Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Sahabiler ve Alimler Sahabilerimiz ile ilgili tüm konuları burada paylaşıyoruz.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 02-01-2018, 09:30   #1
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak ehlisünnetbüyükleri .com
MEVLANA VE ŞEMS İKİ AŞIK

*Mevlânâ ile Şems-i odaya çekilip sohbete başladılar. dışarı çıkmadan, yanlarına oğlundan başkasını almadan, ma’nevî âlemde kendilerinden geçtiler. Halk, Şems gelince Mevlânâ’nın sâkinleşip, kendilerine nasihat edeceğini, sohbet edeceklerini ümîd ederken, tam tersine mevlana eskisinden fazla Şems’e bağlandı muhabbetleri ziyâdeleşti*Şems-i hazretleri, Mevlânâ’yı evliyâlığın en yüksek derecesine çıkarmak için elinden geleni yapıyor riyâzet ve mücâhede yaptırıyordu. halk, Mevlânâ’nın görünmemesinden Şems’e kızdılar. Şems Sultan Veled’e dedi ki; “Ey Veled! Hakkımda sû-i zana başladılar. Beni, Mevlânâ’dan ayırmaya söz ettiler. Bu seferki ayrılığımın acısı çok derin olacak!” *1247 senesinin Aralık ayının Perşembe gecesiydi. Mevlânâ ile Şems sohbet ediyor, Allahü teâlânın muhabbetinden ve evliyâlıkdan anlatıyorlardı. Bir kapı çalındı Şems hazretlerine hücum ettiler. Şems-in “Allah!” diyen sesi duyuldu. Mevlânâ dışarı çıktı. kimse yoktu. Yerde kan lekeleri vardı.
*Sultan Veled’i uyandıran mevlana şemsini sordu tüm aramalara rağmen, Şems- hazretlerinin mübârek cesedini bulamadılar. Sultan Veled, rü’yâsında Şems-in cesedinin kuyuya atıldığını gördü. yanına en yakın dostlarını alarak, kuyuya gittiler. Cesed hiç bozulmamıstı. Cesedi Mevlânâ’nın medresesine defn ettiler.

*Şems-in den ayrılan, Mevlânâ çok üzüldü. Ayrılık hasreti ile beyitler, kasideler söyledi. Ayrılığı Evliyâlık hâlleriyle, nazımlarıyla öyle güzel anlattı o zamana kadar öylesini kimse söyleyemedi. Hazreti Ali’den gelen feyz ve bereketleri, onun kadar güzel anlatan olmadı. Şems-e olan muhabbetini eserlerinde “Şems” ve “Hâmûs” kelimeleriyle anlattı*Mevlânâ şemsinin ölümüyle talebeleri arasına karıştı, dersler verdi evliyâlar yetiştirdi en meşhûru, Hüsâmeddîn Çelebi idi. Câmilerde nasihatler etdi İnsanların hasta kalblerine, tatlı, serin şerbetler vererek şifâ oldu*İlim ve faziletiyle şöhret oldu ki, ilim talebeleri, her taraftan huzûruna geldi Her zaman etrâfında beşyüz dinleyici olurdu. Suâller sorar, müşkül çözerdi.*Mevlânâ, kitâb ve sünnetten zerre kadar ayrılmadı, tasavvufda üstün oldu. Binlerce talebesini büyük bir i’tinâ ile yetiştirdi. talebe sayısı arttı, medreseleri çoğaldı. Büyük âlimler yetiştirdi*Şems anlattı ki: “Hocam Sellebâf hazretlerinin hizmetinde çok yüksek kerâmetlere nail oldum. benim sırrımdan hocam âciz kaldı. ben de Mevlânâ hazretlerinin gizli hâllerini bilmekte âciz oldum. evliyâlar, keşke biz de Mevlânâya yetişmiş olsaydık diye arzu ederlerdi.”*Şems anlatır: “Her kim*“Âlimler, peygamberlerin vârisleridir”*hadîs-ine vâkıf olmak isterse. Mevlânâ’nın hareketlerine, ahlâkına, davranışlarına baksın. Onun gibi olmaya çalışsın. Onu sevsin. Onda enbiyâ ve evliyânın vasıfları toplanmıştır. emsalsizdir. Cennet onun rızasında, Cehennem onun gazâbındadır. Fakat Mevlânâ’nın sırrı, âlemde gizli kaldı, onu kimse keşfedemedi.

*Mevlânâ nın talebelerinden Selâhaddîn Zerkûb kuyumculuk yapardı. Mevlânâ, dükkândan geçerken, altına şekil veren her çekicin; “Allah, Allah!” dediğini kalb gözüyle anladı. dükkân sahibini medreseye da’vet edip, iltifâtlarda bulundu. Selâhaddîn, Mevlânâ’nın sohbetlerinden haz, duydu kuyumculuğu bıraktı. hergün medreseye gidiyor, hocası Mevlânâ’nın sözlerini sahrada susuz kalan kimse gibi, içiyordu.
*Mevlânâ yeni talebesi zerkubiyi çok sevdi feyz ve teveccüh etti Selâhaddîn evliyâlğa yükseldi Sultan Veled’e, Selâhaddîn’in kızını istedi ve akraba oldu. Selâhaddîn, on sene Mevlânâ sohbetiyle şereflendi, Mevlânâ’nın sağlığında vefât etti.
*Selâhaddîn’in vefâtıyla Mevlânâ hazretleri, Çelebi Hüsâmeddîni yetiştirdi. Çelebi ı Mesnevî’yi yazdı Mevlânâ Mesnevî’nin ilk onsekiz beytini kendisi diğer beyitleri ise, kendisi söyleyerek Çelebi Hüsâmeddîn’e yazdırdı. Böylece bir benzeri yazılmamış olan Mesnevî-i şerîf meydana geldi.

 

murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 02-01-2018, 09:31   #2
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak ehlisünnetbüyükleri .com
MEVLANA VE MENKIBELER

*Şemseddîn Attâr anlatır: Mevlânâ câmide va’z ederken, mevzû; Hızır ile Mûsâ aleyhimesselâmın kıssasına geldi. Bu kıssayı, bir fesahat ve belagatla anlatıyordu ki, herkes nefesin kesip, can kulağı ile dinliyordu. yanımdakiler şöyle diyordu Sanki hızır yanımızda sen Hızırsın, ne olur, ihsân eyle!”
*Hızır aleyhisselam şöyle buyurdu hazret-i Mevlânâ varken, benim ihsânda bulunmam deniz yanında teyemmüm gibi olur. müşkilleri o halleder” deyip, gözden kayboldu. Ben Mevlânâ hazretlerinin yanına gittiğimde, Ey Attâr. Hızır aleyhisselâmın sözleri doğrudur” diyerek sözümü kesti.*Mevlânâ bir gencin, bir ihtiyârın üstüne oturduğunu görür. Ve hazret-i Ali’nin sabah namazında önde yürüyen yahudî bir ihtiyârı, yaşına hürmeten geçmediğini, namaza geç kalınca, Cebrâil aleyhisselâmın Resûlullahın sırtına lutf ile elini koyup durdurduğunu ve hazreti Ali’nin namaza yetiştiğini anlatır*Yahudi ihtiyâra hürmet edilince, müslüman ihtiyâra daha çok hürmet edilir. ömrünü dîne uymakla geçirmiş ihtiyârlara saygı ve hürmet gösteren gençler. Allahü teâlâ katında yüksek mertebe kazanacağını düşünmelidir .gençler nasihatleri dinlemeli mükemmel bir ders alıp, ona göre hareket etmelidir

*Bir yerde büyük bir cemiyette Âlimlerden biri, bugün Mevlânâya, karşı geleceğim dedi. Sadreddîn Konevî nasihat etti Mevlânâ kapıdan girince La ilahe illallah Muhammedün Resûlullah, söylüyince. Bana karşı çıkıyorsan çık, ters cevap veriyorsan ver” kibirli adam, tövbe edip Mevlânâ’nın elini öptü, sâdık talebelerinden oldu.*Sultan Rükneddîn’in hanımı anlatır: Mevlânâ hazretleri aniden bu evden çıkın, evi boşaltın” buyurdu. Çıkar çıkmaz ev yıkıldı. Hepimiz kurtulduk. Mevlânâ’nın şükrânesi olarak. Sultan Rükneddîn, bin altını Mevlânâ’nın talebelerine dağıttı.beyler, Sultan Rükneddîn’i Aksaray’a da’vet etti Mevlânâ gitme dedi. Ancak o gitti ve öldürüldü.*İmâm İhtiyârüddîn anlatır: “Birgün Mevlânâ Hüsâmeddîn Çelebi’ye gidiyorduk. Mevlânâ’nın bir arşın yükseğe çıktı Hayretimden kendimden geçtim. Ayıldığımda Mevlânâ hazretleri gitmişti kendilerine yetiştim. Bana “İnsan oğlu bir kuştan daha mı âciz ki, havaya kalkmasına hayret ediyorsun?” buyurdu. *Bağ. Sohbetinde Mevlânâ, Hüsâmeddîn Çelebi’ye; Şeyh ziyâeddîn’in dergâhı Çelebi’nin olsun” buyurdu. Çelebi; “Efendim! Başkalarının makamında gözüm yoktur” dedi. Mevlânâ, “benim gönlümden geçti” buyurdu. sohbet bitince.Şeyh Ziyâeddîn’in dergâhında öldüğü haberi getirildi ve Hüsâmeddîn Çelebi oraya müderris ta’yin edildi.”

*Mevlânâ, Allahü teâlânın yarattığı mahlûkâta merhametliydi. Nefîsüddîn Sivâsî’ye bir ekmek aldırdı. Ekmeğiyle bir viraneye gitti. Mevlânâ ekmeği yavrulamış bir köpeğe kendi elleriyle yediriyordu. Mevlânâ dedi ki; “Bu hayvan yedi gündür açtır ve yavrularına şefkatle bakmış ve hiç yanlarından ayrılmamıştır.
*efendimiz bir hadîs-i şerîflerinde;*“Merhametlilerin en büyüğü olan Rahmân, kullarından merhametli olanlara merhamet eder. Ey ümmet ve Eshâbım Siz de O’nun yarattıklarına merhamet ediniz ki, size de semâ ehli merhamet etsin”*buyurdu. *Mevlananın sözleriyle talebesi Nefîsüddîn ağlayarak Mevlânâ’nın ellerini öptü hayvanlara bile merhametli olan siz, ahbâb ve dostlarınıza da merhamet edersiniz” dedi. Mevlânâ; “Evliyâullahın merhameti çoktur; tüm mahlûkâta ve ahbâblarına şüphesiz merhamet eder” buyurdu.*Mevlânâ’yı dostlarından kırk kişi evlerine da’vet etti O da davete icabet edip sohbetlerde bulundu Ertesi sabah Mevlânâ hazretleri bizde idi ve sohbet etti dediler. Hâlbuki Mevlânâ, kendi husûsî odasında sabaha kadar ibâdetle meşgûl idi.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı