SKY Türk'te yayınlanan, Serdar Akinan'ın sunduğu "Ne Var Ne Yok?" programına konuk olan Nihat Genç, yine "o sert uslubuyla" son gelişmeleri değerlendirdi.

Hükümet'in "bataklık terminolojisine" takılıp kaldığını söyleyen Genç “Yıllardır verdiğimiz şehitlerin, Amerika’nın ölen askerlerinden çok olduğunu" söyledi. Hükümet'in şehit cenazelerinin kaldırıldığı zamanda “şehit cenazelerini yasaklaması”yla tarihi bir “ayıb”a düştüğünü söyleyen Genç, Televizyonlara uygulanan sansür olayına da değindi. Genç, televizyonlar getirilen “şehitlere ağlamayın” yasağını eleştirerek, “Sanane ya, ben ağlarım, ağlamam... Benim insanım ”dedi. Hükümeti ve RTÜK'ü ağır bir dille eleştiren Genç, İslamcı gençlikten de ümidi kestiğini söyledi.

Nihat Genç programda Erbakan'dan da özür diledi. Genç, Erbakan'la ilgili: "Seçimlerden önce Hükümeti 'Bunlar Amerikan'ın kucağında, bunlar Amerikan'cı dedi', hepimiz güldük, ben de güldüm. Şimdi kendisinden özür diliyorum. Utanıyorum söylediklerimden. Şimdi Erbakan olsaydı Erbil'de, Fetih sureleriyle Cuma Namazı kılınıyor olurdu." dedi.

İşte Nihat Genc'in Ne var Ne yok Programı'ndan görüntüler...
http://www.youtube.com/watch?v=BtOGSunenOc

Ben Nihat Gençi Ahmet Turan Alkan'a havale ediyorum!!!
http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/yazar.do?yazarno=1020

Nihat GENÇ'in hakkında köşeyazısı kaleme alan Ahmet Turan ALKAN'a CEVABI.

Ahmet ağbi ben Nihat Genç, üzgünüm ama bir buçuk saati tutan tv konuşmamı izlememişsiniz ve izlemediğiniz için milyonlarca izleyici karşısında zor duruma düştünüz. Sizin gibi itidal sahibi bir aydının bu ani sıcak refleksi anlamadan bilmeden işitmeden görmeden bir konuşmaya cevap vermesi itidal kelimesini hakkaniyetli kullanmadığınızın bir gösterisi. Gerçek bir medya şov yapıyor ve birbuçuk saat Irak”a niçin girmemeliyizi anlatan bir yazarı mahküm etmeye çalışıyorsunuz. Bu sizin ayıbınız, bundan gocunacak değilim, çünkü benim konuşmamı milyonlarca insan izledi ve ne dediğimi gayet iyi anladı, ama siz konuşmayı izlemediğiniz için anlamadınız, yanıldınız ya da başlığa haber çekenler tarafından yanıltıldınız.

Fazla laf söylemek istemiyorum çünkü konuşmalarım her yerden izlenebilir. Ancak medya starı lafınıza da bir açıklama getirmek istiyorum. Ahmet ağbi otuz yıldır aralıksız yazıyorum ve kendi geçimimi hala sağlayamıyorum ve üstelik hala bir evim ve arabam yok, ve bu topraklarda kitapları en çok satan yazarım. On”a yakın kitabım otuz baskıyı geçti. Ancak Zaman gazetesinden Hürriyet”e aklınıza gelen tüm gazeteler (bakın tüm dedim) ilk kitabımın çıktığı yirmi yıl öncesinden beri ismimden kitaplarımdan tek satır bahsetmedi. Yaşadığınız ülkede medya tarafından en çok sansür uygulatılan karartılan yazarım ve bundan şikayetçi değilim, çünkü medyayı elinde tutanlara en çok açık aleni eleştiriler getiren benim. Bu yüzden Allah”a şükür ne Fethullah”ın maaşı ne de Aydın Doğan”ın maaşı bana nasip olmadı. Üstelik bugün yüzbinlerce okuyucu tarafından sevilmeme rağmen yazacak bir medya köşesi bulamıyorum, var ama, bana bağımsızlık vermiyorlar, ben de kabul etmiyorum.

Fethullah”dan ve Aydın Doğanlar”dan maaş alanların eleştirilerini ciddiye alamam. Yazınızı okuduğumda içimden şöyle bir cümle geçti, Ahmet ağbi senin göbeğini birkaç sefer dolduracak kadar kitap yazdım, ama bunu işkembe, yedin içtin anlamında asla değil o sevimli göbeğini gerçekten çok içten tatlı göbeğini hatırlayarak söyledim ve beni en iyi sizler tanırsınız, bir küçük genç çocuktum, o günlerden beri yazdıklarım hayatım gözlerinin önünde cereyan etti, ama sizleri bir zaman sonra Kürşat Buminler öptü ve bu öpüşleri hiçte hayra alamet göremiyorum. Hala içimdeki bir ses Nihat herkese laf edersin de Ahmet Turan”a edemezsin diyor, ama etmeliyim, itidal aklı selim nutukları çekenlerin bu kadar hakkaniyet duygusundan görgüden okuyup anlamaktan uzak oluşları ülkemizi ve beni kahretmez mi, çünkü sen, aklı başında bir yazarsın, ben birbuçuk saat Irak”a asla girilmemeli düşüncesinin detaylarını anlatıyorum ve daha nice şeyler anlatıyorum ama içimizde anlayışı en yüksek insanlardan birinden aldığım cevap bu. Üstelik kendime, bu yaşıma kadar, hatırlatayım 52 yaşıma kadar niçin şu soruyu sorar dururum, Nihat senin adını ancak sen bir dil sürçmesi yanlış yere gidecek öfkeli bir söz söylediğinde anacaklar, böyle bir anı kolluyorlar. Bunu bildiğim için öfkemi ve heyecanlarımı dünden daha kontrolsüz daha sereserpe daha eyvallahsız yapıyorum, neden, çünkü muhatap olabileceğim bir aklıselim bir anlayış bir hakkaniyet duygusunu etrafımda göremiyorum. Bilmem Ahmet ağbi.. Bir mendil niye kanar Ahmet ağbi..

Şundan kanar Ahmet ağbi, ciğerden.. Şundan kanar Ahmet ağbi, yetiştikleri fikir bilgi ortamında ağbilerinin her birinin onun bunun adamı olduğunu gören genç çocukların ciğerleri kanar.O tatlı ve edebi zenginliği olan üslubunuzla herkesi kandırabilirsiniz ama beni asla, çünkü benim üslubumu Fethullah hocalar değil, Pirsultanlar Yunus Emreler biledi..
NİHAT GENÇ