bir devlet düşünün ki,,altmış yetmiş yıldır beceriksiz idarecilerin elinde güçsüz bırakılmış,sözü geçmeyen,dinlenmeyen bir devlet haline getirilmiş,borç batağında bir köşeye sıkışıp kalmış,ekonomik açıdan eli rahat olmadığı için dış siyasetini kendi iradesiyle şekillendirememiş ve bugünlere gelmiş bir devlet,nasıl olurda başka devletlere hele hele dünyayı takmayan terörist bir devlete emrivakilerde bulunur ve onun aleyhinde birtakım yaptırımlar uygular,,günümüz dünyasında bu mümkün değildir,,iki devlet arasında imzalanmış anlaşmaların filistin halkına reva görülen saldırılarla hiç bir bağlantısı yoktur ki,anlaşmalar fes edilince saldırılar yinelenmemek üzere sonlandırılmış olsun,israil ile filistin arasında barışı temin etmeye yönelik girişimler türkiyemiz tarafından titizlikle yürütülmektedir,arabuluculuğun dışında yapılabilecek başka ne gibi eylem planları varsa hayata geçirilmelidir,,ama asla israil devletine düşmanca bir tavır takınılmamalıdır,en başta belirttiğim maküs talihimiz bize gülmeden yapılacak her aksiyoner hareket aleyhimize işleyecektir,,vakti ve zamanı gelince (orada DUR )denilecektir elbet,,ama takdir edersiniz ki ,iki seksen yerde uzanmış komalık bir devletin amerikan desdeğindeki bir başka devlete karşı hasmane söylem ve eylemlerde bulunması o devlet için pek de hayra alamet bir davranış olmayacaktır,,ne zaman ki komadan kurtulur,ayağa kalkar ve taburcu olur yani tam bağımsız bir devlet olur,işte o zaman takınacağı tavır değişir ve sertleşir,,,,zulmün devam etmesini önlemek türkiyemizin ayağa kalkmasıyla mümkün olacaktır,,türkiyemizin ayağa kalkmasıda biraz zaman alacaktır,,o zaman zarfında ne yapılması gerekiyorsa kanaatimce zaten yapılmaktadır,