'Hediye' zamanı...


İsrail-Türkiye yakınlaşması başladı. ABD aracılığı, gizli görüşmeler, mesajlaşmalar, göz süzmeler vs.. İki tarafın kamuoyu hassas ama, ‘yarım elma gönül alma’ operosyunu durumu değiştirebilir… iyibilgi Ankara




Davos Vakası ile ‘seninle bir dakika’ krizi ve ardından gelen irili ufaklı olayların ardından yaşanan Mavi Marmara trajedisi, belki sondan başlayarak, yani Mavi Marmara’nın arızasının giderilememesiyle sonlanabilecek.
Tabii buna 12 Haziran seçimlerinin AKP lehine sonuçlanan güçlü tablosu ve balkon konuşmasının “giriş” kısmı da eklendiğinde İsrail’den gelen “tebrik” mesajları daha açıklanır hale geliyor.
Aranın iyice buz kestiği dönemde İsrail’in adını dahi anmadan ‘küçük ülke’ diye bahseden uzmanlar, yazarlar hatta kimi resmi görevlilerin karşılığında bugün İsrail’den gelen tebrik mesajları ‘büyük Türkiye’ diye başlıyor.
Hatta kimi minik gazeteci kafileleri İsrail’de ağırlanmaya ve onların “izlenimleri” de yayınlanmaya başladı bile.
Hasılı bir sıcaklaşma var. Peki kritik nokta neresi. Elbette Ankara’nın İsrail’den tazminat ve özür beklentisi, daha doğrusu artık geri alınamayacak kadar ağırlaştırılmış şartı!
Türk kamuoyunun bunları unutması zor. İsrail kamuoyu açısından da durum farklı değil aslında. Göze batmayan uygun bir formül bulunmazsa onlar da kendi hükümetleri çarmıha germeye hazır muhalefete sahipler.
Peki, nasıl olacak? Zaten üzerinden gelinmeye didinilen problem de bu. (Türkiye şu ana kadar resmi olarak yakınlaşmayı net biçimde doğrulayan bir açıklama yapmadı.) Belki tazminatlar noktasında bir ‘hediye’ gelebilir önce. Bu ılımlışan ilişkileri daha da gözler önünde rahatlatır.. Ve bir sonraki adıma kapı açar, zemin yaratır.
Hele hele hediyeye Türkiye’nin nazik bir jesti Türk kamuoyunu da “belki” ikna edebilir. Kim bilir?

http://www.iyibilgi.com//haber.php?haber_id=213595