|
|
|
|
#1 |
|
Kaynak vikipedi Kadir Gecesi
İslam inancında*Allah cc. tarafından*Cebrail as.*isimli melek aracılığıyla İslam Peygamberi*Muhammed(sav) e ilk vahyin indirildiği yer,*Nur Dağı'ndaki*Hira Mağarasıdır Kadir Gecesinde Kur'an Allah cc.*tarafından* Cebrail as. aracılığıyla*Hz Muhammed e vahyedilmeye*başlandığı gecedir Kur'an'da Kadir Gecesinden*Kadir Suresi'nde bahsedilmiştir: Şüphesiz ki biz Kur’ân’ı kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesi nedir, nereden bileceksin Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gece Rablerinin izniyle melekler ve Hz Cebrail her iş için inerler O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar. ilk ayetler*Alak Suresi'nin ilk 5 ayetidir. *Allah*Kur'an'ın ilk ayetlerini*Cebrail* aracılığıyla Hz Muhammed'e*Nur Dağı*Hira Mağarası'nda göndermiştir. Hz Muhammed, 40 yaşında toplumdan uzaklaşarak*Mekke’nin kuzeyinde,* Nur*dağı'ndaki*Hira*mağarasında inzivaya çekilir 610 yılında bir*Ramazan*gecesi Hira Mağarasında*ilk vahyi alır. Hz Muhammed'in 610 yılından başlayarak, vefat ettiği 632'ye kadar aldığı*vahiyler Kur'an'ı oluşturur.
|
|
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 |
|
Kaynak tdv islamansiklopedisi.info
KADİR GECESİ - Mustafa Uzun *Bayram ola gündüzü Kadr ola gecesi” Yûnus Emre Batı tesiri altında gelişen yeni Türk edebiyatında Kadir gecesiyle ilgili şiirler yazılmıştır. Rıza Tevfik’in 1933 yılında Kadir gecesinde yazdığı “Kasîde-i Kadriyye”, Cumhuriyet şairlerinden Arif Nihat Asya, Halit Fahri, Cemal Oğuz Kadir ve kandil geceleriyle ilgili şiirleri vardır. Fazıl Hüsnü birçok şairin ramazanla ilgili şiirlerinde Kadir gecesi işlenmiştir.Ramazan mânileri içinde Kadir gecesi hakkında kaleme alınmış olanlar bu gecenin dinî özelliklerini ortaya koyar: Kadir gecesinde doğan çocuklara Kadir ve Kadriye adlarının konulması Türk halk kültürünün bu geceye verdiği önemi gösterir. Kadir gecesi ibadet ve duaları Osmanlı toplum hayatında zengin bir gelenek oluşturmuştur. *Ramazanla başlayan hatimlerin Kadir gecesinden önce tamamlanması ve o gece duanın yapılmasına dikkat edilmiş, hâfızlar ve duahanlarca duada bulunma âdet haline gelmiştir. Büyük camilerde dualar sabah namazına kadar devam etmiştir cami ve tekkelerde vaazda bulunulur, ve halk ulemâ, devlet ileri gelenleri de katılırdı vaazlarda “Arapça okunacak mukaddime ile sonunda Türkçe dualar okunurdu Kadir gecesinden nasib isteyenlerin yatsı namazını cemaatle kılmaları yeterliydi padişahlar gece yatsı ve teravih namazlarıyla Kadir namazı” tesbih namazını selâtin camilerinde kılardı Osmanlı padişahı ve saray halkı iftar sonrası Kadir kutlamalarının yapılacağı camiye giderken güzergâhta “kadir alayı” adıyla bir merasim yürüyüşü düzenlerdi *alayın geçeceği güzergâhta yollar tamir edilir, fenerler, çarkıfelekler, kandillerle aydınlatılır, binalar boyanırdı. halkın alayı seyretmesi için oturma yerleri yapılır, harem arabalarıyla diplomatlara özel alanlar ayrılırdı. Kadir gecesi fetihten itibaren önce Ayasofya’da, daha sonra selâtin camisinde düzenlenirdi. XVI. yüzyıldan bu yana kutlamalar XIX ve XX. yüzyıl kaynaklarında geçmektedir hünkâr imamı ve müezzinleri camilerde halkın karşısına çıkarlar, şehirde ayrı bir heyecan olurdu. kalabalık merasimler, güzel sesli imamların kıldırdıkları teravih ve Kadir namazları, müezzinlerin okudukları ramazan ve Kadir gecesi ilâhileriyle mûsiki ziyafetine dönüşürdü. Yaz mevsimindeki ramazanlarda padişah ve devlet erkânı sahil saraylarından deniz yoluyla Topkapı Sarayı’na gelirdi*iftardan sonra Ayasofya Sultan Ahmed, Beyazıt, Fâtih, Süleymaniye, Eyüp Sultan gibi camilere gidilirdi. Osmanlıda merasim yürüyüşü gece yapıldığından deniz yolculuğu donanma, kara yolculuğu kısmı ise fener alayı mahiyetini taşırdı. XIX. yüzyılda Beşiktaş, Dolmabahçe gibi saraylarda oturan padişahlar Kılıç Ali Paşa, Nusretiye, Dolmabahçe, Yıldız camilerine giderdi alay saraylarla camiler arasındaki güzergâhta düzenlenirdi. Halit Ziya Uşaklıgil ise saltanat kayıkları ile denizden yapılan ve Tophâne Camii’ndeki merasimler hakkında bilgi verir. Kadir gecesinde Ayasofya Camiinde özel bir gelenek oluşmuştur. Sultan Mehmed zamanından başlayarak müzeye çevrilişine kadar beş asra yakın Ayasofya Camii’ndeki Kadir gecesi kutlamaları, İslâm dünyasında hiçbir camiye nasip olmayan bir ihtişamdadır*Minarelere Kadir gecesine has mahyalar çekilmesi, tek minareli camilere “kaftan giydirme uygulaması Osmanlı ülkesinin Ortadoğu ve Mısır gibi bölgelerde minarelerde kandil yakılarak bayrak çekilmesi, cami iç mekânlarının geceye özenle aydınlatılması, İstanbul’a mihrap üstünde iç mahya kurulması da bu geceye ait uygulamalardır |
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
Kaynak yenişafak.com yusuf kaplan yazıları
Kadir Gecesi takdir olunan kudret ve hürriyet *Bugün, paganizm ve barbarlık kapitalist kültürler hayatımızın her alanına nüfûz ediyor. dünyamızı yaşanılamaz çatışma, işgal, sömürü, zulüm ve tecavüzler arenasına dönüştürüyor…insanlık hızın, hazzın ve tüketimin kölesi hâline gelmekte İnsanlığın Güle-oynaya intiharı bu felâket çağında, her tür putu yere seren, insana özgürlüğünü veren Kur’ân’a ufuk ve zihin açıcı bir gözle bakmamız gerekiyor kutlu kadir gecesinde iki şeye dikkat buyurmamız isteniyor Birincisi, Kur’ân’ı bize bir nimet, hidayet ve sırat-ı müstakîm nimeti olarak veren Rabb’ül-Alemîn’in kendisine; yani Allah’ın hayatımıza müdahalesine; ikincisi Kur’ân’a. Allah’ın yüce kudretinin en önemli tecellisi Kur’ân’ın indirilmesidir. *Kur’ân bize Allah tarafından indirilmiş veya gönderilmiş bir kitaptır” demekle yetinemeyiz? Kur’ân’ın vahyedilmiştir vahyin muhatabını, vahyedileni anlamalı, kavramalı idrak etmeli hakkıyla mümin Allah’a güvenen, kendisine güvenilen, emin insan olmalıyız Bütün bunlar için medeniyetimize,ve vahyi görmemiz gerekiyor. bu kurucu “kavramları” yok ettiğimizde müminlerin sahip olmaları gereken kuvvete, kudrete, “iktidara” sahip olamayacaklarını, Allah’ın kuvvetini, kudretini ve iktidarını kavramakta zorlanacaklarını vurgulamak isterim.Kur’ân, inzâl edilmiş, tenzîl edilmiş, Sünnet-i Seniyye ile gerçeğe dönüştürülen bir kitap, bir hitaptır, bir hayattır. *inzâl ile tenzîl kelimelerini değil de “indirilmiş, gönderilmiş” kelimelerini kullandığımızda, inzal ve tenzîl kelimelerini Kur’ân meallerimizden, tefsirlerimizden, kitaplarımızdan çıkardığımızda kaybedeceğimiz şeyin hayatî bir şey olduğunu idrak edebiliyor muyuz, İnzâl şudur: Kur’ân, bir bütün olarak Kadir Gecesi’nde bir anda Levh-i Mahfuz’dan dünya Sema’sına indirilmiş bir kitaptır; ğayb âleminden şehâdet âlemine yapılan bir hitaptır.Tenzîl ise inzâl gibi bir ânda değil, zamanla, ardı arkası kesilmeden süregiden bir süreçtir Sünnet-i Seniyye’de gerçekleştirilen hayatın temellerinin atılmasıdır. İnzâl, vahyin, Allah’ın kudret ve kuvvetinin tecellisi Tenzîl ise Allah’ın takdirinin, kudret, kuvvet ve iktidarının adım adım Sünnet-i Seniyye ile gerçekleşme sürecidir. *Kadir Gecesi, Müslümanların ulvî bir nimete sahip oldukları, Allah’ın kuvvet, kudret ve ilâhî iktidarını, sınırsız hâkimiyetini hissettikleri, rahmetini, bereketini gördükleri eşsiz, benzersiz, bir ömre bedel muazzez, “sınırsız” bir zamandır. Müslümanların gücü, Allah’ın insanlığa, hitap ederek doğrudan hayata müdahale etmek, Kur’ân’ı tenzil ederek kitap göndermek suretiyle bütün alemlerin Rabbi, rahmet ve merhamet kaynağı, müminlerin velisi dostu olduğu hakikatine sadece Müslümanların dost ve layık olmalarından kaynaklanıyor. Bunu idrak etdiğimiz zaman iliklerimize kadar yaşadığımız teslimiyet ve temsiliyet meselelerini de hakkıyla idrak edebilmemiz imkân dâhilinde olabilir. kadir gecesinde Fahri Kâinât Efendimiz (sav) vasıtasıyla sünnet-i seniyye’de ilâhî kudret ve iktidarın, hayat hakîkatinin, hakîkî hürriyetin sırrını idrak etme şuuruyla yaşamanın bize vereceği nimetin farkında olalım, Kadir Geceniz mübarek olsun. Kur’ân her dâim hidayet ve hayat rehberimiz olsun. |
|
|
|
|