|
|
|
|
#1 |
|
... ![]() - GECEYi sükûnet bulasınız diye, gün düzü ise (işlerinizi) göresiniz diye yaratan Allah’tır: çünkü Allah insanlara karşı sınırsız lütuf sahibidir; ama insanların çoğu yine de şükretmezler. Mü'min: 60 - HAYAT KİTABI KUR'AN - GEREKÇELİ MEAL - TEFSİR - MUSTAFA İSLAMOĞLU ...
|
|
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 |
|
... ![]() Allah(cc) kendisine yönelişte her türlü aracıyı reddeder. Özlü Sözler - Mustafa İslamoğlu ... |
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
... ![]() İman şükürdür, inkar nankörlük. Teşekkür ekmeğin değil, ekmeğe verenin hakkıdır. Sahipsiz nimet olmaz. Bir şey nimetse, mutlaka sahibi vardır. Nimeti fark eden, nimetin sahibini arar. Nimetin sahibini bulan, O'na teşekkür eder. Nimeti fark etmemek, nankörlüktür. İman Bilinci - Mustafa İslamoğl ... |
|
|
|
|
|
|
#4 |
|
... ![]() - Ikra' bismi rabbikellezî halak - OKU (a) yaratan Rabbin adına; (b) ALAK: 1 NOTLAR a-Kur’an’ın adıyla aynı kökten gelen “oku” emrinin tümleci zikredilmemiştir. Esasen ikra’, etimolojik olarak icma’ mânasına gelir. “Şehir” anlamındaki karye, “hayız başlangıcı - bitişi” anlamındaki el-kur’ hep cem ve içtima kök anlamıyla alakalıdır (Mekâyis). Zımni anlamı şudur: “Kalbine yazılan vahyin ışığında hakikatin parçaları arasında bağ kur! Parçanın bütüne aidiyetinin illet ve hikmeti üzerinde düşün! Varlığı Allah merkezli bir okumaya tabi tut!” Sözün özü “oku” emri okumanın tüm anlamlarını içerir. Bu âyet, Allah’tan bağımsız bir bilgi ve bilim anlayışını kökten reddeder. İkra’, “ilet, tebliğ et” anlamına hasredilemez. Bu ancak tâli ve dolaylı bir mâna olabilir. Zira ilk pasajda üçüncü şahısla gösterilen lafzi veya zımni hiçbir dilsel karine yer almaz. Her şey “O ve sen” arasında gerçekleşir. Allah Rasulü’ne ilk “uyar” emri Muddessir sûresinin ilk âyetiyle verilmiştir. b- İlk muhatap için dolaylı olarak “vahyi Allah adına ilet”, tüm muhataplar için “İletileni Allah adına al ve oku” anlamına gelir. Varlığı Allaha adına okuma çabası, onu Allah’a referansla anlama çabasıdır. Fakat okuma her şeyden önce zihinde olanı dile dökme işidir. Zira el-kırae “Kalpte yazılı veya kayıtlı olanı bilinen bir lisanda dillendirmek” (nutkun bi-kelamin muayyetin mektubin ev mahfuzin ‘ala zahri kalb) anlamına gelir. (İbn Aşur) HAYAT KiİTABI KUR'AN - GEREKÇELİ MEAL - TEFSİR - MUSTAFA İSLAMOĞLU ... |
|
|
|
|
|
|
#5 |
|
... ![]() Kişi gönlünü neye kaptırmışsa gözü de onda olacaktır. Kişi gönlünü kime kaptırmışsa yüzü de ona dönük olacaktır, başka değil. YÜREK DEVLETİ - MUSTAFA İSLAMOĞLU ... |
|
|
|
|
|
|
#6 |
|
... ![]() - Gecesini diriltmeyenin gündüzü de ölmüştür. - Gündüzü yiğidi olmak, gecenin abidi olmaktan geçer. İç zenginliğin elde edilmesinde mekandan sonra ikinci önemli faktör zamandır. Elbet geceler gündüzler de Allah'ındır. Ne ki iç zenginliğin elde edilmesinde en musait zaman olan geceyi kazanmamız gerekiyor. Çünkü gökler gece vakti sıyırlar duvaklarını. Gece amellerin Allah katında arzedildiği müstesna zamandır. YÜREK DEVLETİ - MUSTAFA İSLAMOĞLU ... |
|
|
|
|
|
|
#7 |
|
... ![]() MÜ'MİNLERİN ANDI : Benim tüm istek ve arzum, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah'a armağan olsun. (En'am 162) Hayat Kitabı Kur'an - Mustafa İslamoğlu ... |
|
|
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| Seçenekler | |
| Stil | |
|
|