Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi


Cevapla
Seçenekler
 
Alt 10-27-2011, 14:19   #1
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart
İNTERNETHABER ÖZEL-

Yılmaz Özdil'in bugün Hürriyet Gazetesi'ndeki köşe yazısını okuyan okurları hiç bir gazete ve köşe yazarının değinmediği çok önemli bilgilere ulaştı. Özdil yazısında Van'daki koordinasyonsuzluktan yakınırken hükümeti, Van Valiliğini ve Van Belediyesi'ni topa tutuyordu..


Yazısının büyük bölümünde haklı taraflar vardı elbet.. Örneğin çadırların dağıtımındaki rezalet ve kaymakamlığın gerek organizasyondaki eksikliği ve gerekse internet sitesindeki başıbozukluk konusunda haklılığı üst noktadaydı.

Ancak Van Valiliği'ni hedef alan sözlerinin tamamı asılsızdı..

Özdil yazısında,
"Ölenler kim? Kimler yaralı? Hangi hastanedeler? Şu an...Girin, Van Valiliği'nin internet sitesine. "Vali, panayır kütüphaneyi gezdi" yazıyor. "Vali, plaj turnuvasının kupasını verdi" yazıyor. Ayrıca... Otlu peynir, Van kedisi, inci kefali ve ters lale'yle ilgili "açıklayıcı" bilgiler var. Vatandaş enkaz altından twit atıp, yerini tarif ediyor... Bunlar hâlâ inci kefalini, ters lale'yi filan anlatıyor! Siber çağda... Bu kafanın çadır madır dağıtabilmesi mümkün değildir kardeşim." diyerek Vali'nin eksiklerini anlatıyor..

Peki olayın aslı böyle mi?

Değil?

Valiliğin internet sitesine girildiğinde, depremin olduğu saat ile, Erdoğan'ın kente yaptığı ziyaret, deprem ile ilgili geniş bilgilerin yer aldığı haberler ve Vali'nin halkı bilgilendirmeye yönelik açıklamaların günü gününe hatta saati saatine siteye kaydedildiği görülüyor.

Sitenin sağ üst tarafında ayrıca bir haber sitesi hassasiyetinde, depremle ilgili saniyelik bilgilerin geçtiği bir yazı butonu yer alıyor.. Depremden önce Kızılay'ın Van'a yaptığı ziyaret ve hava ambulansı alımıyla ilgili bilgiler de sitede yer alan diğer ayrıntılar..

Özdil'in bahsini ettiği Otlu Peynir, Van kedisi ve İnci kefali gibi bilgilerin sayfada ne aradığı konusuna gelince..

Bu bilgiler, hemen hemen tüm illerin ve hatta ilçelerin resmi sitelerinde, o yörenin coğrafik özelliklerini, kültürlerini ve meşhur yiyecek içecek veya diğer ürünlerini anlatan link bilgilerden oluşan ayrıntılar..

Van Valiliği, Van'la ilgili ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyenler, turistik gezi yapanlar veya yapacaklar için resmi sitenin alt menüsünde bu bilgilere yer vermiş. bu menüde Van kalesi, Akdamar, Kuş Cenneti, Van Kilimi gibi ilin meşhur olan bilgileri yer alıyor..

Kasıcası Özdil sitenin orta kısmında yer alan devasa bilgileri görmezden gelip, sitenin sol alt tarafında yer alan bilgi menülerini ön plana çıkararak Vali'yi hedef tahtasına koyuyor.. Bu da ortada bir art niyet olduğunu belgeliyor..


 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 10-29-2011, 03:49   #2
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart
VATAN'ın Çeçen Yalanı






Vatan Gazetesi’nde yer alan 'O iki Çeçen, Moskova bombacılarıydı' başlıklı habere tepki gösteren İMKANDER Genel Başkanı Murat Özer, çarpıcı açıklamalarda bulundu.



Arzu Erdoğral'ın haberi

Rus makamları İstanbul, Zeytinburnu'nda 16 Eylül'de öldürülen üç Çeçen komutan hakkında ilk kez resmi bir açıklamada bulundu denilen ve “Öldürülen üç Çeçen komutandan ikisi, Moskova'da havalimanını basıp 35 kişiyi öldüren eylemcilerdi” sözlerine yer verilen haberdeki iddialarla ilgili olarak İMKANDER Genel Başkanı Murat Özer on5yirmi5'in sorularını yanıtladı.

İSTANBUL'DAYKEN MOSKOVA'DAKİ SALDIRI NASIL YAPILIR?

Vatan gazetesinde yer alan habere göre Zeytinburnu'nda öldürülen Çeçen komutanın Moskova'daki havalimanını basıp 34 kişiyi öldürdüğü yazıyordu. Ne söylersiniz bununla ilgili olarak?
Şehit edilenlerden iki kişinin orada bulunmasının imkânı yok, her şeyden önce yaşı tutmaz. Vatan gazetesi daha önce de böyle bir yalan haber yaptı. Komutanın iki yıldır Türkiye'de olduğunu biz defalarca söyledik. Türkiye'de bulunduğu sırada yaşanmış bir hadise o. Orada böyle bir şeyin olabilme ihtimali var mı? İstanbul'dayken Moskova'daki saldırıyı nasıl yapacak?


İKİSİNDEN BİRİ YALAN SÖYLÜYOR

Rusya Federal Soruşturma Komitesi adına konuşan sözcü Vladimir Markin, 16 Eylül'de öldürülen Zaurbek Amriyev Rüstem Altemirov cinayetlerinin havalimanındaki olayla bağlantılı olarak soruşturulduğunu ve Çeçen zanlıların kırmızı bültenle arandığını söylemiş…
Hayır. Hiç öyle bir şey yoktu. Bu yalan. Gazetenin mi yoksa Rus savcının yalanı mı onu bilmiyorum. Ama ikisinden biri yalan söylüyor. Kırmızı bültenle aranan biri Türkiye'de sığınmacı olarak kalabilir mi? Onları öldürdüler, katlettiler. Türkiye Cumhuriyeti yeterli bir karşı duruş sergileyemedi ne yazık ki. Katiller bulunamayacağı için şimdi Rus savcı, Rus yetkili ölümleri gölgede bırakabilmek için böyle yalanlar söyleyebiliyor. 3 kişi sokak ortasında infaz edilmiş, onların çıkıp da, hayır biz böyle bir eylem yapmadık diyebilme ihtimali var mı? Onlar da kendi ülkelerindeki dosyayı kapatmak için bu şekilde konuyu kapatmak istiyorlar. Aynı zamanda cinayetlerinin kendi işlediklerinin kabulüdür de bu.


19 YILDA 250 BİN ÇEÇEN ÖLDÜRÜLDÜ

Diyelim ki böyle bir olay var ve o saldırıyı öldürülen Çeçenler yapmış. Yargılanmadan öldürülmeleri normal midir? Ne ile açıklanabilir ki bu durum?
Rusya için bu çok normal. Hukuk devleti olmadığı için. Yargısız infazlar yapmaya alışkın. 19 yılda 250 bin Çeçen öldürüldü. Onların hukukunda normal bir şey. Asıl şaşırması gerekenler insan hakları diyerek dünyayı ayağa kaldıran batı dünyası olmalıdır. Çünkü Putin hükümetinin arkasında duruyorlar.


BİR DEVLETİN TUTUKLAMA İRADESİ VARSA NİYE SAVAŞSIN Kİ?

Soruşturma kapsamında Domodedovo saldırısını yöneten Umarov hakkında gıyabında tutuklama kararı çıktığını ve yakalamaya yardım edenlere 5 milyon dolar ödül verileceği de haberde geçiyor…
Rusya Çeçenistan'ı işgal ettiğinden beri kendisiyle savaşan mücahitlerin başkomutanı hakkında tutuklama kararı çıkartmış. Bu komik ve tuhaf değil mi ama? İşgal ettiği Devletin Başkanı hakkında tutuklama kararı çıkartıyor. Bir devletin bir kişiyi tutuklama iradesi varsa o zaman savaşmaz ki onunla. Tutuklama iradesi olan meşru bir hükümet zaten alır, tutuklar ve yargılar.
Türk yetkililerden iki Çeçen'in öldürüldüğünün kanıtlanmasını istenecekmiş…
İki kişinin ölüp ölmediğinin kanıtı olur mu? Sokak ortasında öldürülmüş işte.


SAVCILIK İDDİANEMEYİ HALEN HAZIRLAMADI

Şu anda Türkiye'de işlenen bu son Çeçen cinayetleri ilgili gelişmeler nedir?
Hukuki bir gelişme yok. Savcılık iddianamesini hazırlamadı hala. Savcılığa gidiyoruz. Emniyet bizi yeterince bilgilendirmedi diyor. Emniyete gidiyoruz biz bilgileri savcılıkla paylaştık diyor. Ortada bir şey yok.


En azından bir açıklama yapsınlar. Olumlu ya da olumsuz. Biz ülkemizde “katilleri bulacağız” da demesinler. Bunu da diyebileceklerini düşünmüyorum artık ama en azından “ülkemizde cinayet işlemelerini doğru bulmuyoruz” diyebilirler. Bunu bile deseler en azından biraz rahatlayacağız.
Rus istihbaratı ve Rus adli mercileri ile adli yardımda bulunmayı yaparlar mı yapamazlar mı bilmiyorum. 2009 yılında İstanbul'da gerçekleşen bir Çeçen cinayeti akabinde Fransa Cumhuriyet savcılığı Türkiye'ye bir heyet göndermişti. Kendi ülkesinde bir cinayet işlenmiyor olmasına rağmen adli yardım talebinde bulunmuştu Türkiye'den. Yani kendi ülkesinde bir cinayet işlenmesin diye… Türkiye Cumhuriyeti savcılığının verdiği bilgi notu şöyleydi: "İşlenene bu cinayetlerde siyasi bir neden olduğunu düşünmüyoruz. Terör eylemi olduğunu dair ciddi bir delil yok. O sebeple bu sizi çok fazla ilgilendirmez. Adli yardım talebinizi reddediyoruz"…


Neden?

Türkiye'deki hukuk sisteminin cinayetler karşısında bakışı bu. 2009'da buydu. 2011'de ne değişti bilemiyorum.

On5yirmi5.com
  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-13-2011, 03:44   #3
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart







DHA nın ve Güneş'in 7.2'lik yalanı

Van'da düzenlenen etkinlik sırasında çocukların yüzüne '7.2 Van' yazılması ve ardından medyada koparılan kıyametin ayrıntıları ortaya çıktı.

Van'da Kimse Yok mu Derneği öncülüğünde düzenlenen etkinlik sırasında çocukların yüzüne'7.2 Van' yazılması ve ardından medyada koparılan kıyametin ayrıntıları ortaya çıktı.

Rotahaber'in edindiği bilgilere göre; söz konusu haberi yapan Doğan Haber Ajansı ve Doğan Haber Ajansı'nın Van Muhabiri...

Kimse Yok Mu Derneği'nin bayramın 2. günü Van'da oyun çadırında düzenlediği etkinlikte bir resim öğretmeninin bazı çocukların yüzüne '7.2 Van' yazması tartışma konusu olmuştu.

AK Parti MilletvekiliHakan Şükür ile Nuray Hafiftaş, Ahmet Yenilmez'in de aralarında bulunduğu sanatçıların, depremzeleri ziyaret etmesinin ardından sosyal yaşam çadırında ünlüler çocuklara hediyeler dağıtıp harçlık verdi. Buraya kadar normal seyrinde devam eden etkinlik, bir çocuğun yüzüne 7.2 Van yazdırmasıyla farklı bir boyut kazandı.

Medyada yer alan iddialara göre; çocukların yanına gelen bir muhabir, "Yüzünüze 7.2 yazdırıp arka tarafa gelin. Fotoğrafınızı çekip sizi ünlü yapacağım." dedi ve bu yönlendirme üzerine çocuklar kendi istekleri ile yüzlerine 7.2 Van yazısını yazdırdı.

Bu durum aynı gün internet sitelerinde, ertesi günde candaş medyada 'Depremin izlerini silmeye çalışan çocukların yüzüne depremi kazıdılar' başlıklarıyla yer aldı.

Rotahaber'in yaptığı araştırma sonunda söz konusu haberi medyaya Doğan Haber Ajansı'nın servis ettiği ve haberi yapan muhabirin de ajansın Van muhabiri Osman Bekleyen olduğu ortaya çıktı.

Doğan Haber Ajansı geçtiğimiz Pazartesi günü saat 14.08'de haberi ilk olarak medyaya servis ederken, ajansın Van muhabiri Osman Bekleyen, 'Depremin şiddetini çocukların yüzüne yazdılar' başlıklı haberinde aynen şu ifadelere yer verdi.




"ÇOCUKLARIN YÜZÜNE 7.2 YAZILDI -

Çocukların üzerindeki psikolojiyi atlatmaları için yapılan etkinliklerde bazı çocukların yüzlerinden depremin izi ve korkusu hala silinmedi. Farklı yüzlere bürünmeye çalışan çocukların bazılarının yüzüne 7.2 Van yazısı yazıldı. Deprem korkusunu üzerlerinden atmaya çalışan çocukların yüzlerine böyle bir yazı yazılması dikkat çekerken, depremin izlerinin silinmediği görüldü."

Bu haberin ardından Doğan medyası başta olmak üzere birçok haber sitesi Doğan Haber Ajansının haberini kaynak göstererek, haberi'Depremin izlerini silmek isteyen çocukların alnına depremi kazıdılar' başlığıyla yayınladı. Ertesi gün de bazı gazeteler '7.2'lik kafa' başlığıyla haberi manşetlerine taşıdı.



KİMSE YOK MU DERNEĞİ HEDEFE KONULDU

Söz konusu medya, akşam televizyon kanallarında, ertesi gün ise gazete manşetlerinde söz konusu fotoğraflar ve görüntülerle Kimse Yok mu Derneği'ni hedef aldı. Ancak başlatılan karalama kampanyası, çocukların ertesi gün medyaya gerçekleri anlatmasıyla boşa çıktı.

Çocuklar verdikleri ifadede, "Diğer çocuklar gibi biz de oraya oyuncak almak ve eğlenmek için gitmiştik. Orada herkes yüzünü boyamıştı. Ben ve arkadaşım boyatmamıştık daha. Bize bir muhabir geldi, 'görüyor musunuz bu kız çocuğunu nasıl çekiyorlar, siz de yazdırın dedi.' Biz de hemen gidip yazdırdık. O muhabir bize'çıkışta arkaya gelin ben sizin fotoğraflarınızı çekeceğim sizi dünyaca ünlü yapacağım'dedi. Biz de hediyelerimizi aldıktan sonra arka tarafa gittik, bizim fotoğraflarımızı çekti, sonra sanatçılar giderken o da gitti." diyerek, oynanan oyunu ortaya koydu.







DHA'NIN ÇADIR ARKASI FOTOĞRAFLARI

Çocukların bu ifadesini Doğan Haber Ajansı'nın aynı gün servis ettiği çadır arkası fotoğraflar da ortaya koydu. DHA'nın servis ettiği fotoğraflarda çocuklar çadır arkasında görüntülenmiş olarak görülüyor.

DHA, DAHA ÖNCE DE ŞORTLU KIZ YALANINI ORTAYA ATMIŞTI

Doğan Haber Ajansı geçtiğimiz aylarda Nurcan İbrahimoğlu isimli voleybolcunun, İETT otobüsünde şort giydiği için dayak yediğini iddia etmiş ve medya günlerce bu konuyu tartışmıştı. Doğan Haber Ajansı'nın yalanını ise Rotahaber otobüs şoförü ve yolcuların açıklamalarıyla ortaya çıkarmıştı.

Rotahaber
  Alıntı ile Cevapla
Alt 02-01-2012, 19:05   #4
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart



Baransu'nun iddiasını Başbakanlık yalanladı


Mehmet Baransu'nun Göksel Gümüşdağ iddiasıyla ilgili Başbakanlık Taraf'a bir açıklama gönderdi. Başbakanlık Basın Müşavirliği'nden gönderilen açıklama şöyle:



Baransu köşesinde dile getirdiği olaylara, bizzat bulunduğu bazı ortamlarda şahit olduğunu, Göksel Gümüşdağ'ın adaylıkla ilgili sürecinin de Dolmabahçe ve Ankara'da yapılan toplantılarda dile getirildiğini belirtti.

Başbakanlık'tan yapılan açıklama şöyle;

“Taraf gazetesinde 27 Ocak 2012 tarihinde ‘Sporun Yüzkarası' başlığıyla yayımlanan ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili Sayın Göksel Gümüşdağ'ı konu alan köşe yazınızda, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve de eşi Sayın Emine Erdoğan hakkında ileri sürdüğünüz iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Sayın Başbakanımızın özerk bir kurum olan Türkiye Futbol Federasyonu'nun başkanlık seçimi sürecinde, aday belirlemek ya da herhangi bir kişinin adaylıktan çekilmesini sağlamak türünden hiçbir telkini veya müdahalesi olmamıştır. Hakeza, Sayın Emine Erdoğan'ın Gümüşdağ'a atfedilen ses kaydında adı geçen ‘isimlerle tek tek telefon görüşmesi yapıp, gönüllerini almaya çalışma'sı gibi bir durum da asla söz konusu olmamıştır. Kamuoyunun doğru bilgilenme hakkına saygı doğrultusunda, işbu açıklamanın gazetenizde yayımlanarak okurlarınızla ivedilikle paylaşılmasını rica ederiz.”
  Alıntı ile Cevapla
Alt 11-11-2010, 20:26   #5
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart
Oda Tv Yine Rezil Oldu



'Ergenekon'un yeni Perinçek'i Soner Yalçın'ın, sahibi olduğu dezenformasyon makinesi karanlık Odatv'nin yalanını okuyucusu ortaya çıkardı.

'Ergenekon'un yeni Perinçek'i Soner Yalçın'ın, sahibi olduğu dezenformasyon makinesi karanlık Odatv'nin yalanını okuyucusu ortaya çıkardı. Bu arada MİT'ten de sert ifadeli kesin bir yalanlama geldi...



Karanlık Odatv, "Türkiye'nin gündemini sarsacağız" şeklindeki iddialı bir anonsla MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın kardeşinin, Fethullah Gülen'in danışmanı olduğunu yazdı.

Derinlerin tetikçisi Soner Yalçın'ın sitesinin yalanı çok geçmeden ortaya çıktı. Hem de Mustafa Fidan adlı kişiyi 25 yıldır tanıyan bir okuyucusu tarafından.

Soner Yalçın'ın “manipülasyon” ve “dezenformasyon” sitesi Odatv, bugün “Türkiye'nin gündemini sarsacağız” iddiasıyla bir haber yayınladı.

Haberlerinde “Teyit etmekte çok zorlandığımız bilgilere göre…” diye de “komik” bir not düştüler.

İddiaya göre MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Mustafa Fidan adında bir kardeşi var ve o da halen Amerika'da ikamet ediyor. Sitenin iddisı şöyle:

“…Pensilvanya'da bir çiftlikte yaşıyor. Çiftliğin en önemli sakini ise Fethullah Gülen. MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın kardeşi Mustafa, halen Fethullah Gülen'in danışmanı olarak Pensilvanya'daki çiftlikte yaşıyor. MİT Müsteşarı Fidan kardeşiyle sık sık görüşür mü, araları nasıldır bilinmez. Ama Hakan Fidan'ın açıklama yapması, ‘vardır, yoktur demesi' kamuoyu açısından önem taşıyor.”

İDDİASINI OKURU YALANLADI

Odatv'nin gazeteciliği de iyice gülünç duruma düştü. Dedikodu gazeteciliğini alışkanlık haline getiren Oda TV'nin MİT Müsteşarı Fidan'la ilgili haberine yapılan okuyucu yorumlarından biri ilginçti.

“Erkay” isimli yorumcu Odatv'nin haberini resmen yalanladı.

İşte kendi kendine “komik” duruma düşen o sitedeki yorum:

“… Bir bilgiyi paylaşmak için yorum yapma gereği duydum. Mustafa Fidan ABD'de doğru. Ben anne ve babası dahil tüm aileyi 25 senedir tanırım. Kardeşleri içinde E.Astsb veya Hakan Fidan yok. Diğer kardeşleri ticaretle uğraşıyor. Kayseri'li köklü bir aile. En azından Hakan Fidan'ın kardeşleri olmadığını kesin biliyorum. Mustafa Fidan, şu anda 50 yaşlarında ve Alman Dili ve Edebiyatı bölümü mezunu. Saygılarımla.”


  Alıntı ile Cevapla
Alt 03-31-2011, 22:09   #6
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart


video: http://www.habervaktim.com/haber/178...yalanladi.html


HSYK, "Vatan"ı böyle yalanladı!HSYK Birinci Dairesi Başkanı İbrahim Okur, Zekeriya Öz'ün görevinin neden değiştirildiği açıkladı. Okur, Vatan'ın manşetini de yalanladı.


12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye'de bir gecekonduda ele geçirilen el bombalarıyla elini taşın altına koyup Ergenekon soruşturmasını başlatan Özel Yetkili Savcı Zekeriya Öz, dün HSYK Birinci Dairesi'nin 128 hakim ve savcıyı kapsayan adli yargı kararnamesi ile terfi etti ve Ergenekon davasından çekilmek durumunda kaldı.

4 yıldan bu yane soruşturmayı yürüten ve kamuoyunda Ergenekon Savcısı olarak tanınan Zekeriya Öz İstanbul Cumhuriyet Başasavcıvekili oldu.

Özel Yetkileri kaldırılan Öz, bundan sonra Beşiktaş Adliyesi'nden değil, Sultanahmet Adliyesi'nde görev yapacak.

Adli yargı kararnamesinin basına yansıdığı dünden beri cevabı en çok merak edilen soru şu: Savcı Öz terfi mi ettiği yoksa kızağı mı çekildi?

Bu konuda değişik açıklamalar yorumlar var. Bugün gazetelere bakıldığında bu tartışmanın gazete manşetlerinde de devam ettiği görülüyor.

Ancak Vatan Gazetesi'nin Zekeriya Öz'le ilgili manşeti çok iddialı ve dikkat çekiciydi.

Gazete, HSYK Birinci Dairesi Başkanı İbrahim Okur'a atıfla şöyle manşet atmış: Bu Arkadaş Çok Ön Plan Çıkmıştı"

Dünün yoğun gündemi içinde pek kameraları karşısında geçmeyen İbrahim Okur, bugün NTV'ye verdiği röportajda Zekeriya Öz atamasının bir kızak değil bir terfi olduğunu söyledi.

İsim vermeden Vatan Gazetesi'nde çakan Okur şunları söyledi:

"Zekeriya Bey'in ismi çok ön plana çıktı derken benim bundan kastım, "Zekeriya Bey'den rahatsız olduk ve o yüzden aldık" manasında değildi. Zekeriya Bey diğer arkadaşlara oranla bu davayla daha çok özdeşleşti. Kamuoyu o yüzden Zekeriya Bey'in üzerine yoğunlaştı. Ama bu soruşturmayı Fikret Bey de Ercan Bey de yürütüyordu. Aralarında bir fark olmadığını söylemek için bunu söylemiştim" dedi.

Görüldüğü üzere atama kararnamesinin hazırlandığı HSYK Birinci Dairenin Başkanı İbrahim Okur, hem Vatan'ın manşetini yalanlıyor hem de Zekeriya Öz'ün görevinin neden değiştirildiğini anlatıyor.

Tabi bu atama mı kızak mı tartışması bir süre daha devam edecek.

Çünkü bir kısım medya her zaman olduğu gibi deliller üzerinden değil, kişiler üzerinden davayı yorumlamaya devam edecek...


İşte Vatan'ın yalanlanan bugünkü manşet;



aktifhaber
  Alıntı ile Cevapla
Alt 04-09-2011, 12:54   #7
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Standart


Cumhuriyet'in Gülen haberine yalanlama


Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre, Cumhuriyet gazetesinde yer alan "Türkiye'de yargı ve basın üzerinde Fethullah Gülen'in baskısının çok büyük olduğu" şeklindeki sözlerini yalanladı.

Selçuk Gültaşlı imzalı Zaman gazetesinde yer alan habere göre yazılı bir açıklama yapan Flautre, Strasburg'da yapılan bir konferansta sarf ettiği sözlerinin "çarpıtılmasına şiddetle karşı olduğunu" ifade ederken, aynı haberde yer alan gazeteci Nedim Şener'le 10 gün önce telefonla görüştüğü ifadelerinin de "kesinlikle gerçek dışı" olduğunu ifade etti.

Açıklamada, Flautre'un Ergenekon ve Balyoz davalarını Türkiye'de hukukun üstünlüğü ve ülkenin demokratikleşmesi için "çok mühim fırsat" olarak gördüğü vurgulandı. Fluatre'un ofisinden yapılan yazılı açıklamada haberin düzeltilmesi istenirken, "Sn. Flautre'un açıklamalarını istismar etmeyi durdurun." denildi.

Flautre'un konferanstaki beyanlarının Türkiye'deki basın hürriyetinin genel sorunları ile ilgili olduğu belirtilen açıklamada, sadece AK Parti'ye ideolojik olarak uzak olan gazetecilerin değil AK Parti'ye yakın gazetecilerin de, Ergenekon'u, Gülen'i ve Kürt meselesini araştıran gazetecilerin de baskı altında olduğunu ifade ettiği belirtildi. Flautre'un konferansta Şener ve Şık'tan bahsettiğini ifade eden açıklama, tutuklanmalarının Gülen hareketine ilişkin yazdıkları ile ilgili olarak yorumlanabileceğini kaydettiği belirtildi. Ergenekon ve Balyoz darbe planlarına da atıf yapılan açıklamada şöyle denildi: "AP raporunda ifade edildiği gibi Ergenekon ve Balyoz gibi darbe planı olduğu iddia edilen davalar Türkiye'de hukukun üstünlüğünün kuvvetlendirilmesi ve ülkenin demokratikleşmesi için çok mühim fırsatlardır ve bu yüzden demokratik kurumların ve yargının bağımsız, şeffaf, uygun ve güçlü şekilde işlediğini göstermelidir."



internethaber
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
cumhuriyet, güneş, haber, habertürk, hürriyet, kartel, kartel ve yalan haber, milliyet, oda tv, posta, radikal, sözcü, vatan, yalan, yalan haber


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı