|
![]() |
#1 |
![]() bu borçlar heralde 10yıl içi olan borçlar değil evvelden gelen borçlar iktidar olduğu dönemde hepsinn ödenmeside beklemez ha ama yapmaya çalıştıkları reformlarlada aşikar birşey görmek istemeyen ne dersek diyelim zaten görmez. evinin içi kesesi güllük gülistanlıkda olsa vız gelir. ımf bizim iktidarımız evvelinde vardı ama halkın dilinde vve gündemine pek gelmiyordu neden çünkü halk daha çok yaşam kavgasında ve gelen zamlarla boğuşuyordu diyeceksiniz ki şimdi zam yok mu dünya çapında yaşanan kriz neticesinde zamlarda olmaya başladı ama eski zamanlardaki(ben daha çok Ecevit hükümeti devrini biliyorum) kıyasladığımızda devede kulak ee o kadarda olacak...
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Yukarıdaki tabloyu incelediğimizde toplam borcun son 6 yıl içinde ivmelenerek arttığını görüyoruz.Bunun yanında özelleştirme ve cari açık verilerini düşündüğümüzde büyük bir tezatla karşı karşıyayız. Özelleştirmeye kesinlikle karşı değilim ama 2007 yılında dünyada son 5 yılın özelleştirme şampiyonu olmuş bir ülkenin borç stoklarında azalma olmasa bile en azından borçların artmamasını beklerdim. Yani şöyle düşünün: eviniz vardı sağdan soldan borç aldınız evinizi sattınız ve bir yalıya taşındınız. Artık bir yalıda oturuyorsunuz fakat büyük bir borcun altına girdiniz. Şunu sormak istiyorum bu işsizlik devam ederse, büyüme yavaşlayıp istihdam sıkıntıya girerse -ki objektif yaklaşırsak gidişat böyle olacağını gösteriyor. Bu durumda son 6 yılda yapılan ve neredeyse 80 yılda yapılan borcun 2 katına ulaşan bu borç stokunu kim ödeyecek? Tayyip ERDOĞAN mı yoksa sen ben mi?
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|