|
![]() |
#1 |
![]() Arakanda katliam var hayvanlar uyuyor
Yeni şafak İslam ve ihsan İslah haber T24 den alıntıdır Bismillahirrahmânirrahîm. Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn Burmada Ne Win'in istifasının ardından askeri ve sivil hükümetler birbirini izledi, vahşet hiç azalmadı,şiddetlenerek arttı. Ocak 1992'de Burma'da yaşayan Müslüman azınlığa mensup 700 kişinin Bangladeş sınırında boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı. 1994 de ise 1000'den fazla Müslüman yargısız infazla öldürüldü.Burma Müslümanlarının en büyük sorunu dünyayla iletişim kuramamak ve yaşadıklarını anlatamamaktır. ülkeye giriş yasaklanmış bölge yabancılara kapatılmıştır. Burmada 1990'lardan sonra Müslümanlar kıyıma uğramış ve yine 200.000 kişi 1992 de Bangladeş'e sığınmıştır. Çok fakir bir İslam ülkesi olan Bangladeş, Burmalı mültecileri topraklarında ağırlamakta, ancak yiyecek ve barınma konusunda yardım etmekte çok zorlanmaktadır.* Myanmar, 60 milyon nüfusuyla*Güney Doğu Asya’nın en büyük ikinci ülkesi Askeri rejimle yönetiliyor. Çok zengin kaynaklara sahip olmasına rağmen askeri rejim nedeniyle 1962’den bu yana dünyanın en fakir ülkelerinden biri sağlık sistemi çok kötü ve dünyada 190. sırada yer alıyor.yaşam süresi ise 57. Halk turistlere alışık değil,halkın isteyeceği son şey başını belaya sokup polis ve askerlerle yüz yüze gelme. 50 yıldır askeri iktidar tarafından yönetilen*Myanmar*(Burma),Asya’nın kapalı kutusu. güvenli olduğu söylenemez. 1962de Asya’nın en zengin ikinci ülkesi iken general Ne Win’in başlattığı*Burmese Way to Socialism*programı sayesinde bölgenin en fakir ülkelerinden biri haline gelmiş. Burma 1962 de tıkılıp kalmış, ne altyapısı ne de sosyal yapısında en ufak bir ilerleme yok.ordu sıkılınca ülkenin adını, bayrağını, başkentini ve şehir isimlerini değiştiriyor* Dış ülkelere kızarsa sınırlarını kapatıyor,ne turistler dışarı çıkabiliyor ne de dışarıdan insan girebiliyor ülkeye. burmada uğruna savaşılan demokrasi ülkeye gelecek gibi gözükmüyor.ordu tarafından halka uygulanan yoğun bir baskı ve acımasız kurallar var. Ülkeyi anlamak istiyorsanız George Orwell’in “Burma Günleri” kitabını okumanızı tavsiye ederim. Orwell Myanmar için üç kitap yazmış derler Burma Günleri, Hayvan Çiftliği ve 1984! İslâm âleminin mübarek Kurban bayramını karşıladığı günlerde Myanmar’daki zulüm rejimi, Müslümanların yoğun olduğu Arakanda büyük bir katliam gerçekleştirdi. Katliama gerekçe olarak bölgedeki karakollara baskınlar düzenlenmesi gösterildi.gerçekleştirilen saldırılar ve katliamlarda özellikle bu tür gerekçelerden yararlanmaları dikkat çekiyor.*
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Halepçe katliamının tanıkları
Katliamda sağ olarak kurtulmayı başaran Ekrem Mahmud isimli bombardımandan nasıl kurtulduklarını söyledi.*Biz dayımlara yemeğe davetliydik.bombardıman başlayınca,sığınağa koştuk. Kimyasal gaz kullanıldığından ıslak bir bez parçası ile Ağzımızı burnumuzu kapamaya çalıştık ve sığınaktan aracımıza koştuk.kuzenlerimden biri yere yığıldı. Kardeşlerim onu taşımak istedi. Ancak olmadı onla oyalansaydık biz de ölecektik. hızla uzaklaştık. Çok acı günler geçirdik O günün acısını hala unutamadığını söyleyen Soyba Hanim isimli bayan ise, ' Olaydan Sonra kaçtık izimizi kaybettirdik. Tek başıma Tahran'da tam 3 ay yaşadım. Çocuklarımın başına ne geldiğinden haberim olmadı. Döndüğümde çocuklarımı kaybettiğimi öğrendim. en Son küçük oğlumun cesedini bulabildim. Çok ağır ve acı günlerdi, evimden dışarıya adım atamıyorum ' dedi.* TÜM AİLEMİ KAYBETTİM* Osman Mustafa isimli Halepçe 'li Bende gazdan etki gazın bulunduğu yerde olmadığım için 24 saat Sonra ayıkmışım. Eşimi alarak İran 'a kaçtım. döndüğümde 5 'i erkek ve 2 'si kız kardeşimi, anne ve babamı, 2 yengemi ve 1 yeğenimin hayatını kaybettiğini öğrendim.” ifadesini kullandı.* Halepçe Katliamının üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen katliam tanıkları bu acıyı yüreklerinde taşıyorlar. Katliama tanık olan Mehdi Hama Arif, 5 bin insanın kimyasal silahlar sonucunda yaşamlarını kaybettiğini, 15 bin insanın yaralı bir şekilde İran’a kaçtığını belirterek Irak rejiminin her şeylerini yok ettiğini dile getirdi. Mehdi Hama Arif, Halepçe katliamına tanık olan 100 binlerce insandan bir tanesi. Irak rejiminin ilk başta kimyasal bomba atmadığını dile getiren Mehdi Hama bombalı saldırılar üzerine halkın kimyasal saldırıların yerin altında daha fazla tesir gösterdiğini belirtti.* Mehdi Arif, İran’a kaçarken para dahi alamadıklarını İranda 6 yıl kaldıklarını ve 6 sene boyunca geriye dönemediklerini dile getiren Arif, şehre döndüklerinde şehrin harap halde olduğunu söyledi. Hama Arif, katliamın tesirlerini örtbas edilmek için şehri yeniden dizayn edildi Halepçe olduğu gibi bırakılsaydı,katliamın tesirleri görülecekti katlam izleri yok edildi. Bilerek ve isteyerek bu katliamın izleri yok edildi.* Katliam mağdurlarına en büyük yardımının İranlılar tarafından yapıldığını söyleyen Mehdi Arif, İran helikopterleri yaralıları alıp İran’da tedavi ettirdiler Türkiye’nin bölgeye uzak olduğu için yardımını gönderemediklerini ifade etti.* Halepçe Katliamı Irak*savaş*uçakları, Halepçe'yi bombaladı. Ortalığa keskin bir elma kokusu yayıldı ve çocuklar kokuya doğru koştu. Son sözleri, ‘Daye behna seva te’ yani 'Anne elma kokusu geliyor' oldu. Sonra da birer birer öldüler... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Halepçe Katliamı*
16 Mart 1988 yılında Baas rejimiEnfal hareketi ismini verdiği operasyonda,*Irak'ın kuzeyindeki Halepçe kentini*savaş*uçakları ile 3 gün boyunca kimyasal gazlarla bombalandı. Resmi rakamlara göre 5 bin sivil kimyasal gazlardan zehirlenerek öldü, 14 bini aşkın kişi yaralandı.*Olay*nedeniyle 1 milyondan fazla kişi Türkiye ve*İran'a sığındı. Kimyasal saldırı 'Kimyasal Ali' Saddam Hüseyin*İran*ordusunun ilerleyişini durdurmak için*Irak*Ordusunun Kuzey Cephesi Komutanı olan Korgeneral*Alî Hasan Tikritî'ye (Kimyasal Ali)*zehirli gaz bombaları*kullanmayı emretti...Kimyasal bombalar ilk olarak Balisan Vadisi'nde kullanıldı.Balisan’ı, Şanexşê köyü takip etti.*Rejim*güçleri Talabani’ye bağlı güçlere ve ailelerine saldırdı. 28 kişi öldü, 300 kişi yaralandı. Kimyasal saldırıların üçüncü ve en büyüğü Halepçe’ye yapıldı. Halepçe Katliamı*İran-Irak*Savaşı esnasında, Saddam Hüseyin'in, 1986-1988'de Irak'ın kuzeyinde yaşayan Kürtlere karşı düzenlettiği El-Enfal Harekâtı adlı imha operasyonunun bir parçası.Irak Kürdistanı’nın İran sınırındaki kasabası Halepçe’de 76 bin kişi yaşıyordu.* bombardıman başladığında ortaya bir koku yayıldı. Hayatta kalanların elma kokusu dediği kokuya kimse anlam veremedi.Kokuyu genizlerinde hisedenler ölmeye başladı. Hem insanlar, hem hayvanlar…ölüyordu Bombardımanda hardal, sarin gibi gaz içeren bombalar kullanılmıştı. Gazı soluyanların derisi yanmaya başladı, solunum sistemleri çöktü. Kimi evinin kapısında kimi bahçesinde,kimisi ise ‘kurtulurum’ umuduyla kaçtığı dağ yolunda ölüme yakalandı. aralıklarla süren saldırılarda ölenlerin sayısı net değil. Bir çok kesiminin kabul ettiği ortak sonuç,en az 5 bin kişinin öldüğü, 14 bin 765 kişinin yaralandığı. yabancı gözlemciler, sayının çok daha fazla olduğu görüşünde. Şans eseri hayatta kaldığını anlatan Ümit Reşit saldırı sonrasında "İran sağlık ekipleri beni İran’a götürdü. Sağlık durumum çok kötüydü. serumu içtim ve kanama geçirdim.beni hastaneye sevk ettiler. ölenler oluyordu.bayılmışım, öldü sanıp kefenlemişler. Mezarlığa götürülmeden kendime geldim”Bir kampa yerleştirildim 6 ay sonra babam tarafından bulunup, Halepçe’ye getirildim* Ağustos*1988'de*Irak*ve*İran,*ateşkes*anlaşması imzaladılar.*Irak ordusu*ateşkesten 5 gün sonra Halepçe'yi geri aldı ve işgal esnasında 200 sakinin öldürüldüğü söyleniyor. Halepçe'de özürlü doğum oranı*Hiroşima*ve*Nagasaki'nin 4-5 katı Amerika*ise bu iddiayı suistimal ederek*Zayıflatılmış Uranyum*mermilerinin kullanmasını meşrulaştırmaya çalıştı. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() İnsanlığın başına büyük bir belanın gelmesini bekliyorum. Gelmesini beklediğim belanın nedenleri ise Arş-ı Âlâ'yı titretecek derecede büyük zulümlerin (katliamlar, işkenceler, tecavüzler vd.) yapılması, yapılan o büyük zülümlere sessiz, tepkisiz kalınması, zulümlerin önlenmesi için elden gelenin yapılmaması ve homoseksüelliğin yani cinsî sapıklığın hem dünya genelinde yaygınlaştırılması hem de cinsî sapıklık olan eşcinsel evliliklerin dünya genelinde pek çok ülkede yasallaştırılmasıyla cinsî sapıklığa meşruiyet kazandırılmaya çalışılması. İşte temelde bu nedenler yüzünden dünyanın başına büyük bir belanın geleceği kanaatindeyim.
Konu Cihannur tarafından (11-29-2017 Saat 14:11 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|