Haddinizi bilin.(Devlet Bahceli) - Sayfa 9

06-23-2010, 15:53

Mustafa Kemal, Selanik’te değil de Musul’da doğmuş bir Osmanlı paşası olsaydı, Kurtuluş Savaşı’nı Türklerle ve Kürtlerle birlikte gerçekleştirdikten sonra kurulmasına önayak olduğu cumhuriyetin adını “Kürdiye Cumhuriyeti” koysaydı, kendisi de Meclis kararıyla “Atakürt” adını alsaydı...

Kürdiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşlarına “Kürt” deneceği için hepimiz “Kürt” sayılsaydık, Taksim’e, Kadıköy’e, Kızılay Meydanı’na, Kordon’a “Ne mutlu Kürdüm diyene” pankartları asılsaydı...

“Kürdiye’de” Türk olmadığı, herkesin aslında Kürt olduğu söylenseydi, kendilerini Türk sananların aslında “deniz Kürdü” oldukları iddia edilseydi...

Kürtlerin “yedi bin yıllık” bir tarihi bulunduğunu, Anadolu’nun esas sahiplerinin Kürtler olduğunu, Moğolların, Hunların, Etrüsklerin aslında Kürtlerin atası sayıldığını, Osmanlıdaki Kürt paşalarının kahramanlıklarını derslerde okusaydık.

Teoman, Cengiz, Atilla, Osman gibi isimler almamız yasaklansaydı, Berfin, Beruj, Tiruj, Nevruz gibi isimler almak zorunda kalsaydık...

Türkçe televizyon kurulması yasak edilseydi, bütün televizyon yayınları Kürtçe yapılsaydı...

Romanlarımızı, hikayelerimizi, şiirlerimizi Kürtçe yazmak zorunda kalsaydık, yalnızca Kürt şarkıları dinleseydik, gazetelerimizi Kürtçe çıkarsaydık...

Okullarımızda yalnız Kürtçe okutulsaydı ve Türkçe okutulması yasaklansaydı...

“Biz Türküz, bizim bir tarihimiz, bir dilimiz var” dediğimizde sorgusuz sualsiz hapislere atılsaydık.

İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Bursa’da, Edirne’de polis sürekli olarak bizi izleseydi, “özel timler” bizim “Kürdiye Cumhuriyeti’ni” parçalamak isteyen “ayrılıkçılar olmamızdan” kuşkulanıp hepimize sürekli “suçlu” muamelesi yapsaydı, sırf Türk olduğumuz için hakaretlere uğrasaydık.

12 Eylül darbesinden sonra bütün batı bölgesindekiler hapishanelere doldurulsa, inanılmaz işkencelerden geçirilse, boğazlarına kadar çamurların içine battıkları hücrelere konsa, tazyikli sularla iç organları perişan edilse, azgın köpeklerle bacakları parçalansaydı...

Evlerimiz basılsa, ayrılıkçı “Türk teröristlere” yardım ettiğimiz iddialarıyla apartmanlarımız yakılsa, biz evimizden bir eşya bile alamadan çıkarılıp, Diyarbakır’a, Hakkari’ye sürgüne gönderilerek, çadırlarda yaşamak zorunda bırakılsaydık...

Biz Türkler buna razı olur muyduk, “işte hepiniz Kürdiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı olarak birer Kürtsünüz, ayrıca Türklük diye niye tutturuyorsunuz, isterseniz başbakan bile olabilirsiniz” sözlerini bir hakkaniyet işareti olarak kabul eder miydik?

Yoksa, Türk kimliğimizin, dilimizin, kültürümüzün, bu ülkenin “eşit” vatandaşları olarak kabul edilmesinde ısrarcı mı olurduk?

Bu ülkenin Türk ve Kürt vatandaşları var ve tarih “Türk” çizgisinden yürümüş, bugün bizim “Türk” olarak kabul edemeyeceklerimizi Kürtlerin kabul etmesini istemişiz, bu yersiz istek sonunda patlamış, ülke önce teröre arkasından bir iç savaşa yuvarlanmış.

Türkiye’nin bu kanlı karmaşadan “demokrasiyle” ve Kürt vatandaşların “kimliklerinin” kabulüyle kurtulacağına inanan insanlar, bu düşüncelerini dile getirdiklerinde, bizim yöneticilerle taraftarları hep aynı soruyu soruyor:

- Nedir demokratik çözüm, nedir Kürt kimliği?

Biz Türkler, bir “Kürdiye Cumhuriyeti’nde” yaşasaydık ne isteyeceksek, bu isteklerin bugün Kürtler tarafından dile getirilmesini kabul etmektir demokrasi.

Kendimiz için isteyeceğimizi, bizimle eşit oldugunu kabul ettiğimiz insanlara vermemek için bu kadar kan dökmeye, ülkeyi bir çıkmaza sürüklemeye değer mi?

Değmez diyenler “demokrasi” istiyor işte.

Demokrasiyi getirmek çok mu zor zanaat?

**Türkistan** · 06-23-2010, 15:58

Alıntı:

Furkanca Bakış Nickli Üyeden Alıntı

Mustafa Kemal, Selanik’te değil de Musul’da doğmuş bir Osmanlı paşası olsaydı, Kurtuluş Savaşı’nı Türklerle ve Kürtlerle birlikte gerçekleştirdikten sonra kurulmasına önayak olduğu cumhuriyetin adını “Kürdiye Cumhuriyeti” koysaydı, kendisi de Meclis kararıyla “Atakürt” adını alsaydı...

Kürdiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşlarına “Kürt” deneceği için hepimiz “Kürt” sayılsaydık, Taksim’e, Kadıköy’e, Kızılay Meydanı’na, Kordon’a “Ne mutlu Kürdüm diyene” pankartları asılsaydı...

“Kürdiye’de” Türk olmadığı, herkesin aslında Kürt olduğu söylenseydi, kendilerini Türk sananların aslında “deniz Kürdü” oldukları iddia edilseydi...

Kürtlerin “yedi bin yıllık” bir tarihi bulunduğunu, Anadolu’nun esas sahiplerinin Kürtler olduğunu, Moğolların, Hunların, Etrüsklerin aslında Kürtlerin atası sayıldığını, Osmanlıdaki Kürt paşalarının kahramanlıklarını derslerde okusaydık.

Teoman, Cengiz, Atilla, Osman gibi isimler almamız yasaklansaydı, Berfin, Beruj, Tiruj, Nevruz gibi isimler almak zorunda kalsaydık...

Türkçe televizyon kurulması yasak edilseydi, bütün televizyon yayınları Kürtçe yapılsaydı...

Romanlarımızı, hikayelerimizi, şiirlerimizi Kürtçe yazmak zorunda kalsaydık, yalnızca Kürt şarkıları dinleseydik, gazetelerimizi Kürtçe çıkarsaydık...

Okullarımızda yalnız Kürtçe okutulsaydı ve Türkçe okutulması yasaklansaydı...

“Biz Türküz, bizim bir tarihimiz, bir dilimiz var” dediğimizde sorgusuz sualsiz hapislere atılsaydık.

İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Bursa’da, Edirne’de polis sürekli olarak bizi izleseydi, “özel timler” bizim “Kürdiye Cumhuriyeti’ni” parçalamak isteyen “ayrılıkçılar olmamızdan” kuşkulanıp hepimize sürekli “suçlu” muamelesi yapsaydı, sırf Türk olduğumuz için hakaretlere uğrasaydık.

12 Eylül darbesinden sonra bütün batı bölgesindekiler hapishanelere doldurulsa, inanılmaz işkencelerden geçirilse, boğazlarına kadar çamurların içine battıkları hücrelere konsa, tazyikli sularla iç organları perişan edilse, azgın köpeklerle bacakları parçalansaydı...

Evlerimiz basılsa, ayrılıkçı “Türk teröristlere” yardım ettiğimiz iddialarıyla apartmanlarımız yakılsa, biz evimizden bir eşya bile alamadan çıkarılıp, Diyarbakır’a, Hakkari’ye sürgüne gönderilerek, çadırlarda yaşamak zorunda bırakılsaydık...

Biz Türkler buna razı olur muyduk, “işte hepiniz Kürdiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı olarak birer Kürtsünüz, ayrıca Türklük diye niye tutturuyorsunuz, isterseniz başbakan bile olabilirsiniz” sözlerini bir hakkaniyet işareti olarak kabul eder miydik?

Yoksa, Türk kimliğimizin, dilimizin, kültürümüzün, bu ülkenin “eşit” vatandaşları olarak kabul edilmesinde ısrarcı mı olurduk?

Bu ülkenin Türk ve Kürt vatandaşları var ve tarih “Türk” çizgisinden yürümüş, bugün bizim “Türk” olarak kabul edemeyeceklerimizi Kürtlerin kabul etmesini istemişiz, bu yersiz istek sonunda patlamış, ülke önce teröre arkasından bir iç savaşa yuvarlanmış.

Türkiye’nin bu kanlı karmaşadan “demokrasiyle” ve Kürt vatandaşların “kimliklerinin” kabulüyle kurtulacağına inanan insanlar, bu düşüncelerini dile getirdiklerinde, bizim yöneticilerle taraftarları hep aynı soruyu soruyor:

- Nedir demokratik çözüm, nedir Kürt kimliği?

Biz Türkler, bir “Kürdiye Cumhuriyeti’nde” yaşasaydık ne isteyeceksek, bu isteklerin bugün Kürtler tarafından dile getirilmesini kabul etmektir demokrasi.

Kendimiz için isteyeceğimizi, bizimle eşit oldugunu kabul ettiğimiz insanlara vermemek için bu kadar kan dökmeye, ülkeyi bir çıkmaza sürüklemeye değer mi?

Değmez diyenler “demokrasi” istiyor işte.

Demokrasiyi getirmek çok mu zor zanaat?

arkadaş kaç tane devlet kurdunuz tarihde de burada ipsiz sapsız adamın yazılarını paylaşırsın.
yok atatürk kürt doğsaymış yok yok babasının nikahı bağdatta kıyılsaymış .daha neler sen hangi memlekette yaşıyorsun iki Türkün bir araya geldiğinde ilk işinin devlet kurmak ve diğer devletler karşı egemenlik kurmak gibi dünyanın kabul ettiği bir bilgiden yoksunmusun.
manyak ve cahil bir qdamın yazılarını paylaşarak burayı kirletme cahil cahilde konuşmayın.

06-23-2010, 15:59

Çanakkalede 10 kürt savaştı diye memleketin sahibimi sandınız kendinizi diyor Türkistan adlı Türk Milliyetçisi zat

Çanakkalede 10 kürt savaştıysa Yemende Kafkasyada Hicazda Filistinde Suriyede 100 binlerce Kürd bedenini bu topraklar için feda etmekten Çekinmemiştir.

Doğu anadoluyu Atatürkün düzenli ordusumu kurtardı. Onurlu Kürt halkının efsanevi direnişimi kurtardı.

Sistem ve Türkiye Cumhuriyeti kuruluş felsefesiyle Kürd halkına büyük bir kazık atmıştır. Türkiye Cumhuriyetinin yapısı üniter devleti kaldıramaz. Çünkü bu ülkenin farklı etnik kökenden gelen bireyi asıldır ve bu memleketin sahibidir.

O zaman şurayı Kürt Türk kurtardı diye ayrım yaparsak bölünmeyi beraberinde getiririz.

''O zaman Diyarbakırda şırnakta mardinde doğuda yaşayan Türklerde bu toprakları terketsin. Nede olsa kürtler savaştı kurtardı''

İşte bu mantıkta senin yaptığın türkçü mantıkla eşdeğer olan kürtçü mantıktır. Bu düşünüş bölünmeyi beraberinde getirir.

Kürtler asla bu ülkede asimile edilemeyecektir. Bu ülkede Cumhurbaşkanıda Başbakanda Bakanda olmaya devam edecek ve bu topraklarıda asla terketmeyecektir. 1000 ' lerce yıldır huzur içinde yaşadığımız topraklardan 80 senelik ayak oyunlarıyla terkedecek değiliz.

Yaşasın Halkların Kardeşliği ...

**Türkistan** · 06-23-2010, 16:03

Alıntı:

Furkanca Bakış Nickli Üyeden Alıntı

Çanakkalede 10 kürt savaştı diye memleketin sahibimi sandınız kendinizi diyor Türkistan adlı Türk Milliyetçisi zat

Çanakkalede 10 kürt savaştıysa Yemende Kafkasyada Hicazda Filistinde Suriyede 100 binlerce Kürd bedenini bu topraklar için feda etmekten Çekinmemiştir.

Doğu anadoluyu Atatürkün düzenli ordusumu kurtardı. Onurlu Kürt halkının efsanevi direnişimi kurtardı.

Sistem ve Türkiye Cumhuriyeti kuruluş felsefesiyle Kürd halkına büyük bir kazık atmıştır. Türkiye Cumhuriyetinin yapısı üniter devleti kaldıramaz. Çünkü bu ülkenin farklı etnik kökenden gelen bireyi asıldır ve bu memleketin sahibidir.

O zaman şurayı Kürt Türk kurtardı diye ayrım yaparsak bölünmeyi beraberinde getiririz.

''O zaman Diyarbakırda şırnakta mardinde doğuda yaşayan Türklerde bu toprakları terketsin. Nede olsa kürtler savaştı kurtardı''

İşte bu mantıkta senin yaptığın türkçü mantıkla eşdeğer olan kürtçü mantıktır. Bu düşünüş bölünmeyi beraberinde getirir.

Kürtler asla bu ülkede asimile edilemeyecektir. Bu ülkede Cumhurbaşkanıda Başbakanda Bakanda olmaya devam edecek ve bu topraklarıda asla terketmeyecektir. 1000 ' lerce yıldır huzur içinde yaşadığımız topraklardan 80 senelik ayak oyunlarıyla terkedecek değiliz.

Yaşasın Halkların Kardeşliği ...

hadi ordan sizin işiniz gücünüz isyan çıkarmak.osmanlının başına bile kaç kez bela oldunuz .Türklerin egemenliğindeki diğer milletler bile sizin kadar değildi. çıkardığınız bütün isyanlar bu ülkeye hep zarar verdi.hala dahada veriyor . ama onun da hesabı görülecek.

06-23-2010, 16:07

Alıntı:

Türkistan Nickli Üyeden Alıntı

hadi ordan sizin işiniz gücünüz isyan çıkarmak.osmanlının başına bile kaç kez bela oldunuz .Türklerin egemenliğindeki diğer milletler bile sizin kadar değildi. çıkardığınız bütün isyanlar bu ülkeye hep zarar verdi.hala dahada veriyor . ama onun da hesabı görülecek.

Yaa lafı gediğine yedin böyle ırkçılık yapmaya devam edersin. Biz ne faşistlerin serseriliklerini gördük tarihte ve onları men ettik sandıkta.

BU ÜLKEDE TERÖR BİTERSE MHP BİTER !

**Türkistan** · 06-23-2010, 16:13

MHP bu ülkenin yükselen partisidir.senin MHP bitecek dediğin %20 si kesin en az %30 u da sempatizan olan insanları yok saymandır .bir ülkenin bir milletin her zaman ihtiyaç duyduğu bir milliyetci partisi vardır.ve zaman zaman bu oylar bu partide birleşir.
MHP sizin korkulu kabusunuzdur.ıslık çalmaktan vaz geçin .mezarlıktan geçmiyorsunuz.belki sizede faydası olur.

06-23-2010, 16:14

novek ve türkistan nikli kullanıcılar saçmalama yarışlarında devam ederlerse konuyu kapatacağım bilgilerine...

**Türkistan** · 06-23-2010, 16:19

Gün gelecek Turan hayali gerçekleşecek.
Ata yurdum Türkistan'dan güzel vatanım Türkiye'ye kadar her yer yeşerecek.
Bu böyle biline.

~~**novek**~~ · 06-23-2010, 18:36

Alıntı:

Türkistan Nickli Üyeden Alıntı

Gün gelecek Turan hayali gerçekleşecek.
Ata yurdum Türkistan'dan güzel vatanım Türkiye'ye kadar her yer yeşerecek.
Bu böyle biline.

işçiyim eziliyorum diyorsun. da mhp de diger partiler gibi patron partisi bence.
yani o dedigin turan falan olsa bile. işçilere bir faydası degil. patronlara zenginlere faydası olur.
bunu soyleyeyim
ab de oyle ab ye işadamları girelim diye niye can atıyorlar sanıyorsun?

06-23-2010, 16:21

saçma zihniyet...
Osmanlı'yı örnek alın...
Kızıl Elme'ya diye sefere çıktıklarında, tek amaçları İslam sancağının dünyanın her karışına götürmekti...

06-23-2010, 15:53	#1
Kullanıcı Adı Özgür Çağrı	Mustafa Kemal, Selanik’te değil de Musul’da doğmuş bir Osmanlı paşası olsaydı, Kurtuluş Savaşı’nı Türklerle ve Kürtlerle birlikte gerçekleştirdikten sonra kurulmasına önayak olduğu cumhuriyetin adını “Kürdiye Cumhuriyeti” koysaydı, kendisi de Meclis kararıyla “Atakürt” adını alsaydı... Kürdiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşlarına “Kürt” deneceği için hepimiz “Kürt” sayılsaydık, Taksim’e, Kadıköy’e, Kızılay Meydanı’na, Kordon’a “Ne mutlu Kürdüm diyene” pankartları asılsaydı... “Kürdiye’de” Türk olmadığı, herkesin aslında Kürt olduğu söylenseydi, kendilerini Türk sananların aslında “deniz Kürdü” oldukları iddia edilseydi... Kürtlerin “yedi bin yıllık” bir tarihi bulunduğunu, Anadolu’nun esas sahiplerinin Kürtler olduğunu, Moğolların, Hunların, Etrüsklerin aslında Kürtlerin atası sayıldığını, Osmanlıdaki Kürt paşalarının kahramanlıklarını derslerde okusaydık. Teoman, Cengiz, Atilla, Osman gibi isimler almamız yasaklansaydı, Berfin, Beruj, Tiruj, Nevruz gibi isimler almak zorunda kalsaydık... Türkçe televizyon kurulması yasak edilseydi, bütün televizyon yayınları Kürtçe yapılsaydı... Romanlarımızı, hikayelerimizi, şiirlerimizi Kürtçe yazmak zorunda kalsaydık, yalnızca Kürt şarkıları dinleseydik, gazetelerimizi Kürtçe çıkarsaydık... Okullarımızda yalnız Kürtçe okutulsaydı ve Türkçe okutulması yasaklansaydı... “Biz Türküz, bizim bir tarihimiz, bir dilimiz var” dediğimizde sorgusuz sualsiz hapislere atılsaydık. İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Bursa’da, Edirne’de polis sürekli olarak bizi izleseydi, “özel timler” bizim “Kürdiye Cumhuriyeti’ni” parçalamak isteyen “ayrılıkçılar olmamızdan” kuşkulanıp hepimize sürekli “suçlu” muamelesi yapsaydı, sırf Türk olduğumuz için hakaretlere uğrasaydık. 12 Eylül darbesinden sonra bütün batı bölgesindekiler hapishanelere doldurulsa, inanılmaz işkencelerden geçirilse, boğazlarına kadar çamurların içine battıkları hücrelere konsa, tazyikli sularla iç organları perişan edilse, azgın köpeklerle bacakları parçalansaydı... Evlerimiz basılsa, ayrılıkçı “Türk teröristlere” yardım ettiğimiz iddialarıyla apartmanlarımız yakılsa, biz evimizden bir eşya bile alamadan çıkarılıp, Diyarbakır’a, Hakkari’ye sürgüne gönderilerek, çadırlarda yaşamak zorunda bırakılsaydık... Biz Türkler buna razı olur muyduk, “işte hepiniz Kürdiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı olarak birer Kürtsünüz, ayrıca Türklük diye niye tutturuyorsunuz, isterseniz başbakan bile olabilirsiniz” sözlerini bir hakkaniyet işareti olarak kabul eder miydik? Yoksa, Türk kimliğimizin, dilimizin, kültürümüzün, bu ülkenin “eşit” vatandaşları olarak kabul edilmesinde ısrarcı mı olurduk? Bu ülkenin Türk ve Kürt vatandaşları var ve tarih “Türk” çizgisinden yürümüş, bugün bizim “Türk” olarak kabul edemeyeceklerimizi Kürtlerin kabul etmesini istemişiz, bu yersiz istek sonunda patlamış, ülke önce teröre arkasından bir iç savaşa yuvarlanmış. Türkiye’nin bu kanlı karmaşadan “demokrasiyle” ve Kürt vatandaşların “kimliklerinin” kabulüyle kurtulacağına inanan insanlar, bu düşüncelerini dile getirdiklerinde, bizim yöneticilerle taraftarları hep aynı soruyu soruyor: - Nedir demokratik çözüm, nedir Kürt kimliği? Biz Türkler, bir “Kürdiye Cumhuriyeti’nde” yaşasaydık ne isteyeceksek, bu isteklerin bugün Kürtler tarafından dile getirilmesini kabul etmektir demokrasi. Kendimiz için isteyeceğimizi, bizimle eşit oldugunu kabul ettiğimiz insanlara vermemek için bu kadar kan dökmeye, ülkeyi bir çıkmaza sürüklemeye değer mi? Değmez diyenler “demokrasi” istiyor işte. Demokrasiyi getirmek çok mu zor zanaat?

06-23-2010, 15:59	#3
Kullanıcı Adı Özgür Çağrı	Çanakkalede 10 kürt savaştı diye memleketin sahibimi sandınız kendinizi diyor Türkistan adlı Türk Milliyetçisi zat Çanakkalede 10 kürt savaştıysa Yemende Kafkasyada Hicazda Filistinde Suriyede 100 binlerce Kürd bedenini bu topraklar için feda etmekten Çekinmemiştir. Doğu anadoluyu Atatürkün düzenli ordusumu kurtardı. Onurlu Kürt halkının efsanevi direnişimi kurtardı. Sistem ve Türkiye Cumhuriyeti kuruluş felsefesiyle Kürd halkına büyük bir kazık atmıştır. Türkiye Cumhuriyetinin yapısı üniter devleti kaldıramaz. Çünkü bu ülkenin farklı etnik kökenden gelen bireyi asıldır ve bu memleketin sahibidir. O zaman şurayı Kürt Türk kurtardı diye ayrım yaparsak bölünmeyi beraberinde getiririz. ''O zaman Diyarbakırda şırnakta mardinde doğuda yaşayan Türklerde bu toprakları terketsin. Nede olsa kürtler savaştı kurtardı'' İşte bu mantıkta senin yaptığın türkçü mantıkla eşdeğer olan kürtçü mantıktır. Bu düşünüş bölünmeyi beraberinde getirir. Kürtler asla bu ülkede asimile edilemeyecektir. Bu ülkede Cumhurbaşkanıda Başbakanda Bakanda olmaya devam edecek ve bu topraklarıda asla terketmeyecektir. 1000 ' lerce yıldır huzur içinde yaşadığımız topraklardan 80 senelik ayak oyunlarıyla terkedecek değiliz. Yaşasın Halkların Kardeşliği ...

06-23-2010, 16:13	#6
Kullanıcı Adı Türkistan	MHP bu ülkenin yükselen partisidir.senin MHP bitecek dediğin %20 si kesin en az %30 u da sempatizan olan insanları yok saymandır .bir ülkenin bir milletin her zaman ihtiyaç duyduğu bir milliyetci partisi vardır.ve zaman zaman bu oylar bu partide birleşir. MHP sizin korkulu kabusunuzdur.ıslık çalmaktan vaz geçin .mezarlıktan geçmiyorsunuz.belki sizede faydası olur.

06-23-2010, 16:14	#7
Kullanıcı Adı unnamed	novek ve türkistan nikli kullanıcılar saçmalama yarışlarında devam ederlerse konuyu kapatacağım bilgilerine...

06-23-2010, 16:19	#8
Kullanıcı Adı Türkistan	Gün gelecek Turan hayali gerçekleşecek. Ata yurdum Türkistan'dan güzel vatanım Türkiye'ye kadar her yer yeşerecek. Bu böyle biline.

06-23-2010, 16:21	#10
Kullanıcı Adı unnamed	saçma zihniyet... Osmanlı'yı örnek alın... Kızıl Elme'ya diye sefere çıktıklarında, tek amaçları İslam sancağının dünyanın her karışına götürmekti...

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)