Çocuk Vakfı Çocuk Akademisi'nce hazırlanan "100 Temel Eser Raporu"na göre, her yıl 8 milyon çocuğu ilgilendiren "100 Temel Eser" uygulaması, "okuma alışkanlığı ve dil, duygu ve düşünce zenginliği kazandırmak" amacına ulaşmadı..

“100 Temel Eser”in tamamını okuyan tek bir öğretmene rastlanmadı. İlköğretim listesinde yerli kitapların 22’si klasik eser özelliği taşımıyor. Orta öğretim listesinde 12, ilköğretim listesinde 14 kitabın 71 çeşit baskısı var ve hiçbiri birbirine benzemiyor. Rapor, çocuğun temel yararına ve gelişmesine katkı sağlamadığı gerekçesiyle, “100 Temel Eser” uygulamasının sona erdirilmesi için bakanlığa iletildi.

100 Temel Eser Raporu’nda iki öneri yer alıyor:

- Örgün eğitim sisteminin süreçlerini kapsayacak ve tüm derslerle ilişkilendirilecek okuma programının hazırlanması.

- Örgün ve yaygın eğitim bağlamında çocuk ve ilkgençlik kitaplarını çocuk ve ilkgençlik edebiyatı ölçütlerine göre inceleyecek ve sonuçlarını ilgili bütün öznelerle paylaşacak, özerk yapıda “Çocuk ve İlkgençlik Kitapları Konseyi”nin kurulması.

Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, “Bu uygulamanın sona erdirilmesi yeterli değil. Türkiye’yi okuyan bir topluma dönüştürecek yeni okuma alışkanlığı ütopyalarına ihtiyacımız var. Bunun için de yazı kültürü ile görsel kültür ilişkisini ve etkileşimini bütün bileşenleriyle örgün ve yaygın eğitim sistemine yansıtacak köklü atılımlar yapılması gerekir” dedi.

Rapordan bazı başlıklar şöyle: 

- Listelerde yaşayan/vefat etmiş yazar ayrımı nesnel bir temele dayanmamaktadır.

- İlköğretimde 29, ortaöğretimde 27 dünya klasiğinin çevirmen ve yayınevi adı belirtilmeden açıklandığı için 56 kitabın kurgusunun bozularak yayınlanması sonucu eser tahrifine ve telif ihlaline neden olunmuştur.

Cumhuriyet

Eski Milli Eğitim Bakanı ne demişti? ''Milli Eğitimi otomatiğe bağladık'' demişti. Evet, otomatik pilotta giden bir ''eğitim sistemi''nin ne kadar ve nereye kadar gidebileceği ortada.