Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 10-09-2008, 09:51   #1
Kullanıcı Adı
siyah gül 07
Standart Ortaya karışık (Mehmet ALTAN)
Dün akşamüzeri yazının başına oturduğumda gözüm Ankara’da, kulağım İstanbul’daydı... Bir yandan tezkere öncesi meclisteki görüşmeleri izliyor, diğer yandan rodeo yapan bir biniciye dönmüş piyasaları takip ediyordum...

Sabah borsalar yere çakılmış, buna karşın dolar hızla ileriye hamle etmişti.Dünya merkez bankalarının faiz indirimi durumu sakinleştirir gibi olsa da...

Akşamüzeri mevcut halin dikiş tutmayacağı endişesi ile piyasalar yeniden karışmıştı...

* * *

Aslında...

Gündem tek bir konunun öne çıkamayacağı kadar yoğundu.

17 insanımızın öldüğü Aktütün baskını da iyiden iyiye Dağlıca türü bir garipliğe bürünüyordu...

Çünkü Taraf Gazetesi’nin haberine göre Emniyet İstihbarat Dairesi 16 gün önce bu saldırının yapılacağı bilgisini almış ve bunu diğer kurumlarla paylaşmıştı...

Hatta paylaşmakla yetinmemiş, diğer kurumları üç kez de uyarmıştı.

Ancak Aktütün baskınında cevapsız kalan sorular artarken Türkiye...

Bugün yapılacak olan terör zirvesi ertesinde, yeniden özgürlüklerin kısıtlanacağı, karanlık bir ortama doğru sürüklenme tehlikesi ile karşı karşıya idi.

* * *

Neyse ki Ergenekon terör çetesinin zembereğine boşaltacak bir konuda önemli bir gelişme olmuştu.

Danıştay saldırısıyla ilgili temyiz başvurularını inceleyen Yargıtay Başsavcılığı, 9. Ceza Dairesi’ne gönderdiği tebliğnamede, yerel mahkemenin Ergenekon dosyasının tamamını inceleyerek yeni bir hüküm kurması gerektiğini söylüyordu.

Ergenekon iddianamesi, Danıştay baskınının Ergenekon çetesinin işi olduğunu vurgularken...

Bu davanın sonucunu beklemeden karar veren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, konuyu kanlı bir türban tepkisi olarak sonuçlandırmıştı.

Danıştay saldırısının esas kimliğinin netleşmesi, Ergenekon davasının akıbeti açısından hayati bir öneme sahip.

Allahtan Yargıtay Başsavcılığı Ankara mahkemesinin soru işaretlerle dolu kararını yeniden gözden geçirmesini isteyerek hukuk adına önemli bir irade sergilemiş oldu.

* * *

Bu gündem içinde aslında eşleşen iki konudan biri Aktütün baskını ile oylanan sınır ötesi hareket tezkeresi idi.

Biz istihbaratın bilgilerine rağmen savunmada nasıl olduğu anlaşılamayan bir zaaftan muzdarip iken, sınır ötesi harekáttan da fazlasıyla medet ummaktaydık.

Hálbuki Aktütün baskını bir yıllık yoğun bir sınır ötesi harekátın sonunda patlak vermişti.

Savunmanın zaaflarını, Dağlıca’dan Aktütün’e üstü örtülen gariplikleri konuşmak istemeyenler, tüm dikkatleri sınır ötesine çekme gayretindeydiler.

İçerde güçlü bir Türkiye’nin askeri birliğine saldırmayı herhangi bir güç göze alabilir miydi?

Tabii, Türkiye’yi Irak bataklığına çekmek isteyen bir başka iradenin söz konusu olup, olmadığı tartışmasını da bir yana bırakıyorduk.

* * *
Bütün bunların yanı sıra yüreğimi sanki önceki gün altını çizmemişim gibi cayır cayır yakan başka bir vahşet de Saros Körfezi’nde son üç günde karaya vuran cesetlerin 10’a çıkan sayısıydı...

Cesetlerin Enez’den denize açılıp Yunanistan’ın Semadirek Adası’na geçmeye çalışan kaçaklara ait olduğu belirtiliyordu...

Sanki önceki gün aşağıdaki satırları bunu öngörerek yazmıştım.

‘Türkiye’de ‘insan ticaretine’ neden kimse aldırmaz?

Bu da terör değil mi?

Bile bile, göz göre göre insan katliamı yaşanmıyor mu?

Suskunluk, bu ‘organize vahşet’ devlet içindeki odakların himayesinde olduğu için mi?

Yoksa kanlı paranın büyüklüğünden mi?

Bu da bir zirve konusu değil mi?’

* * *

Bir yanda her gün düzinelerle ölen ve toplumun hiçbir kesiminin aldırmadığı insan ticaretinin kurbanları...

Diğer yanda istihbarat raporlarına rağmen ölümlerini engelleyemediğimiz şehitlerimiz...

Danıştay’ı basıp cinayet işleyerek Türkiye’yi kanlı bir bulamaca çevirmek isteyen Ergenekon terör örgütü...

Ve bu tehlike örgütün ‘Danıştay Baskını’ndaki rolünü yeterince önemsemeyen mahkeme kararları...

Çözümleri, evin içini düzeltmekten ziyade mevcut zafiyetlerimizin üzerini örterek bizi bölgesel dengelerin tuzaklarına çekebilecek tezkere’de arayan meclis...

Yazıyı bitirirken ki bu ağır gündem, Diyarbakır’da polis servis aracına yönelik silahlı saldırı ile biraz daha ağırlaşmıştı...

Kısacası 8 Ekim’in iç bunaltıcı durum özeti ve karışık resmi böyleydi...



Tarih: 9 Ekim 2008 Perşembe

 

siyah gül 07 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı