Hayata Dair Anketler (Ak Parti Forum) Siyasi anketler dışında üyelerin serbetsçe anket açacakları bölüm. |
Anketimiz: Gayrimüslim arkadaşınız oldu mu? | |||
Evet |
![]() ![]() ![]() ![]() |
34 | 50.00% |
Olmadı ama olabilir.. |
![]() ![]() ![]() ![]() |
25 | 36.76% |
Hayır. Hatta asla olamaz! |
![]() ![]() ![]() ![]() |
9 | 13.24% |
Katılımcı sayısı: 68. Sizin bu Ankette oy kullanma yetkiniz bulunmuyor |
![]() |
|
![]() |
#1 |
![]() 3. şıkkı işretlemek ne dini ne de insani olarak açıklanamaz. Allah (c.c) insanları hangi dini seçecekleri konusunda özgür bırakmış biz mi dayatma yapacağız.. Gayri müslim bir arkadaşım olmasını isterdim. Ya ben onu müslüman yapardım ya da o beni ... :-) ;(Allah korusun şaka tabi) Asla olamaz diye bir şey yok. Bu şıkkı işaretlemeyi düşünenlere sorarım geniş kültürlü, inançlı bir memlekette yaşıyor olsaydınız tıpkı Cumhuriyetten önceki Osmanlı toıpraklarında olduğu gibi... Kapı komşunuz hristiyan bir Ermeni veya Rum olsaydı onun çocuğu da sizin yaşıtınız olsaydı ne yapacaktınız? İlla ki arkadaş olacaktınız, nitekim hep de böyle oldu. Osmanlı döneminde dinler, kültürler hep içiçeydi. Bakmayın Cumhuriyetten sonra memlekette neredeyse hiçbir farklı unsurun kalmadığına, biz gönlü geniş bir medeniyetin insanlarıyız.
![]() Konu Üç mevsim tarafından (09-18-2009 Saat 18:07 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Benim oldu..
Şuan düşündüğümde bir arkadaşımla birlikte üzerinde fazlaca İslam için baskı yapmışız. Tanıtıcı şeyler, ingilizce çevirilerle filan. Kendisi Budistti. Dün aklıma geldi. Bizim üzerine o kadar düşmemize rağmen o kendi diniyle alakalı tek bir laf etmemiş bize. İlk olarak İslam'a davet için olur veriyoruz ama bu bazen yanlış geliyor. Dostlar/arkadaşlar birbirini niçin sever? Önceliğimiz din kardeşi oluşumuz mu? Genelde bunu aynı dine mensup olmamıza binaen pek düşünmeyiz. Bir ayrıcalık değildir yani. Ama konu gayrimüslimler olduğunda önceliğimiz din tebliği oluyor. İyi huyları için arkadaşlık edilemez mi? Kimse kimsenin alanına, mahremine müdahale etmeden... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | |
![]() Alıntı:
*** Kur'an-ı Kerim'de Maide suresinde "“Ey iman edenler! Yahudilerle Hristıyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden her kim onları dost tutarsa o da onlardandır. Allah zalimleri doğru yolda yürütmez” Maide (5/51)deniyor. Ancak aynı surede: "“Bugün temiz ve güzel olan her şey size helal kılındı. Kitap ehlinin yemekleri size, sizin yemekleriniz de onlara helaldir. Yine iffetli mü’min kadınlar ile sizden önce kendilerine kitap verilenlerin iffetli kadınları, namusuyla yaşamaları ve aldatmamaları şartıyla, kendilerine hak ettikleri karşılığı da vererek size helal kılındı…” Maide (5/5) diye bir ayet de var. Dikkat edilirse ilk ayet dostluk kurmaktan uzak durmayı “zulüm” ile gerekçelendiriyor. İkinci ayet ise karşılıklı yemeklerinden yemek ve evlenmek gibi son derece sıcak dostluk tezahürlerini “namus, iffet ve sadakat” gibi evliliğin evrensel değerlerine dayandırıyor. Dostluk kurmayın derken “Yahudi ve Hristıyan” tabirini kullanıyor. Yemek yeme ve yedirme ile evlenme söz konusu olunca “Kitap ehli” diyor. Demek ki buradan üç sonuç çıkıyor: 1-Yahudilik ve Hristıyanlık adıyla tanınan bu iki kurumsal dinin inanç sistemini benimsemeyin. 2-Yahudiler ve Hristıyanlar içinde “zalim” olan kliği (gurubu, franksiyonu) dost edinmeyin. 3-Bunların dışında karşılıklı yeyip içmek ve kadınlarıyla evlenmek gibi gayet insanî dostluk ilişkilerine girebilirsiniz. Bu durum, Kur’an’ın “öteki” ile ilişkilere getirdiği mantığı kavramış olanlar açısından gayet anlaşılabilirdir. Bu mantığın özü şu: Kur’an’da dostluk ilişkilerinin kesilmesini, hatta savaşı gerektirecek sebep “adalet-zulüm” çelişkisidir. İman-küfür, tevhid-şirk veya İslam-Yahudi/Hrıstıyan çelişkisi savaş sebebi değildir. Her kim zulmediyor yani saldırgan bir tutum içine giriyor, haksızlık yapıyor, can ve mal güvenliğini tehdit ediyorsa odur dost olunamayacak olan. Aksi halde inançlarını benimsemesen de bir arada yaşanabilir görürsün. Yeme içme, evlenme gibi ilişkilere girebilirsin. Kur’an’ın bu mantığını Mekke’de baş düşman olarak gördüğü “müşrikler” ile ilişkilerde daha açık görürüz. Tevbe suresi müşriklere “ultimatom” ile ve besmelesiz başlayan tek suredir. Orada müşrikler kendi elleriyle yaptıkları antlaşmalarını tek yanlı bozarak “saldıranlar” ve antlaşmalarına bağlı kalan ve “saldırmayanlar” diye ikiye ayrılır. Saldırgan kliğe karşı savaş, diğerlerine ise iyi muamele emredilir; hatta gerekirse gideceği yere kadar güvenliklerinin sağlanması bile istenir. (Tevbe; 9/1-6). Demek ki dostluğu kesmenin tek sebebi vardır; zulüm. Yani antlaşmaları hiçe saymak, tek yanlı bozmak, saldırı, hakka tecavüz, cana ve mala kastetme… Bunun dışında farklı dinlere mensup olmak insanî dostluğa (yeme içme, evlenme) engel değildir. Her kim sırf Yahudi, Hristıyan veya bir başka dine mensup diye birisine kurşun sıkarsa bütün insanlığa sıkmış gibi olur. Recep İhsan alıntı |
||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|