akıllım sen benim ne demek istediğimi anlamamışsın.ben köyde yaşamış birisi olarak ve şimdiki durumu kıyasladım.köyde eğer tarlan varsa tarlanın büyük çoğununluğunu pazarlayacağın ürünü ekersin dikersin.ve kendine özel bir alan ekersin içinde dometes,biber,patlıcan,fasulye,marol,sağon,salatal ık,lahana aklına ne geliyorsa yetiştirirsin.ve ihtiyacın olan sebzeyide ürünüde ordan toplarsın.hayvan yetiştirsin,tavuk beslersin köyde yaşamanın amacıda budur.ticari olarak yaptığın arazinin çoğunluğunu kapsar.tabi bu bölge bölge değişir ülkemizde her ürünün her yerde yetişmediğini düşünürsek.kendi yetiştirdiğin üründen kazandığın paraylada diğer ihtiyaç duyduğun ürünleri temin edersin.marketten alırsın vesayre.

rahatımıza okadar alışmışızki ben canlı şait olduğum için köye gittiğimde kimsede hayvan yok,tarlalar tek ürün dikilmiş kimse uğraşmak istemediği için herşeyi hazır alır olmuş.adam emekli olmuş gitmiş köyüne üç beş sebze yetiştirip kendi ihtiyacını karşılayacağı yere marketlerden alış veriş yapmaya alışmış.taze süt içmek yerine market sütü içmeye alışmış.bundan on onbeş yıl öncesine göre çok farklı.

üretmeyi sevmeden, tüketmeyi harika seven bir ülke.sadece gıda da değil.kendinizi ve çevremizdekileri izleyin nasıl bir tüketici bir milletiz anlarsın.herşeyi devletten beklersek ooo gün gelir yemeye ekmek bulamayız nasıl yapılıyor onuda bilmeyiz.

la ne acayip adamsın sen ya