|
![]() |
#1 |
![]() Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
ABDULHAMİT HAN *Kâğıthâne’de bir poligon kurdurdu. Subayı öyle şerefli idi ki, bir kahve önünden binbaşı geçerken kahvede oturanlar ayağa kalkardı Öyle bolluk vardı ki, bir binbaşının evinde pişen yemekten bir, mahalle doyardı.Abdülhamîd Han, zirâat, sanâyî ve ticâret odalarını açtırdı. İlk defa nüfûs sayım teşkilatı kurarak insan gücü ve mal varlığı istatistiği yaptırdı Çini fabrikası açtırdı. Terkos suyunu İstanbul’a getirtti. Osmanlı Bankasını Hamîdiye kâğıt fabrikası, fabrikası, Osmanlı sigorta şirketi, Sakız limanı rıhtımı, Haydarpaşa rıhtımı, Galata, Tophâne rıhtımı, Dolmabahçe saat kulesi, Mum fabrikası ve Tuna nehrinde Demirkapı kanalı kendi eseridir. Ereğli kömür ocakları çalıştırıldı. Haydarpaşa İstasyon binasını yaptırdı. *Beşiktaş tepesindeki Yıldız Sarayı’nı ve önündeki câmiyi yaptırdı. Hamîdiye suyunu halka sundu. Ankara vâlilerinden Abidîn Paşa, Elmadağı’ndan Ankara’ya tatlı su için halkdan para toplamıştı, halîfeden izin istedi. Abdülhamîd vâliye Susuzlara su vermek çok sevâbdır. Dînimizin emirlerindendir Bu vazîfe ve şeref bize bırakılsın. Topladığın paraları geri ver. Bütün masrafı hazînemdendir hemen işe başla. Milletimi iyi suya kavuştur!” dedi. Az zamanda Ankaralılar tatlı suya kavuşturuldu. Medîne-i münevvereye telgraf hattını, Bingâzi telgraf hattını yaptırıp, Musul ve Kerkükte petrol kuyuları açtırdı.Hicaza hizmetler götürdü. hizmetleri yalnız ümerâya, ulemâya ve makama olmayıp, fakirlerin hepsine ulaşmıştır. *Mescid-i haramı gözleri kamaştıracak derecede tamir etmiş, Hadîce-tül-Kübrâ’nın türbesini ve Resûlullah kızı hazret-i Fâtımâ’nın doğdukları binaları, en iyi şekilde ihya etmiş, Minâ şehrini su şebekeleri ile doldurmuştur. Seyyid Ahmed Rıfâî ile velîlerin türbelerini tamir etmiş ve âlimlere değer vermiştir. Mekke’de Gayretiyye ve Hamîdiyye piyade kışlalarıyla, topçu kışlası ve hükûmet konağı yaptırmıştır. Osmanlı halîfelerinin Hâdim-ül-harameyn hizmetçisi olduklarını, bütün dünyâya îlân eden eserlere vermiştir. Bursa demiryolunu, Yafa-Kudüs hattını, Ankara demiryolunu, Manastır-Selânik, afyon-Konya, İstanbul-Selânik demiryollarını döşetti. demiryolu uzunluğu Rumeli’nde 1993, Anadolu’da 2507 kilometreye yükseldi. *Demiryoluna ehemmiyet verilmesinin sebebi, hasta adam gözüyle bakılan vatanın müdâfaası ve asker sevkıyatını gidermek içindir. Osmanlı-Rus harbi Balkan isyânları ile harpten alınan derslerden sonra Rumeli’de Selanik-İstanbul, Manastır-Selânik hatları yapılmıştır. bu hatlar önce yapılmış olsaydı, Balkanlardaki ayaklanmaları bastırmak ve Doksanüç harbini önlemek mümkün olabilirdi.Abdülhamîd Han, Anadolu müslümanlarının kendisine bağlanarak bir bayrakda toplanmalarını, ve batı emperyalizmine karşı birleşmelerini istiyordu. Bu gerçekleşirse İngiltere ve Avrupa müslümanları sömüremeyecek, İslâma kötü gözle bakamıyacaklardı. Bunun için de demiryolu ağını Medîne ve Mekke’ye ulaştırmak istiyordu. *İslâm dünyasındaki ulaşımı kolaylaştıracak, müslümanlar arasındaki bağ kuvvetlenecek, bütün müslümanlarda, halîfenin Abdülhamîd Han olduğunda fikir birliği olacak, Osmanlı liderliğinde birleşeceklerdi.Mekke’ye kadar uzanacak 2000 kilometrelik demiryolu parası, hazînede yoktu. Sultan, İslâm âlemi açısından hattın acilen yapılmasını istiyordu. kendisi şahsî malını bu yola ayırdı. müslümanlardan yardım istedi. Afrika, Mısır, Afganistan, Türkistan, İran, Hindistan ve Osmanlı müslümanları canla başla yardıma koştular. milyonlarca altın toplandı ve Almanlara ihale edilerek, demiryolu hattı Medîne’ye ulaştı. Abdülhamîd Han’ın, Güneydoğuya demiryolu ağı kurması Rusları; Hicaz demiryollarını yaptırması İngilizleri telaşlandırdı. *eşit şartlarda Osmanlı ordusu düşmanlarına galip geliyordu. harplerde Osmanlı’nın mağlûb olmasının sebebi, asker sevkiyâtı yapılacak yolların bulunmaması, cephelere Türk ordusunun zamanında yetişememesi idi. Eskişehir-Adana-Bağdâd hattının yapılması ile, Rusların, Doğu Anadolu üzerinden sıcak denizlere inme ve Kudüsü himaye hayâli sona eriyordu. Bağdâd ve Medîne hatları İngilizlerin, Hindistan’a geçme siyâsetine engeldi Osmanlı’nın Mısır’a hâkim olma İhtimâli vardı. Abdülhamîd Han, demiryolunun emniyeti için Akabe kalesine asker gönderdi. İngiltere, Osmanlı Devleti’ne ültimatom verdi. Sultan İngiltere’nin buna hakkı olmadığını söyleyerek, yeni komisyonun belirleyeceğini bildirdi. Sultân’ın politikasıyla Akabe Osmanlı’da kaldı
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
ABDULHAMİT HAN *Abdülhamîd Han; orta boylu, geniş göğüslü, omuzları kalkık, sesi kalın ve gür, sakin idi. Sık sık tebessüm eder, kahkaha ile gülmezdi Yürüyüşü vakarlı, nâzik, fevkalâdeydi. hassas, zekî, sağlam ve dikkatliydi. kış ve yaz, uzun palto giyer, sıhhate en müsait kumaşları tercih ederdi. Sadeliği ön plânda tutar, yaptığını not ederdi. Zekâsı ve gönül muamelesi ile yabancıların da hürmetini kazanmıştı. Hâl ve tavrına hayran kalanlar, ona hizmet etmekte yarışırdı Abdülhamîd Han, vekillerine, ilim ve san’at erbabına ihsânı, ecnebilere hediyesi bol ve kıymetli idi. Mevkilerine, hizmet ve başarılarına göre ihsân ve ikrâmda bulunurdu. Halkdan, fakirlik içinde olanlara para veya eşya gönderir, hastalara bizzat doktor yollardı.*Abdülhamîd Han’ın şahsiyeti hakkında, İngiliz koramirali Sir Henry Woods şöyle demektedir. sultan Abdülhamîd, gelmiş geçmiş Osmanlı pâdişâhları arasında en müstesna mevkiidedir Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan beri gelen en başarılı hükümdarlardandır. Çok sakin ve gösterişten uzak yaşardı. Şehzâde iken de akıllı, nâzikti ve seçkin Avrupalılar kendisini ziyaret etmek isterlerdi... Eğer Abdülhamîd Han olmasaydı, devleti akılla idare etmeseydi, devlet yıkılmış olurdu. Türkiye’yi para ve personelce kemiren, yoksul bırakan, Rus harbinin yaralarını sarabilmesi hayrete şayandır. Dış borçları ödedi, orduyu kuvvetlendirdi ve Osmanlı Devleti’ni aranır hâle getirdi... Sultan Abdülhamîd düşürülmeseydi, Birinci cihân savaşı patlamıyacaktı. *Sultan, Türkiye’yi tarafsız bırakacak harbden hiç yıpranmamış bir Türkiye, yıpranmış devletler arasında sivrilecekti... Yoksul halk tabakasıyla dertleriyle üzülerek ilgilendi ve hıristiyan tebeasını da ayırmadı. Çok büyük servetini bu yolda kullandı... Avrupa basınını tercüme ettirip, okur ve okuturdu. 6.000 kitap tercüme ettirmiştir dış politikasını soğukkanlılık, harpi atlatmak, düşmanlıkları, kıskançlıkları teşhis etmekti Sabahın erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar çalışır az uyurdu. Halîfelik sıfatına,ehemmiyet vermiştir. müslümanlarla meşgul oldu. Onları İstanbul’a sevgi ve saygıyla bağlandı. İstanbul’da devamlı binlerce yabancı müslüman bulunur, Orta Afrika’dan Çin’e kadar müslümanlar gelip gider, emir alırlardı... aile babasıydı çocuklarına düşkündü *iyi terbiye eder, hoşsohbetti. Orduyu kullanmaya azmetseydi, hiç bir kuvvet onu tahtından indiremezdi. Ama yanaşmadı. savaşa ve kavgaya değil, diplomasiye inanırdı... Her seviyedeki adamın değeri olduğunu bilirdi... Hareket ordusu, üç beş bin kişiydi. Arnavud, yahûdî, rumlardandı Yalnız subayları Türk’tü, son Cuma selâmlığında kendisine refâket eten 8.000 yetişmiş hassa askeri bile bu kuvveti darmadağın ederdi. Halk kendisini çok sevmiştir. Pâdişâh’ım çok yaşa” âvâzeleriyle yeri göğü inleten halk, samimî idi...”Abdülhamîd Han, İslâmıyetin emirlerini yapmakta hassasiyet gösterirdi. Abdestsiz yere basmazdı. İslâm’a aykırı neşriyat yapılmaması, müslüman evlâdlarının dinlerini ziyana uğratmamaları için her hizmeti yürütmüştür. *Çok cesur ve tevekkül sahibi idi. 1898 de Dolmabahçe Sarayı’nda Sultan, devlet erkânı, subaylar, paşalar, yüzlerce yerli ve yabancı temsilcilerle toplantı hâlinde iken şiddetli bir zelzele oldu. Sultan, bir kaç tonluk avizenin tam altındaydı, avize sağa sola sallandı. Kahraman paşalar, cesaretli subaylar, gâziler birbirlerini çiğneyerek dışarı kaçarken, Pâdişâh yerinden kımıldamadı. İstifini bozmadan; Allahü teâlânın kelâmından âyet-i kerîmeler okuyarak, büyük bir tevekkül ile neticeyi bekliyordu. Âbdülhamîd Han’ın çocukları: Selîm Abdülkâdir , Ahmed Burhâneddîn Abdürrahîm , Nûreddîn , Bedreddîn Mehmed Âbid Efendi, Ulviye , Zekiye Ayşe Refia , Hadîce ve Sâmiye Sultandı |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|