Kadir Mısıroğlu Mehmet Akif'i eleştiriyor "Safahat yalan yanlış" - Sayfa 5

**manifesto** · 04-10-2012, 23:33

Yazan arkadaşların bir kısmı videoyu/videoları ve tenkitleri dinlememiş sanırsam.
Kadir bey yanlış yaptıkları noktalara izahat getrmiyor
İtham ediyor
Necip Fazıl için okumadan yazardı
Nefsinin düşkünüydü
Egoluydu diyor,kendini bepenmişliği vardı diyor
Yazdıklarının ilmi değeri yoktu diyor

Mehmet Akif'e ise "serserinin teki" diyor "itikadı sonradan bozdu" diyor

Bunlar mı tenkit?
Bu nasıl tenkit?
Onu dinleyenlerin zihninde ki Mehmet Akif ve Necip Fazıl fikri nasıl olur bir düşünün?

**manifesto** · 04-10-2012, 23:42

Şu müslümanların hali acayiptir.
Müslümanlar birbirni keser,boğazlar
Aman konuşma ikisine de bir şey deme
Niye? Fitne olmasın

Madem bu kadar hassasız,Mehmet Akif Abdülhamit için ağır sözler söylemiştir doğrudur.
Sadece sözden dolayı bir Müslüman hakkında bu denli ağır tenkitler doğru mudur?
Nerede Asım'ın nesli?
Ancak bu sözlerinden sonra şu sözleri de Abdülhamit için söyleyen yine Mehmet Akif olmuştur

Giden semerciyi, derler, bulur muyuz şimdi?
Ya böyle kalfa değil, basbayağı muallimdi.

Nasılda kadrini vaktiyle bilemedik, tuhaf iş;
Semer değilmiş o rahmetlininki devletmiş!
...
Safahatta bu şiir de var.Abdülhamit'i eleştirmekte hatta eleştiride ileri bile gitmekte haksızdı ancak hepsi bu ve yine bu şiiri ile kendi hatasını gizlemeyen de yine kendisi
Bunu söylemek ifade etmek ayrıdır
"Mehmet Akif serserinin teki" demek ayrıdır.

**HaArP** · 04-10-2012, 23:50

Biz İslam için mi Mücadele edeceğiz yoksa Kişiler için mi

Benhur ! Hepsi senin yüzünden Fitne olmasın diye bakmamak lazım dedin ! Suç senin !!!

Yıkmak çok kolaydır ! Lakin İmar etmek zor olandır !!!

Bu itibar ile yanlışlarından dolayı doğruların görülmesi engellenmedikçe ! Yanlışların edeple ifadesi doğru olur zannediyorum !!!

**HaArP** · 04-11-2012, 13:24

Alıntı:

"Söyledik de söylenecek ne varsa, - Bize seyretmek düştü, elâleme parsa!"

Ve bana söylediği şu söz:
-"Biz bu davanın enayisiyiz!"

"Enayi" lâfı üzerine gayr-ı ihtiyarî "estağfurullah efendim!" deyince, hemen şu cevabı yapıştırmıştı:
-"Allah'a şükrederim!"

**Garibüzzaman** · 04-11-2012, 13:28

Bilinen manzumeden başka anlamları da mevcut...!!!

**manifesto** · 04-12-2012, 00:48

Alıntı:

4 Hak mezhep Alimlerinin söyledikleri İslam'dır !

İslam Kur'andır,Hz.Peygamberdir(sünnetir)
Alimlerin sözleri sadece alimlerin sözleri olarak kalır
Birbiri ile çelişen alimlerin sözlerini birbiri ile çelişen İslam olarak mı yorumluyorsunuz?
Mezhep imamları hata edebilir isabet edemeyebilir bu İslam ile eşitlememeyi gerektirir

Şunda bile hemfikir olunamamış.
Ameli terk eden küfre girmiştir kafir olmuştur diyeni de var ameli terk etmek küfre düşmek demek değildir diyeni de var.

"Görüş" tıpkı Kadir bey'in görüşü gibi yani beşeridir ve hatalara açıktır.
Şimdi bu Kadir beye sorsak çok önemli bir vazife yapıyordur kendince.

**HaArP** · 04-12-2012, 01:24

Alıntı:

Birbiri ile çelişen alimlerin sözlerini birbiri ile çelişen İslam olarak mı yorumluyorsunuz?

İlim sahipleri İkrar ederki ! 4 Hak Mezhep Alimleri Alimdir ! Anlattıkları İslam'dır ve Binlerce mesele hakkında hükümler çıkarmışlardır !

İlimsizler aksini söyleyebilirler bu normaldir naçizane !

Bir Başka Konu vardır ki Alimleri Sahiplenmek ile ! Her Asır Bir Alim/Veli/Evliya gelir Dini bidatten kurtarır kavramı ! Ayrıdır !

**HaArP** · 04-12-2012, 01:44

İLİM !

Matüridî, Kitabü't-Tevhidinde, insanı ilme ulaştıran yolların iz'an (sağlam duyu organları ve bunlarla yapılan deney ve gözlem), haberler ve aklî istidlal olduğunu ve bilgiye ulaşabilmek için bu yolların hiç birisinden müstağni olunamayacağını söylüyor. Ona göre bunlardan her birinin sahasına giren bilgiler grubu vardır. Her bilgi alanına ancak kendisine götüren yolla gidilir. Duyularla elde edilen bilgiyi inkâr eden, inatçı ve kendisini beğenmiştir (Kitabü't-Tevhid Beyrut, 1970 s. 7-8).

Ebû Hanife de; "hadis sahih olduğunda bilin ki benim mezhebim odur."(Muhammed İbrahim Ahmed Ali, el-Mezheb inde'l-Hanefiyye, Mekke, ty, s.74.)

Bu hususta Şafii şunları söylemektedir:
"Benim görüşümün zıddına sahih bir hadis bulduğunuzda alın görüşümü duvara çalın. Yol üzerine terkedilmiş (amel edilmeyen) bir hadis gördüğünüzde bilin ki benim görüşüm, o hadistir."(Kârdâvi, a.g.e., II, 113.)

04-10-2012, 23:50	#3
Kullanıcı Adı HaArP	Biz İslam için mi Mücadele edeceğiz yoksa Kişiler için mi Benhur ! Hepsi senin yüzünden Fitne olmasın diye bakmamak lazım dedin ! Suç senin !!! Yıkmak çok kolaydır ! Lakin İmar etmek zor olandır !!! Bu itibar ile yanlışlarından dolayı doğruların görülmesi engellenmedikçe ! Yanlışların edeple ifadesi doğru olur zannediyorum !!! Konu HaArP tarafından (04-10-2012 Saat 23:53 ) değiştirilmiştir..

04-10-2012, 23:33	#1
Kullanıcı Adı manifesto	Yazan arkadaşların bir kısmı videoyu/videoları ve tenkitleri dinlememiş sanırsam. Kadir bey yanlış yaptıkları noktalara izahat getrmiyor İtham ediyor Necip Fazıl için okumadan yazardı Nefsinin düşkünüydü Egoluydu diyor,kendini bepenmişliği vardı diyor Yazdıklarının ilmi değeri yoktu diyor Mehmet Akif'e ise "serserinin teki" diyor "itikadı sonradan bozdu" diyor Bunlar mı tenkit? Bu nasıl tenkit? Onu dinleyenlerin zihninde ki Mehmet Akif ve Necip Fazıl fikri nasıl olur bir düşünün?

04-10-2012, 23:42	#2
Kullanıcı Adı manifesto	Şu müslümanların hali acayiptir. Müslümanlar birbirni keser,boğazlar Aman konuşma ikisine de bir şey deme Niye? Fitne olmasın Madem bu kadar hassasız,Mehmet Akif Abdülhamit için ağır sözler söylemiştir doğrudur. Sadece sözden dolayı bir Müslüman hakkında bu denli ağır tenkitler doğru mudur? Nerede Asım'ın nesli? Ancak bu sözlerinden sonra şu sözleri de Abdülhamit için söyleyen yine Mehmet Akif olmuştur Giden semerciyi, derler, bulur muyuz şimdi? Ya böyle kalfa değil, basbayağı muallimdi. Nasılda kadrini vaktiyle bilemedik, tuhaf iş; Semer değilmiş o rahmetlininki devletmiş! ... Safahatta bu şiir de var.Abdülhamit'i eleştirmekte hatta eleştiride ileri bile gitmekte haksızdı ancak hepsi bu ve yine bu şiiri ile kendi hatasını gizlemeyen de yine kendisi Bunu söylemek ifade etmek ayrıdır "Mehmet Akif serserinin teki" demek ayrıdır.

04-11-2012, 13:28	#5
Kullanıcı Adı Garibüzzaman	Bilinen manzumeden başka anlamları da mevcut...!!!

04-12-2012, 01:44	#8
Kullanıcı Adı HaArP	İLİM ! Matüridî, Kitabü't-Tevhidinde, insanı ilme ulaştıran yolların iz'an (sağlam duyu organları ve bunlarla yapılan deney ve gözlem), haberler ve aklî istidlal olduğunu ve bilgiye ulaşabilmek için bu yolların hiç birisinden müstağni olunamayacağını söylüyor. Ona göre bunlardan her birinin sahasına giren bilgiler grubu vardır. Her bilgi alanına ancak kendisine götüren yolla gidilir. Duyularla elde edilen bilgiyi inkâr eden, inatçı ve kendisini beğenmiştir (Kitabü't-Tevhid Beyrut, 1970 s. 7-8). Ebû Hanife de; "hadis sahih olduğunda bilin ki benim mezhebim odur."(Muhammed İbrahim Ahmed Ali, el-Mezheb inde'l-Hanefiyye, Mekke, ty, s.74.) Bu hususta Şafii şunları söylemektedir: "Benim görüşümün zıddına sahih bir hadis bulduğunuzda alın görüşümü duvara çalın. Yol üzerine terkedilmiş (amel edilmeyen) bir hadis gördüğünüzde bilin ki benim görüşüm, o hadistir."(Kârdâvi, a.g.e., II, 113.)

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)