|
![]() |
#1 |
![]() Kaynak dinihikayeler android programı
*Gazi Zeynel Bey, Giritin fethinde önemli rolü olan takva sahibi bir komutandır…. Giritin fethinden önce, askere moral vermek amacıyla Köprülü Fazıl Paşa da Girite gelir. taarruza geçilecektir…. Zeynel Bey, kıbleye döner ve namaza başlar. Düşman top ateşi yağdırır. Zeynel Beyin şehit olduğunu zannedilir. Zeynel Bey secdeden başını kaldırır Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa Zeynel Bey, biz seni şehit sandık….Elhamdulillah bana bir şey olmadı, yalnız Düşman mermisi patlayınca başımı secdeden kaldırmayıp bekledim… Namazım bozuldu mu efendim?....İşte size bir başka deli…. *Ahmed bin Harb Hazretleri buyurmaktadır ki: Bizlere ne kadar şaşılır ve hayret edilir gölge denilince hemen güneşin aklımıza gelir de, Cennet denilince akla Cehennem'in geleceği, ondan korunmak çâreleri düşünülmez ve ondan gâfil oluruz…"Şimdi sormak gerekmez mi….*Ahmed bin Harb Hazretlerine saliha kadından” sorulunca şöyle der, Beş vakit namazını kılan, efendisine kocasına itâat eden, her işinde Allahü teâlânın rızâsını gözeten, gıybet ve dedi-kodudan dilini koruyan, kanâat sâhibi olup dünyâya meyletmeyen musîbetlere sabreden kadın, çok iyi bir kadındır…"Ne diyelim efendim…. Aşkımız neyse belamız da oradan gelsin !….AŞKINIZ CEMAL, CEMALİNİZ NUR, NURUNUZ AYN OLSUN!... *Adamın pislik böceği görür Bu yaradılışı çirkin pis kokulu bir yaratıktır.Allah bunu niçin yaratmışki ? " der. Ve adamın yüzünde çıban çıkar. derdine derman bulamaz. Çııban yara olur. bir yolcu yardım edebileceğini, ve tedavisini söyler. Adam her Allah'tan umut kesilmez diyerek kabul eder. Yolcu pislik böceği getirilmesini ister. hasta adam, böcek hakkındaki sözlerini hatırlar ve derki ; Adamın isteğini yerine getirin, ne diyorsa yapın. Yolcu böceği yakar ve külünü yaraya serper ve yara Allah'ın hikmetiyle iyileşir. hasta adam etrafına der ki ; Unutmayın ! Allah'u Teala'nın yarattıklarının, yaratılışında bir hikmet vardır, bir derde deva vardır. Velev ki pislik böceği olsa dahi. *Mısır Tolunoğullarının kurucusu Ahmed b. Tolun, dindar ve dürüst biriydi. babası Tolun onu hükümete göndermişti. Ahmed Tolun cariyelerinden birinin fuhuşuna şahit oldu cariye, baba Tolun'a şöyle söyledi: Biraz önce Ahmed beni yoldan çıkarmak istedi. kaçtım sözlere kanan Tolun, Ahmed'i çağırdı. Yazdığı mektubu götürmesini emretti. Mektupta şöyle yazıyordu: Bu mektubu taşıyan kişi sana gelince boynunu vur, kesik başını bana gönder.' Ahmed mektubu bilmiyordu. cariye onu çağırdı. yalan sözlerinin etkisini anlamak istiyordu. Cariye,Ahmedin mektubunu aldı. Ve kendisiyle fuhuş ortağı olan şahsı kurtarmak istiyordu. mektubu aldı ilişkide bulunduğu hizmetçiye teslim ederek, kumandana gönderdi. Kumandan mektubu okuyunca emir gereği hizmetçinin başını kestirip Tolun'a gönderdi. Baba Tolun, oğlu Ahmede Mektubu sorunca, Ahmed gördüklerini anlattı. cariye korkuyla Tolundan af istedi. cariye yüzünden idama mahkum olan Ahmed b. Tolun ise, babasının yanında değer kazandı
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Kaynak osmanlıhikayeleri android programı
*Kızı Fatıma Sultan’ın Emirsultan ile nikâh haberi Edirne`ye ulaşınca, Yıldırım Bâyezîd, Süleymân Paşaya emri vererek, Emîr Sultan`ın ve Hundî Hâtun`u engellmesi için Bursa`ya gönderdi. Emîr Sultan Bu dehşet ve korkunuz nedir? söyleyin." dedi. Sonra Vâlide Sultan`a yayı ave oku gerip atın." dedi. Vâlide ok atamam." deyince, Emîr Sultan; "Siz oku takın, o kendiliğinden gider." dedi. Vâlide Sultan, pencereden askerlere karşı oku bıraktı. Yeşil ok, kırkına saplandı. Askerler kaçtılar. Vâlide Sultan; "Yâ Emîr Sultan! Niye oku sen atmadın diyince Emîr Sultan; oku biz atsaydık Osmanoğulları helâk olurdu. Onun için size yaptırdık." dedi*Osmanlı Yardım, şefkat ve sevgi müessesesiydi insanı hayretler içinde bırakan çok enteresan vakıflar vardı. Bunlardan bazıları şunlardır:Kışın aç kalan hayvanların beslenmesi, Bayram günlerinde çocukların sevindirilmesi, Koyun cinsinin ıslah edilmesi,Et fiyatlarının yükselmemesi için tedbir alınması Hasta ve göçmen leyleklerin bakım ve tedavisi Ramazan câmilerde iftâriyeliklerin dağıtılması, Köy ihtiyarlarına elbise temini, Hamalların dinlenmesi için mola taşları dikilmesi Çalışan kadınlara süt anne bulunması,Hac yolunda parasızlara para dağıtılması,Yüksek dağ ve geçitlerde sığınak yapılması, Yaz aylarında gölgelik yapılması *Adım: Mehmet 1901 van Göllü köyündenim. Van`daki ordunun Erzuruma çekilmesiyle Ermeniler Analarımızı babalarımızı kesdiler babam da orada Jandarma çavuşu idi.şehit oldu. Mollakasım, Amik, Şeyhayne, Göllü, Hıdır, köylüleri katledildiler. köyümüz şehit oldu zor kaçtık Ermeniler, hamile kadınların karınlarını süngülerle yarıp çocuklarını süngülerin ucunda çıkardılar. Müslüman köylerini ateşe verdiler. Kadın-erkek, genç-yaşlı katlettiler. köprüden karşıya geçerken Ermeniler köprüyü yıktılar. Esirleri öldürüp Ablengez suyuna attılar. annem ve kardeşim, derelerde sürünerek ilerliyor, dağlarda kalıyorduk. Ermenilerin bizi öldürüleceğini biliyorduk. Diyarbakır`a kaçtık. annem öldü. iki kızkardeşimi kaybettim. Yapayalnız kaldım.*II. Selim, Kıbrıs`ın fethiyle Venediklilerin baskısını ve feodalite sistemini kaldırdı ve gayr-i müslimlere din hürriyeti tanıdı Ada, Eyalet haline getirilip Tarsus, Alâiye ve İçel buraya bağlandı ilk nüfus sayımı, 120.000 erkekti Kıbrıs halkı arasında hak ve adalet tesisi için 1572 de şu ferman, Osmanlı Devleti ve Kıbrıs münasebetleri açısından altın bir sayfadır. Kıbrıs beylerbeyi, kadısı ve defterdârı Kıbrısı beyim fethedmiştir ahali, zayıf düşmüştür. Ada ahalisine zulüm ve haklarına tecavüz olunmayıp adaletle şer‘î hükümle*rin İslâm hukukunun tatbikinde titizlik göstermek vergilerden muaf tutarak ahaliyi koruma ve adanın güçlenmesine çalışmak adayı ma‘mûr kılmak en önemli hizmetlerdendir. buyurdum ki, azami dikkat gösterip zulüm etdirmeyesiz ve *İslâm hukukunun hükümlerini icrada, vergi tahsilinde devlet hizmetlerinin görülmesinde, adaletle hareket edip ahaliye ihtilalden kaçınasız.Adaletle dolu saltanatımda ahali hoş ve huzurlu olarak işe devam eyleye, koruna, ma‘mûr kalalar. adanın şen ve ma‘mûr, olması, en güzel emelimdir.dikkat edesiz. adanın şen ve ma‘mûr olması için gayret göste*resiz. ahaliye zulüm ve hakka tecavüz edildiği tarafımdan duyula, gadr ve zulmünüzün kabul edilmesi ihtimali asla mevcut değildir. gaflet eylemeyesiz. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Kaynak dinihikayeler android programı
*Bir adam Hz. Ömer (r.a.)'in yanında şâhitlikte bulunmuştu. Hattâb hazretleri Ben seni tanımıyorum, seni tanıyan birini getir, dedi. Oradaki birisi, Emin ve âdil bir adamdır cevabını verdi. Hz. Ömer (r.a.)İnsanın takvâsını ortaya koyan, muâmelesidir. Bu adam, alış'veriş yaptığın bir kimse midir? Adam tekrar, Hayır, dedi. 'Sen onu tanımıyorsun, dedi ve adama seni tanıyan birini getir, buyurdu.' insanı iyi tanıyabilmek, için; onunla, komşuluk yapacaksın alış-verişte bulunacaksın yahut yolculuk edeceksin... Aksi takdirde, tartmadığın bir kişi hakkında, müsbet ve menfî yönde şahâdette bulunmayacaksın. Zira sen onu tanımıyorsun. *Süfyân-ı Sevrî hazretleri son anlarını yaşıyordu. bir kese çıkardı. sadâka olarak dağıtın' buyurdu. Süfyân-ı Sevrî dünya malına ehemmiyet vermez, dünyalık bulundurmazdı.parayı saklamanın sebebini şöyle izah etti: Bu para ile, dinimi korudum. Şeytanımı ve nefsimi susturdum. Nefis ve şeytan ne zaman Giyecek bir şeyin yok. dünyaya çalış, dünyalık kazan diye vesvese verse onlara altınları gösterir, başımdan kovardım, altınları onlara silah olarak kullanırdım.' Ve Süfyân-ı Sevrî hazretleri vefat etti. *Hz. Ali (r.a) Ya Ebu Bekir Sen iyilikte öndersin, Ebu Bekir (r.a.) ya ali Sen Resulüllah'a yakınsın Hz. Ali (r.a) : Ben, seni geçemem. Çünkü Resulüllah "Ümmetimden, Ebu Bekir'den daha üstün kimsenin üzerine güneş doğmadı" buyurdu. Hz. Ebu Bekir (r.a.) Ben, senin önüne nasıl geçerim Resulüllah kızı Fatıma(r.a)'yı sana verdiği gün, Kadınların en iyisini, erkeklerin en iyisine verdim" buyurdu. Hz. Ali (r.a) Resulüllah (s.a.v) İbrahim(a.s)'ı görmek isteyen Ebubekir'in yüzüne baksın" buyurdu. Hz. Ebu Bekir (r.a.) Resulüllah(s.a.v) 'Adem (a.s)'ın hilm sıfatını ve Yusuf (a.s)'ın güzel ahlakını görmek isteyen Ali Mürteza'ya baksın' buyurdu. Hz. Ali (r.a) Resulüllah "Ya Rabbi! Beni en çok seven ashabımın en iyisi kimdir? dedi. Cenab-ı Hak:Ya Muhammed! Ebu Bekir Sıddıktır," buyurdu. *Hz. Ebu Bekir (r.a.) : ya ali önüne önüne geçemem. Çünkü Resulüllah (s.a.v) Hayber'de: Yarın sancağı öyle bir kimseye veririm ki, Allahü Teala onu sever. Ben de, onu çok severim" buyurdu. Hz. Ali (r.a) Ben, senin önüne nasıl geçerim. Çünkü Resulüllah (s.a.v) Cennetin kapıları üzerinde 'Ebu Bekir Habibullah' yazılıdır" buyurdu. Hz. Ebu Bekir (r.a.) : Resulüllah(s.a.v) Hayber gazasında, Bu bayrak Melik-i Galibin, Ali Bin Ebi Talib'e hediyesidir' buyurdu. Hz. Ali Resulüllah(s.a.v) buyurdu ki: "Ya Eba Bekir, sen gören gözüm ve bilen gönlüm yerindesin". Hz. Ebu Bekir (r.a.) : Resulüllah(s.a.v) buyurdu ki Kıyamet günü Ali cennet hayvanlarından birine binmiş olarak gelir. Cenab-ı Hak buyurur ki 'Ya Muhammed!(s.a.v) Senin baban İbrahim Halil, ne güzel babadır. Senin kardeşin Ali Bin Ebi Talib ne güzel kardeştir.' *Hz. Ali (r.a) : Resulüllah(s.a.v) buyurdu ki: "Kıyamet günü, Cennet meleklerinin reisi Rıdvan adındaki melek Cennete girer. Cennetin anahtarlarını Bana verir. Cebrail (a.s) gelip, Ya Muhammed (s.a.v)! Cennetin ve cehennemin anahtarlarını, Ebu Bekir Sıddık'a(r.a) ver, istediğini Cennete, dilediğini Cehenneme göndersin der." Hz. Ebu Bekir (r.a.) Resulüllah (s.a.v) buyurdu ki: "Ali kıyamet günü yanımdadır.Havz ve Kevserde benimledir. Cennette, benimledir. Allahü Teala'yı görürken, benimledir." Hz. Ali (r.a) :Resulüllah(s.a.v) "Ebu Bekir'in imanı, bütün mü'minlerin imanı ile tartılsa, Ebu Bekir'in imanı ağır gelir" buyurdu. Hz. Ebu Bekir (r.a.) : Resulüllah(s.a.v)buyurdu ki: "Ben ilmin şehriyim, Ali onun kapısıdır." *Hz. Ali (r.a) : Resulüllah(s.a.v)buyurdu ki: "Ben sadıklığın şehriyim.Ebu Bekir onun kapısıdır." Hz. Ebu Bekir (r.a.) : Kıyamet günü Ali bir ata biner, görenler, acaba bu hangi peygamberdir? Derler.Allahü Teala, bu Ali Bin Ebi talib'dir, buyurur." Hz. Ali (r.a) : Resulüllah(s.a.v)buyurdu ki: "Ben ve Ebu Bekir, bir topraktanız. Tekrar bir olacağız." Hz. Ebu Bekir (r.a.) Resulüllah(s.a.v) buyurdu ki: Allahü Teala, ey Cennet! Senin dört köşeni, dört kimse ile bezerim.Biri Peygamberlerin üstünü Muhammed'dir(s.a.v).Biri, Allah'dan korkanların üstünü Ali'dir.üçüncüsü kadınların üstünü Fatımat'üz Zehra'dır. Dördüncü köşesindeki de temizlerin üstünü Hasan ve Hüseyin'dir." |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Kaynak dinihikayeler android programı
*Hz. Ali (r.a) : Resulüllah(s.a.v)buyurdu ki: "Sekiz Cennetten şöyle ses gelir'Ebu Bekir! Sevdiklerinle birlikte gel, hepiniz Cennete girin." Hz. Ebu Bekir (r.a.) : Resulüllah(s.a.v)buyurdu ki: "Ben bir ağaca benzerim,Fatıma bunun kökü,Ali gövdesi, Hasan ve Hüseyin meyvesidir." Hz. Ali (r.a) : Resulüllah(s.a.v)buyurdu ki: "Allahü Teala Ebu Bekirin kusurlarını affetsin. Çünkü O kızı Aişe'yi bana verdi.Hicrette bana yardımcı oldu.bilal-i Habeşi'yi, benim için azad etti." Resulüllah(s.a.v')in iki sevgilisi, kapıda konuşurken, dinliyordu Hz. Aliye buyurdu -Ey kardeşlerim Ebu Bekir ve Ali! Cebrail (a.s) dedi ki, yerdeki ve yedi kat gökdeki melekler sizi dinlemektedir.kıyamete kadar birbirinizi övseniz, Allahü Teala yanındaki kıymetinizi anlatamazsınız. *Resulullah'ın(s.a.v): hx ali ve hz ebu bekire Allahü Teala ikinize yüzbinlerce rahmet etsin. İkinizi sevenlere yüzbinlerce rahmet etsin düşmanlarınıza da yüzbinlerce lanet olsun, buyurdu. Hz. Ebu bekir Sıddık dedi ki: -Ya Resulallah(s.a.v) Ben Ali kardeşimin düşmanlarına şefaat etmem. Hz.Ali dedi ki: -Ya Resulallah(s.a.v) Ben de Ebu Bekir kardeşimin düşmanlarına şefaat etmem ve başını kılıç ile bedeninden ayırırım. Hz. Ebu bekir Sıddık(r.a): -Ben, senin düşmanlarına Kevser havzından su vermem, buyurdu. Hz. Ali de: -Ben, senin düşmanlarını Sırat üzerinden geçirmem, buyurdu. Hz. Ali (r.a.) ve Hz. Ebu Bekir (r.a.) taraftarlarının ve düşmanlarının kulakları çınlasın. Allah dostlarının talebesi... hocalarına arzedip: Efendim, şu kadar lborcum var idi. memlekete gidip öder gelirim, dedim. Biraz sabret, geceler gebedir, buyurdular. memlekette, "borçtan kaçtı" sözleri gelince Hz.Üstadın sözü yine Geceler gebedir. Oldu bir gün sonra nerden vereceksin bu parayı? diye sual ettiler. Efendim, babamdan kalma bağım var, Onu satıp veririm, dediğimde Hz.Üstadın rengi değişti. mübarek gözleri buğulandı. Ve ... şu sözler döküldü: kardeşlerimizin evini satmak değil iki etmekle mükellefiz. İkinci gün ..... bir tüccar ödünç para verdiler. ödedim. Haşir meydanındaki insanlar, ebede uçmak için sabırsızlanıyordu. Peygamberler, şehitler ve velilere zorluk yoktu. diğerleri, "elli bin sene sürer" denilen bu yolu, dünyadaki hayatlarının karşılığı ile aşmak durumundaydı. Her insan, sevap ve günahlarını hesaplarken, sermayeleri yetmeyen gençler gözcülük eden meleğe başvurarak: Bizler dünyada yarışmaya katılmıştık!. dediler. gayretimize karşılık araba istiyor ve zorlu yollar aşmayı planlıyoruz.Melek, Yanlış şeye dokunmuşsunuz!. Sizin arabanız, o yolda gitmez!. Gençler, Şuradaki insanlarda bir şeylere dokundu Ama şimdi Cennet'e uçuyorlar.Evet!.. dedi, melek. Onlar da dokundular. Hem de günde bir saatçik. gençler. Oysa bizler günler boyu çekmedik elimizi. Uyumadık, aç kaldık, . Peki onlar nelere dokundularSeccadeye!. dedi melek. Küçük bir seccadeye. Şimdi ise onlarla uçuyorlar. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|