|         
            
             | 
        #1 | 
    
    
        
            
            ![]() Resûlullah Efendimiz “aleyhisselâm”, bir gece, Hazret-i Âişe validemiz ile baş başa otururken bir ara mübarek başını Hazret-i Âişe’nin “radıyAllahü anha” kucağına koyup, “Yıldızları” seyre koyuldu. Hazret-i Âişe ise “Dolunayı” seyrediyordu. Fakat Resûlullah Efendimizin nur cemâli, dolunaydan daha nurlu ve parlak göründü hazret-i Âişe’ye. Duygulanıp ağladı. Ve iki damla gözyaşı Efendimizin nur yüzüne damladı. Efendimiz sordular: - Sen ağlıyor musun yâ Âişe? - Evet yâ ResûlAllah. - Neden? - Senin cemalini, dolunaydan daha parlak gördüm de ondan. - Hiç şaşma yâ Âişe. Çünkü “Ay” ve “Güneş”in nûrunu da benim nûrumdan yarattı Hak teâlâ. Bu defa Hazret-i Âişe sordu: - Siz neye bakıyordunuz yâ ResûlAllah? - Yıldızlara bakıyordum. - Niçin? - Eshâbımdan biri var ki, onun ibâdetleri yıldızlar adedince gökyüzüne yükseliyor. Bunu düşünüyordum. Hazret-i Âişe; “Bu, babam olabilir” diye geçirdi içinden. Ve sordu: - O kimdir yâ ResûlAllah? Buyurdular ki: - Ömer’dir. Ama onun sevapları, babanın sevapları yanında, denizde damla bile değildir. BU SESLER NEDİR? Mîrac’ta, Resulullah Efendimizle Cebrâil aleyhisselâm Arş-ı âlâ yanında bulunurken, Resûlullah takunya sesleri işitip; - Bu sesler nedir? diye sordu. Cebrâil aleyhisselâm; - Bilâl’in takunya sesleridir yâ ResulAllah. O şu anda takunya ile evden çıktı. Mescide gidiyor, dedi. İslâm âlimleri; - Eshâb-ı kirâmın yüksekliğini işte buradan anlamalıdır, buyuruyorlar. Abdüllatif Uyan 
  | 
|
    
        
        
        
        
             
        
        
        
        
        
        
            
            
        
     | 
|  
 | 
| Sayfayı E-Mail olarak gönder | 
|         
            
             | 
        #2 | 
| 
    
    
        
            
             Arş-ı Ala'ya yükselen sesler.. 
  
  
          
        
  
        
        
        
            Bizler belki günde kaç defa sesimizi Rabb'e yükseltmek için çabalarken, "O" zatın takunya sesleri Arş-ı Ala'ya çıkıyor.. Rabbimiz bizi her daim duyuyor ona şüphemiz yok.. Amenna.. Ancak buradaki ifade insanın tüylerini diken diken edecek cinsten.. Hani hep o kınanmadı mı dünyada..Siyahi oluşundan, fakirliğinden, köleliğinden.. Halbuki O mübareğin sesi, nerelere çıkıyor imiş..Bizler bîhabermişiz.. Teşekkürler..İbretlik bir bildirim.. Bizlere.. Ve tabiki..Anlayabilene.. Konu Feride tarafından (07-04-2010 Saat 21:14 ) değiştirilmiştir..  | 
|
| 
         | 
    
    
    
        
        
        
        
             
        
        
        
        
        
        
            
            
        
     | 
|         
            
             | 
        #3 | 
| 
    
    
        
            
             Allah razı olsun. Çok çok güzel bir paylaşım.. 
  
  
          
        
  
        
        
    
     | 
|
    
        
        
        
        
             
        
        
        
        
        
        
            
            
        
     | 
|         
            
             | 
        #4 | 
| 
    
    
        
            
             ALLAH razı olsun çok güzel bir paylaşımdı. 
  
  
          
        
  
        
        
    
     | 
|
| 
         | 
    
    
    
        
        
        
        
             
        
        
        
        
        
        
            
            
        
     | 
![]()  | 
	
	
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
		
  | 
	
		 |