AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı

EZEL Nickli Üyeden Alıntı

Haniye o sözü söyledi mi





Ankara’nın dün çok önemli bir konuğu vardı; Filistin’in HAMAS üyesi Başbakanı İsmail Haniye.



Haniye, Ankara’da TBMM’de temsil edilen tüm siyasi parti liderlerini ziyaret etti, hatta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşma yaptığı sırada TBMM’deki Ak Parti grup toplantısına girdi, milletvekili sıralarına oturup, Erdoğan’ı dinledi.
İlk haber olan, Haniye’nin liderlerle fotoğrafları oldu. Ardından da MHP, CHP ve özellikle de BDP liderleriyle yaptığı görüşmelerin içerikleri ortaya çıkmaya başladı.
BDP için “özellikle” ifadesini kullandım;
Çünkü Filistin Başbakanı’nın BDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşmesinde ifade ettiği iddia edilen bir cümle, Ankara’da günün en büyük tartışma konusu haline geldi.
İddia şöyle;
Haniye, Demirtaş ile görüşmesinde BDP eş başkanı’nın Küdus’ü haçlılardan kurtaran ünlü komutan Selahattin Eyyübi’nin ismini taşımasına atıfta bulunur. Hatta Demirtaş’ı Kudüs’e davet eder.
Demirtaş da, Filistin’in özgürlüğünü görmek istediklerini, özgür Filistin’in başkenti Kudüs’ü de bu çerçevede ziyaret etmek ten memnun olacağını söyledi.
Buraya kadar sorun yok;
Ancak iddiaların devamında Haniye’ye atfedilen bir cümle, Ankara’da adeta bomba etkisi yaptı;
İddialara göre Haniye, Demirtaş’ın “Filistin’i özgür görmek isteriz” temennisine “biz de Diyarbakır’ı özgür görmek isteriz” cümlesiyle karşılık verdi.
Haniye’nin söylediği iddia edilen bu cümle, Ankara’yı karıştırdı. Dışişleri, siyasi partiler, Haniye’yle görüşen ya da Filistin’le ilişki içindeki tüm kurum ve kuruluşlar harekete geçti.
Gayrı resmi kanallardan, Haniye’nin ekibine, gerçekten görüşmede böyle bir cümle sarfedip etmediği soruldu.
Yanıt, olumsuzdu. Haniye’nin kesinlikle “değil böyle bir cümle sarfetmek, bu anlama gelebilecek herhangi bir söz etmediği” ilgili tüm birimlere bildirildi.
Edinilen bilgiye göre ayrıca, Filistin tarafı durumdan duyulan rahatsızlığı BDP’ye de hissettirdi.
Nitekim, en son açıklama da bizzat BDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş’tan geldi. Demirtaş da “Sayın Haniye görüşmemizde ‘Diyarbakır’ı özgür görmek isteriz’ şeklinde bir ifade kullanmamıştır” açıklamasını yaptı.
Böylece, tüm gün Ankara’yı meşgul eden “Haniye krizi” iddiası da, sonlanmış oldu.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/19603511.asp

EZEL Nickli Üyeden Alıntı

BENHUR Nickli Üyeden Alıntı

mehmetakif24 Nickli Üyeden Alıntı

Esed birkaç ay önce iyi bir diktatördü şimdi kötü bi diktatör oldu öylemi.
ee ne demişler minareyi çalan kılıfını hazırlar.

mehmetakif24 Nickli Üyeden Alıntı

Esed birkaç ay önce iyi bir diktatördü şimdi kötü bi diktatör oldu öylemi.
ee ne demişler minareyi çalan kılıfını hazırlar.

AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı

mehmetakif24 Nickli Üyeden Alıntı

Öncelikle diktatörlük bir liderlik değildir. Baskı tahakküm uygulayan kişi lider olamaz. Ancak Lider kendi istek ve iradesini diğer insanlara onların saygı güven itaat ve bağlılıklarını kazanarak kabul ettirme sanatıdır.

Sadece bu devrim zaman olarak çok düşündürücü bir dönemde yani iran üzerindeki kirli emelleri olan kanlı ellerin oynadığı oyun olması kuvvetle muhtemeldir. Keşke çok temiz bir devrim olsa da gönül rahatlığı ve arzusuyla bu devrimi destekleyebilsem.

Amerikanın politikası olan ortadoğu ve afrika sınırlarını yeniden çizme operasyonu olarak görmek hiçte abes olmayactır. Çünkü Türkiyenin bölgede yükselen değeri yine bölgedeki köhneleşmiş diktalar yıllardır dik durmayı bilmeyen zavallılar halka itimatını göstermediğinden Sayın başbakanın bu bölge için yaptığı atakta Türkiyeyi kurtarıcı olarak halkın görmemesi ve bu ülke halklarında Tayyip Erdoğan gibi liderler arayışına sokmak için yapılan bir operasyon olduğunu düşünüyorum.

Bu düşüncem Arap halkından Tayyip Erdoğan çıkma ihtimalini düşük görmemdir. Kaldı ki uzun yıllardır himayemiz altında yaşayan bu halklar kendilerinin müreffeh dönemlerinden biridir.

Mehmet Akif'inde dediği gibi

Türk Arapsız yaşamaz, kim ki 'yaşar' der delidir,
Arab'ın, Türk ise hem sağ gözü, hem sağ elidir.