|
![]() |
#1 |
![]() İran; siyasi, askerî, kültürel, tarihî vd. alanlardaki geçmişi ve etkinliği dikkate alındığında Türkiye'ye ağbi olacak konumda değildir. Küffarın karşısındaki en büyük İslam gücü yüzyıllarca Türkiye olduğu gibi, şimdilerde de küffarın karşısındaki en büyük İslam güçlerinden (fikrî, askerî, siyasi vd. güçlerin toplamına bakıldığında) biri, belki de en büyüğü yine Türkiye'dir.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 | |
![]() Alıntı:
![]() Lozana imza attığımızdan beri artık bir tehlike değiliz batı için... Bak bakalım 90 yıllık tarihimize batınin bizden isteyipte yaptıramadiği birşey varmı |
||
![]() |
![]() |
#3 | |
![]() Alıntı:
Türkiye Cumhuriyeti her ne kadar laik bir devlet olsa da ülkemiz bir İslam ülkesidir. Bulunduğumuz coğrafi konum itibariyle ve soğuk savaşta komünizme karşı demokratik batı ülkelerinin yanında yer alarak NATO'ya girdiğimiz için batı ülkeleri müttefiklerimiz olmuşlardır. Türkiye'yi küçümseme. Türkiye, batı ülkelerinin her istediğini yapan zavallı bir ülke değildir ve Cumhuriyet Tarihi'nde de böyle olmamış ve Türkiye'nin kendi politikaları olmuştur. Küffara karşı en büyük İslam güçlerinden birinin ve belki de en büyüğünün Türkiye olması demek, gidip bütün kâfirlere karşı saldırı düzenleyip kâfirleri öldüreceğiz anlamında değerlendirilmemelidir. Türkiye'nin; siyasi, askerî, fikrî vd. güçleri toplam olarak değerlendirildiğinde, mesela küffarın inancı ve zihniyeti olan küfrü yok etmede Türkiye'nin diğer İslam ülkeleri arasında önemli bir yere sahip olduğunu görürüz. Son yüzyıllarda Türkiye'li bazı insanlar tarafından yazılmış olan ve İslami hakikatleri anlatıp kanıtayan pek çok kitaplar, küfrün çürütülüp yok edilip böylelikle küffarın inancının yok olması yönünde küffara vurulmuş ağır darbelerdir. Mesela bir örnek vererek konuyu açıklayayım. Vereceğim örnekte Türkiye'li yazarların etkisi olmuşmudur bilmiyorum; ama küffara karşı mücadelenin siyasi ve askerî alanın dışındaki boyutunun bir misalidir. İngiltere'nin eski başbakanlarından Tony Blair'in baldızı Müslüman oldu. Bu bile İslam'ın küfre, küffara karşı başarılarından, zaferlerinden bir örnek olarak gösterilebilir. Küffara karşı askerî ve siyasi gücün yanında fikrî gücün çok daha önemli olduğunu unutmamak gerekir. Türkiye, son yüzyıllarda İslami hakikatleri anlatan pek çok eserin yazılmasıyla, küfre ve küffara karşı verilen mücadelede özellikle fikrî açıdan önemli bir yere sahiptir. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | |||
![]() Alıntı:
kore savaşına niye girdin ? bosnada neden gıkın çıkmadı ? üslerini natoya niye açtın ? son ırak savaşında 4900 sortiyi neden yaptırdın ? evet şu an kendi rolümüzü belirleyecek güce geldik ama cumhuriyet tarihi boyunca çok zavallı hallerimiz olmuştur... Alıntı:
![]() şurada 20 sene önce kabe kerhanedir diyen kitabı çeviren aziz nesini susturamıyorduk nereden bahsediyorsun... Alıntı:
![]() ![]() ![]() |
||||
![]() |
![]() |
#5 | |
![]() Alıntı:
2. Dünya Savaşı'na savaşın bitmek üzere olduğu bir dönemde girdik. Sırpların Bosna'daki katliamlarını durdurmak için Türkiye dahil bütün insanlık müdahale etmeliydi. Irak'a yapılan müdahaleyi desteklemedim. 1 Mart 2003 tezkeresine karşıydım. Konunun açıklığa kavuşması için Türkiye'den Irak'a yapılmış olan sortilerle ilgili olarak şu soruları sormak gereklidir. Türkiye'den Irak'a 4.900 sorti yapılmışsa, o 4.900 sorti Irak halkını öldürmek için mi yapılmıştır, yoksa oradaki faşist Baas diktatörlüğünü yıkmak için mi yapılmıştır? Yapılan o sortilerle sivil hedefler mi vurulmuş, yoksa askerî hedefler mi vurulmuştur? Bu konudaki detaylı bilgilere hükümet kaynaklarından ulaşılabilir diye tahmin ediyorum. Tersine örnekler de verilebilir. Mesela Türkiye'nin Kıbrıs konusunda yaptıklarına bakılabilir. Türkiye, batı ülkeleri karşı olmasına rağmen Kıbrıs'a girmiş, hiçbir batı ülkesi tanımadığı halde Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'ni tanımış ve KKTC'nin arkasında durmuştur. Bu durum, Türkiye'nin hep batının istedikleri doğrultusunda politika izlemeyip, gerektiğinde batıya karşı politikalar izleyebildiğinin temel kanıtlarından biridir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti maalesef laik bir devlettir. Devlet laik olduğu için ülkemizde maalesef İslam'a aykırı ve karşı yayınların yayınlanmasına müsaade ediliyor. Türkiye ise İslam ülkesidir. Türkiye'nin halkının büyük çoğunluğu ve çoğu zaman da yöneticilerinin çoğunluğu Müslümanlardan oluşmaktadır. Türkiye'nin küfre ve küffara karşı verdiği mücadelede özellikle fikrî mücadele, kitaplar yazılması türü yayınlar yoluyla yani ilimle yapılmaktadır. Günümüzde savaşlar yoluyla ülkelerin işgal edilip işgal edilen yerlerde iktidara gelinmesi yok gibidir. Türkiye'deki pek çok Müslüman yazarların, İslami hakikatleri anlatan eserler yayınlamış olmaları, Türkiye'nin küfre ve küffara karşı verilen mücadelede dünyadaki en büyük İslami güçlerden biri ve belki de en büyüğü olmasında önemli yer tutmaktadır. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|