Mustafa Kamalak Suriye'yi Ziyaret Etti / Katil Beşşar'la El Ele Kol Kola! - Sayfa 3

01-08-2012, 05:33

Alıntı:

mehmetakif24 Nickli Üyeden Alıntı

Asıl amaçları iranın Kalesi ve Filistin müdafaası yapan hizbullahın barındığı ülkeyi paramparça ederek cihadın şah damarını kesmek ve İranı dünya tarihinden kaldırmaktır.

''Suriye'de olanlar kimi çevrelerin iddia ettiği gibi Batı'nın İsraile karşı sözde direniş cephesini tasfiye etmek için giriştiği bir komplo değildir. Niye olsun ki ? İsrail’in fiili işgali altındaki Golan Tepelerini savaşarak İsrail'den geri almak dururken 40 senedir bunun için tek bir mermi sıkmayan ama kendi meşruiyetini sağlamak için ağzı her açıldığında İsrail’in düşmanı ve direnişin hamisi olduğunu iddia eden Suriye bugün aslında Hizbullah ile birlikte İsrail'in sınırlarının koruyuculuğunu yapmakta. Hizbullah'ı İsrail’e karşı direnişte bir odak olarak görenlere derim ki; 2008 yılında Gazze yakılıp yıkıldığında Hizbullah İsrail’e tek bir roket attı mı ? Hizbullah, İran'ın bölgedeki kuklasıdır ve ancak İran'ın çıkarlarına aykırı bir durum olursa o zaman İsrail’e roket atacaktır. Roketlerin ateşlenmesini Allah'ın dini, mazlumun inlemesi değil İran'ın ulusal çıkarları belirler. İran ve Hizbullah taraftarları ve Suriye'de yaşanan olayları Batı'nın Suriye'ye müdahale ederek direnişi (Hizbullah'ı) bitirmek için giriştiği bir komplo olarak görenlerin serap gördükleri bunca kan akıtılmasına karşın dünyanın Suriye ve Esad’a müdahaleye sessiz ve isteksiz olmalarından belli değil mi ? Bu durum aslında tezimizi yani Suriye'de asıl korkulanın mücahidler olduğunu güçlendiren en önemli kanıt; çünkü bir taraftan Suriye ve Hizbullah tehdit olarak görülecek ama diğer taraftan tehdit olarak gördükleri bu gücü tasfiye etmek için önlerine çıkan fırsatı kullanmada ayak sürecekler.''

Selçuk Yıldız

http://www.sutunhaber.com/yazar_4904_643_SURIYE-ve-GERCEKLER.html

Filistinlilerden Suriye devrimine destek

Suriye devrimine bir destek de işgal altında yaşayan Filistinlilerden geldi.

20 Eylül 2011 Salı

1948'de işgal edilen Filistin topraklarında yaşayan binlerce Filistinli Suriye'deki Baas rejimi katliamlarını protesto etmek ve Suriye devrimine destek vermek üzere 16 Eylül Cuma günü En-Nasıra kentinde yürüyüş düzenledi.

Yürüyüşe İslami Hareket'in önde gelen isimleri ve Şeyh Raid Salah'ın yardımcısı şeyh kemal El-Hatib de katıldı.

"Lebbeyk ya Şam" sloganıyla Es-Selam Camisi'nin önünden başlayan yürüyüş sırasında yeşil Hamas sancaklarının yanında Suriye ve Türk bayrakları taşındı.

"Defol git ey Beşşar", "Sokak sokak, ev ev, seni söküp atacağız", "Direniş rejimi halkını kesiyor" gibi sloganlar atan göstericiler, Şihabeddin Camisi önündeki alana kadar yürüdü.

Yürüyüşün ardından yapılan konuşmalarla Suriye devrimine destek gösterisi sona erdi.

YouTube Video

''1948'de işgal edilen Filistin topraklarında yaşayan binlerce Filistinli Suriye'deki Baas rejimi katliamlarını protesto etmek ve Suriye devrimine destek vermek üzere 16 Eylül Cuma günü En-Nasıra kentinde yürüyüş düzenledi.''

İslami Hareket Başkanı Şeyh Hammad Ebu Deabis, konuşmasında Arap devrimleri baharının onur ve özgürlük talebinin ürünü olduğunu ve Mısır, Tunus ve Libya halkının bu onur ve özgürlüğü tattığını söyledi.

Beşşar Esed'e seslenen Ebu Deabis "Biz senin Allah'a inanmadığını ve dinsiz olduğunu biliyoruz. Babanın ve Hama'da öldürdüğü onbinlerce insanın nerede olduğunu biliyor musun? Onun şimdi cehennemde olduğuna inanıyoruz. Sana da geriye utanç bıraktı" dedi.

"Kahraman" olarak nitelendirdiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür eden Ebu Deabis, Erdoğan'ın kendisine Araplardan bir ortak aradığını söyleyerek Erdoğan'ın Mısır gezisinin önemine dikkat çekti.

''Yürüyüşten Kareler...''

İslami Hareket Başkan Yardımcısı Şeyh Kemal El-Hatib de 16 Eylül gününün sıradan bir gün olmadığına dikkat çekerek, 16 Eylül'ün Ömer Muhtar'ın şehadetinin yıldönümü olduğunu hatırlattı.

16 Eylül'ün Sabra ve Şatilla katliamının da yıldönümü olduğuna işaret eden Şeyh Kemal El-Hatib, Hafız Esed'in askerlerinin Sabra ve Şatilla kamplarına birkaç metre mesafede oldukları halde katliama maruz kalan Filistinlilere yardım etmediklerini söyledi.

Suriye halkının özgürlük onur ve şeref talebiyle devrim başlattığını ifade eden Şeyh Kemal Hatib, "Buradan En-Nasıra'dan Şam'a, Hama'ya, Deyr Ez-Zur'a, Haleb'e ve Şam'ın her caddesine ve sokağına selamlarımızı gönderiyoruz" dedi.

Şeyh Kemal El-Hatib'in konuşması

YouTube Video

Şeyh Kemal El-Hatib, Hafız Esed'in askerlerinin Sabra ve Şatilla kamplarına birkaç metre mesafede oldukları halde katliama maruz kalan Filistinlilere yardım etmediklerini söyledi.

Bazılarının "Biz İsrail ve Amerika ile birlikte olmayız" diyerek Suriye rejiminin yanında yer aldığına işaret eden Şeyh Kemal El-Hatib, Suriye rejiminin Körfez Savaşı'nda Irak'a karşı Amerika'yla işbirliği yaptığını ve Golan'ı unuttuğunu hatırlattı.

Salahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü fethetmeden önce Haçlılarla işbirliği yapan İslam emirliklerini ele geçirdiğini belirten Şeyh Kemal El-Hatib, bugün de Kudüs'ün kurtuluşu için işbirlikçi rejimlerin birer birer devrilmesi gerektiğini kaydederek "Trablus ve Kahire özgürlüğüne kavuştu. Yarın da Şam, Aden ve tüm başkentler özgürlüğüne kavuşacak" dedi.

Bazı insanların karamsarlık müptelası olduğunu ve her şeye şüpheyle baktığını ifade eden Şeyh Kemal El-Hatib, önümüzdeki dönemin İslam'ın dönemi olacağını söyledi.

NEBEONLINE

http://www.nebeonline.com/haber/filistinli...estek-11263.htm

Bu pankartta yazan cümlenin Türkçesi: ''Sözde direniş rejimi kendi halkını doğruyor... !!''

01-08-2012, 05:40

Acaba Esadcılar ve İrancılar, Filistin'i Filistin Başbakanı ve Hamas lideri olan İsmail Heniyye'den daha mı çok düşünüyorlar ?

Heniyye: "Arap Baharı Filistin ve Kudüs'ün Yararına"

http://www.filistinhaber.com/tr/default.as...fGyn2kiSvMDo%3d

''Arap Dünyasındaki Gelişmeler Siyonist Rejimi Tedirgin Ediyor''

http://www.filistinhaber.com/tr/default.as...xrV4eXkX8sHo%3d

**EZEL** · 01-10-2012, 00:43

Alıntı:

werret Nickli Üyeden Alıntı

Acaba Esadcılar ve İrancılar, Filistin'i Filistin Başbakanı ve Hamas lideri olan İsmail Heniyye'den daha mı çok düşünüyorlar ?

Heniyye: "Arap Baharı Filistin ve Kudüs'ün Yararına"

http://www.filistinhaber.com/tr/default.as...fGyn2kiSvMDo%3d

''Arap Dünyasındaki Gelişmeler Siyonist Rejimi Tedirgin Ediyor''

http://www.filistinhaber.com/tr/default.as...xrV4eXkX8sHo%3d

İsmail Haniye Arap baharı Filistinin yararına diyor çünkü Mısırdaki askeri yönetim ambargoyu gevşetti peki Haniye Suriye için ne diyor birde bunu görelim he ne dersin ?

---

Evet Suriyedeki yönetim sunnilere karşı yaptıklarının hesabını vermesi gerekiyor lakin Suriye yönetimi Amerikan karşıtı son olaylar öncesi Türkiye ile güvenilir bir ilişkisi vardı şimdi Suriye yönetimi devrilince yerine gelencek iktidarın Türkiye dostu olmasını birini garanti edebiliyormu .

01-10-2012, 00:45

Alıntı:

EZEL Nickli Üyeden Alıntı

İsmail Haniye Arap baharı Filistinin yararına diyor çünkü Mısırdaki askeri yönetim ambargoyu gevşetti peki Haniye Suriye için ne diyor birde bunu görelim he ne dersin ?

İsmail Heniyye Suriye devrimi hakkında olumsuz bir şey söylemedi. Ve senin dediğin gibi olsaydı heniyye o konuşmasında Suriye'yi istisna ederdi , ama etmemiş...

Ayrıca sen bak bakalım, Cübbeli Ahmet ne demiş Suriye hakkında ?

imzana cübbeli ahmet linkleri koymuşsun ya o bakımdan sordum..

01-10-2012, 01:11

Alıntı:

EZEL Nickli Üyeden Alıntı

Evet Suriyedeki yönetim sunnilere karşı yaptıklarının hesabını vermesi gerekiyor lakin Suriye yönetimi Amerikan karşıtı son olaylar öncesi Türkiye ile güvenilir bir ilişkisi vardı şimdi Suriye yönetimi devrilince yerine gelencek iktidarın Türkiye dostu olmasını birini garanti edebiliyormu .

Türkiye ile Suriye'nin çok güvenli bir ilişkisi yoktu. Sadece eskisine göre Suriye-Türkiye ilişkileri görünürde biraz daha yumuşamıştı...

Suriye'deki Baas-Esad rejiminin devrilmesi kesinlike Türkiye'nin menfaatinedir.

Golan tepelerini İsrail'e peşkeş çeken Hafız Esad'ın oğlu Beşşar Esad ve Safevi , İran hükümetinin güdümündeki Baas rejimi devrilirse ve Suriye'nin başına sünni bir yönetim geçerse (ki suriye'nin büyük çoğunluğu sünnidir) bu durum Türkiye'nin lehine olur ve Türkiye-Suriye ilişkileri eskisinden de çok daha iyi olur.

Ayrıca Suriye'deki İslam düşmanı Baas rejimi aynı zamanda Türk düşmanıdır , Suriye'liler ise müslüman türkleri sevmektedir.

Alıntı:

Kardeşim Şunu birkere Herkes Aklına Soksun Suriye Türkiye ye bir numaralı Düşmandır. Eline Geçen Her Fırsatı Türkiye ye Karşı kullanmıştır. Yıllarca Marksist PKK ya öyle yardımlar yaptı ki .. Abdullah öcalanıda Şamda Yıllarca Barındırdı besledi Hertürlü İdeolojik,lojistik İmkanı verdi. Bugün PKK varsa ve 40 binin Üstünde İnsan Öldürmüşse,Küçücük Bebelere Keleş Mermisi Sıkmışsa Bunda Suriyenin Payı Büyüktür.

''Suriye Diktatörüne PKK’dan Destek..''

http://www.haksozhaber.net/suriye-di......-25293h.htm

''PKK’nın yeni üssü Suriye!''

http://www.timeturk.com/tr/2011/11/0...su-suriye.html

Alıntı:

Beşşar In Babası Hafız Esad yıllarca Abdullah Öcalanı Ülkesinde Barındırdı Besledi, Oğlu mu? PKK ya Yardım edemeyecekmiş? Pkk Bugün Hala Varsa Ve güçlü eylemler yapabilmişse Bu Suriye Sayesindedir.

**mehmetakif24** · 01-08-2012, 05:43

Alıntı:

werret Nickli Üyeden Alıntı

''Suriye'de olanlar kimi çevrelerin iddia ettiği gibi Batı'nın İsraile karşı sözde direniş cephesini tasfiye etmek için giriştiği bir komplo değildir. Niye olsun ki ? İsrail’in fiili işgali altındaki Golan Tepelerini savaşarak İsrail'den geri almak dururken 40 senedir bunun için tek bir mermi sıkmayan ama kendi meşruiyetini sağlamak için ağzı her açıldığında İsrail’in düşmanı ve direnişin hamisi olduğunu iddia eden Suriye bugün aslında Hizbullah ile birlikte İsrail'in sınırlarının koruyuculuğunu yapmakta. Hizbullah'ı İsrail’e karşı direnişte bir odak olarak görenlere derim ki; 2008 yılında Gazze yakılıp yıkıldığında Hizbullah İsrail’e tek bir roket attı mı ? Hizbullah, İran'ın bölgedeki kuklasıdır ve ancak İran'ın çıkarlarına aykırı bir durum olursa o zaman İsrail’e roket atacaktır. Roketlerin ateşlenmesini Allah'ın dini, mazlumun inlemesi değil İran'ın ulusal çıkarları belirler. İran ve Hizbullah taraftarları ve Suriye'de yaşanan olayları Batı'nın Suriye'ye müdahale ederek direnişi (Hizbullah'ı) bitirmek için giriştiği bir komplo olarak görenlerin serap gördükleri bunca kan akıtılmasına karşın dünyanın Suriye ve Esad’a müdahaleye sessiz ve isteksiz olmalarından belli değil mi ? Bu durum aslında tezimizi yani Suriye'de asıl korkulanın mücahidler olduğunu güçlendiren en önemli kanıt; çünkü bir taraftan Suriye ve Hizbullah tehdit olarak görülecek ama diğer taraftan tehdit olarak gördükleri bu gücü tasfiye etmek için önlerine çıkan fırsatı kullanmada ayak sürecekler.''

Selçuk Yıldız

http://www.sutunhaber.com/yazar_4904_643_SURIYE-ve-GERCEKLER.html

Filistinlilerden Suriye devrimine destek

Suriye devrimine bir destek de işgal altında yaşayan Filistinlilerden geldi.

20 Eylül 2011 Salı

1948'de işgal edilen Filistin topraklarında yaşayan binlerce Filistinli Suriye'deki Baas rejimi katliamlarını protesto etmek ve Suriye devrimine destek vermek üzere 16 Eylül Cuma günü En-Nasıra kentinde yürüyüş düzenledi.

Yürüyüşe İslami Hareket'in önde gelen isimleri ve Şeyh Raid Salah'ın yardımcısı şeyh kemal El-Hatib de katıldı.

"Lebbeyk ya Şam" sloganıyla Es-Selam Camisi'nin önünden başlayan yürüyüş sırasında yeşil Hamas sancaklarının yanında Suriye ve Türk bayrakları taşındı.

"Defol git ey Beşşar", "Sokak sokak, ev ev, seni söküp atacağız", "Direniş rejimi halkını kesiyor" gibi sloganlar atan göstericiler, Şihabeddin Camisi önündeki alana kadar yürüdü.

Yürüyüşün ardından yapılan konuşmalarla Suriye devrimine destek gösterisi sona erdi.

YouTube Video

''1948'de işgal edilen Filistin topraklarında yaşayan binlerce Filistinli Suriye'deki Baas rejimi katliamlarını protesto etmek ve Suriye devrimine destek vermek üzere 16 Eylül Cuma günü En-Nasıra kentinde yürüyüş düzenledi.''

İslami Hareket Başkanı Şeyh Hammad Ebu Deabis, konuşmasında Arap devrimleri baharının onur ve özgürlük talebinin ürünü olduğunu ve Mısır, Tunus ve Libya halkının bu onur ve özgürlüğü tattığını söyledi.

Beşşar Esed'e seslenen Ebu Deabis "Biz senin Allah'a inanmadığını ve dinsiz olduğunu biliyoruz. Babanın ve Hama'da öldürdüğü onbinlerce insanın nerede olduğunu biliyor musun? Onun şimdi cehennemde olduğuna inanıyoruz. Sana da geriye utanç bıraktı" dedi.

"Kahraman" olarak nitelendirdiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür eden Ebu Deabis, Erdoğan'ın kendisine Araplardan bir ortak aradığını söyleyerek Erdoğan'ın Mısır gezisinin önemine dikkat çekti.

''Yürüyüşten Kareler...''

İslami Hareket Başkan Yardımcısı Şeyh Kemal El-Hatib de 16 Eylül gününün sıradan bir gün olmadığına dikkat çekerek, 16 Eylül'ün Ömer Muhtar'ın şehadetinin yıldönümü olduğunu hatırlattı.

16 Eylül'ün Sabra ve Şatilla katliamının da yıldönümü olduğuna işaret eden Şeyh Kemal El-Hatib, Hafız Esed'in askerlerinin Sabra ve Şatilla kamplarına birkaç metre mesafede oldukları halde katliama maruz kalan Filistinlilere yardım etmediklerini söyledi.

Suriye halkının özgürlük onur ve şeref talebiyle devrim başlattığını ifade eden Şeyh Kemal Hatib, "Buradan En-Nasıra'dan Şam'a, Hama'ya, Deyr Ez-Zur'a, Haleb'e ve Şam'ın her caddesine ve sokağına selamlarımızı gönderiyoruz" dedi.

Şeyh Kemal El-Hatib'in konuşması

YouTube Video

Şeyh Kemal El-Hatib, Hafız Esed'in askerlerinin Sabra ve Şatilla kamplarına birkaç metre mesafede oldukları halde katliama maruz kalan Filistinlilere yardım etmediklerini söyledi.

Bazılarının "Biz İsrail ve Amerika ile birlikte olmayız" diyerek Suriye rejiminin yanında yer aldığına işaret eden Şeyh Kemal El-Hatib, Suriye rejiminin Körfez Savaşı'nda Irak'a karşı Amerika'yla işbirliği yaptığını ve Golan'ı unuttuğunu hatırlattı.

Salahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü fethetmeden önce Haçlılarla işbirliği yapan İslam emirliklerini ele geçirdiğini belirten Şeyh Kemal El-Hatib, bugün de Kudüs'ün kurtuluşu için işbirlikçi rejimlerin birer birer devrilmesi gerektiğini kaydederek "Trablus ve Kahire özgürlüğüne kavuştu. Yarın da Şam, Aden ve tüm başkentler özgürlüğüne kavuşacak" dedi.

Bazı insanların karamsarlık müptelası olduğunu ve her şeye şüpheyle baktığını ifade eden Şeyh Kemal El-Hatib, önümüzdeki dönemin İslam'ın dönemi olacağını söyledi.

NEBEONLINE

http://www.nebeonline.com/haber/filistinli...estek-11263.htm

Bu pankartta yazan cümlenin Türkçesi: ''Sözde direniş rejimi kendi halkını doğruyor... !!''

Hizbullah israile tek bir füze attımı?

Nasrallah ordusuyla Filistin yüzünden israile lübnanı dar etmedimi?

Hizbullahtan başaka hangi örgüt hangi ülke israille doğrudan savaşa girdi? Tabii bekara karı boşamak kolay biz burdan atıp tutalım. 9 vatandaşımız uluslararası karasularda vuruldu. Normalde savaş ilanı sebebi iken biz özür ve para istiyoruz. Nekadar barışcıyız değilmi(!) onlar vurunca biz terörist olduk. bizler vatanımız için vurunca yine biz terörist olduk onlar devlet oldu.

01-08-2012, 06:03

Öncelikle o bölümü düzgünce oku. Orada 2008 yılında İsrail, Gazze'yi tarumar ettiğinde ''Hizbullah!'' İsrail'e tek bir füze attı mı ? diye soruluyor.

''Hizbullah'ı İsrail’e karşı direnişte bir odak olarak görenlere derim ki; 2008 yılında Gazze yakılıp yıkıldığında Hizbullah İsrail’e tek bir roket attı mı ? Hizbullah, İran'ın bölgedeki kuklasıdır ve ancak İran'ın çıkarlarına aykırı bir durum olursa o zaman İsrail’e roket atacaktır. Roketlerin ateşlenmesini Allah'ın dini, mazlumun inlemesi değil İran'ın ulusal çıkarları belirler.''

Selçuk Yıldız

Alıntı:

Hizbullahtan başaka hangi örgüt hangi ülke israille doğrudan savaşa girdi?

Hamas ve eskiden Mısır da, İsrail ile savaşmıştı. Hatta Saddam Hüseyin bile İsrail'i füzeyle vurmuş...

Ayrıca ''Hizbullah'' isimli şii mezhepçisi , İran kuklası örgütün lideri Hasan Nasrullah'ın, adamlarını Suriye'deki halk ayaklanmasını bastırmak için Suriye'ye gönderdiği ve Suriye'de Hizbullah üyelerinin halka ateş açtığı söyleniyor.

''Nasrullah(!)’ın çeteleri Suriye’li Müslümanları katlediyorlar''

http://cihadruhu.net/index.php?optio...nuz&Itemid=569

''Hizbullah'' isimli örgütün lideri Hasan Nasrullah, Beşşar Esad'a destek verdiğini açıklayarak İsrail ve Hizbullah arasında geçen Temmuz savaşında Hizbullah militanlarını evlerinde ağırlayan , bu savaşta Hizbullah'a her türlü desteği veren ve Hizbullah'ın çok övündüğü ve de kendisiyle meşhur olduğu Temmuz Zaferinin gizli kahramanı olan Suriye halkının desteğini kaybetti. ve böylece Hasan Nasrullah Esad'a destek vererek Hizbullah'ın can damarını kendi eliyle kesmiş oldu.

Filistin'de İsrail devleti tarafından zulüm gören müslümanlar ile Suriye'de Beşşar Esad kafiri tarafından zülum gören müslümanların arasında ne fark var ?

Filistin konusunda filistinlilere destek veren (veya en azından öyle gözüken) Hasan Nasrullah, Beşşar Esad'a karşı mazlum Suriye halkına neden destek vermiyor ?

Hasan Nasrullah'ın bu iki yüzlü tutumu ''Acaba Hasan Nasrullah takiyye yaparak ve ümmetin filistin konusundaki hassasiyetinden faydalanmaya çalışarak Filistin konusundan siyasi rant sağlamak için mi Filistin davasına destek veriyor ?'' sorusunun ister istemez aklıma gelmesine sebep oluyor.

Hasan Nasrullah'ın Beşşar Esad'a destek vermesine Lübnan'da yaşayan birçok şii bile isyan etti.

Lübnan'da Nasrullah'a yönelik protesto (Video)

Hizbullah liderinin Suriye rejimine destek açıklamaları Lübnan'daki gösterilerde protesto edildi.

Lübnan'da yapılan gösteride Hizbullah Lideri Hasan Nasrullah protesto edildi.

Daha çok kadınların iştirak ettiği gösteri esnasında bir kadının Hasan Nasrullah'a yönelik sözleri dikkatleri çekti.

"Yazıklar olsun sana ey Nasrullah" diye sözlerine başlayan genç kadın, Lübnan'ın gençlerini Suriye halkını öldürmek üzere göndermekle itham ettiği Hizbullah liderine "artık sen Nasrullah (Allah'ın yardımı) değil, Nasrelesad'sın (Esad'ın yardımcısı), Suriye'den elini çek, Filistin'in adını kullanıyorsun. Temmuz savaşında (İsrail-Hizbullah arasındaki savaş) Suriye halkı bizi ağırladı ve korudu. Bu halkın yaptıklarının mükafatı bu mu" diye seslendi.

pressmedya.com

01-08-2012, 06:28

''Beşşar Esad'ı nasıl durdurabiliriz?

Artık ölüleri saymıyoruz, sayamıyoruz. Bir tarafta özgürlük isteyen Suriyeliler, diğer tarafta tanklarıyla toplarıyla halkın üzerine ateş açan Baas ordusu.

Babadan oğula geçen kırk yıllık bir saltanatın artık devam etmesini istemiyor Suriyeliler.

Suriye bir "aşiret rejimi"nin tasallutu altındadır.

Mısır'dan da, Tunus'tan da, Yemen'den de daha katmerli bir diktatörlük rejimiymiş meğer..

Mısır ordusu da, Tunus ordusu da tercihlerini diktatörlerden değil halklarından yana yaptılar.

Peki sözde Suriye ordusu ne yapıyor?

Tanklarını şehirlerin üzerine sürüyor, slogan atan insanların üzerine kurşun yağdırıyor..

31 yıl önce babasının yerle bir ettiği Hama'yı şimdi de oğlu yakıp yıkıyor.

Beşşar Esad ocaklara ateş düşürüyor..

Amcası Rıfad Esad'ın özel birlikleri 1982'de 'Müslüman Kardeşleri' yok ettiği için Amerikan bloku da, Sovyet Rusya da sessiz kalmıştılar Hama'ya.

Şimdi her şey dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor.

Hama katliamı hakkında Amerikalı yazar Thomas L. Friedman bakın ne yazmıştı 1980'lerde:

"(Bu Olay), görece genç bir ulus-devlet olan Suriye'de, 20. Yüzyıl'ın seküler cumhuriyetini kurma yönünde kaydedilen bütün ilerlemeyi tersine çevirmeyi amaçlayan gerici unsurları-yani fundemantalist İslamcıları-etkisiz hale getirmek isteyen modernizm yanlısı bir siyasetçinin (Devlet başkanı Hafız Esad) doğal tepkisinin sonucuydu. Bu nedenle, eğer Hama katliamından sonra Suriye'de tarafsız bir kamuoyu yoklaması gerçekleştirmek mümkün olsaydı, Esad'ın ayaklanmayı bastırma yönteminin, Sünni Müslümanlar da dahil olmak üzere, büyük çoğunluk tarafından onaylandığı görülürdü... Herhalde şöyle derlerdi: Lübnan gibi 14 yıl iç savaş yerine, Hama'da yaşanan bir ay daha iyidir."

Bir katliam ancak bu kadar soğukkanlı olarak haklı gösterilebilir.

Ne tuhaf İsrail yanlısı olarak bilinen Freidman, Hama Katliamını haklı göstermeye çalışırken Hafız Esad katlettiği insanları "Siyonist uşağı" olarak itham ediyordu.

Şimdi de bazı Müslümanlar Esad rejimini birtakım gerekçelerle haklı çıkarmaya çalışıyorlar.

Bu hikayede değişmeyen şey, Esad rejiminin haklılığıdır.

Suriye halkı her halükarda haksızdır.

Bunu bir kenara not ederek sadede gelelim.

Suriye halkını Esad rejiminden nasıl koruyacağız?

Daha doğrusu Beşşar Esad'ı nasıl durduracağız?

Bölge dışı güçlerin bu bölgeye müdahale etmelerine hiçbir zaman rıza göstermedik, göstermeyiz.

Ama masum insanların öldürülmelerini nasıl önleyeceğiz?

Elimizde bir formül var mıdır?

Esad rejimi yolun sonuna geldiğini bir türlü anlamak istemiyor.

O halde ne yapacağız?

Bunca insan ölürken kahvemizi yudumlayıp Esad'ın hidayete ermesini mi bekleyeceğiz?

Direniş eksenleri hikayesi anlatıp vicdanlarımızı mı rahatlatacağız?

Eksen arayanlar yanlış yerde aramasınlar, Suriye halkı direnişin de, ekseninin de ta kendisidir.

Zalimlerden ve katillerden haklı direniş ekseni olmaz.

Oluyorsa bir tespit zaafı var demektir, belki de bir ahlak zaafı, bilemiyorum.''

Abdullah Muradoğlu

http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?t=...ullahMuradoglu

01-08-2012, 14:15

Alıntı:

mehmetakif24 Nickli Üyeden Alıntı

Daha düne kadar başbakanla esad el ele dolaşıyodu. Tabi rüzgarın yönü döndü abd tavır aldı nato tavır aldı israil tavır aldı Kenan evrenin deyimiyle netekim türkiyede tavır aldı. Yaklaşık 6 ay önce beşer esed hafız esedin oğlu değilmiydi. Diktatör değilmiydi. Rüzgar ne tarafa eserse o yöndeyiz.

Asıl konumuza geri dönersek... benim suriye halkıyla bir ihtilafım yok çok doğru. Yine eminimki nato suriyeye sözde barış için girince sevinecek cok mücahitlerimiz var.

Asıl amaçları iranın Kalesi ve Filistin müdafaası yapan hizbullahın barındığı ülkeyi paramparça ederek cihadın şah damarını kesmek ve İranı dünya tarihinden kaldırmaktır.Ekonomik getirileride cabası. Beşer esed zalimde olsa daha büyük zulmun gelmemesi için belli bir süre kalmasının daha hayırlı olacağını düşünüyorum.
Şu durumda ziyaretin makul olmaması açık ve netti. Hayırlısı olur inşallah.

dün beşar esad binleri katletmiyordu...
bugün katlediyor...
o yüzden dün el ele dolaşıyordunuz diyerek bu konudan sıyrılamazsınız...
dün katil hafız esadın barış görüntüsü veren,iyi niyetle hareket eden oğluydu bugün çoluk çocuk öldüren,kadınlara kızlara tecavüz emri veren oğlu..
cami basan,çoluğa çocuğa tecavüz eden askerlerin olduğu suriyemi yarın birgün filistini müdafaa edecek...
ismail heniyye arap baharının filistine yaradığını söylemedi mi son gezisinde ?
beşar esad zalimde olsa dediğiniz an olay biter...
bir zalimden taraf olduğunu itiraf etmiş olursunuz sayın kamalakın...
daha büyük zalimler gelmesin istiyorsanız bunu niye halka söylüyorsunuz,esada söyleyin defolsun gitsin,seçim kararı versin...
spninde alnına sürülmüştür suriyeli mazlumların kanı...
geçmiş olsun...

**mehmetakif24** · 01-08-2012, 14:50

Alıntı:

AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı

dün beşar esad binleri katletmiyordu...
bugün katlediyor...
o yüzden dün el ele dolaşıyordunuz diyerek bu konudan sıyrılamazsınız...
dün katil hafız esadın barış görüntüsü veren,iyi niyetle hareket eden oğluydu bugün çoluk çocuk öldüren,kadınlara kızlara tecavüz emri veren oğlu..
cami basan,çoluğa çocuğa tecavüz eden askerlerin olduğu suriyemi yarın birgün filistini müdafaa edecek...
ismail heniyye arap baharının filistine yaradığını söylemedi mi son gezisinde ?
beşar esad zalimde olsa dediğiniz an olay biter...
bir zalimden taraf olduğunu itiraf etmiş olursunuz sayın kamalakın...
daha büyük zalimler gelmesin istiyorsanız bunu niye halka söylüyorsunuz,esada söyleyin defolsun gitsin,seçim kararı versin...
spninde alnına sürülmüştür suriyeli mazlumların kanı...
geçmiş olsun...

daha önce aslında iyi bir diktatördü öylemi

şimdi kötü diktatör oldu.

Bakın yüzyıllar boyu arap ülkelerinin bir çoğunda devlet olabilme kabiliyeti yoktur. Ya osmanlı devletine bağlı yaşadılar ya manda altında yada diktatörlükle yönetildiler. sadece mısır devlet olarak tek örnek gösterilebilir. Suriye lübnan ürdün filistin ırak cetvelle çizilip dünyaya devlet olarak yutturulup başlarına diktatörler verilerek emnyet tesis edilmiştir.Daha önceleri fransız ingiliz sömürü devletleri olarak kullanılmıştır. Bunların kendilerini idare edecek kapasiteleri yoktur. Ya Türkiye öncülüğünde idare edilip refaha ulaşacaklar yada diktatörlük,manda gibi yönetim şekliyle devam edeecekler. Bugun esed cekilse seçim olsa bir başbakan atansa yine kan dökülecek ve yeni bir diktatörlük zemini hazırlanacaktır. Başka çareleri yok.

01-08-2012, 05:40	#2
Kullanıcı Adı werret	Acaba Esadcılar ve İrancılar, Filistin'i Filistin Başbakanı ve Hamas lideri olan İsmail Heniyye'den daha mı çok düşünüyorlar ? Heniyye: "Arap Baharı Filistin ve Kudüs'ün Yararına" http://www.filistinhaber.com/tr/default.as...fGyn2kiSvMDo%3d ''Arap Dünyasındaki Gelişmeler Siyonist Rejimi Tedirgin Ediyor'' http://www.filistinhaber.com/tr/default.as...xrV4eXkX8sHo%3d

01-08-2012, 06:28	#8
Kullanıcı Adı werret	''Beşşar Esad'ı nasıl durdurabiliriz? Artık ölüleri saymıyoruz, sayamıyoruz. Bir tarafta özgürlük isteyen Suriyeliler, diğer tarafta tanklarıyla toplarıyla halkın üzerine ateş açan Baas ordusu. Babadan oğula geçen kırk yıllık bir saltanatın artık devam etmesini istemiyor Suriyeliler. Suriye bir "aşiret rejimi"nin tasallutu altındadır. Mısır'dan da, Tunus'tan da, Yemen'den de daha katmerli bir diktatörlük rejimiymiş meğer.. Mısır ordusu da, Tunus ordusu da tercihlerini diktatörlerden değil halklarından yana yaptılar. Peki sözde Suriye ordusu ne yapıyor? Tanklarını şehirlerin üzerine sürüyor, slogan atan insanların üzerine kurşun yağdırıyor.. 31 yıl önce babasının yerle bir ettiği Hama'yı şimdi de oğlu yakıp yıkıyor. Beşşar Esad ocaklara ateş düşürüyor.. Amcası Rıfad Esad'ın özel birlikleri 1982'de 'Müslüman Kardeşleri' yok ettiği için Amerikan bloku da, Sovyet Rusya da sessiz kalmıştılar Hama'ya. Şimdi her şey dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor. Hama katliamı hakkında Amerikalı yazar Thomas L. Friedman bakın ne yazmıştı 1980'lerde: "(Bu Olay), görece genç bir ulus-devlet olan Suriye'de, 20. Yüzyıl'ın seküler cumhuriyetini kurma yönünde kaydedilen bütün ilerlemeyi tersine çevirmeyi amaçlayan gerici unsurları-yani fundemantalist İslamcıları-etkisiz hale getirmek isteyen modernizm yanlısı bir siyasetçinin (Devlet başkanı Hafız Esad) doğal tepkisinin sonucuydu. Bu nedenle, eğer Hama katliamından sonra Suriye'de tarafsız bir kamuoyu yoklaması gerçekleştirmek mümkün olsaydı, Esad'ın ayaklanmayı bastırma yönteminin, Sünni Müslümanlar da dahil olmak üzere, büyük çoğunluk tarafından onaylandığı görülürdü... Herhalde şöyle derlerdi: Lübnan gibi 14 yıl iç savaş yerine, Hama'da yaşanan bir ay daha iyidir." Bir katliam ancak bu kadar soğukkanlı olarak haklı gösterilebilir. Ne tuhaf İsrail yanlısı olarak bilinen Freidman, Hama Katliamını haklı göstermeye çalışırken Hafız Esad katlettiği insanları "Siyonist uşağı" olarak itham ediyordu. Şimdi de bazı Müslümanlar Esad rejimini birtakım gerekçelerle haklı çıkarmaya çalışıyorlar. Bu hikayede değişmeyen şey, Esad rejiminin haklılığıdır. Suriye halkı her halükarda haksızdır. Bunu bir kenara not ederek sadede gelelim. Suriye halkını Esad rejiminden nasıl koruyacağız? Daha doğrusu Beşşar Esad'ı nasıl durduracağız? Bölge dışı güçlerin bu bölgeye müdahale etmelerine hiçbir zaman rıza göstermedik, göstermeyiz. Ama masum insanların öldürülmelerini nasıl önleyeceğiz? Elimizde bir formül var mıdır? Esad rejimi yolun sonuna geldiğini bir türlü anlamak istemiyor. O halde ne yapacağız? Bunca insan ölürken kahvemizi yudumlayıp Esad'ın hidayete ermesini mi bekleyeceğiz? Direniş eksenleri hikayesi anlatıp vicdanlarımızı mı rahatlatacağız? Eksen arayanlar yanlış yerde aramasınlar, Suriye halkı direnişin de, ekseninin de ta kendisidir. Zalimlerden ve katillerden haklı direniş ekseni olmaz. Oluyorsa bir tespit zaafı var demektir, belki de bir ahlak zaafı, bilemiyorum.'' Abdullah Muradoğlu http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?t=...ullahMuradoglu

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)