, Necaşi mümin olarak vefat edebilirmiydi? Ve Efendimiz (SAV) onun gıyabında cenaze namazını kılar mıydı?

2004 yılı Mevlüt Kandili kutlamaları AB nin Merkezi olan Brükselin en büyük Kilisesinde İsevi ruhanilerce (papaz ve kardinaller dahilinde) Peygamber Efendimizin (SAV) doğum günü kutlanmış ve bunu "Dinleraarası Diyalog" çatısı altında yapıldı. Bu tarihte bir ilk idi, peygamberliğini kabul etmedikleri Peygamberimiz (SAV) ruhaniyeti karşısında onun doğum gününü kutlanması. Bugün hürmet eden, yarın sizce iman etmez mi? Bundan daha iyi tebliğ mi olur?

Diyalog süreci ile Türkiye’deki Papaz ve hahamlara İslam dininin bir vecibesi olan orucu tanıtma gayesi ile iftar yemekleri verildi, hatta bazı papazların saygı gereği olsa gerek Ramazan ayında oruç tuttuklarını beyan etmeleri, hergün cevşen ve yasin okudukları beyan etmiş olmaları (Kardinal Men.Marovitch - Vatikanın Türkiye temsilcisi) , İslam camiası adına sevindirici değil midir?

Öne sürülen Maide suresi 51. ayet: “ yahudi ve hristiyanları dost edinmeyiniz...........“ mealindeki ayet-i kerimenin diyaloğu redettiği anlamı ile ne alakası var? Bakın bu ayetin Tefsiri için Elmalı Hamdi Yazır nediyor: 'Bu ayet, Yahudi ve Hristiyanlarla dost olmayınız” demiyor, “Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyiniz diyor. Şu halde Yahudi ve Hristiyanlara iyilik etmekten, dost olmaktan, onlara amir olmaktan men edilmiş değiliz, onları dost edinmekten ve yardakçılık yapmaktan men edilmekteyiz'


Ayrıca,Kuran müşriklerden kız almayı yasaklarken, Ehl-i Kitab'tan (Hristiyan ve Yahudiden) kız alınmasına ruhsat vermiştir. Yani müslüman bir erkek, ehl-i kitab bir kızla evlenebilmekte ve buna cevaz vardır. Sizin iddianızı baz alacak olursak, “İslamiyet Yahudi ve Hritiyanlarla dost olmayın ama kızlarını alabilirsiniz “ tarzında bir anlam çıkar ki bu da haşa Kur'an'ın değil, sizlerin çelişkisidir.

Nerede bu ayetin kast ettiği hakikat nerede dyialog yapmayınız yaklaşımı?


Siyer kitablarında Efendimiz (SAV) in Ebu Cehil (Ümmetimin deccalı dediği) kişiyi, tebliğ maksatlı 100 defayı aşkın ziyaret ettiği naklediliyor. Yani sizin mantığınıza göre Efendimiz (SAV) Ebu Cehil’i dost mu edinmiş oldu ki 100 defa ayağına gidip ziyaret etmiştir?

Efendimiz (SAV) vefat ettiğinde, bir yahudiden aldığı borçuna karşılık (ki bu borç yine İslam adına kullanılmış bir borçtur) rehin olarak Kalkanını vermiş, ve vefat ettiğinde Sahabe Efendilerimiz bu borcu ödeyip kalkanı geri almışlardır. Yani Efendimiz (SAV) bir yahudiden aldığı borca karşılık yahudileri dost mu edinmiştir?

Fatih Sultan Mehmet İstanbul fethinden sonra açılmalarına yardım ettiği kiliselerden dolayı onu Hristiyan dostu mu ilan edeceksiniz?

Dialog çalışmalaı süreci içersinde, Biz İslami taraftan hiç: Hristiyanlık Hak Dindir, yahudilik Hak dindir diye bir ifade duydunuzmu? Biz diyoruzki, herkesi konumunda kabul edelim! Dileyen dilediği inanca sahib olsun. Ayrıca, şu an dünyada bir terörsit bir dinmiş gibi algılanan İslamın doğru yüzünü hrsitiyan ve yahudi ruhanilerine gösterelim! Bunda sizi rahatsız eden ne tür bir sakınca var?

Fethullah Gülen Hocafendinin 'Lailahe İllalahé diyen kurtulur diye bir sözü yoktur. Bakın nediyor: 'Lailahe İllallah diyenlere RAHMET ile bakılmalıdır. Çünkü Allahın tek olduğunu kabul edenler, Hz.İsanın peygamber olduğunu kabul etmiş olmaktadırlar. Dolaysıyla, Peygamber Efendimiz(SAV) i kabullenmeleri daha kolay olacaktır.' Bu Tebliğ metodunda yanlış olan nedir?

Adı Çay partisi olur, Altın günü olur veya Dialog olur, eğer niyet Allah ve Resulunu tebliğ ise, neden Kuran ve Sünnet ile çelişsinki?

Şamın Valisi Ebu Ubeyde bin Cerrah, Şamı terk etmek zorunda kalıdığı Bizans istilasına karşın, kendi raiyetindeki papazları çağırmış, onlardan geçici bir süre Şamı terk etmek zorunda kalacakları için, onlardan aldığı vergiyi iade etmiş, ve papazlar üzülerek kiliselerine dönmüş tekrar Müslümanların raiyetine girmek için kendi halkları ile beraber dua etmişlerdir. Yani,gerek Efendimiz (SAV) gereksede Sahabe Efendilerimiz (R.A) her dönemde özellikle Ehl-i Kitab ‘a İrşad ve Tebliğ yapmış ve örnek olmuşlardır.

Bir Ayeti Kerime:'İnsanların mü'minlere karşı düşmanlıkta, en şiddetlisi olarak Yahudîleri ve müşrikleri bulacaksın ve insanların sempatice en yakını olarak da biz nasraniyiz (Hıristiyanız) diyenleri bulacaksın.' (Mâide, 82)

Yine Elmalı Hamdi Yazar ın bu ayetin tefsirine göre, islamiyete en yatkın olanları Hristiyanlar olarak görmektedir. Allahu alem, Üstad hazretlerinin Hristiyan-İslam ittifakı ile Ahirzamanda Hz.Mesihin nuzülü arasındaki hikmet buradan kaynaklanıyor.

Adı ister dinlerarası diyalog olsun, ister çay partisi -muhabbet günü olsun, isterse adı altın günü olsun, eğer niyetim Tebliğ ise, inanıyorum ki Allah ve Resulu hoşnuttur ve bunu Kuranda teşvik etmektedir. Bir mümin, bir mümin hakkında HÜSNÜ ZAN ile memurdur. Çünkü ameller niyetlere göredir. Ve Niyetleri ancak Allah bilir!

Ben İslam dinime o kadar güveniyorumki, hristiyanlar ile bir arada olduğumda eğer birileri etkilenecekse, o zaman bilinki o bir mümin olarak biz değil onlar etkilenecektir inşallah. Aynı şu misalde olduğu gibi:

Üstad hazretleri dönemin hahambaşı Yahudî Karasso ile yaptığı münakaşa, Hahambaşı girmiş olduğu odadan, üstad ile yaptığı hararetli tartışma neticesinde, adeta kaçar vaziyette odadan çıkmış, dışarıda kendisini bekleyen heyetin; “ Efendim, ne oldu, neden bu kadar süratle çıktınız? ” sorusuna karşılık: “ Biraz daha kalsaydım, Müslüman olmaktan korktum” itirafında bulunmuştur. (Bediüzzaman Said Nursî, 'Tarihçei Hayat', Envar Neşriyat, Istanbul 1996, s. 6)
Dinler tasnifin'in ikinci şıkkın da bahsettiğiniz İnançların aslı bozulmadan önce ki hali için "Din" deniliyor..

Aslı bozulmuş Dinler diyor burada ki Din kastı "Asla" dır bozulmuşa değil

Onu geçelim birileri dünya da bir inanç sistemine Din diyerek inanıp uyguluyorsa Fıkıh Alimleri de bunu kitaplar da pek tabiki "Aslı bozulmuş Dinler" olarak belirtecektir..

Bu Fıkıh alimlerin'in bu inançları Din olarak kabul ettiklerini göstermiyor...

Eğer dediğiniz gibi olsaydı o zaman şu üçüncü madde de geçen Batıl inançları da Din olarak kabul etmeleri gerekecek ki hiç bir peygamberi ve dayanağı olmayan bu inançları Din olarak hiç bir alim kabul etmez...

Çünkü zaten Din Hz.Adem (a.s)'dan beri birdir ve İslam üzeredir farklılıklar bozulduktan sonra ortaya çıktı...

İşte bahsettiğim asıl budur bunun dışında ki inançlar Din değildir sadece Din olduğuna inanan insanların inancıdır o kadar..

Şimdi istersen'iz "Allah katında Din tekdir oda İslamdır" ayetini bir kez daha mütala edin

Sizin bahsettiğiniz Din müttesibleri arasında ki diyaloğa bizde karşı değiliz...

Bu diyalog bir iş için,bir anlaşma için,yahut başka bir konu hakkın da ve asıl maksat olan tebliğ için olur...

Buna karşı çıkmıyoruz,çıkmayız...

Diyalog süreci ile Türkiye’deki Papaz ve hahamlara İslam dininin bir vecibesi olan orucu tanıtma gayesi ile iftar yemekleri verildi, hatta bazı papazların saygı gereği olsa gerek Ramazan ayında oruç tuttuklarını beyan etmeleri, hergün cevşen ve yasin okudukları beyan etmiş olmaları (Kardinal Men.Marovitch - Vatikanın Türkiye temsilcisi) , İslam camiası adına sevindirici değil midir?


Evet öyle şeylere sahne olduk ki Papazlar,Hahamlar iftara davet edildi..

İftar nedir..? Bizim Dini inancımız da yer alan bir vecibedir peki o zaman Papaz'ın iftar da ne işi var..?

Yemek ısmarlayacaksan başka bir vakitte,günde ısmarla ye,yedir...

Sonra ne oldu peki..? Bazı diyalog temsilcileri de Noel bayramını kutlamaya katıldı buda onların Dini bayramı orada Müslüman'ın ne işi var,neyi kutluyor farkında mı..?

Bu küfre giriyor o ne olacak peki..? Bir yandan İslam tahrif oluyor değneğin tek yüzüne bakarsanız bu kavranamaz..

Peygamberimiz (s.a.v) Yahudi bir alimle görüşüp,diyalog kurup onun Müslüman olmasına vesile olmuş işte ne güzel buna karşı olmadığımızı belirttim Peygamberin (s.a.v) bütün hayatı tebliğ idi her dakika tebliğ ile uğraştı...

"Habeşistan'a hicrete gönderdiği sahabesini, oranın Meliki ve dini lideri olan Hristiyan Necaşi ile diyalog kurup ondan kendi ashabının sığınmasına ve bu vesile ile İslamı TEBLİĞ etmeseydi, Necaşi mümin olarak vefat edebilirmiydi? Ve Efendimiz (SAV) onun gıyabında cenaze namazını kılar mıydı?"

Bu yazılarınız dan anlıyorum ki siz bizim tebliğ amaçlı diyaloğa karşı olduğumuzu düşünüyorsunuz hayır tam aksine buna destekçiyiz..

Önce Dinler arası Diyalog ile normal Diyaloğu bir kenera ayırın..

Dinler arası diyalog çalışmalarına örnek verelim yukarıda bahsedilmiş...

"Allah katında Din tekdir oda İslamdır" ayeti hutbelerden kısmen kaldırıldı bu kimi rahatsız etti..?Hristyanı,Yahudiyi etti onların talebiyle kaldırıldı..

Neden rahatsız etti çünkü bu ayette üstüne basa,basa tek Dinden söz ediliyor bu da Dinler diyaloğuna ters düşüyor...

Tek Allaha inan herkes Hristyan,Yahudi olsa dahi Cennete gidecek görüşü de Dinler diyaloğun'un meyvelerindendir...

Şunun üstüne basa,basa söylüyoruz diyaloğa değil Dinler arası diyaloğa karşıyız...

"2004 yılı Mevlüt Kandili kutlamaları AB nin Merkezi olan Brükselin en büyük Kilisesinde İsevi ruhanilerce (papaz ve kardinaller dahilinde) Peygamber Efendimizin (SAV) doğum günü kutlanmış ve bunu "Dinleraarası Diyalog" çatısı altında yapıldı. Bu tarihte bir ilk idi, peygamberliğini kabul etmedikleri Peygamberimiz (SAV) ruhaniyeti karşısında onun doğum gününü kutlanması. Bugün hürmet eden, yarın sizce iman etmez mi? Bundan daha iyi tebliğ mi olur? "

Malesef bu tebliğ değil onların elinde bir kozdur yarın bir gün Sultan Ahmet gibi Türkiyen'in en büyük camisin'de Tanrı,oğlu ve kutsal ruh adına bir ayin düzenlemizi isterseler ne olacak..?

Yapmayacaklarını kim iddia edebilir sonuçta ortada "Dinler diyaloğu" var... Buda karşılıklı ilgi alaka ister

O zaman ne olacak soruyorum bu gidiş buna gidiyor Diyarbakırda'ki görüntüler başka bir ildeki sembolik sırat köprüsünden üç din mensublarının beraber geçmesi klavuza ihtiyaç yok..!
depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-05-2010, 22:53   #6
Kullanıcı Adı
Blur
Standart
Alıntı:
depare Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dinler tasnifin'in ikinci şıkkın da bahsettiğiniz İnançların aslı bozulmadan önce ki hali için "Din" deniliyor..

Aslı bozulmuş Dinler diyor burada ki Din kastı "Asla" dır bozulmuşa değil

Onu geçelim birileri dünya da bir inanç sistemine Din diyerek inanıp uyguluyorsa Fıkıh Alimleri de bunu kitaplar da pek tabiki "Aslı bozulmuş Dinler" olarak belirtecektir..

Bu Fıkıh alimlerin'in bu inançları Din olarak kabul ettiklerini göstermiyor...

Eğer dediğiniz gibi olsaydı o zaman şu üçüncü madde de geçen Batıl inançları da Din olarak kabul etmeleri gerekecek ki hiç bir peygamberi ve dayanağı olmayan bu inançları Din olarak hiç bir alim kabul etmez...

Çünkü zaten Din Hz.Adem (a.s)'dan beri birdir ve İslam üzeredir farklılıklar bozulduktan sonra ortaya çıktı...

İşte bahsettiğim asıl budur bunun dışında ki inançlar Din değildir sadece Din olduğuna inanan insanların inancıdır o kadar..

Şimdi istersen'iz "Allah katında Din tekdir oda İslamdır" ayetini bir kez daha mütala edin

Sizin bahsettiğiniz Din müttesibleri arasında ki diyaloğa bizde karşı değiliz...

Bu diyalog bir iş için,bir anlaşma için,yahut başka bir konu hakkın da ve asıl maksat olan tebliğ için olur...

Buna karşı çıkmıyoruz,çıkmayız...

Diyalog süreci ile Türkiye’deki Papaz ve hahamlara İslam dininin bir vecibesi olan orucu tanıtma gayesi ile iftar yemekleri verildi, hatta bazı papazların saygı gereği olsa gerek Ramazan ayında oruç tuttuklarını beyan etmeleri, hergün cevşen ve yasin okudukları beyan etmiş olmaları (Kardinal Men.Marovitch - Vatikanın Türkiye temsilcisi) , İslam camiası adına sevindirici değil midir?


Evet öyle şeylere sahne olduk ki Papazlar,Hahamlar iftara davet edildi..

İftar nedir..? Bizim Dini inancımız da yer alan bir vecibedir peki o zaman Papaz'ın iftar da ne işi var..?

Yemek ısmarlayacaksan başka bir vakitte,günde ısmarla ye,yedir...

Sonra ne oldu peki..? Bazı diyalog temsilcileri de Noel bayramını kutlamaya katıldı buda onların Dini bayramı orada Müslüman'ın ne işi var,neyi kutluyor farkında mı..?

Bu küfre giriyor o ne olacak peki..? Bir yandan İslam tahrif oluyor değneğin tek yüzüne bakarsanız bu kavranamaz..

Peygamberimiz (s.a.v) Yahudi bir alimle görüşüp,diyalog kurup onun Müslüman olmasına vesile olmuş işte ne güzel buna karşı olmadığımızı belirttim Peygamberin (s.a.v) bütün hayatı tebliğ idi her dakika tebliğ ile uğraştı...

"Habeşistan'a hicrete gönderdiği sahabesini, oranın Meliki ve dini lideri olan Hristiyan Necaşi ile diyalog kurup ondan kendi ashabının sığınmasına ve bu vesile ile İslamı TEBLİĞ etmeseydi, Necaşi mümin olarak vefat edebilirmiydi? Ve Efendimiz (SAV) onun gıyabında cenaze namazını kılar mıydı?"

Bu yazılarınız dan anlıyorum ki siz bizim tebliğ amaçlı diyaloğa karşı olduğumuzu düşünüyorsunuz hayır tam aksine buna destekçiyiz..

Önce Dinler arası Diyalog ile normal Diyaloğu bir kenera ayırın..

Dinler arası diyalog çalışmalarına örnek verelim yukarıda bahsedilmiş...

"Allah katında Din tekdir oda İslamdır" ayeti hutbelerden kısmen kaldırıldı bu kimi rahatsız etti..?Hristyanı,Yahudiyi etti onların talebiyle kaldırıldı..

Neden rahatsız etti çünkü bu ayette üstüne basa,basa tek Dinden söz ediliyor bu da Dinler diyaloğuna ters düşüyor...

Tek Allaha inan herkes Hristyan,Yahudi olsa dahi Cennete gidecek görüşü de Dinler diyaloğun'un meyvelerindendir...

Şunun üstüne basa,basa söylüyoruz diyaloğa değil Dinler arası diyaloğa karşıyız...

"2004 yılı Mevlüt Kandili kutlamaları AB nin Merkezi olan Brükselin en büyük Kilisesinde İsevi ruhanilerce (papaz ve kardinaller dahilinde) Peygamber Efendimizin (SAV) doğum günü kutlanmış ve bunu "Dinleraarası Diyalog" çatısı altında yapıldı. Bu tarihte bir ilk idi, peygamberliğini kabul etmedikleri Peygamberimiz (SAV) ruhaniyeti karşısında onun doğum gününü kutlanması. Bugün hürmet eden, yarın sizce iman etmez mi? Bundan daha iyi tebliğ mi olur? "

Malesef bu tebliğ değil onların elinde bir kozdur yarın bir gün Sultan Ahmet gibi Türkiyen'in en büyük camisin'de Tanrı,oğlu ve kutsal ruh adına bir ayin düzenlemizi isterseler ne olacak..?

Yapmayacaklarını kim iddia edebilir sonuçta ortada "Dinler diyaloğu" var... Buda karşılıklı ilgi alaka ister

O zaman ne olacak soruyorum bu gidiş buna gidiyor Diyarbakırda'ki görüntüler başka bir ildeki sembolik sırat köprüsünden üç din mensublarının beraber geçmesi klavuza ihtiyaç yok..!

Dostum bence sen benim demek istediklerimi anlamamışsın çünkü ayetleri kendi işine geldiği gibi yorumlamışsın dinlerarası diyalogtan islam alemi ne gibi bir zarar görmüştür ? Avrupa'nın göbeğinde Müslüman denildiği zaman hala akla neler çağrıştırıyor bu imajı silmek yada silmeye çalışmak sizce kötü mü ? Ayrıca şahsi fikriyatım olarak hocaefendinin böyle bir adımı neden attığını tam manasıyla bilemeyiz belki 20 30 sene sonrasını düşünerek bir şeyler yapmayı hedefliyor cemaat ilk kurulduğunda vasıfları neydi ki izmir'in kenar mahallelerinden birinde başladı bu iş ve şimdi dünya'nın her yerinde.. Sizce bu bir tesadüfmüdür ? Samimi olmayan Allah dostu olmayan bir insanın bu kadar ilerlemesi bu kadar seveninin olması sizce mümkünmüdür..
Blur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-04-2010, 16:52   #7
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart
Dinler arası dialoğu sağlayacak tek insan iskender evrenesoğludur

Yahu kafa dinleyin hep aynı şey hep aynı şey insanın kafası şişer.
chp yi izleyin gülün biraz

Sizene Gülen'den,sizene Cübbeli hocamızdan
  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-04-2010, 21:31   #8
Kullanıcı Adı
Özgür Çağrı
Standart
BenHur bu yurtlar okullar dersaneler madem milletin neden en pahalı kurumlar bunlar ?
Neden amerikalı coniye israilli şarona rus alexandera hoşgörü diyalog varda iranlı ismail'e hoşgörü yok ?
Gülen hocanın ''Eğer bir evde 3 sabah üst üste sabah namazı kılınmıyorsa o evi kapatınız '' sözüne rağmen neden artık evlerde sabah namazı kılınması konusunda hassasiyet yok. Fazla öğrenci kazanmak adına neden bu kadar taviz veriliyor ?
28 şubatta başörtüsüz girin fetvasını cemaatindeki bayanlara veren hoca neden başörtülü girmek konusunda tereddütte olan cemaatteki okuyan kızlara başörtüyle girin fetvasını vermiyor ?

  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-05-2010, 19:19   #9
Kullanıcı Adı
Özgür Çağrı
Standart
Alıntı:
Furkanca Bakış Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
BenHur bu yurtlar okullar dersaneler madem milletin neden en pahalı kurumlar bunlar ?
Neden amerikalı coniye israilli şarona rus alexandera hoşgörü diyalog varda iranlı ismail'e hoşgörü yok ?
Gülen hocanın ''Eğer bir evde 3 sabah üst üste sabah namazı kılınmıyorsa o evi kapatınız '' sözüne rağmen neden artık evlerde sabah namazı kılınması konusunda hassasiyet yok. Fazla öğrenci kazanmak adına neden bu kadar taviz veriliyor ?
28 şubatta başörtüsüz girin fetvasını cemaatindeki bayanlara veren hoca neden başörtülü girmek konusunda tereddütte olan cemaatteki okuyan kızlara başörtüyle girin fetvasını vermiyor ?

Benhur madem bunca dinci terörist içinde yazma lutfunu gösteriyorsun şunlarada cevap ver yav
  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-06-2010, 10:55   #10
Kullanıcı Adı
hipermuhafazakar
Standart
Alıntı:
Furkanca Bakış Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
BenHur bu yurtlar okullar dersaneler madem milletin neden en pahalı kurumlar bunlar ?
Neden amerikalı coniye israilli şarona rus alexandera hoşgörü diyalog varda iranlı ismail'e hoşgörü yok ?
Gülen hocanın ''Eğer bir evde 3 sabah üst üste sabah namazı kılınmıyorsa o evi kapatınız '' sözüne rağmen neden artık evlerde sabah namazı kılınması konusunda hassasiyet yok. Fazla öğrenci kazanmak adına neden bu kadar taviz veriliyor ?
28 şubatta başörtüsüz girin fetvasını cemaatindeki bayanlara veren hoca neden başörtülü girmek konusunda tereddütte olan cemaatteki okuyan kızlara başörtüyle girin fetvasını vermiyor ?
1. Yurtlar okullar dersaneler en pahalısı değil bir kere o okulllarda sayısız kişi burslu okuyor kalıyor durumu iyi olmayanlara indirim yapılıyor. Hem orada verilen çift kanatlı eğitim hiçbir yerde yoktur Türkiyede. bende kaldım 2 ay ordan biliyorum oradaki imkanlara gezilere yemeklere göre verilen ücret azdır.

Sen peki neden o okullarda yurtlarda o binlerce gencimizin ahlakının yozlaşmasının önüne geçilmesine, ellerinden geldiğince 5 vakit namaz kılmalarına , başı boş bırakılmamalarına , hem dinini hem tarihini hem peygamber davasını öğrenlerine destek olmalarına bakmıyorsunda ücrete bakıyorsun furkanca bakışmısın körfezce bakışmısın nesin. Ticarethane diye açılmadı oralar hem millete hem insanlığa faydalı olacak insanları yetiştirmek için açıldı. Bunun binlerce şahidi vardır ! Bir taneside benim çünkü bende kaldım o yurtlarda. Oralarda kalanların % 85'i toplumda gördüğümüz en temiz en düzgün karakterli kişiler oluyor.

2. Ne konu hakkında yazdığını dahi bilmiyorsun sen hiçbir bilgi birkimin yok ordan burdan tek taraflı gördüğüne göre yazıyorsun. İslam ve Türkler nerelerdeki ülkelerde en çok yanlış gösteriliyor biliniyor İranda mı Hem İrandada Türk okulları var Malezyadada var dünya üzerinde 110'dan fazla ülkede var. Oralarda gelecek dünya adına en büyük fedakarlıklarla güzel tohumlar ekiliyor.

3. Niyetin senin parazitlikten başka birşey değil Gülen hoca ne zaman nerde demiş 3 kere sabah namazı kılınmıyan ev kapansın diye ispatlamazsan şerefsizsin ! Şu delilsiz kaynaksız parazitlere bakıyorsunda neden o evlerdeki insanların ellerinden geldiğince 5 vakit namaz kılmalarına günahsız yaşamalarına bakmıyorsun ! O evlerde lise-ortaokul öğrencilere okul derslerine hem yardım edilmesine hem dini kitaplar okutulmasına maddi fedakarlıklar yapılmsına ve bunların tamamen karşılıksız yapılmasına bakmıyorsun !

Senin bilgi seviyenin bir CHP'liden hiçbir farkı yok ! milli görüşçüyüm diyorsun adam akıllı bir yorumunu görmüyoruz akpartiforumda yetki alıyorsun bu nasıl oluyor yaa ben diyaloğun meyvesini gösteren 2 bölüm koydum onları dahi izlmeye bakmaya tenezzül etmeden insanları zehirliyorsun !

Konu Yalçın KARACA tarafından (11-06-2010 Saat 13:38 ) değiştirilmiştir..
hipermuhafazakar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
diyalog, yalanı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı