Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Sahabiler ve Alimler Sahabilerimiz ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 01-19-2018, 08:32   #1
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak habertürk.com
bedüzzamanın atatürke mektubu

*Bediüzzaman, mektubu Meclis ziyaretinden kısa süre sonra, 23 Kasım 1922’de yazmıştır Atatürk’e Napolyon gibi fıransız kahramanları değil Selahaddin-i Eyyubi gibi İslam kahramanlarını örnek alması söylemiştir Nursi, Sizin başarınızı takdir eder ve sizi destekler diye devam eder mektubun varlığı tartışmalıdır Bediüzzaman’ın Atatürk’e yazdığı ilk ve son mektuptur. İlk defa Habertürk’ün ulaşmıştır*Bediüzzaman’ın “Duacınız Said-i Kürdi” imzasıyla 23 Kasım 1922’de Atatürk’e yazdığı, Cumhurbaşkanlığı arşivindeki mektubuna Çok mühim bir mektup” notu düşmüştür mektubun Türkçesi ile sadeleştirilmiş hali.şöyledir*Şüphesiz namaz belli vakitlerde müminlere farz kılınmıştır.(Nisa Suresi , 103) İslâm âleminin kahramanı Paşa Hazretleri’ne Ey şanlı Gazi, şahsiyetiniz ordunun ve yüce Meclis’in manevi kişiliğini temsil ediyor. kişilerin kusuru, manevi kişiliğine geçer. kişileri ve temsilcileri doğruya teşvik etmek, en önemli görevinizdir. İki cihanda mutluluk ve başarılarınızı can-ı gönülden dileyen bu fakirin, sözünü, tavsiyesini nasihatini dinlemenizi rica ediyorum.

*Allah’ın verdiği olağanüstü başarılar, teşekkür ister nimetler şükür görmezse gider. Madem Allah’ın yardımıyla Kuran’ı düşman saldırılarından kurtardınız, Kuran’ı ve kesin emri namaz” gibi farzları yerine getirmeniz gerekir. namazın feyzi ilmi, bolluğu, hazzı şahane işleriniz için sürekli üstünüzde olsun *İslam dünyasını mutlu ettiniz, sevgilerini ve yakın ilgilerini kazandınız. ilgi, alaka ve sevginin devamlılığı, İslam ile olur. Müslümanlar, İslamiyet adına sizi severler. İslami yaşayın ahretinizi güçlendirin ve İslamiyet’e bağlılığınızı ortaya koyun*yüce şahsiyetiniz ve silah arkadaşlarınız olan kahramanlar Allah dostları olan gazi ve şehitlere komutanlık ettiniz. Kuran’ın emirlerini uygulamak ve uygulatmakla nurlu gruba önder olmak sizin gibi yardıma mazhar olanlara layıktır. Aksi takdirde burada kumandanken orada neferden yardım dilenirsiniz. Bu basit, boş dünya şan ve şerefiyle, madde değildir ki sizin gibi yüce karakterli insanları islam tatmin etsin gerçek amacınız kuraan olsun.

*millet Müslümanlar, ve cemaat namazsız kalsa, sapkın günahkâr olsa başındakini dini bütün görmek ister. Şarkdaki memurlara ilk önce sorulan şudur namaz kılıyor mu Namaz kılan memura güvenirler, kılmayan memur suçludur. Bir zamanlar “Beytüşşebap” aşiretlerinde isyan vardı. Dediler ki: “Kaymakam namaz kılmıyordu, rakı içiyordu. Öyle dinsizlere nasıl itaat edeceğiz?” diyenler de namazsız, ve eşkıya idiler.*Peygamberlerin çoğunluğu Doğu’dan, âlimlerin ise Batı’dan çıkması, ezeli bir kaderdir. Doğu’yu ayağa kaldıracak din ve kalptir, akıl ve felsefe değildir. Doğu’yu uyandırdınız, hak ettiği yere getirdiniz, tabiatına uygun davranınız. Aksi halde emeğiniz boşa gider başarılarınız yüzeysel kalır.*İslamiyet düşmanı melun ingilizler dine olan duyarsızlığımızdan istifade etti Yunan kadar İslam’a zarar verdi ihmalimizden faydalandı iç düşmanlarımızdır. İslamiyet’in faydası ve milletin güvenliği için İttihatçılar gayretli ve istikrarlı ve fedakâr olmuşlar İslam’ın uyanışına sebep olmuşlar ancak dinde kısmen laubalilik göstermişler ve millet onlardan nefret etmiş ittihatçıları değersiz görmüşlerdir. Dışarıdaki Müslümanlar İttihatçıların dini tahriplerini görmedikleri için hürmet gösterdiler gösteriyorlar.

 

murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-19-2018, 08:33   #2
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak habertürk.com
bedüzzamanın atatürke mektubu

*Küfür âlemi medeniyeti felsefesi ve misyonerleriyle islama saldırdı İslama galip sapkınlar İslam’a zarar vermek istedi İslamiyet direncini ve sağlamlığını sünnetini birliktelikle korudu sizin gibi yüce bir kahramanı İslam’ın koruyucusu ve savunucusu buldu laubali bir şekilde pis Avrupa medeniyeti gönlünüzde yer tutamaz. İslâm âleminde devrim yapmak, ancak İslamiyete teslimiyetle olur Aksi olamaz olmamıştır. Olsada sönüp gitmiştir.*Dini zayıflatan alçak Avrupa medeniyeti yırtılmaya yüz tuttu Kuran medeniyetinin ortaya çıkma vakti geldi lakayt ve ihmalkâr bir iş yapılamaz”; olumsuz ve yıkıma maruz kalan İslam muhtaç değildir. Napolyon’a değil Selahaddin-i Eyyubi gibi İslâm kahramanlarına tabi olmanız gerekir.*Sizin başarınızı ve hizmetinizi takdir eden ve sizi sevenler inananlardır halk tabakasıdır ki, bunlar Müslüman’dır Sizi sever, takdir eder, hizmetlerini size sunarlar Kuran’ın emirlerini uygulayın ona bağlanın bu İslam’ın yararınadır İslamiyet’ten soyutlanmış bedbaht, milliyetsiz Avrupa düşkünü, Batı taklitçilerini Müslüman halka tercih etmek İslam aykırıdır

*24 saatten bir saati işgal eden namaz gibi bir dini zorunlulukta yüzde 99 kurtuluş vardır. gaflette tembellikte zarar vardır. farzların terkinde doksan dokuz zarar vardır. Acaba dine ve dünyaya zarar olan ihmal ve farzların terkine ne bahane olabilir? Onur ve haysiyet buna nasıl izin verir? Mücahit grubun ve yüce Meclis’in hal ve hareketleri halka örnektir Kusurlarını millet taklit edecektir ya Allah’ın hukuku tüm kulların haklarını kapsıyor.*delilleri dinlemeyen ve nefsin safsatalarını şeytanın vesveselerini kabul eden adamlarla hakiki ve ciddi bir iş görülmez. büyük inkılabın taşları sağlam olmalıdır düşmanlarınız, sapkınlıklarınız hasımlarınız, İslâm’ı tahrip ediyor mecburi göreviniz İslam’ı yaşatmak ve korumaktır. İslam’ı hafife almak, milletin zayıflığını gösterir, zayıflık düşmanı durdurmaz, cesaretlendirir.
Hasbunallahu ve ni’me’lvekîl, ni’me’l-mevlâ ve ni’me’nnasîr“Allah bize yeter. O ne güzel vekildir (Al-i İmran Suresi, 173). O ne güzel dost ve O ne güzel yardımcıdır (Enfal Suresi, 40).”

23 Kasım 1922 Duacınız Said-i Kürdi Meclis Riyaseti 5/3218 Evraka 2/12/338 Hıfzı
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-19-2018, 08:33   #3
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak risaleajans.com
Bediüzzaman'ın II. Abdülhamid hana Mektubu

*Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, resmi sayfasından Bediüzzaman Said Nursi'nin II. Abdülhamid'e gönderdiği mektubu paylaştı. Bediüzzaman’ın İstanbul’a gelişi Kasım 1907’dir. 30 Mayıs’da Van Valiliğinde soruşturma açılmıştır Şark Gazetesi’nde istibdad devrinde Mabeyn’e mektup yazmışdır. yazıyı aynen yayınlamak istiyorum.mektupta bugün için de tesbitler vardır
KÜRDLER NEYE MUHTAÇDIR?*Osmanlı Milletinde önemli bir unsur olan Kürt halkının durumu hükumetçe bilinmektedir eğitim ve bilim konularında bazı isteklerimin arz ederim
*medeniyet asrında diğer kardeşleri gibi Kürdlerin de aynı seviyeye ulaşmaları için Hükumeti’n Kürd kasaba ve köylerinde okullar açtığı görülmektedir ancak bunlardan sadece Türkçe bilenler istifade etmektedir.Dil bilmeyenler, sadece medreseleri kaynak görmekte öğretmenler mahalli dili bilmemeleri sebebiyle eğitimden mahrum kalmaktadır*Bu keşmekeşte ve Avrupalıların uğursuz gayeleri davet edilmektedir. ahali vahşi ve ilkelliği taklid etmekte vehim ve şüphelerin etkisine kapılmaktadır Kürdlerin gerisinde kalanlar onlardan istifade etmektedir. gelecekte müthiş bir darbe hazırlandığını basiret sahipleri tahmin etmektedir
**teşvik için biri Beytüşşebab’da, Mutki ve Sasonda Van’da Medrese adı altında dini ve fen bilimlerinin okutulacağı Dar’üt-Ta’lim açılmalı ve masrafarı hükumetçe karşılanmalıdır. medreselerin ihyası Kürtlerin ihyasıdır. Böylece düşmanlar bertaraf edilecek bölge devlete büyük bir kuvvet teşkil edecek ve hizmet edecektir
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-19-2018, 08:33   #4
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak tdv islamansiklopedisi.info
PÎR SULTAN ABDAL XVI. yüzyıl halk şairi.

*XVI. yüzyılda Sivas’ın Yıldızeli Banaz köyünde doğdu O ruh girdi bana Haydar dost dedi / Yaradandan nasîbini istedi” mısralarından asıl adının Haydar olduğu anlaşılmaktadır. soyunun Horasan’ın Hoy kasabasından geldiği, “Benim aslım Horasan’dan Hoy’dandır” mısralarıyla belirtilir. Ataları Horasan’dan Hoy’a, ve Sivas’a göç etmiştir. Şiirlerinde Pîr Sultan mahlasını kullanmışsa da Pîr Sultan Abdal diye tanınmıştır.
*Pîr Sultan Abdal koyun çobanlığı yaparken rüyasında elinde bâde, ve elma olan nur yüzlü bir ihtiyar görür, bâdeyi saygıyla içer, ihtiyarın elinde bir ben farkeder ve onun Hacı Bektâş olduğunu anlar. Hacı Bektaş ona “Pîr Sultan” mahlasını verir, şöhretinin her tarafa yayılmasını, sazının üstüne saz, sözünün üstüne söz gelmemesini dileyip kaybolur. Şair, “Pîr elinden bâde içtim / Doğdum elinize düştüm / Ak cenneti gördüm geçtim / Hünkâr Hacı Bektaş Velî” dörtlüğünde rüyayı dile getirmiştir. Pîr Sultan Abdal halk şairleri gibi rüyada bâde içip“bâdeli âşık” olmuştur.

*Gittikçe tanınmaya başlayan Pîr Sultan Şahkulu’nun Anadolu’daki Safevî-Şiî propagandasını benimser. Osmanlı Devleti’nin Kızılbaş-Râfizîlere sert önlemler aldığı dönemde düşünce ve inançlarını yayar , Alevî inanışına göre Sivas Valisi Deli Hızır Paşa’nın emriyle Banaz’dan Sivas Paşa Kalesi’ne hapsedilir. *Hızır Paşa, Pîr Sultan’ı Toprakkale’ye nakleder ve Osmanlı sarayına bildirir. Saraydan gelen emirle Sanayi Çarşısında Kesimevi’nin bulunduğu Surdibi’nde idam edilir. İdam edildiği yer Darağacı diye anılır. Mezarı mal pazarı olarak kullanılan alandadır. 1590 yılında Kanûnî Sultan Süleyman döneminde asılmıştır*Pir sultan Ca‘ferî-Alevî görüşlerine sahiptir Çeke sancağı götüre Şah İstanbul’a otura dörtlüğünden de anlaşıldığı gibi İran şahının İstanbul’a hâkim olmasını istemektedir bu çabaları onun idamına sebep olmuştur.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-19-2018, 08:34   #5
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak tdv islamansiklopedisi.info
PÎR SULTAN ABDAL XVI. yüzyıl halk şairi.

Hacı Bektâş-ı Velî, Seyyid Ali Sultan’ı saygıyla anıp Ca‘ferî olduğunu İmam Ca‘fer mezhebine uyarız Şeriat göğe çekildi Âlem zulm ile yıkıldı Kur’an’ın kilidi İhlâs-ı şerif, hac ve namaz Kâbe’nin yapısı binâ yapısı Îman etse âsilerin hepisi Beş vakit okunur Âyetü’l-kürsî” dizeleriyle imam cafere bağlılığını ifade eden Pîr Sultan şiirlerinde genellikle Hz. Peygamber, Ali, Hasan ve Hüseyin, on iki imam muhabbetini işlemiştir. *Kırmızı giymekle övünen Eğnimize biz kırmızı giyeriz Hâlimizce mâna duyarız demiştir öldürülse bile inançlarından vazgeçmeyeceğini söyleyen pirsultan bunu dizelerinde şöyle dile getirmiştir Kadılar müftüler fetvâ yazsa İşte kement işte boynum İşte hançer işte kellem keserse Dönen dönsün ben dönmezem pîrimden demiş Hz. Ömer’le hz Osman’ın kitapta yeri olmadığını Kur’an’da okunan Ali değil mi diyerek Sünnî görüşe karşı çıkmıştır

*Ölüm, aşk, dostluk, ayrılık, özlem ve haksızlıkları içeren şiirleri vardır, edebî yönü değil Halk şiirini iyi bilen Pîr Sultan’ın şiirlerinde saz şairlerinin nazım biçimi koşma önem vermiştir semâi nazımda güzel örnekler vermiştir. saz şairleri gibi yarım kafiyeyi tercih etmiş, bunu redif ses öğesini etkili kılmıştır.*Pir sultan Şiirlerini coşkuyla söylemiş ve halk konularına yer vermiştir, inançlarından tâviz vermemiş şiirlerinde konu bütünlüğünü korumuştur Pîr Sultan Anadolu Alevîleri’nin yedi büyük şairindendir şah Hatâî ve Kul Himmet’le en büyük üç şairden biridir. Pîrin en çok etkilendiği şair harai’dir; ikinci olarak Kaygusuz Abdaldan etkilenmiştir*Pîr Sultan şiirleri ilk defa Sadettin Nüzhet yayımlanmıştır 105 şiiri vardır Daha sonraki yıllarda şiirleri Abdallar’ın şiirleriyle karıştırılarak 400’ü aşmıştır. bunların 182’si Pîr Sultan’a aittir. Pîr Sultan adına vakıf, dernek ve cemevleri kurulmuştur. *Pîr Sultan Abdal’ın nefesleri Alevî-Kızılbaş Bektaşî âyîn-i cemlerinde okunagelmiştir. “Güzel âşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi”; “Dağlar yâ Muhammed Ali çağırır” gibi nefesleri Sünnî tekkelerinde okunmuştur.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı