|
|
#11 |
|
Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
İMÂM-I A’ZAM VE MEZHEP ANLAYIŞI *Ehl-i sünnetin dört hak mezhebinden biri de İmâm-ı a’zamın ( radıyallahü anh ) kurduğu Hanefî mezhebidir.* Mezheb; bir müctehidin dînî kaynaklardan çıkardığı hükümlerdir Müctehid âlim tarafından, îmân amel ve ibâdetde Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için müslümanlara gösterilen yoldur. Bir Mezheb, lügatte gitmek, tâkib etmek, gidilen yoldur. görüş, doktrin, akım ma’nâlarına da kullanılmıştır.*İslâm dîninde, îmânda mezheblere ayrılmak yoktur. müslümanlardan* efendimizin* inandığı ve bildirdiği gibi îmân etmelerini istemektedir. Peygamberimiz bir tek îmân bildirmiş Eshâb-ı kiram gibi inanmış, i’tikâd ve inançta ayrılık olmamıştır. Peygamberimizin vefâtıyla insanlar, İslâmiyeti Eshâb-ı kiramdan işiterek ve sorarak öğrendi Hepsi aynı îmânı bildirdiler. Peygamberimizden nakille bildirilen îmâna “Ehl-i sünnet i’tikâdı” denilmiştir. *Eshâb-ı kiram îmân bilgilerine, kendi düşüncelerini, nefsânî arzularını, siyâsi görüşlerini asla öğretmediler* Eshâb-ı kiram, Allahü teâlâyı tereddütsüz kabûl edip inandılar âyetleri ve îmânlarını Peygamberimizden işittikleri gibi muhafaza ettiler. İslâmiyetteki îmân esaslarını insanlara, saf, berrak ve aslıyla tebliğ ettiler, *Eshâb-ı kiramın Resûlullahtan bildirdikleri tebliği hiç birşey eklemeden çıkarmadan kabûl edip,* inanıp, onların yolunda olanlara “Ehl-i sünnet vel cemâat” fırkası,doğru ve hakîkî İslâmiyet yolundan ayrılanlara da bid’at fırkaları (dalâlet fırkaları, bozuk, sapık yollar) denildi.*Allahü teâlâ, tüm müslümanlardan tek îmân istemektedir. İslâmiyette, îmânda, ayrılığa izin verilmemiştir. Resûlullah efendimizin ( aleyhisselâm ) inandığı bildirdiği ve gibi îmân eden müslümanlara “Ehl-i sünnet ve’l-cemâat” veya “Sünnî” denir. *Sünnî müslümanlara, mezheb imâmı olan büyük İslâm âlimleri* Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerde hükmü bildirilmemiş olan ibâdetlerin ve günlük muâmelelerin tarif ve yapılışını gösteren ve Allahü teâlânın rızâsına kavuşturan yollara amelî mezhebler denilmiştir. Mezheb imâmı âlimlerin ictihâd ayrılıklarına dîn sahibi izin vermiş ve bu müslümanların İslâmiyete* uymalarını temin ederek müslümanlara rahmet olmuştur. hadîs-i şerîfte,“Âlimlerin mezheblere ayrılması rahmettir” buyurulmuştur.*İslâmiyet, tüm hayatı içine alan bir hayat dinidir.* insan ömründe islamın mutlak bir hükmü vardır. İslâmiyet, müslümanlardan her an ve her zaman Allahü teâlânın rızâsını istemektedir. Bu* îmân* i’tikâdın doğruluğu ile olur. îmân ve i’tikâdlı müslüman, Ehl-i sünnet ve’l-cemâat yolundadır.* sâlih ve kâmil bir müslümanlık için her harekette Allahü teâlânın rızâsını gözetir. Ameli mezhebler, Ehl-i sünnet müslümana* Allahü teâlânın râzı olduğu usûlleri, yolları gösterir |
|
|
|
|
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| Seçenekler | |
| Stil | |
|
|