|
![]() |
#1 |
![]() Peyami Safa'yı Nasıl Bilirsiniz?
Yahut At İzi İle İt İzi Anadoluda bir tabir vardır, 'at ile it izi birbirine karıştı' derler.. Aka Gündüz gibi, sanatını ebedi şef(Mustafa Kemal)'e meth-ü sena düzmekle geçirmiş bir zat, güzellik yarışmaları için 'Güzellik müsabakaları men edilecek. Bu gibi müsabakalar Monmarter kabarelerinde oluyor. Temiz Türkiye buna müsait değildir. Artık müsabakaların yapılmaması için bir kanun layihası teklif edeceğim” diyor ve muhafazakar bildiğimiz fakat anlaşılan Safa adıyla müsemma Peyami Safa ise, 'Yarışmacıların ellerinden tutup jürinin önüne kadar götürüp orada yarışmacıların eteklerini dizlerine kadar kaldırmasına yardım etme görevini üstlenmiş' devam edin daha da şaşıracaksınız... ' yazar Peyami Safa basının güzelliğine kusur bulduğu Mübeccel Hanım’ı şöyle övüyordu: “Mübeccel Hanım ırkımızın büyük seciyesini taşıyor. Mayası halis bir tesalüple yuğurulmuş. Lirik şairlerin genç kız diye tahayyül ettikleri, fakat asrın ahlaki bulanıklığı içinde eşini az buldukları masum, gözü açılmamış tipik aile kızı. Zekâsı, terbiyesi, vücudu idman görmüş, lisan biliyor...” Nazım Hikmet İle Peyami Safa arasında 1929 yılında vuku bulan bir kalem dalaşı vardır. Bu dalaşın bir yerinde iş gelir nazıma(şiire) dayanır ve her iki taraf da dilleri döndüğünde birbirlerine karşılık verirler... Bu kavgalardan birinde Nazım Hikmet 'Bir Provakat Üstüne Hiciv Denemeleri' bir şiirle Peyami Safa'ya karşılık vermiştir. Yorumumun özeti mahiyetinde, Nazım Hikmet'in bu şiirinden bir bölüm aktaracağım: BİR PROVOKATÖR ÜSTÜNDE HİCİV DENEMELERİ (...) Sen de bilirsin ki, jurnal esnafı, senin gibiler tutulup kulaklarından birer birer teşhir edilirler.. Ben, sadece söküp bir fitnenin otuz iki dişini, ve Babıâli kaldırımlarına döküp geleceğini, geçmişini aldım omuzuma işte bu teşhir işini.... (...) Nazım Hikmet!
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|