Başta, bu olayda yaşamını yitiren Şehit Kardeşlerimize ALLAh tan rahmet diliyorum. İnşallah biz inançlı kardeşlerimize şefaat ederler. Evet ŞEHİT diyorum çünkü kardeşlerimiz namaza kalkmışlardı.

Az önce haberleri izlerken Yurt Sorumlulularının suçlu olduklarını, kaçak bina olduğunu, Türkiyenin bu insanlar yüzünden geri kaldığını ve ekonomik düzeyi düşük olan yerlerde faaliyet gösterdiklerini söylerek, BU MÜBAREK YERLERİ KARALAMA KAMPANYASI BAŞLATILMIŞTIR.

Mübarek diyorum Çünkü : Allah kelamını öğrenenlerin ve öğretenlerin bulunduğu bir yer bana göre Mübarektir.

Burası kime veya hangi gruba ait olursa olsun rica ediyorum bu vehim olayın sonucunda kardeşlerimize dua etmek yerine Birtakım Kanallarda başlatılan karalama kampanyalarına inanmayalım.

haberi ilk duyduğumda şok oldun...Allah makamlarını cennet etsin....
günahlarına kefaret olsun....yaşları çok küçükmüş günahlarıda yoktur ama

Konya'nın Taşkent ilçesi Ballıca beldesinde yaşanan acı olayın ardından bir kısım çevrelerin irtica yaygarası çıkartmak istemesi tepkiyle karşılandı.

16 kişinin hayatını kaybettiği tüm ülkeyi acıya boğan hadise kimi 'büyük gazetelerin' internet sitelerinde yayınlanan haber ve yorumlar tüyleri diken diken etti. Kimi "Cemaatin kaçak kursu 17 can aldı" başlığını kullanırken , ANKA Haber Ajansı "Resmi kayıtlarda bulunmayan Kur'an kursu, din eğitimi almak isteyen 15 masum öğrenciye mezar olurken, bu tür kursların "öğrenci yurdu" kisvesi altında kaçak açıldığı gerçeğini de gündeme getirdi." haberini servise koydu.


Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, patlama sonucu yıkılan Kur'an Kursu altında irtica arayanların yanlış yolda olduğunu söyledi. Yıldız, "Bu çocuklar kuran kursunda değil de jimnastik kursunda olsalardı yine aynı şekilde mi yaklaşacaklardı. Burada yaşanan bir acı var, hepimizin üzerine düşen bu ailelerin acısını paylaşmaktır. İrtica söylentisi ile acılarına acı katmak doğru değildir." dedi. Namaza kalkmanın da hiçbir şekilde suç olmadığına vurgu yapan Yıldız, "O pencereden bakarsan namaza kalkanlar kurtuldu uyuyanlar hayatını kaybetti. Her ne olursa olsun kimse bu acı olaydan farklı anlamlar çıkartmasın. Bundan sonra yapılacak olan bu tür yerlerin teknik bakından da denetlenmesidir." şeklinde konuştu.

16 öğrencinin hayatını kaybetmesinin üzücü bir olay olduğunun altını çizen Yıldız, ölenlere rahmet dilerken aile yakınlarına başsağlığı temennisinde bulundu. Bu olayın asıl suçlularının 1999 yılında Kur'an kurslarına yaş sınırlaması getirenler olduğunu ifade eden Yıldız, resmi yollardan çocuğuna eğitim veremeyenler gayri resmi olarak bu ihtiyacı gidermek zorunda kaldığını ifade etti. "Siz kanun koyarak belirli yaşlardaki çocukların camilere kurslara gelmesine engel olursanız bu çocuklar başka yerlere gidecektir." diyen Yıldız, bir an evvel bu yasağın kaldırılması gerektiğine dikkat çekti. Misyonerlik, satanizmden yakınanların, çocukların kuran öğrenmesine karşı çıkmalarının anlaşılır bir durum olmadığını dile getirdi.

Mükremin Albayrak, İstanbul
samanyoluhaber

mekanların cennet olsun inşaallah çok üzüldüm Rabbim yakınlarına sabır versin

Medya acıda bile irtica aradı
Konya'nın Taşkent ilçesi Balcılar beldesinde yaşanan acı olayın ardından bir kısım çevrelerin irtica yaygarası çıkartmak istemesi tepkiyle karşılandı.

Merve, yaşadığı dehşeti anlattı

Gaz patlaması, yurdu yerle bir etti

Yurt, 2000 yılında Milli Eğitim'in izniyle açılmış

16 kişinin hayatını kaybettiği tüm ülkeyi acıya boğan hadise kimi 'büyük gazetelerin' internet sitelerinde yayınlanan haber ve yorumlar tüyleri diken diken etti. Kimi "Cemaatin kaçak kursu 17 can aldı" başlığını kullanırken , ANKA Haber Ajansı "Resmi kayıtlarda bulunmayan Kur'an kursu, din eğitimi almak isteyen 15 masum öğrenciye mezar olurken, bu tür kursların "öğrenci yurdu" kisvesi altında kaçak açıldığı gerçeğini de gündeme getirdi." haberini servise koydu.

Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, patlama sonucu yıkılan Kur'an Kursu altında irtica arayanların yanlış yolda olduğunu söyledi. Yıldız, "Bu çocuklar kuran kursunda değil de jimnastik kursunda olsalardı yine aynı şekilde mi yaklaşacaklardı. Burada yaşanan bir acı var, hepimizin üzerine düşen bu ailelerin acısını paylaşmaktır. İrtica söylentisi ile acılarına acı katmak doğru değildir." dedi. Namaza kalkmanın da hiçbir şekilde suç olmadığına vurgu yapan Yıldız, "'O pencereden bakarsan namaza kalkanlar kurtuldu uyuyanlar hayatını kaybetti' diyenler çıkabilir. Bu yorumda yanlış. Her ne olursa olsun kimse bu acı olaydan farklı anlamlar çıkartmasın. Bundan sonra yapılacak olan bu tür yerlerin teknik bakından da denetlenmesidir." şeklinde konuştu.

16 öğrencinin hayatını kaybetmesinin üzücü bir olay olduğunun altını çizen Yıldız, ölenlere rahmet dilerken aile yakınlarına başsağlığı temennisinde bulundu. Bu olayın asıl suçlularının 1999 yılında Kur'an kurslarına yaş sınırlaması getirenler olduğunu ifade eden Yıldız, resmi yollardan çocuğuna eğitim veremeyenler gayri resmi olarak bu ihtiyacı gidermek zorunda kaldığını ifade etti. "Siz kanun koyarak belirli yaşlardaki çocukların camilere kurslara gelmesine engel olursanız bu çocuklar başka yerlere gidecektir." diyen Yıldız, bir an evvel bu yasağın kaldırılması gerektiğine dikkat çekti. Misyonerlik, satanizmden yakınanların, çocukların kuran öğrenmesine karşı çıkmalarının anlaşılır bir durum olmadığını dile getirdi.

Mükremin Albayrak, İstanbul

güzel cevap vermiş :-* artık nerden ne bulacaklarını nereye saldıracaklarını şaşırdılar >

jimnastik kursunda olsaydılar acı haber diye duyuracaklardı kimi feryat yazacaktı medya değil mi kafasına göre hareket ediyor

Suçu Allah'a atmayalım. Suçlu, bu ahırdan bozma dandik binayı görmezden gelenlerindir.

Dağ başında fakir fukara insanların çocuğunu, beyin yıkama adına alarak uyduruk binalarda yakarak,yıkarak ölümüne sebep olanlardan hesap sorulsun.

beyin yıkama?

Evet, beyin yıkama.
Aileleri daha çocuklarını kimlere emanet ettiğini bile bilmiyor. Hiçbiri u binayı görmemiş bile.
Muhtemelen aracılar vasııtası ile toplanan kuzucuklar bunlar.

Binaya göz yumuluyor. Ahırdan bozma, köpek bağlasan durmaz bir bina.
Fakir insanların çocuklarını bir tas çorba uğruna yolladıkları bir kurum(!). Kaçak göçek,sahibinin bile belli olmadığı bir yer. Zaten bu kazadan sonra ortaya asla çıkamaz. Muhtemelen de yurt dışına kaçacaktır. (Batı veya Amerikaya)