![]() |
#3 |
![]() 2. Mektup
Beyim, efendim, Zeylen takdim ettiğim arizama karşı inayet buyurulan 22 Mart [1]340 tarihli iltifatname-i kerîmânelerini okuduğum zaman fart-ı teessürümden saatlerce ağladım. Demek, artık aramıza koca bir Bahr-i Muhit girecek. Demek, artık ben istediğim zaman gelip sizin o lâhutî sânihâtınızı dinleyemeyeceğim. Demek benim şarkımın âfâkı hâlâ bir nida-yı sanata cevap verecek kabiliyette değil. Ben de baykuş çığlığı gibi yeknesak, hevl-âver sözlerimle sizi iz‘âc edip duruyorum. Siz bunların hiçbirinden müteessir olmayınız, azminize fütur gelmesin. Beşer değil miyim, hodgâmlıktan yakamı kurtaramıyorum. Yoksa kararınız, mülahazanız mahz-ı isabettir. Allah tevfikler versin. Sizin ilâhî teraneleriniz şu mavi kubbenin altında inleyip durdukça benim için, benim ruh u vicdanım için onları duymamak imkânı yoktur. İnşaallah yolculuk gayet hoş geçer. İnşaallah bidayette [iki kelime okunamadı] hasaba aldığımız müşkilat çarçabuk zâil olur. İnşaallah huzur-ı deha ve sanatınızda kemal-i hayretle, fart-ı tazim ve hürmetle eğilen başlar milyonlara sığmayacak kemiyeti bulur. İnşaallah karihanıza alabildiğine inbisat gelir de biribirinden güzel, biribirinden vecd-âver olmak şartıyla ciltler dolusu muhalledât-ı sanat vücuda getirirsiniz. İnşaallah aile-i celilenize arz etmek istediğiniz muavenet ve hizmeti vicdanınızı, zevkinizi tatmin edebilecek surette ibrâza muvaffak olursunuz. Cenabı Hak vücud-ı muhteremenize afiyetler ihsan buyursun. Bendeniz istikbalinizden son derecede emin ve mutmainim. Kulunuz tahkik ettirmiştim: Zannınız vechile Mahmud Muhtar Paşa'nın saha-i faaliyeti o kadar vâsi değilmiş. Ömer Bey de mektubu dayısına vermemiş. Niçin vermediğini pek bilemiyorum. Yalnız evvelce Şerif Abdülmecid Beyefendi tarafından kendisine bir müddet beklemek lüzumu bildirilmiş imiş. Öyle bir şey kulağıma çalındı. Yalnız hâlâ mektubun mürselun ileyhine verilmediğini biliyorum. Hatta yeni geldiğim zaman bilhassa gitmiş Ömer Bey'i görmüştüm ki bunu zan ederim size yazmıştım. Birader beyefendiye yazacağım ve icab edenlere bu tarafa gelmeleri[nin] neye mütevakkıf olduğunu soracağım. Bu mektubunuzu alır almaz koşup gelmek için kalbimde büyük bir heyecan duydum. Lâkin muhal kadar kavi müşkilâtı iktiham etmek lazımdı. Aczimi bağrıma basarak oturmak, akıbete intizarda bulunmak ızdırarını duydum. Evvelce de arz ettiğim vechile bu günlerde teşrif buyurulursa iki satır bir mektupla bendenizi haberdar buyurunuz. Peder paşa hazretlerinin, amca paşa hazretlerinin mübarek ellerinden öperim. Mehmet beyefendiye, Faysal beyefendiye, Nahit beyefendiye arz-ı [bir kelime okunamadı] ederim. Asım bitti. Artık onu arkanızdan gönderirim. Sıyanet-i Huda'ya emanet olunuz iki gözüm, beyim efendim. Fî 1 Nisan [1]340, Salı Mehmet Akif |
|
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|